Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

HMK da ihbar,Özellikle ihbar neticesinde ihbar olunananın nasıl davranacağı ve bunun kararı temyize,kesin hükme etkisi

Yanıt
Old 17-06-2013, 07:44   #1
avukat 27

 
Varsayılan HMK da ihbar,Özellikle ihbar neticesinde ihbar olunananın nasıl davranacağı ve bunun kararı temyize,kesin hükme etkisi

Davanın İhbarı ve Davaya Müdahale, HMK’nın GenelHükümler bölümünde Üçüncü Ayrımda 61-70. maddeler arasında düzenlenmiştir.
İhbar ve şartları
Madde 61- (1) Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde,üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa,tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir.
(2) Dava kendisine ihbar edilen kişinin de aynı şartlarda bir başkasına ihbardabulunması mümkündür ve bu şekilde ihbar tevali ettirilebilir.[/quote]

Davanın ihbarı ile amaçlanan, taraflardan birinindavayı kaybettiği takdirde üçüncü bir kişiye rücu edebileceğini yahut üçüncükişinin kendisine rücu edebileceğini düşünüyorsa, bu kişinin de davaya dahiledilmesidir. Dava sonunda verilecek karar kendisini etkileyebilecek üçüncükişilerin davaya dahil edilmesi halinde, dava sırasında haklarını korumaları damümkün olabilecektir.
Davanın ihbarı, tahkikatın sonuçlanmasına kadaryapılabilir. Maddenin ikinci fıkrasında, eski yasadaki hükme paralel olarak,dava kendisine ihbar edilen kimselerin de bir başkasına ihbarda bulunmasınınmümkün olduğu yeniden düzenlenmiştir.
Burada özellik arz eden bir husus olarak, maddenin ilk fıkrasında davanınihbarının tahkikat sonuçlanıncaya kadar yapılabilmesine olanak tanınmaktaysada, 69/2 maddesi hükmü uyarınca dava kendisine ihbar olunan kimsenin, davanınkendisine geç ihbar edildiği, ihbar edenin iddia ve savunma imkanlarınıkullanmasını engellediğini ileri sürebilir. Bu nedenle davayı ihbar edecek olantarafın bunu yargılamanın ilerlemesini beklemeden yapması lehinde olacaktır İhbarın şekli
Madde 62-
(1) İhbar yazılı olarak yapılır; ihbar sebebiningerekçeleriyle birlikte açıklanması ve yargılamanın hangi aşamada bulunduğununbelirtilmesi gerekir.
(2) Davanın ihbarı sebebiyle yargılama bir başka güne bırakılamaz ve ihbarıntevali etmesi gibi zorunlu olan durumlar dışında süre verilemez.[/quote]

İhbar mutlaka yazılı bir dilekçeyle ve gerekçeliolarak yapılacak ve yargılamada bulunulan aşamanın da belirtilmesigerekecektir. Yasa koyucu, ihbarın şeklini düzenleyen 62/2 madde hükmü iledavanın ihbar edilmesinin yargılamayı uzatmasının önüne geçmek istemiştir. Zirayalnızca ihbar sebebiyle yargılama ertelenmeyecek ve ihbarın tevali edilmesidışındaki durumlarda süre verilmeyecektir.
İhbarda bulunulan kişinin durumu
Madde 63-
(1) Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayıkazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabilir.[/quote]
HUMK döneminde yer alan düzenlemenin aksine davakendisine ihbar olunan, ihbar eden tarafın yerine geçmeyecek, ancak bu kişiyanında yargılamaya katılabilecektir.
[İhbarın etkisi
Madde 64-
(1) İhbar edilen davada verilen hükmün ihbareden kişiye etkisi hakkında 69 uncu maddeninikinci fıkrasıhükmü kıyasen uygulanır.[/quote]
İhbarın etkisini düzenleyen 64. madde hükmü, 69.maddenin 2. fıkrasına atıf yapmaktadır. Bunun anlamı, yukarıda da değinildiğiüzere, ihbarın davanın geç yapılmasının, ihbar olunanın bazı iddia ve savunmaimkanlarını kaybetmesi ve bunu ihbar edene karşı ileri sürmesine sebep olabilmesidir.
Konuylaİlgili Notlar:
*** Dava kendisine ihbar edilen kişinin deaynı şartlarda bir başkasına ihbarda bulunması mümkündür ve bu şekilde ihbartevali ettirilebilir (6100 S. K. m. 61).

*** İhbar, yazılı olarak yapılır. İhbarsebebinin gerekçeleriyle birlikte açıklanması ve yargılamanın hangi aşamadabulunduğunun belirtilmesi gerekir(6100 S. K. m. 62).

*** Davanın ihbarı sebebiyle yargılama birbaşka güne bırakılamaz ve ihbarın tevali etmesi gibi zorunlu olan durumlardışında süre verilemez (6100 S. K. m. 62).

*** Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı olantaraf yanında davaya katılabilir (6100 S. K. m. 63).

*** İhbar edilen davada verilen hükmünihbar eden kişiye etkisi hakkında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 69.maddesinin ikinci fıkrası hükmü (Fer’i müdahilin, tarafla rücu ilişkisinde,asıl davadaki uyuşmazlık hakkında yanlış karar verildiği iddiası dinlenilmez.Ancak, müdahil, zamanında ihbar yapılmadığı için davaya geç katıldığını veyayanında katıldığı tarafın iddia ve savunma imkanlarını kullanmasınıengellediğini ya da kendisince bilinmeyen iddia ve savunma imkanlarının,tarafın ağır kusuru sebebiyle kullanılamadığını belirterek, yanında katıldığıtarafın yargılamayı hatalı yürüttüğünü ileri sürebilir) kıyasen uygulanır (6100S. K. m. 64).

*** Farklı yasa hükümlerinde öngörülen vedavanın üçüncü kişilere ihbarını olanaklı kılan düzenlemeler, 6100 sayılı HukukMuhakemeleri Kanunu’ndaki düzenlemeden farklıdır. (Bknz. 4721 S. K. m. 229,251, 301)

*** Hakimlerin yargılama faaliyetindendolayı Devlet aleyhine tazminat davası açılması durumunda; mahkeme, açılantazminat davasını, ilgili hakime resen ihbar eder. (6100 S. K. m. 48)

*** İstinaf mahkemesinde davanın yenidenele alınması ve soruşturma yapılması halinde de soruşturma sonuçlanıncaya kadardavanın ihbar edilebilmesi mümkündür. Ancak, istinaf mahkemesinde ilk derecemahkemesince verilen hükmün sadece iptal edilmesi halinde ve temyiz aşamasında,davanın ihbarı mümkün değildir.

*** Bozma kararı üzerine bozmaya uyan ilkderece mahkemesi yeniden soruşturma yapacağından, burada da soruşturmasonuçlanıncaya kadar davanın ihbar edilebilmesi mümkündür.

*** Davanın tarafları ve zorunlu davaarkadaşları, birbirilerine ihbarda bulunamazlar. Zira, ihbarda bulunulacakkişi, davanın tarafı olmayan ve davanın kaybedilmesi halinde kendisine rücuedilecek veya kendisinin rücu edeceği üçüncü bir kişi olmalıdır. (7.HD2009/1103 E. 2009/3910 K.)

*** Davanın ihbarı, ihbar edilenin davayamüdahalesini zorunlu kılmaz.

*** Davanın ihbarı, tek başına, ihbar edileninfer’i müdahil olarak davaya katılması sonucunu doğurmaz. Fer’i müdahaleninkoşullarının yerine getirilmiş olması gerekir
Yukarıda başka yerlerden aldığımızdeğerlendirmelerden sonra burada daha çok 6100 sayılı HMK döneminde ve 1086sayılı HUMK verilen Yargıtay kararları ışığında bazı soruların cevaplarınıarayacağız.
Soru- İhbar olunanın temyiz yetkisi var mıdır?İhbarolunan hakkında hüküm kurulabilirmi?Verilen karar ihbar olunan hakkında kesinhüküm olurmu?
a)İhbarolunan davaya asli müdahil olarak katılmış ise bu durumda kararı doğrudantemyiz yetkisi bulunmaktadır. Hakkında hüküm kurulabilir ve verilen hüküm hakkındakesin hüküm teşkil eder.
b)İhbarolunanın fer’i müdahil olarak davaya katılması durumunda hükmü tek başınatemyiz etme yetkisi bulunmamakta ancak müdahil olduğu tarafla beraber temyizetme yetkisi bulunmaktadır.Hakkında hüküm verilemez ve verilen hüküm hakkında kesinhüküm teşkil etmez.
YARGITAY11.Hukuk Dairesinin Esas: 2005/8342,Karar: 2006/9433 ve Karar Tarihi: 28.09.2006 tarihli kararı“HUMK. nun 49 vd. madde hükümleri uyarınca, ihbar üzerine davaya katılan üçüncükişi, ihbar eden tarafın yardımcısı ve temsilcisi olup, fer’i müdahilkonumundadır. Anılan Kanun'un 57 nci maddesi uyarınca da yargılama sonunda,hüküm, fer’i müdahil hakkında değil, iltihak olunan (ihbar eden) taraf hakkındaverilir. Dolayısıyla ihbar olunan 3 üncükişi, ihbar edenin adına, onun temsilcisi olarak, hükmü temyiz edebilir ise dekendisi adına temyiz edemez. Ancak, aynı madde hükmüne aykırı olarak ihbarolunan hakkında da hüküm verilmişse, ihbar olunan, hükmün kendisine ilişkinbölümünü kendi adına temyiz edebilir”
YARGITAY8.Hukuk Dairesinin Esas: 2005/10,Karar:2005/376 ve Karar Tarihi: 25.01.2005 tarihli kararında ” Somut olaydaHazine, davalı taraf yanında HUMK. nun 53 ve devamı maddeleri uyarınca fer'imüdahil sıfatıyla davada yer almıştır. Fer'imüdahil ancak yanında katıldığı tarafta birlikte hükmü temyiz edebilir. Tarafsıfatını almayan Hazinenin hükmü temyiz etme hakkı bulunmamaktadır.”
Özellikle burada şu hususu belirtmek isteriz kiihbar olunanın fer’i müdahil sıfatını kazanabilmesi için harca tabi ise harcıyatırması zorunludur; aksi taktirde katılma talebinde bulunsa dahi fer’imüdahil olamayacaktır.
YARGITAY16.Hukuk Dairesinin Esas: 2005/13089,Karar: 2005/13834 ve Karar Tarihi: 29.12.2005 tarihlikararında “Bilindiği üzere müdahale asli veya fer'i müdahaledir. "Birdava sonunda verilen hüküm bir üçüncü kişinin hukuki durumunu etkileyebilir. Buhallerde, üçüncü kişinin o davaya katılmasında hukuki yararı vardır. Fakatüçüncü kişi davaya bir taraf gibi katılamaz. Bilakis taraflardan birininyanında ve O'nun yardımcısı olarak katılabilir. İşte bunu sağlayan müesseseyefer'i müdahale denir. İki kişi arasında belli bir şey veya hak üzerinde birdava devam ederken, üçüncü bir kişi bu dava konusu olan şey veya hak üzerindebir hak sahibi olduğunu iddia ederek aynı Mahkemede bir dava açarsa, bu da aslimüdahaledir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26/D maddesinde asli müdahilliktenbahsedilmiş ise kadastro davalarında da fer'i müdahil olunabileceği kabuledilmektedir. Kadastro davalarında basit yargılama usulü uygulandığı için,davaya katılma istemi bir dilekçe ile olabileceği gibi Hukuk Usulü MuhakemeleriKanunu'nun 474. maddesi uyarınca tutanağa yazdırma suretiyle de olabilir. Harcatabi olanların her iki halde de harcıyatırması zaruridir. Müşahhas olayda Hazine'nin katılma iradesini ve buiradenin nedenlerini ortaya koyan bir dilekçe olmadığı gibi, katılma arzusununtutanağa yazdırılması da söz konusu değildir. Yasaya uygun bir katılma mevcutbulunmamaktadır. Mahkemenin re'sen aldığı ara kararı gereğince Hazine'yeçıkarılan davetiye üzerine Hazine temsilcisinin duruşmalara gelmesi yasalgerekleri yerine getirmediği sürece O'na müdahil sıfatını ve dolayısıyla davadataraf olma imkanını vermez. Hal böyle olunca; yani olayda 3402 sayılı KadastroKanunu'nun 30/2. maddesinin uygulama imkanı bulunmadığına ve Hazine'de tarafsıfatını taşımadığına göre; uyuşmazlığın tespit malikleri ile davacıya hasrençözümlenmesi gerekir. Mahkemece şartları oluşmadığı halde davada taraf olmayanHazine yararına hüküm kurulması isabetsiz” denilmektedir.
c) Davaihbar olunan ihbar eden kimsenin makamına kaim olarak davayı takip edebilir.Budurumda kendi adına temyiz yetkisi yoktur.davanın tarafı olmadığı gibi aleyhinehüküm kurulamaz ve verilen hüküm kesin hüküm teşkil etmez.(6100 sayılı HMK da makamınakaim olarak davayı takip müessesi bulunmamaktadır.)
YARGITAY14.Hukuk Dairesinin Esas: 2006/3436,Karar:2006/4540 ve Karar Tarihi: 18.04.2006 tarihli kararı“Davanın ihbar edildiğiKarşıyaka Belediyesi HUMK. nun 50. maddesi uyarınca davayı kendi adına takipetmeyip yalnız ihbar eden kişiyi temsil eder. İhbar olunan Karşıyaka Belediyesidavanın tarafı olmadığından ve aleyhine de hüküm kurulmadığından kendi adınatemyiz yetkisi yoktur.”
d)İhbar olunan davaya dahil olmamışsa veya ihbar edenkimsenin makamına kaim olarak davayı takip etmezse ; dahili davalı yoluyla birkimseye taraf sıfatı verilemez.Bu nedenle davaya dahil olmayan şahısla ilgiliaşağıda belirtilen Yargı kararlarıylabelirtilen hususlar önem arzedecektir.
*** Bu durumda kararı temyiz etme yetkisi bulunmamaktadır.
YARGITAY21.Hukuk Dairesinin Esas: 2010/9053Karar: 2012/4289 Karar Tarihi: 22.03.2012 tarihli kararı”Davanın ihbarolunduğu T. A.Ş ihbar edenin makamına kaim olmak üzere davayı takip edeceğiniya da davaya müdahil olduğunu bildirmediği gibi, adı geçen aleyhine bir hükümdekurulmadığından temyiz hakkı bulunmamaktadır”
YARGITAY20.Hukuk Dairesi Esas: 2005/1288 Karar:2005/5182 Karar Tarihi: 25.04.2005 tarihli kararı” Orman Yönetimininçekişmeli taşınmazlara ilişkin açılmış bir davası veya 3402 Sayılı Yasanın 26/Dmaddesi uyarınca usulüne uygun bir katılımı bulunmadığı, mahkemecetaşınmazların sınırında orman bulunması nedeniyle davaya dahil edildiğine,taşınmazlara ilişkin Orman Yönetimi tarafından orman savı ile her zaman davaaçabileceğine göre, davada taraf sıfatı bulunmayan Orman Yönetiminin temyizdilekçesinin reddine”
YARGITAY11.Hukuk Dairesi Esas: 2008/13577 Karar:2009/4232 Karar Tarihi: 07.04.2009. tarihli kararı”İhbar dilekçesinintebliğine rağmen, davaya müdahale etmediği gibi, ihbar eden tarafın temsilcisiolarak da davaya katılmamıştır. Mahkemece, karar başlığında davalı olarakgösterilmemiş, aleyhine de hüküm kurulmamıştır. O halde, ihbar olunan YılmazsayNak. Ltd. Şti. vekilinin kararı temyiz etmede hukuki yararı bulunmadığındantemyiz isteminin reddine”
YARGITAY7.Hukuk Dairesinin Esas: 2004/154,Karar:2004/1192 ve Karar Tarihi: 30.03.2004 tarihli kararı”Hükmü temyiz eden DSİGenel Müdürlüğünün dava ve temyiz konusu taşınmazların tespitine karşı itirazve davasının bulunmadığı, derdest davaya usulün 53. ve onu izleyen maddelerihükmü uyarınca yöntemine uygun şekilde katılmadığı ve davanın gerçek tarafolmadığı dosya içeriği ile belirlenmiştir. Ne var ki mahkemece resen DSİ GenelMüdürlüğü davaya dahil edilmiştir. Yerel mahkemenin bu şekilde DSİ GenelMüdürlüğünü davaya dahil etmesi DSİ Genel Müdürlüğüne davada taraf sıfatıkazandırmaz. Öğretide ve uygulamada görülüp hükme bağlanan davada oluşturulanhükmü ancak davanın gerçek tarafları temyiz edebilir. Temyiz hakkı, davahakkının uzantısıdır.”
YARGITAY9.Hukuk Dairesinin Esas: 1987/4647,Karar: 1987/4903 ve Karar Tarihi: 14.05.1987 tarihli kararı”Dava, ihbar edilen ve müdahil sıfatını almamış olan M. ihbar edilen sıfatıylatemyiz etmiş ise de, bu sıfatla temyiz yetkisi bulunmadığından temyiz dilekçesininreddine”
*** Davanın ihbarı, ihbar olunana taraf sıfatı kazandırmaz.Bunedenle lehine veya aleyhinehükümkurulamaz.1993/8742,2002/6369,1993/1329,2005/6552,2009/13484,2008/1771,2009/7332,2011/10397,2010/5985,2012/8000E. Sayılı kararlar
YARGITAY1.Hukuk Dairesi Esas: 2012/8000 Karar:2012/8493 Karar Tarihi: 05.07.2012 tarihli kararı”Her ne kadar, 26.07.2005tarihli dilekçe ile, kayıt maliki M.Y. davaya dahil edilmiş ise de, dahili davayolu ile bir kimseye taraf sıfatı verilemeyeceğinden ve davanın kayıt malikineyöneltilmesi zorunlu olduğundan, usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek; davacıyakayıt maliki M.Y.'ye karşı dava açması için önel verilmesi, açtığında eldekidava ile birleştirilmesi, ondan sonra işin esası hakkında karar verilmesigerekirken”
YARGITAY13.Hukuk Dairesinin Esas: 2011/10397 Karar:2011/14600 Karar Tarihi: 18.10.2011 tarihli kararı”Oysa ki açılmış birdavaya, zorunlu dava arkadaşlığı söz konusu olmadığı sürece üçüncü bir kişinintaraf sıfatıyla davalı olarak dahil edilmesi mümkün değildir. O halde hakkındausulüne uygun olarak dava açılmayan ve davalı İl Özel İdare Müdürlüğü ilearalarında zorunlu dava arkadaşlığı da bulunmayan Hazine ve Orman GenelMüdürlüğü'nün davaya dahil edilerek, adı geçen idareler yönünden de yazılışekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup,”
YARGITAY 1.Hukuk Dairesi Esas: 2009/13484 Karar: 2010/1112 Karar Tarihi:04.02.2010 tarihli kararı”Olayda zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı gibidahili dava yoluyla bir kimseye taraf sıfatı kazandırılmasına yasal olanakyoktur.”
*** ihbar olunan hakkında hüküm kurulmamış olması gerekirkenaleyhine kurulmuş ise hükmü temyiz edebilir.2003/4452,2005/8342,19931329E. Sayılı kararlar )
YARGITAY 11.Hukuk Dairesi Esas: 2005/8342 Karar: 2006/9433 Karar Tarihi:28.09.2006”ihbaredilen hakkında hüküm tesis edilmemiş olmasına, mümeyyizin asli müdahalesıfatıyla yargılamaya katılmamış bulunmasına, mümeyyizin hükmü kendisibakımından ve kendisi adına temyiz etmiş olmasına göre, temyiz hakkına sahipdeğildir.”
YARGITAY 20.Hukuk Dairesi Esas: 1993/1329 Karar: 1993/2311 ve Karar Tarihi:15.03.1993”OrmanYönetimi ihbardan sonra da olsa davaya asli müdahil olarak katılmamıştır.(Kadastro Yasası m. 26/D). Şu halde, somut olayda üçüncü kişiye yöneltilmiş birdavadan ve orman yönetiminin davaya katılımından söz edilemez. Bu durumda,Orman Yönetimi açılmış bulunan davanın sonuçlarından da sorumlu tutulamaz.Oysa, mahkemece dava Orman Yönetimi yönünden husumet noktasından reddolunmuş,böylece yerel mahkemece davanın yöntemince tarafı olmayan yönetim hakkındahüküm kurulmuştur. Yönetimin aleyhine sonuç doğuran hükmü temyize yetkisivardır ve hüküm açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.”
YARGITAY11.Hukuk Dairesi Esas: 2003/4452 Karar:2003/11584 Karar Tarihi: 08.12.2003”Buna göre, sorumlu olanlardan birisihakkında dava açıldıktan sonra diğer bir sorumluya dava ihbar edilmek suretiyledavaya dahil edilerek, davalı sıfatıyla aleyhine hüküm kurulması mümkündeğildir. Dolayısıyla, aleyhine hüküm kurulmadığı sürece, ihbar edilenin tarafsıfatı bulunmadığından ve bir kararı temyiz yoluna ancak davanın taraflarıbaşvurabileceğinden, ihbar edilenin de hükmü temyiz yetkisi yoktur”
*** ihbar olunan duruşmalara katılsa dahi davaya dahilolmamış veya ihbar edenin yerine kaim olarak davayı takip etmemişse hükmütemyiz edemez.2004/1020,2005/13089 E. Sayılı kararlar
YARGITAY16.Hukuk Dairesi Esas: 2005/13089 Karar:2005/13834 Karar Tarihi: 29.12.2005”Mahkemenin re'sen aldığı ara kararıgereğince Hazine'ye çıkarılan davetiye üzerine Hazine temsilcisinin duruşmalaragelmesi yasal gerekleri yerine getirmediği sürece O'na müdahil sıfatını vedolayısıyla davada taraf olma imkanını vermez”
YARGITAY10.Hukuk Dairesi Esas: 2004/1020 Karar:2004/2286 Karar Tarihi: 23.03.2004”Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 49.maddesi uyarınca dava ihbar edilen Maliye Bakanlığı vekilinin, duruşmalarakatılmakla birlikte, ihbar edenin makamına kaim olarak davayı takip veyamüdahale yönünde beyanda bulunmayıp, ihbarın hukuka aykırılığı nedeniylereddini savunmuş olduğu, davada taraf sıfatı veya, hakkında kurulmuş hükümbulunmadığı gözetilerek temyiz dilekçesinin REDDİNE”
· Yukarıda verilen hükme aykırı olarak,aşağıda belirttiğimizYargıtay 8. Hukuk Dairesinin kararında ihbar olunan duruşmalara katılmasıdurumunda katılma talebinde bulunmasa dahi fer’i müdahil olacağını hüküm altınaalsa da gerek kararın içeriği gerek se yukarıda belirtilen kararlar tarafsıfatını kazanamayacağını ve hükmü temyiz edemeyeceğini hüküm altına almışlardır.
YARGITAY 8.Hukuk Dairesi Esas: 2005/10Karar: 2005/376 Karar Tarihi: 25.01.2005”Davalı Ereğli Petrol Ticaret veSanayi A.Ş vekilinin isteği doğrultusunda ihbar edilmesi üzerine, Hazine vekiliyargılama oturumlarına katılmıştır. 17.02.1998 tarihli yargılama oturumundaHazineye fer'i müdahale isteğinde bulunması durumunda yazılı başvuru yapmasıgerektiği bildirilmiş, sonraki oturumlara katılan Hazine vekilinin usulüneuygun yazılı katılma isteği olmadığı gibi mahkemece de bu yönde verilmiş arakararı da bulunmamaktadır. Somut olayda Hazine, davalı taraf yanında HUMK. nun53 ve devamı maddeleri uyarınca fer'i müdahil sıfatıyla davada yer almıştır.Fer'i müdahil ancak yanında katıldığı tarafta birlikte hükmü temyiz edebilir.Taraf sıfatını almayan Hazinenin hükmü temyiz etme hakkı bulunmamaktadır.”
*** Mahkeme tarafından verilen hüküm Davada dahili olarak yer alan hakkında kesinhüküm teşkil etmez.2006/11639,2005/4795 E. Sayılı kararlar
YARGITAY20.Hukuk Dairesi Esas: 2006/11639 Karar:2006/14088 Karar Tarihi: 30.10.2006”Aynı şekilde, davada dahili davalıolarak yer alanların da davada taraf sıfatı olmadığından ve hükmü temyiz etmehakları bulunmadığından verilen karar dahili davalılar hakkında da kesin hükümoluşturmaz.”
YARGITAY 16.Hukuk Dairesi Esas: 2005/4795 Karar: 2005/2607 ve Karar Tarihi:14.04.2005”hüküm, dahili davalı Hazine ve Orman İdaresi vekilleri tarafından temyizedilmiş, Mahkemece temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmiş, bu karar dadahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz yoluna ancakdavanın tarafları başvurabilir. Davanın tarafı olmayan ve bu nedenle 3.kişidurumunda bulunan kişilerin kararda haklarını zedeleyen durum bulunsa bilekararı temyiz etme hakları mevcut değildir. Bu kişiler taraf olmadıkları içinkararın onlar yönünden kesin hüküm oluşturması da söz konusu edilemez”
Old 27-03-2014, 14:20   #2
Av. Nurten Çelik

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
Gönderdiğiniz linki açıp okudum. Önceki cevabımı linki okumadan yazmıştım. Sanırım bizim daha sonra davalı vekili olduğumuz davada, müdahilin asli mi yoksa fer'i mi olduğunun netleşmesi ve buna göre yetkilerinin belirlenmesi gerekecek. Dava dosyasının fotokopisini aldım. Bu konuda bir ara karar bulamadım. Bunun açıklanması için öncelikle hakimden talep ederek, sonucuna göre işlem yaparım.
tekrar teşekkürler.
Av. Nurten ÇELİK
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yurt içi çalışan tır şoförünün kıdem ihbar tazminatı hesaplanması nasıl olur ? Av.Y.Selim ÜSTÜN Meslektaşların Soruları 0 12-05-2012 01:20
İşverene ihbar öneli vermeden işten ayrılan işçinin ücretinden ihbar tazminatı kesilmesi karabekir Meslektaşların Soruları 1 18-08-2011 09:44
ihbar tazminatı semush Hukuk Soruları 4 12-11-2010 16:59
ihbar tazminatı avukatde Meslektaşların Soruları 10 10-08-2010 13:14
ihbar tazminatı Burçin Öktem Meslektaşların Soruları 3 05-03-2010 12:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04185891 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.