Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. Üyelerimizin yazdığı ve bizlerle paylaştığı şiir, öykü, deneme ve diğer yazınsal türler.

Muhsin KOÇAK / Şiirler

Yanıt
Old 16-06-2010, 08:32   #31
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan insanca yaşam

insanca yaşam
Muhsin KOÇAK



Dört mevsim zemheri geçer düş,
törpüler yosma hayat avuntularla ömrü,
hüzün nar çiçeği gözlerde,
bekleyiş, umut olur doğmamış sabaha

Cehennem harında üşür sensizlik,
cama vuran damladan sakınır korkular,
ellerim boşta ölürüm deyi,
ezberlediğim duaları unutur dilim,
ve sen gelirsin gözlerime...

bahar kokusu sızmaz karanlık odam,
ışıksız zulamda donakalır özgürlük,
yastığım hasret,
yorganım yoksulluk,
elim, asılı kalır tenha sessizlikte,

doğmak bilmez şafak prangaya,
kör karanlıklar yoldaşım,
ay cilveleşir fahişe bulutlarla,
yıldız, kündeye getirir geceyi,

melankolik sevdalar sarmalar düşleri,
ve ben hayatı ıskalarım yaşanmamış öykülerimde,
romanlar yazarım gözlerimde, kahramanı yok,
figüranı olur umutlar pembe dizelerin...


bir o yandan bir bu yandan vurulurum,
ellerime sakladığım " ben" çekilir tırnaklarımdan,
hasret sancılarına diz çöker yalnızlıklarım,
canımın tılsımında bir can,
patikasında ölürüm zamansız gitmelerin...

umutsuz dizelere sığınmak kalır yarın,
gün pembe bulurlar yağdırmaz, kan revan.
dün acıları gözlerime miras addedilen,
dejenere " an" sevişir kahpe fakında hayatın...

yirmibirinci asır medeniyet sızmaları,
kör karanlık nasip masum gülüşlere,
hakkıdır her insanım diyenin,
onuruna yakışan sade bir yaşam...
insanca yaşam...

KOÇAK
18.03.2010
İstanbul...
Old 16-06-2010, 09:42   #32
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan İmkansız mı ?

Sokak lambası aydınlatmıyor geceyi, karanlık örtmüyor ayıpları,

Ahlarımı yele verdim, serçe kanadına tutuşturdum adımı, yaralı..

Asi çığlıklarımda titriyor yalnızlık, kimsesizlik, duyanım yok !

Yas tutmuş gülüşler, boğazıma düğümlenen sevinçlerde boğuluyorum.


Gün batımıdır düşler, soluk…ve ağlamaklı

Kahkahalar yerini derin bir iç çekişe ipotek etmiş, fek - vuslat..

Mimikler kayıp giden bir gezegen galaksiden, gezegenden kayan yıldız değil,

Utancını saklayamaz yobazlıklar riyanın…


Ellerim titriyor,

Kalem suskun, yazmıyor…

Kana bulanan sözcükler kaçak.

Tükeniyorum Eyüb sabrında, yaraya merhem çalan yok,

Lokman hekim kar etmiyor derde, açan firarda…

Kapanacağı yok,

Kanadıkça kanıyor, kabuk bağlamaz…


Fikrin narin gülü, bozkır çiçeği umutlar soluk,

Yaprak dökümünde dört mevsim,

Kurşun gecede kabusum olur, üzerime üzerime gülüşler, yavan…

Pencereyi okşayan rüzgar, titreyen yürek,… Ürkek.

Çalan kapıya varamaz elim, içeri giren davetsiz ölüm…


Sokaklar hain, sinsidir dokunuşlar… yüreğini verdiğin dost misali,

Yaslanacağım dal, dar ağacım olur, asılı kalırım sabahında…

Riya yeni versiyonudur kardeşliğin,

Akrep kucaklar,cehennem ateşi bakışlarda kavrulur dururum.


Gitmek istiyorum bra,

Gitmek istiyorum …

Riya,

Sahte dostlukların,

Kalleşliğin,

Fitne tohumlarının yeşermediği,

Savaş,

Açlık,

Kan ve göz yaşlarının olmadığı / olmayacağı,

İnsanın pula satılmadığı,

Kahpe tuzakların kurulmadığı,

Sermayenin emeğe,

Emeğin değere,

Değerin “öz”e egemen olmadığı ,

Bebek tazeliğinde,

Saf ve uryan bir gezegen olmalı,

Keşfedilmemiş,…

Yıldızı faili meşhule kaymamış,

Adamın adam,

İnsanın inasn olduğu için kabul gören dünya, .. ilhak edilmemiş…



Barış ve kardeşliğin,

Özgürce yaşanası,

Ötekileştirilmemiş,

Dört mevsim taze yaprak misali kokan,

İhanete kucak açmamış bir yer olmalı, istilaya uğramamış…

Var mıdır ?

Dini, dili, ırkı, mezhebi sorgulamayan bir dünya istiyorum,

İnsanca yaşanası ….

Çok şey mi istedim ?

İmkansız mı ?


KOÇAK

05/01/2009 01.22 h.
Old 16-06-2010, 10:11   #33
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan şiir olmalı

Şiir ;
yazılmalı, kalemi kırarcasına.
okunmalı,yüreği paralarcasına.
Seslenmeli,sağırı uyandırırcasına.
Haykırmalı, beyinleri patlatırcasına.

Şiir;
Korunmalı,
Sevda barındırmalı.
Umut saklamalı,
Düş beslemeli,
Rüya süslemeli.

Ve Şiir,
Hecesinde sorgulamalı
-insanı,
-Kainatı,
-Hayatı,
-Vicdanı yargılamalı...
Şiir, şiir olmalı....

KOÇAK
17/06/2010
İSTANBUL
Old 19-06-2010, 00:48   #34
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan acılara can doğramak

Soğuk kış gecelerinde kanat çırpan bir serçedir düşler, yaralı...
sabahın belirsizliğinde üşümektir kaldırımlarda, uykusuz... endişeli...
yatağı karton kağıt, yorganı kar tanesi, donakalmaktır umutlarda.
uyukulara direnmektir matemli nefeslerde bazen hayat...

Gök yüzü gece ile uyum içinde, kap kara... yarınlar gibi...
Pencereye vuran kartaneleri davetsiz azraildir sanki,
ve bir bakarım ki yer yüzü bembeyaz gelinlik kız gibi,
bir yanı mutluluk bir yanı acı keder dolu,
hüzünlü gülücükler dağıtır sokaklara...
hasret göz yaşları, bir damla kan olur,damlar al yanaktan...
gök yüzü kızıl kırmızı, doğranmış yürek gibi...

Berdel acılara doğranır sevda her gün batımı,
saatler gün,
günler ay,
aylar yılları doğurur serseliğinde yaşamı,
ve sonrasında ...
akrep ile yelkovan arası tükenen nefeslerde boğulur can...


Bir yanı sıla,
bir yanı hasret,
bir yanı yalnızlık,
ve bir yanı yoksulluk...
alayacağın dört yanı acılarla dolu...
kimbilir kaç şiddeinde sarsılır yürek,
kaç bin desibel titreşimle yükselir feryadı,
kim bilir ?

ölüme gülümsemektir aslında doğmak,
Tabiatın acımasızlığına,
karına,
boranına isyandır güneşe vuslat kardelen...
acılara yürek doğramaktır belirsizliklerde,
Avuçlara sım sıkı saklanmış umuttur kuytularda ...
sevda değirmeninde öğütmektir bedeni yaşamak...

of gardaş of...

uçurumlarda asılı umutlardır bedenimden pul pul dökülen,
yarını gaspedilmiş üşüyen bedenlerde takılıyım,
aç yatan canlarda kıyılır tenim,
umutları yiten intiharlarında asılıyım hayatın ...

giden can,
yüreğime damlayan kan,
yiten umut,
tenden doğranmaktır uğruna..
bin bir çiçekte yeniden dirilmek de olsa...

acılara can doğramak...


KOÇAK
İSTANBUL
04/01/2010 04:25 h.
Old 21-06-2010, 09:04   #35
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan DİrİlİŞ

Yaktıkça bedenimdeki küllerden selam yellere

Toz zerreciklerim her biri ayrı bir çölde sonsuzluğa savrulur.

Sonrasında volkana döner, her biri bir atom parçası,

Yeniden yaratılır kül bedenlerden gonca gül filizlenir

her biri ayrı bir sevda yüklü, koparıldıkça yeniden dirilir...


Yeniden dirilir küllerinden sevda yüklü canlar

Her birini ayrı bir aşk sarmalar kocaman yürekler

Tomurcuğundayken koparrılır goncalar, yüreklerde naralar...

her diriliş sevda kapılarını ardına dek aralar...

Vuruldukça sonsuza ölümsüzleşen


Koparılıdıkça çoğalırcasına yeşeren
Yaktıkça yeniden küllerinden dirilen

sevdaların dirilişidir,

yaşam dediğin ince çizgisinin serzenişidir

sevdalar....



KOÇAK

01.01.2008
Old 21-06-2010, 09:12   #36
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan Hasret

HASRET

Yaşayamadığım çocukluğum,

göremediğim gençliğim saklı taş duvar,
Yoluna hasret, bozkırına kahır biçtiğim
Yitik gülüşlere bıraktığım düşlerimi,

Alnıma kader yoksulluğuma hapsettim

tenimden birer- birer…


Ezilmişliğimle yoğrulduğum,

gözlerime dolan toprak tanesi hasretim…
İçimde sindirememiş de olsam,

sürgünlere yükledim sevdalarımı…
Failli meçhullere tanık esmer yüreğim.
Taşımaya zorlansa da yorgun ve yangın bedeni ayaklarım,
Binlerce yıl öncesinden sürüp gelen acıların mirasçısıdır özlemlerim…


Kaçınamadığım, asırlarla örtülmüş yazgıdır alnımda beter.
Takılı kaldı derinliğine hayata hüzünlü boş bakan gözlerim,
Yüreğimde izi kaldı, ezik hallerin saklı kaldığı enkazında.
Ufku olmayan karanlığa miras bıraktım asi çığlıklarımı…

Ruhların tutuştuğu sonsuzluğa sakladım sürgün yalnızlığımı,
Bir-bir ezgi oldu çığ düşmüş bedenimde yitik düşlerim.
Avuçlarıma sakladığım umut,

kayan yıldız parıltısı,

kayboldu hayat düzleminde…
Şafakların ölmeyen kızıllığına yükledim hasretlerimi.


Çözemediğim bir yazgıdır, alnıma kazınmış,
Cana hasret susamış toprak,

yaprak dökümünde yüreğimdeki zaman.
Toprak olmaktır ölümün bir diğer adı,

bin-bir çiçekte yeniden dirilmek de olsa…
Bazen mutluluk ebedi çiledir bedenimdeki hayat.


Kimi zaman, azgın dalgaların ak köpüğünde, yiten bir sevda,
Hasret olur, taşınır limandan limana, kırık bir sal içinde,
Kimi zaman, Kızgın bir kısraktır özlem, gem vurmaya gelmez,
Kışına isyankâr ve asidir yürekte kardelen,
Uğruna esirgemez canı, sevdaya gönül veren
Bazen yanık türkü olur, titrer şelpede ,vurgun kalır
hasret…

KOÇAK

Haziran / 2008


Old 25-06-2010, 01:22   #37
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan AliÇ AĞaci

ALIÇ AĞACI
Muhsin KOÇAK

Alınlara kazınmış beter, sürgün ...
Çorak bozkır sevdası, alıç ağacı.
kırağı düşer yaprağına,
Baharı yaşarken tomurcuk.
Zemheri düşlerine fırtınalar,
dört mevsim, hüznünde tutsak...

Kök hücrede saklı sevda,
yas tutar yedi renk,
kartan karası zulmün,
ensesinden eksilmez nefesi.
hayalinde doğar gökkuşağı,
"iner yedi kol demiri" kapıdan,
umut deryasında kurumuş mimiklerine,
seher yıldızı kıblesi,
geceye çığlık olur feryadı...


Her nefesinde "ah" yükler arşa,
gözyaşı olur yüreğinde hasret,
alnına kader kazınmış,beter...
dört mevsim üşür teninde yar,
gün yüzü görmez, güneşe küskün...

uyansa bir an beter uykudan,
çığ düşmüş beden baharında,
umut, solmuş yapraklar.
ne bir korku, yar-ın-dan
ne bir utanç dün-den
Mey havasına saklı tutkular,
parmaktan çekilir yüreğe damla.


Firari hayat, sürgün sevda...
zemheri düş, donmuş beden,
tenden süzülür yüreğe "ah"lar
bir kendinden, bir hayalden,
dost yüreğinde vurgun yemiş,
uçurum gülüne aşkı,
bulutlara asılı umutları,
göz ucuyla dokunsa,
başına yıkılır gökkube...


Asırlık sevdalar yüklü damar,
Bastığı her karış toprak, hançer sırtına...
çakıl taşlarına işli sevdası,
yürek - vurgun,
sevda - TALAN,
umtlar, haraç-mezat,
budanmış dalları tomurcuk,
bir başka hasat mevsimine gülümser...

kül bedene,çiğ damlası,
baharında, hoyrat fırtınlar sevişir.
uçurum gülüne, yar-ını gülümser,
kıraç, bozkır yürekte saklı sevda.
dört mevsim boran, hoyrat sevdalar boğar.

Katran karası gülüşler,
ok olur, göz ucuyla tenden yüreğe,
ahları birikmiş gökkubeye,
sevda, bulutlara yüklü, ağlamaklı...
yıkılır bir-bir teninden toprağa,
dokunsan bir nefesinden....

bir bilsen...
ne karalar bağlandı, ne ocaklar kül,
ne yürekler- param-parça,
ne ihanetler yüklendi özüne,
bozkır yiğidi alıç ağacı...
çakal uğultularına teslim uykuları,
tilki kurnazlığına tanıktı gözler,
bir kendisi vardı,
bir de sevdasını işlediği,
başını yasladığı çakıl taşları...
karanlık yorganı,
güneş, zindanı oldu sevdasının...

çocuksu gülüşülerinde, ağlamaklı,
şahin bakışında yarının, kartal avından bihaber,
ses verir kaninata,
ararat iniler,
Toroslardan süphan'a,
Edirne'den Ardahan'a
yer gök yas tutar,
Ararat ağlar,
"ben" ağlar,
yar ağlar,

Ararat Yas tutar ...
zulmün hanceri, "YÜREĞİNDE" pas tutar.
ALIÇ AĞACI....
..../....


KOÇAK
14.09.2008
Old 01-07-2010, 10:49   #38
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan AŞk Olsun

AŞK OLSUN

Masmavi gökyüzü, ve bir bebek tazeliğinde gülüşler, ıslak
Anlamsız bir bakışa asılı kalırım,
Kim bilir ne acılar yüklü, ne fırtınalara gebe.
Ne hasretlere doğranmış yürek,
Param parça kuytusunda düş, ama narin…
Dokunasım gelmez, korkarım, üzerine ne gidişler yüklü…

Zaman acımasız, hayat kahpe faklarda gizli,
Uzanan eli değil, yüreğinden paralar çığ düşmüş bedeni…
Bir boşluk belirir yarınlarında,mekik dokuyup gelir maziler.
Tenden süzülür hasret, sel olur ahlar, alır götürür beni benden,
Kısırlaştırılmış duygularda boğulur sabahlar,
Şimşek , tenden iner toprağa,
Sessiz ve ürkütücüdür karanlık, yılandır yoksulluk memleketimde,
Kim bilir kaç şiddetinde sarsılmış umutlar, yıkık viranedir hayatlar…

Kaç kamçı sallandı kim bilir hain ellerinden kaderin,
Küstür, yarından umutsuz , üzerime -üzerime gelir ağlayan kimsesizlikler.
Kırgındır gönül sırtından vurulduğu dostluklara,
Toprak kokar hasret, filiz verir fitne tohumları, sahtedir gülüşler,
Sürgün yemiş en derininden, sevimsiz aşklar kol gezer riya dünyanın,

Anlayamazsın ki ağlayan geceyi,duyamazsın vuslat sevdayı,
Açlık,
Sefalet,
Yalnızlık,
Yoksulluk,
Beş metrekarelik tek gözlü bir odadır hayat.
Suya ekmek banmaktır umut,
Sevgiye can, umuda yürek doğramaktır benlik,
Her santiminde ölüp-ölüp dirilmektir sıla,
Bedenden pul-pul dökülen özlemdir gurbet,
Anlayabilecekmisin nasırlı sevdayı,
Tutabilecekmisin köhne yalnızlıktan sızan ışığı,
Ben tutamadım,
Tutabilene aşk olsun

Eyüp sabrında taş, çatladı en sert göbeğinden,
Taşa sevda ekmek, kızıl güneşe can doğramaktır adam olmak,
Serseri bir düş, yüreğinden vurulmaktır dost,
Kısacası gök kuşağında olmayan tanımsız bir renktir gün,
Çözemedim,
çözebilene aşk olsun

Tanrıların da unuttukları kuytularda doğmaktır hayat,
Kan bombalarıyla kızıl sabaha uyanmak,
Barut kokusuna yön tutmak,
Faili meçhule can adamak,
Yoksulluklara selam durmaktır gözlerdeki tanımsız yaş…

Hey dostum hey,
Lüks malikanelerde gamsız, desteksiz atmalara benzemez ölüm,
Elit dediğin şehrin varoş yüreğine can doğramaktır…… can…
Bir eli yağda bir eli balda yaşama göz kırpmak değil,
Yarına kavuşma hasreti, karanlığa gülümseme özlemidir gün,
Değerin pul olduğu kokuşmuş dünyana benzemez sevda,

İşte,
Vurulurum bir-bir düşlerimden kahpe serseriliğinde yaşamın,
Uryan geldim, uryan giderim, toprak kokar bedenim,
Senden değilim elbette, olmadım da, olamayacağımı da anladım nihayetinde.
İnsanım, özümden öte olmaz değerim, geldiğim gibi göçerim insafsız yüreklerden,

Bozkır yüreğin kardeleni, buzula isyanım,
Uçurumunda paralanmaktır “ben” hayatın,
Gözlerime çekilen katran karası dört mevsim,
Sırtımda paralanmış kamçıları tutamadım, sayamadım,
Tutabilene aşk olsun,

Kimin eli kimin cebinde, yüreği kimin dilinde,
yaşam serseriliğinde nasıl olur da asılır insan?
kefesi bozuk terazi, adaleti sakata uğramış inançların…
nasıl bir dünya, peşkeş çekilmiş yaşam,
yalanlar gerçek, gerçekler nasıl da yalan ?
ben çözemedim…
çözebilene aşk olsun …

cebinde taşıdığın pul değerindesin yaşam aymazlığında,
kötüye kucak açmış riya,
hayaller serseriliğinde dünyanın, haylaz.
Umutlar talan, düşler zemheri,
Bebek beşiğinde vurulur umarsızca, talan gülüşler,
Beyaz güvercin kanadından değil, vurulmuş yüreğinden,
Kargalar artık kainata hakim,
Kalleş namlu can kusuyor tenden gayri.
İnsanı canımdan,
Hayatı , gözlerimden öte sevdim,
Fitne tohumları ekilmeden nadas yüreklere.
Kazıyamadım ölü hücreleri beyinlerden,
Kazıyabilene aşk olsun …


Dünü bu günden, bu günü yarından,
İnsanı hayvandan, hayvanı insandan,
Aşkı sevdadan, sevdayı serden,
Sevinci gamdan, gamı acıdan,
Dostu düşmandan, düşmanı dosttan,
Seçemedim….
Seçebilene aşk olsun…
Aşk olsun …

KOÇAK
22/12/2009
İSTANBUL
Old 02-07-2010, 09:25   #39
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan Sivas Anısına

Sivas Anısına

../...

Hanin gece...
savruldu kül-ler,..
yürekler.... gökyüzüne,
yüreğime yaşlarım,
ellerime yüreğim , öz-ümden...
utanç zincirine bir halka tarihe,
yakılmaktı düşün bedeli,
nara kirli ellere...
Diri yürek...
Kızıl ateşte meze, karanlık geceye...
Feryat yükselir "öz"ümden,
Tanrılar yasta,
İnsanlık ağladı...
"Ben" ağladı,
Kainat ağladı...
Ben utandım insan/lığımdan...
.../...
02/07/2008
KOÇAK
Old 02-07-2010, 09:31   #40
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan DoĞarken AĞlamak


DOĞARKEN AĞLAMAK

.../...

Ağlarına takılmaktır hayatın,/ karanlığa çığlık...,

Buz dağlarında kardelen

Baharında solmaktır ömrün,

Yarınlara Ekmek, bedenlere alevdir gözyaşları,

Al yanaktan, yürek kuytusuna biriken hasret


Doğarken ağlamak


Gelişi,sorgularında saklı tutmak,

İz düşürmek tarihe,

boynuna ilmik,

celladı ihanet, hain ve sinsi
idam sehpasında, DüşLere gülümsemek,
hayallerde alev alev yanmak,

acılarına aldırmadan,
Boğulmaktır,

paletsiz daldığı umut deryasına,
Boğazına düğümlenen nefes,

Sevgi ve hasrettir yaşamadan,


Yanarken ağlamak,
Yarınlara doğmak,

Âmâ vicdanlara ışık,

Küllerinde, yanan bedenler olmak
insanca düşünmek - yaşamak,

İnancı uğruna ölmek,

Madımak’ta

Kül oluşa alev yelleyen,

Ve gülenlerden fark

İnsan olmaktır doğarken ağlamak.
.../...
02/07/2009

KOÇAK
Sivas anısına...
Old 04-07-2010, 01:35   #41
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan İnci Karam

inci karam,
göçebe düşlerde sürgün yalnızlık ıskalar geceyi,
firari sevdalar nakşettim kaçamak bakışlarına,
bir kıymık misali batan gözlerimde yokluk,
yol yordam bilmez avuntudan sığındım yosulluklara,

sağır yürekler duymaz feryadı inci karam,
avcı avında ,figüran hayatın karanlığında vurulur.
kızıla boyanır esmer yürek sevimsiz gülüşlerde,
usturanın en keskinine dayar boynunu yalnızlık,

pencere kör, duvarlar soğuk ve şevkatsız inci karam,
karanlık ürkütür gelmezleri, yalnızlığı boğar tenimde,
fahişe umutlar yok olur vuslat tende,
katledilirim yarınların gelmezliğinde inci karam .

Efkar sardı her bir yanı inci karam,
geceyi kanatır gözlerimde,gitmek bilmez acıda doğranırım,
kadehin dibine vurdum bak işte şimdi hasreti,
yokluğu çarmıha gerdim tenimde,

inci karam bilirmisin, kanattım yalnızlığımı yine haylazca,
derin uçurumlarda astım yoksulluğu,
kör-derin kuytularda boğdum yalnızlıkları,
bir sen vardın yanı başımda hüzün deryasında, ve yine sen ...
inci karam...



koçak
04/07/2010
istanbul
Old 12-07-2010, 12:00   #42
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan Hasret

çiyandır, yılan sinsi zamana saklı,
bir serçe tırnağına takılı, güvercin bakışlıdır,
seher vakti, uykuyu böler ansızın,
ruh bedenden ayrı savrulur
arı vızıltısında gelir tene,

alıç ağacı bozkır yüreklerde,
çoraktır bazen ezgileri,
kaval sesinde titrer mısraları
bir unuca sevda direğinde can uyuklar tende.

parmak ucunda dokunsan,
sel olur har yüreğe...
sevda dingin yürek.
özlem yükü buluta benzer
Hasret...


KOÇAK
27 Temmuz 2008 Pazar 04:05:30
Old 28-10-2010, 13:10   #43
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan TÜkenmemİŞİz KardaŞ

TÜKENMEMİŞİZ KARDAŞ
Muhsin KOÇAK

Zamansız gelen hazan,

sararmiş bir yaprakta can dolanır yoksul gülüşler,

Vurdum doluya olmadı, boşa vururum dolmadı,

Bir yanım keder, bir yanım hain acılar,

Eski bir libas yürek, dikiş tutmaz Kardaş,

söküldükçe ardı - arkası kesilmez yamanın,

Neresine dayasam yaşlarımı,

sel olur boğar umutları, yıkılır gönül köprüleri birer birer.


işte bundandır Kardaş, vurdum rahvanları yokuşuna özlemlerin,

yol yordam bilmez,

avunmaz-uslanmaz-arlanmaz sürgünler yaşarım,

derviş hayallerim talan,

sustukça yüreğimde boğulur sus'lar,

narin ve inceydi seviler yaşlı çınar yüreğimde hoyratça kıyılan.


kahreden geceye acı sağıyor yalnızlığım,

çaresizliğim,

kimsesizliğim,

yoksulluğum,

kırık-dökük umutlarım döküldü yüreğimden parmaklarıma, ellerime.

ne, zaman o eski zaman,

nede, ben o eski ben.

çok sular coşup gitti sonsuz,

o yıkılmaz yöprüler yok artık kavuşturan.


Ne zaman kaşısam,,ne denli dokunsam uslanmaz o hain yaraya,

o serseri kurşun yeniden vurur tökezleyen düşlerimi,

sol yanımdan akan bir hüzün deryası zaman,

yüzümde solmuş umutlarda boğulduğum unutkan seslerde yitip giderim.


Oysa, Oysaki Kardaş;

Öylesi hasretler varki, elvan-elvan,

bir damlada, hatta bir kıl ucunda,

ve öylesi veyve verir ki yaprağı ve goncası olmayan,

sana dost,

sana yar,

sana yaren, yürekten vurgun olan.


Bir yanım **** gülüşlü kanlı zula, paslı hançerinde kıyılırım,

bir yandan kahpe kader tuzakları,

bir yandan şakşakçıları kol gezer zalim ölümün,

her bir umudun ırzına göz diken, sinsi it kılıklı dost bozması.


biliyomusun kardaş,

duruldukça akarsular, yavrusunu yer timsahlar,

kalleş, fitne tohumundan dağ-dağ yoğurur ihaneti,

kahreden kahpe gülüşlerde sahahı katleder geceden,


Bir yanım ustura ağzı,bir yanım yaman bir sevda dolu,

vurulur hayallerim ilhak edilmiş uykularda...

nedeni bilinmez bir telaş, vurdum duymaz serseri bulutlar,

dokunsan göz ucuyla hasret zincirinde boğar tutsak aşkları.


Bir bilebilsem, anlayabilsem;

kime tasa-keder,

kimin gözüne diken,

kimin yüreğine nefret,

kimin aşkına ihanet işlenmiş kör kuytularda.


Yoruldum artık kardaş yoruldum,

Gam yükünden çözüldü bağları yorgun dizlerimin,

bir zıpkın her bir selam kan olur dökülür gözlerim,

karanlık bir gecede kör kurşun ****a sözlerim.


Ne kadere eyvallahım var,

nede ölüme diz çökerim.

ne deryasında boğulurum, ne de volkanında patlarım sahte dostlukların,

Acıları bozkır elevinde kavrulmuş, sert kayalıklarda paralanmışız,

Katleden tipiler-fırtınalar görmüş,

acımasız işkenlerde cana eyvallah dememmişiz,

dostu satmamışız KARDAŞ,

en derin uçurumları tatmış tenimiz,

ama insanı satmamışız KARDAŞ, SATMAMIŞIZ...


biliyorum Kardaş biliyorum;

rengimiz olmadı gök kuşağında,

dilimizde kilit, ayağımızda pranga,

kahpe tuzaklarda, serseri kurşunlara düğme çözmüşüz,

bir ölüp bin dirilmişiz selamsız,

TÜKENMEMİŞİZ KARDAŞ TÜKENMEMİŞİZ....


KOÇAK

28/10/2010

İZMİR



Old 29-10-2010, 20:31   #44
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan YÜreĞİme GÖmÜn Benİ




Titrek bir mum ışığında kaybolan tutsak hasret,

ölümü bal eyledin gözlerimde,

bilirim ki hiç bir idam gül doğurmaz,

alırım koynuma meçhul ölümleri,

sarılırım yağlı ilmiğine yar niyetine,


Ben hasrete,hasret çaresizliğimde tutsak bana,

al gözlerimden perdeleri,

savur bulutları düşlerimden,

suçsuzluğumun yargılayıcılarını yargılasın,

utanç zincirine bir halka daha eklenmiş tarih.

kırılmış kalemden akan idamları alır koynuma uyurum.


Hapsedilmiş duygularımı salı verin yanızlığıma,

nasıl kıyıldığımın öyküsünü anlatsın ışıksız hücremde,

düşlerimde iğfal edilmiş umutlarımı getirin bana,

Çaresizliğin türküsünü çalsın paslı ranzamda,


Yer kırmızı, gök mavisinde susmasın senfoniler,

Ölümün gözlerime bahşettiği özgürlüğü katletsin,

tutsak gülüşlerin yankılandığı elit şehrin varoşunda,

sevda türküleri titresin kavgamın sahnesinde.


Geçirin demir parmakları soluğumun en incesine,

silin geçmişin izlerini yavşak bakışlardan,silin... atın...

azad edin bedenimi sınırsız gelmezinde solan zamanın,

koparın alnıma yazılmış kader ****unu, alın o da hatıram olsun.


gömün beni hasretimi ektiğim çorak özlemlerime,

atın sürgünleri yüreğimden, dikin başucuma katledilmiş gülleri,

yükleyin sırtıma derviş sevdalarımı, gezgin hayallerimi.

beni yüreğime gömün sonsuz, sorunsuz.

gömün beni yüreğime, yüreğme gömün beni....


KOÇAK

29/10/2010

İZMİR
Old 05-05-2011, 23:32   #45
akdevrim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Muhsin KOÇAK
Şiir ;
yazılmalı, kalemi kırarcasına.
okunmalı,yüreği paralarcasına.
Seslenmeli,sağırı uyandırırcasına.
Haykırmalı, beyinleri patlatırcasına.

Şiir;
Korunmalı,
Sevda barındırmalı.
Umut saklamalı,
Düş beslemeli,
Rüya süslemeli.

Ve Şiir,
Hecesinde sorgulamalı
-insanı,
-Kainatı,
-Hayatı,
-Vicdanı yargılamalı...
Şiir, şiir olmalı....

KOÇAK
17/06/2010
İSTANBUL

...Duyarlı kalem şiir ayrıcalığı ve özgünlüğüyle selamlar.. Harika dizelere ruh vermişsiniz..kaleminize sağlık...

akdevrim.istanbul.
Old 06-05-2011, 13:13   #46
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan akdevrim
...Duyarlı kalem şiir ayrıcalığı ve özgünlüğüyle selamlar.. Harika dizelere ruh vermişsiniz..kaleminize sağlık...

akdevrim.istanbul.

Teşekkürler Saygıdeğer Akdeğvim ( Kuşları ürkütmeden )
Old 06-05-2011, 15:18   #47
akdevrim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Muhsin KOÇAK
Teşekkürler Saygıdeğer Akdeğvim ( Kuşları ürkütmeden )


....Dünyada en zor iş sözçüklere ruh verip,başka bir dil edebiyatında iz bırakmaktır...Bunu başaran az edebi şahsiyetler vardır..Alman şairi Geothe gibi...Sizin edebi yolculuğunuzun dil sınırlarını aşması dileğiyle,şiirlerinizi okuduğumu bilmenizi istiyorum...Ne kader orta öğretim zamanımızda aynı ilde soluk alıp vermişiz...Yazmaya devam...Yorulmadannn....
saygılarımla..

akdevrim.istanbul.
Old 06-05-2011, 15:32   #48
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Saygı değer Akdevrim, teşekkür ediyorum, dil dınırlarının aşılmazlığını sözcüklere yükmelek gerek diye düşünenlerdenim, yorumlarınız için teşekkür ediyorum.

saygılar
Old 13-05-2011, 17:45   #49
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Kim söndürebilir ki alev düşleri,soğuk kış gecelerinde .
kim susturabilir, yaman çığlıkları kıyılmış yüreklerde.
Kim durdurabilir ? kan damlayan acılarda kıyılmaları
Kim avutabilir narin yerinden vurulmuş umutları, kim ?


Hangi sabaha salayım topal avuntuları

Hangi taşa çalayım sızıları
Hangi yabana atayım hasretleri vurulmamış
Kahır zincirine halka, çığlık olur giderim .

Ey zemheri sevdaların soytarı talancısı,

Kaldır dizginsiz rahvanları uykudan,
Çek kınından kan bulanmış keskin hançeri,
Bak yetim naralar kusuyor kimsesiz sokaklar.

Beşikten mezara mayın kuytular,

Kana doymaz yobaz, sabahları seherinde katleder,
Ne acılar doğurur kurumuş bataklar,
Nice rüyalar kıyılır mahzeninde sevimsiz.


Zafere çeyrek çala mevzide boğulur hayat,

Sabahın günahlarını gece üstlenir gebe düşlerde,
Gecenin vebalı çelimsiz gülüşlerde yuvalanır sinsice,
Kurda-kuşa- çakala gün doğar selamsız,


Kör bir gecede saldım bedeni çekilmez acıya,

Tutunduğum son dal imiş yüreğimi doğrayan,
Yılanın kendindendir zehri beslenir koynunda,
Celladı olur, dizilir dar ağacında çözülmez düğümler.

Bir yanım kahır, bir yanım kan revan, acı – keder,

Ve bir yanım akbabalar, leş kargaları,
Uçadursun semasında yorgun düşmüş bedenin,
Her biri paylar bir bir yüreğimi utanmadan.

Ve ben ölürüm her bir santiminde tenimin,

Perişan düşler kurarım soysuz zamanda,
Bilirmisin ?
nasıl da vurulduğumu tek tek kıyımlarda,
soysuzun anlayacağı dil değil.
Bir düşünebilsen ?
Ne canlar adamışım kahrolan bekleyişlerde,

Her bir nefeste nasıl tükendiğini duyabilsen ?

Kaç kıyımdan geçmiş nasır kokan döş,
Taze çekilmiş tırnak acısı gözlerimden dökülen,
Anlayabiliyor musun ?
Ne sevdalar talan gönül bahçesinde, tar-u mar,
Ne kılıçlar sallamışım soytarı gülüşlere,

Bilmelisin ki,

Ne ,efendisiydim hayatın, ne de kölesi oldum kainatın,
Ne, yoksulluklar kirletebildi ellerimi,
Ne, kimsesizlik kırdı belimi,
Ne de hükümdarlar kısabildi arsız dilimi,
Dim-dik durmuşum, savaşmışım arenasında zalimin.

Pes etmemişim gardaş,..........


15/12/2010


Muhsin KOÇAK
Old 16-08-2011, 00:33   #50
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

.../...
Soytarı avuntular sarar geceyi,
bozar ezberini zamanın,
kimliksiz mülteciyim avunmaz acıda,
küfretmem soysuza, "sus"lar şanımdandır.

kuytu uçurumda yol alır düş,
seyrek bakışların ezberinde saklı.
Hüzün, titrek mum ışığı,
sorgusuz sualsiz,
davetsiz misafir kimi zaman.

umut yaraya tuz olur bazen,
bazen de gözlerde acı direnis,
kimi zaman da göçebe çadırda yoksul gülüş...
ne hanedan takmışım nede sultan.


Zaman, zehriyle vurur teninimi.
Acemi gülüşler sarmalar,
Savrulurum bir diyardan bir diyara.
Serseri bir ruzgarda eserim,
Zemheri hayal zindanında esaretin.

.../...

Tüm zaman
(KOÇAK)
Old 16-08-2011, 11:53   #51
akdevrim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Muhsin KOÇAK
.../...
Soytarı avuntular sarar geceyi,
bozar ezberini zamanın,
kimliksiz mülteciyim avunmaz acıda,
küfretmem soysuza, "sus"lar şanımdandır.

kuytu uçurumda yol alır düş,
seyrek bakışların ezberinde saklı.
Hüzün, titrek mum ışığı,
sorgusuz sualsiz,
davetsiz misafir kimi zaman.

umut yaraya tuz olur bazen,
bazen de gözlerde acı direnis,
kimi zaman da göçebe çadırda yoksul gülüş...
ne hanedan takmışım nede sultan.

Zaman, zehriyle vurur teninimi.
Acemi gülüşler sarmalar,
Savrulurum bir diyardan bir diyara.
Serseri bir ruzgarda eserim,
Zemheri hayal zindanında esaretin.

.../...

Tüm zaman
(KOÇAK)
...Şair dostum,şiiri bir kaçkere okudum...Gizemli ruhumu alıp bir yerlere götürdü,bulamadım.şiirleşmek,şiir gibi düşünmek bir ayrıcalıktır.Nede olsa çılgın karadenizin havasını aynı şehirde,aynı zamanda birbirinden haberi olamadan soluyan iki insanız.şiir gibi kal..Teşekkürler..


akdevrim.16.08.2011.istanbul.
Old 16-08-2011, 21:29   #52
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan akdevrim
...Şair dostum,şiiri bir kaçkere okudum...Gizemli ruhumu alıp bir yerlere götürdü,bulamadım.şiirleşmek,şiir gibi düşünmek bir ayrıcalıktır.Nede olsa çılgın karadenizin havasını aynı şehirde,aynı zamanda birbirinden haberi olamadan soluyan iki insanız.şiir gibi kal..Teşekkürler..


akdevrim.16.08.2011.istanbul.

Değerli Akdevrim.

Şiir olmak ya da şiirimsel düşünebilmek, bazen anlamsızlaşan kimi zaman kelimelerin kifayetsizliğinde hapsolunan
Azgın bir küheylan,
kırmızı görmüş boğaya benzer, acımasız.
Baharın çılgın seli, bir sal içinde vurur diyardan diyara.
Tükendi tükenecek nefes aralığı,
kipriğin kaşa vuruşunda,
bir iç çekiş,
bir ah'ın şahlanışında,
aç çocuk feryadında,
tükenip gitmektir bazen hayat.... a benzer . işte böyle bir şey olsa gereek..
saygılar ve selamlar
KOÇAK
Old 17-08-2011, 10:16   #53
akdevrim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Muhsin KOÇAK
Değerli Akdevrim.

Şiir olmak ya da şiirimsel düşünebilmek, bazen anlamsızlaşan kimi zaman kelimelerin kifayetsizliğinde hapsolunan
Azgın bir küheylan,
kırmızı görmüş boğaya benzer, acımasız.
Baharın çılgın seli, bir sal içinde vurur diyardan diyara.
Tükendi tükenecek nefes aralığı,
kipriğin kaşa vuruşunda,
bir iç çekiş,
bir ah'ın şahlanışında,
aç çocuk feryadında,
tükenip gitmektir bazen hayat.... a benzer . işte böyle bir şey olsa gereek..
saygılar ve selamlar

KOÇAK

..Şair dostum,şiir gibi bir yazı...Şiir olmak her algının başarabileceği bir yeti değildir...Sazın,sözün anlamını yitirdiği yerde şiir vardır...Şiirin ayak sesine güç veren kaleminizi selamlıyorum!...Esen kalın....

akdevrim.17.08.2011.istanbul.Atatürk Hava Limanı.
Old 16-09-2011, 01:37   #54
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Çorak bozkır toprağı, nisan yağmurunda ıslanamaz feryad-ı ah,

Zemheri sevda belenmez donuk bakışında,

dört mevsim boran, alına kazınan bir yazgıdır yaban.

donar volkanlarda, avunmaz serseri düş, şıksız, kördür pencere.





Fakir mahallenin Yoksul çocuğudur devrimler, sırtından vurulan.

buz kesen yaraya merhem çalanı olmaz,katledilir seherde,

yamalı gömlektir bedeninde saklı umut,

çeksen ipini her biri bir diyara savrulur,yarınlar gibi, belirsiz...





Mülteci özentiler doğurur yalnızlık, ağlamaklı...

çığlığa çeyrek çalan ürpertiler sarar geceyi,

soytarı naralar yankılanır dipsiz kuytudan,

sabahın da bir katili var gecenin de, öğrendim.



Şiirin tükenişinde vurlan şairim her gün batımı,

dayarım yüreğimi, kana kana içerim tükenişleri dilimden,

yedi renginde bulunmaz benzim, kimliksiz mülteciyim.

kimine kara, kimine kodlanmamış militandır düşlerim.



ırmakların sürüklediği kurumuş dal, yaprağı olmayan.

taştan taşa,

diyardan diyara,

volkanlarda kavruldu hasretlerim,

TÜM ZAMANADIR ŞİMDİ İSYANIM.

KOÇAK

16.09.2011
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Birlikte Yaşamak ve Miras SSalimoğlu Meslektaşların Soruları 1 02-06-2009 10:27
yurtdışında yaşamak isteği Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 10-10-2007 17:44
Birlikte Yaşamak ? Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 17 28-10-2006 19:54
Yaşamak Sanattır Ayfer Gökçen Site Lokali 23 03-10-2006 17:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06444597 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.