Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

hacizden önceki dönemde muvafakat ile bağ-kur emekli maaşının haczi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-11-2007, 21:23   #1
av.ersen

 
Varsayılan hacizden önceki dönemde muvafakat ile bağ-kur emekli maaşının haczi

herkese merhaba
borçlu, alacaklı bankaya yazılı beyanda bulunarak, taraf oluğu kredi sözleşmelerinden doğan banka alacakları için, bankada bulunan emekli maaş hesabından (bağ-kur) dilediği miktarın banka tarafından mahsup edilebileceğini yazılı beyanı ile kabul etmiştir. hacizden önceki bir dönemde başlayıp haciz tarihinden sonra da borçlu hesabından bankaca yapılan kesintiler, haczedilmezlik şikayeti ile icra hukuk mahkemesine intikal etmiştir. Bu durumda mahkemenin kararı ne olacaktır ?
Old 19-11-2007, 21:28   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Eğer beyan hacizden önce ise maaş haczinin kaldırılması gerekir.Zira, İİK’nda haczedilemeyen ve kısmen haczi caiz olan varlıklar sayılmış olup, 83/a maddesinde “bunlara ilişkin önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir” amir hükmü getirilmiştir. Bu hüküm kamu düzeninden olup, maaş ve ikramiyelerin tamamına dair önceden haczedilemezlikten feragat hiçbir şekilde geçerli değildir.Zira , borçlunun hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği için bir mal veya maaşın haczedilemeyeceği şikayetinden feragat etmesi kanuna aykırıdır.
Old 19-11-2007, 21:33   #3
av.ersen

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU


Esas No.
2004/12-167
Karar No.
2004/185
Tarihi
31.03.2004


2004-İCRA VE İFLAS KANUNU ( İİK )/83.a



BORÇLUNUN HACİZ SIRASINDA EMEKLİ MAAŞININ TAMAMINA HACİZ KONMASINA MUVAFAKAT ETMESİ
HACZEDİLEMEZLİK ŞİKAYETİNDEN FERAGAT
MUVAFAKATİN GEÇERLİ OLMASI
AYLIĞIN TAMAMININ HACZİNE MUVAFAKATİN GEÇERLİ OLMASI


ÖZET
DAVA ( ŞİKAYET ) BORÇLU ŞİKAYETÇİNİN MUVAFAKATİYLE, EMEKLİ MAAŞININ TAMAMINA HACİZ KONULMASINA İLİŞKİN HACİZ İŞLEMİNİN İPTALİ VE TAKİBİN DURDURULMASI İSTEMİNE İLİŞKİNDİR. İİK.83-A MADDESİ GEREĞİNCE BORÇLUNUN, HACİZDEN ÖNCEKİ BİR DÖNEMDE HACZİ MÜMKÜN OLMAYAN BİR MAL VEYA HAKKIN HACZEDİLEBİLECEĞİNE DAİR ALACAKLIYLA YAPMIŞ OLDUĞU ANLAŞMA GEÇERLİ DEĞİLDİR. BU DURUMDA HACİZ SIRASINDA YA DA HACİZ İŞLEMİNİN GERÇEKLEŞMESİNDEN SONRAKİ DÖNEMDE BORÇLU, HACZEDİLMESİ MÜMKÜN OLMAYAN MAL VE HAKLARLA İLGİLİ OLARAK BU HAKKINDAN VAZGEÇEBİLİR. SOMUT OLAYDA BORÇLUNUN MUVAFAKATİ HACİZ SIRASINDA OLDUĞUNA VE YUKARIDA AÇIKLANAN KURALA UYGUN BULUNDUĞUNA GÖRE, ŞİKAYETİN REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREKİRKEN, KABULÜ İSABETSİZDİR


Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 18.İcra Tetkik Hakimliğince davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.03.2003 gün ve 2003/140 E., 86 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 03.06.2003 gün ve 2003/10206-12983 sayılı ilamı ile; ( ...Alacaklı Sinan Arıcan vekili tarafından borçlu Firdes Şenol hakkında genel haciz yolu ile icra takibine geçilmiş ve örnek 49 numaralı ödeme emri adı geçene 25.01.2003 tarihinde tebliğ edilmiştir. Takibin kesinleşmesinden sonra 21.02.2003 tarihindeki haciz sırasında adı geçenin emekli maaşının tamamına haciz konulmasına muvafakat ettiği görülmektedir.
İİK.83-a maddesi gereğince borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklıyla yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de "...borçlunun, hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira, bir malın ne derece haczedilmez olduğunun, borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği" ifade olunmuştur. Bu durumda haciz sırasında yada haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir.
Somut olayda borçlu Firdes Şenol'un muvafakatı haciz sırasında olduğuna ve yukarıda açıklanan kurala uygun bulunduğuna göre, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava ( şikayet ) borçlu şikayetçinin muvafakatiyle, emekli maaşının tamamına haciz konulmasına ilişkin haciz işleminin iptali ve takibin durdurulması istemine ilişkindir.
Şikayetçi Firdes Şenol vekili, davalı Sinan Arıcan tarafından şikayetçi aleyhine 4.224.450.000 TL. alacağın tahsili için icra takibine başlandığını, 21.2.2003 tarihinde haciz işlemi yapıldığını, Emekli Sandığından almakta olduğu emekli maaşının tamamı üzerine haciz konulması için 24.02.2003 tarihinde müzekkere yazılmasının davalı tarafça talep edildiğini, bu talebe binaen icra Müdürlüğünün, davacının almakta olduğu dul ve yetim maaşının tamamının haczedilerek dosyaya gönderilmesi için Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'ne müzekkere yazdığını, oysa, davacının maaşının tamamının haczine açık bir muvafakat vermediğini, vermesine imkan da bulunmadığını, zira bu maaşından başka hiçbir gelirinin olmadığını, bu işlemin, davacının rızası dışında zaptı okumadan imzalamasından yararlanılarak yapıldığını, esasen davacının okuma ve yazma bilmediğini, çok yaşlı olduğunu, yasaya göre dul ve yetim maaşının haczedilemeyeceğini ileri sürerek; haciz işleminin iptaline, takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
İcra Tetkik Mercii; icra müdürünün, borçlu ve ailesinin geçinmesi için gereken miktarı araştırıp saptadıktan sonra, haczedilecek azami miktarı belirlemek zorunda olduğu, salt muvafakate dayalı olarak maaşın tamamının haczine ilişkin işlemin bu nedenle yasaya uygun bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetçi borçlunun Emekli Sandığından almakta olduğu maaşın dörtte birinden fazla kısmı üzerindeki haczin kaldırılmasına, fazlaya ait istemlerin reddine karar vermiş; hüküm Özel Dairece yukarıdaki gerekçeyle bozulmuştur.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 31.03.2004 gününde oyçokluğu ile karar verildi.


sayın meslektaşım, yargıtay kararları da dediğiniz yönde, üstelik banka kesintilerini haciz yolu ile de yapmıyor, doğrudan uyguluyor. Bu durumda o zamana kadar uygulanan tüm kesintiler borçluya iade mi edilir.
Old 19-11-2007, 21:48   #4
Av. Canan EKE

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
Onikinci Hukuk Dairesi
E: 2006/14978
K: 2006/17396
T: 26.09.2006
- Haczedilmezlik Şikayeti
Özet:
506 sayılı Yasa'nın 121. maddesi gereğince, bu Kanuna göre bağlanan gelir, aylık ve diğer yardımlar, nafaka borçlan dışında haciz veya devir ve temlik edilemez. Bu hüküm, kamu düzenini ilgilendirir. Mahkemece resen gözetilmelidir. Borçlunun süresiz şikayet hakkı vardır. Ancak, haciz sırasında ve daha sonra bu haktan borçlu feragat edebilir.
(2004 s. İİK m. 82, 83)
(506 s. SSK m. 121)
Mahalli mahkemesi tarafından verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 121. maddesinde (bu kanun gereğince bağlanacak gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar, nafaka borçları dışında, haciz veya başkasına devir ve temlik edilemez) hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm, kamu düzenini ilgilendirmekte olup, mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir.
Borçlunun, anılan madde içeriğine aykırı şekilde yapılan haciz işlemine karşı süresiz şikayet hakkı vardır. İİK'nın 83/a maddesi gereğince, 82. ve 83. maddelerde yazılı mal ve haklarının haczolunabileceğine dair "önceden yapılan" anlaşmalar muteber değildir. Bu nedenle, ancak haciz sırasında ve daha sonra özel kanununda haczedilemeyeceği yazılı bu haktan (82/1) feragat edilebilir (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra İflas 1. Cilt, sh. 834) (HGK 31.03.2004 tarih ve 2004/12-2002).

Somut olayda, borçlunun yukarıda açıklanan yasa hükümlerine uygun bir feragati yoktur. Mahkemece şikayetin kabulü gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 20-11-2007, 09:02   #5
Av.Duran Küçüköner

 
Varsayılan

Sanıyorum aydınlatıcı olacaktır
Saygılarımla

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi

Esas : 2002/1508
Karar : 2002/5286
Tarih : 27.05.2002

ÖZET : SSK Yasası gereğince bağlanacak gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir ve temlik edilemeyeceği gibi, bu mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar geçerli değildir. Yine, bu alacakların takası da kabil değildir. Bu itibarla şahsa imzalatılan, kullanılan kredi borcunun yatırılmaması halinde emekli maaşının kesilmesine yetki verildiğine dair belge baştan itibaren batıl olup, buna dayanarak yapılan kesintilerin kanuni dayanağı bulunmamaktadır. Bu halde mahkemece, davacının emekli maaşından kesilen miktarın bankadan tahsiline karar verilmesi gerekir.

(506 sayılı SSK. m. 121) (2004 sayılı İİK. m. 83) (818 sayılı BK. m. 19/2, 118, 123)

KARAR METNİ :
Taraflar arasında görülen davada Konya Ereğli Asliye 2. Hukuk Mahkemesi´nce verilen 10.07.2001 gün ve 2000/340-2001/269 s. kararın Yargıtay´ca tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve bütün belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin SSK.dan emekli olup, emekli maaşını davalı bankadan aldığını, dava dışı şahsın kredi borcuna kefil olduğunu, bu şahsın borcunu ödememesi üzerine müvekkili hakkında icra takibi yapıldığını ve bankanın müvekkilinin maaşına 1999 Ağustos yılından dava gününe kadar el koyduğunu, bankanın gerekçe olarak dayandığı belgenin kredi sözleşmesi sırasında sair belgelerle okunmadan imzalandığını, bunun BK.19/2 ve İİK 83/a maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin 1999 Ağustos ayından 2000 yılı Ağustos ayına kadar kesilen miktar olan 1.220.615.800-liranın davalıdan faizi ile tahsiline, kesintinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili, davacının borçtan müteselsilen sorumlu olduğunu, davacının kredi sözleşmesinden sonra imzaladığı metinle emekli maaşının borcuna mahsup edilmesini kabul ettiğini, işlemin BK.118. maddesine de uygun olduğunu, 506. s. yasanın 121. maddesinin uygulanma imkanının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve bütün dosya kapsamından davacının 10.03.1999 tarihli irade beyanına göre dava gününe kadar olan kesintinin doğru yapıldığını ancak davacının dava ile artık maaşının kesilmemesi iradesini açıkladığından SSK. Yasası 121. maddesi uyarınca maaştan kesinti yapılamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile dava gününden itibaren davacının hesabından kesinti yapılmamasına, önceden yapılan kesintilerin iadesine ait talebin REDDİNE karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

1-Davacı, emeklilik maaşını aldığı davalı banka şubesinden kullandığı kredi borcunu ödememesi nedeniyle, haksız olarak emekli maaşının davalı tarafından, kredi borcuna karşılık takas-mahsup edildiğini ileri sürerek dava gününe kadar takas ve mahsup yapılan maaşının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı banka kredi sözleşmesi ile birlikte imza altına alınan 10.3.1999 günlü belgeye dayanmıştır. Ancak, SSK. yasası 121. ve İİK.83/a. maddeleri hükümü uyarınca; SSK yasası gereğince bağlanacak gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir ve temlik edilemeyeceği gibi, bu mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir. Yine, BK. nun 123.madde hükmüne göre de, bu alacakların takası kabil değildir. Bu itibarla, davacıya imzalatılan 10.3.1999 günlü davacının kullandığı kredi borcunun yatırılmaması halinde emekli maaşının kesilmesine yetki verdiğine dair belge, baştan itibaren batıl olup, buna dayanarak yapılan kesintilerin kanuni dayanağı bulunmamaktadır. Bu halde mahkemece, davacının emekli maaşından kesilen miktarın davalıdan tahsiline karar vermek gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; HUMK.434/2.maddesi hükmüne göre , temyiz isteği harca tabi ise temyiz, harcın yatırıldığı tarihte yapılmış sayılır. Davacı vekilinin temyiz dilekçesi 27.8.2001 gününde hakim tarafından havale edilmekle birlikte , dilekçenin harcı yatırılmadığı gibi temyiz defterine de kaydı yapılmamıştır. Bu sebeple davacı vekilinin temyiz isteminin HUMK. 432/4.madde uyarınca REDDİNE karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarda (1) no.lu bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ( 2) no.lu bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz isteminin HUMK.432/4.madde uyarınca REDDİNE, alınmadığı anlaşılan 4.960.000-lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27.05.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 22-01-2009, 11:01   #6
stj.Ercan KILIÇ

 
Varsayılan Emeklİ MaaŞinin Haczİ

Herkese merhaba;
borçlu hakkında farklı icra dairesinde açılan iki icra takibinde, takibin kesinleştiği dosyada hacize çıktım hem o dosya için hem de daha kesinleşmeyen dosya için haciz tutanağına borçlunun aldığı emekli maaşının kesilmesi muvafakatini aldım.Bu muvafakat geçerli midir? İ.İ.K 8 maddesi ile 83a maddesinin yorumlarında çıkan sonuç nedir?Görüşleriniz için teşekkürler...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
emekli maaşı haczi *sinequanon* Meslektaşların Soruları 10 31-10-2008 13:32
SSK Emekli maaşı haczi - vekalet ücreti av.naim Meslektaşların Soruları 14 20-09-2008 16:50
emekli maaşı haczi erk42 Meslektaşların Soruları 3 21-10-2007 16:43
Borçlunun birden fazla maaşının haczi me_as Meslektaşların Soruları 4 11-07-2007 16:51
Emekli Sandığı Dul Maaşı Haczi Av.Ali KAYA Meslektaşların Soruları 6 18-02-2007 01:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06787109 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.