Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Trafik Kazalarında istihdam edenin sorumluluğu...

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-06-2010, 10:24   #1
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan Trafik Kazalarında istihdam edenin sorumluluğu...

Müvekkil 2005 yılında çalışmakta olduğu şirketin aracı ile ve çalışma saatleri içerisinde 3.bir şahsın yaralanmasına ve ölümüne sebebiyet veriyor.yapılan yargılamada tali kusurlu olduğu tespit ediliyor ve para cezasına çarptırılıyor.kazanın oluşundan hemen sonra ve ikinci kez ölümden sonra yaralının ailesine maddi ve manevi ne istiyorlarsa destek olabileceklerini bildiriyorlar ancak aile teklifi reddedip müvekkil ve ailesini kovuyor.2010 yılının 3.ayında ise hem aracın sahibi bulunan şirkete hem de aracı kullanan müvekkile manevi tazminat davası açılıyor.Bu durumda nasıl bir savunma yapmamız gerekir?kaldı ki müvekkil 2 kez zararın tazminini tekli ediyor ve reddediliyor ve cezai sorumluluğunu çekmiş durumda.Hukuki sorumluluk şirkette.
Yardımcı olursanız sevinirim...
Old 04-06-2010, 11:18   #2
av.knel

 
Varsayılan

Müvekkiliniz iyiniyetli anlaşılan; müvekkilinizin para teklif edip, karşı tarafın red etmesi hukuki açıdan sorumluluğunuz kaldırmaz. Bu haksız bir fiildir ve müştereken müteselsilen sorumluluk söz konusudur.

"Aradan bu kadar zaman geçmesine karşın davacının elem ve ızdırap çekmesi –hiçbir şey sonsuza kadar sürmeyeceğine göre- hayatın olağan akışına aykırıdır." şeklindeki yargıtay görüşünü savunma olarak kullanabiliriziniz.
Old 04-06-2010, 13:36   #3
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

İlginize teşekkür ederim ancak bu görüşün içerdiği kararı bulamadım.Eğer siz de mevcut ise gönderirseniz sevinirim...Saygılar...
Old 04-06-2010, 13:53   #4
av.knel

 
Varsayılan

4.HD. 20.12.1993 T.ve 1993/3625 E., 14984 K. : “ …davacıların manevi tazminat davalarını geç, ancak zamanaşımı süresi içinde açmaları her zaman mümkündür. Hiçbir şeye sonsuza kadar süremeyeceğine göre evlat ve kardeş acısının dahi zamanla azalması, küllenmesi olasıdır. Özellikle bu konuda duyulan keder ve acının gelecekteki yoğunluğu değil olay tarihindeki yoğunluğunun aranması gerekeceği söz götürmez. Hiç şüphesiz manevi tazminata ilişkin davaların geç açılmasından dolayı yargıçta keder ve acının derinliği yoğunluğu konusunda kuşku uyanmış ise manevi tazminatın az belirlenmesine engel yoktur.”


Yukarıda ki metin kitaptan alıntı. Aşağıda da ilgili karar ama bu alıntı ile ilgisini anlayamadım. Yargıtay kararları ile bağlı kalmamak lazım. Metin deki koyulaştırılmış kısım gayet mantıklı bir gerekçeye dayanıyor.
YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ E. 1993/3625T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 1993/3625

K. 1993/14984

T. 20.12.1993

• MANEVİ TAZMİNAT ( Malvarlığında Zarar Meydana Gelmesinden Dolayı Hükmedilemeyeceği )

• MALVARLIĞINDA ZARAR MEYDANA GELMESİ ( Manevi Tazminata Hükmedilmesi İçin Yeterli Olmaması )

• TAZMİNAT ( Malvarlığında Meydana Gelen Zarardan Dolayı Manevi Tazminata Hükmedilememesi )

818/m.49

743/m.24

ÖZET : Borçlar Yasasının 49. maddesi gereğince, kişisel çıkarları halele uğrayan kimse manevi tazminat isteyebilir. Böyle bir kimseye, bir miktar para ödenmesi ruhsal acılarını kısmen de olsa giderme amacını güder. Yasanın 49. maddesi gereğince manevi tazminata hükmedilebilmesi için, kişisel yararların haleldar olması ön şart olarak aranmakta, fakat bu hüküm malvarlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi, malvarlığına yönelen bir eylem az veya çok, kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü Borçlar Yasasının 49 ve Medeni Yasanın 24. maddelerinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir.
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı toplam 37.500.000 lira maddi ve manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ilişkin hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı, müteahhit olan davalı ile Mersin Serbest Bölgesi'nde yaptığı inşaat için gereken malzemeyi ve makinaları taşımak için anlaştıklarını, anlaşma gereğince traktörle taşımanın davalının belirlediği yere kadar yapıldığını, ancak davalının bölgeye girişi yapılacak malzeme ve makinaların izne tabi olduğunu bildiği halde izinsiz ve kendisinden habersiz olarak Bölge'ye geçirdiğini ve kaçakçılık iddiası ile traktörüne el konulup uzun süre nakliyecilik yaparak geçimini temin ettiği traktörünün muhafaza altına alındığını, bu nedenle iki yılı aşkın süre işsiz kalıp ailesinin geçimini sağlıyamadığını, maddi ve manevi sıkıntıya düştüğünü iddia ederek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda maddi tazminat ile birlikte 5.000.000.TL. manevi tazminata da hükmedilmiştir.
Borçlar Yasasının 49. maddesi gereğince kişisel çıkarları halele uğrayan kimse manevi tazminat isteyebilir. Böyle bir kimseye bir miktar para ödenmesi ruhsal acılarını kısmen de olsa giderme amacını güder. Yasanın 49. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişisel yararların haleldar olması ön şart olarak aranmakta ve fakat bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok, kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü, Borçlar Yasasının 49 ve Medeni Yasanın 24. maddelerinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. O halde, davacının manevi tazminat isteğinin reddine karar verilmek gerekirken aksine düşüncelerle kabul edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın ( 2 ) sayılı bentte gösterilen nedenlerle ( BOZULMASINA ), öteki temyiz itirazlarının ise ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 20.12.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Old 04-06-2010, 14:39   #6
av.knel

 
Varsayılan

Av. Bülent Bey,

Olayda ceza zamanaşımının, uygulanması söz konusu değil mi?
Old 04-06-2010, 14:50   #7
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Sayın av.knel,

İstihdam edene (malca sorumlu olana) karşı uzamış(ceza) zamanaşımının uygulanmaması kuraldır. Bu hususta yalnızca eski TCK. 465'e göre bazı suçlarda davaya katılarak alacak hakkının istenmesi halinde bir istisna öngörülmüştü.Nevar ki davaya katılarak alacak hakkı talebi yeni yasalar ile öngörülmediğinden uzamış zamanaşımının isthdam edenlere artık uygulanamayacağını düşünüyorum. Elbette haksız fiil faili hakkında BK 60/II ceza zamanaşımının uygulanacağı açıktır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
sahipsiz hayvanların neden olduğu trafik kazalarında idarenin hukuki sorumluluğu HUKUKÇU EKSPER Meslektaşların Soruları 1 03-06-2010 15:10
Trafik kazalarında hastanede tutulan tetkikler Konuk Hasta Hakları Hukuki Destek Merkezi (HASDEM) 1 29-01-2010 11:05
ölümlü trafik kazalarında devlet ödemesi avukathavva Meslektaşların Soruları 8 07-12-2009 11:25
Trafik kazalarında garanti fonunun ödemeleri bayhan Meslektaşların Soruları 17 21-08-2007 22:06
Trafik kazalarında uzamış ceza zamanaşımı Noyan Yiğit Meslektaşların Soruları 5 20-03-2007 18:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05682492 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.