hizmet tespit

Merhabalar
müvekkilim uzun yıllardır bir pasajda bekçi olarak çalışmakta.Sigortasız çalıştığından, tanıdığı bir şirket üzerinden kendini sigortalı göstermiş.Yani söz konusu şirkette çalışmış gibi görünüyor.Ancak, bu sigortası da 1-2 yıllık aralarla yatırılmış son 4 yıldırda hiç yatırılmamış.Müvekkil halen bekçilik yapmaktadır.
-Sigorta hizmet dökümünde, arada sigortasız göründüğü süreler ve günümüze kadar, son 4 yıllık çalışmaları için, en başından beri aynı işte, bekçilik işinde çalıştığını öne sürerek hizmet tespit davası açabilir miyiz?
-Sigortasının yattığı sürelerde işveren olarak görünen şirket açısında, aslında orada çalışmadığının tespiti sorun oluşturur mu?
-Hasım olarak pasaj yönetimini mi göstermeliyim.Karar defterinde müvekkilin çalıştırılacağına ilişkin karar alınmış.
-Mahkeme ,şirkette çalışmamış da olsa yatırılan sigortalılık sürelerine dokunmadan sadece, çalışmıyor göründüğü sürelerin tespitine karar verir mi?

Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler

Bence, eğer "Karar defterinde müvekkilin çalıştırılacağına ilişkin karar alınmış." elinizde var ise;
-Hasım olarak pasaj yönetimini mi göstermelisiniz.

Çünkü, daha kolay ve daha sağlıklı bir karar çıkartabilirsiniz.

ilginiz için teşekkürler
yalnız dava sigorta yaptıran şirket açısından herhangi bir sorun teşkil eder mi?Sonuçta çalıştırmadığı bir kişiyi sigortalı göstermiş.Ayrıca Mahkeme müvekkilin ilgili pasajda çalıştığını tespit ederse,sigortalılık zamanlarına dokunmadan arada kalan süreler açısındanmı sigorta tespiti yapılır.

Davalı olarak ".....pasaj yönetimi " olarak mı belirtmeliyim.

Sayın parézer

Öncelikle belirtmek gerekir ki iki işveren yanında aynı anda sigortalı görünmek hukuka aykırı bir durum değildir. Yani aynı anda hem işveren A'nın yanında hem de işveren B'nin yanında sigortalı olunabilir. Dolayısıyla hakim pasajda geçen tüm süre bakımından hizmetin tespitine karar verir.

Ancak fiili çalışma olmamasına rağmen bir işveren yanında çalışıyormuş gibi gösterilerek sigorta primlerinin ödenmesinin iki yaptırımı vardır. Bu yaptırımlardan ilki sigortalı üzerinde diğeri ise işveren üzerinde doğar.

İlk yaptırım, o dönem bakımından sigortalılığın iptal edilmesidir(yalnızca o işveren tarafından yatırılan primlere özgü olarak).

İkinci olarak ise gerçeğe aykırı beyanda bulunan işverene idari yaptırım uygulanmasıdır. Genel cezai hükümler bakımından da belki bir sonuç doğabilir. Ancak uygulamadan gerçeğe aykırı beyandan idari para cezası verilmekle yetinilmektedir.

Saygılarımla