Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kambiyo Senedine Dayalı Takipte Yenileme Talebinin İcra Müdürünce Zamanaşımı Dolayısıyla Reddi

Yanıt
Old 21-02-2011, 09:59   #1
AWeSoMe

 
Varsayılan Kambiyo Senedine Dayalı Takipte Yenileme Talebinin İcra Müdürünce Zamanaşımı Dolayısıyla Reddi

İyi günler,
Şu an stajyer avukat olarak bir hukuk bürosunda çalışıyorum ve avukatımla büyük bir anlaşmazlığa düşmüş durumdayız. Bu konuda Yargıtay kararlarına baktım ancak çok tatmin edici bir cevap alamadım.
Bir kambiyo senedine dayanarak takip başlatılmış. Ancak takip biri 4 yıl biri de 3.5 yıl olmak üzere 2 kez takipsiz bırakılmış ve dosya 2 kez düşmüş, iki kez yenilenmiştir. Avukatıma göre yenileme talebi yapıldığında icra müdürü zamanaşımının geçip geçmediğini gözetmek durumundadır. Eğer zamanaşımı geçmişse bu talebi reddetmelidir, çünkü kambiyo senedine dayalı takibe dair haklarını kaybetmiştir. Gözetmezse süresiz şikayet yoluna başvurulabilir. Benim savunduğum ise icra müdürünün böyle bir inceleme ve reddetme yetkisi yoktur. Yenileme harcı yatırılmışsa talebi kabul ederek dosyayı yenilemelidir. İcra Müdürünü yenileme talebini zamanaşımına rağmen kabul etti diye şikayet edemeyiz. Çünkü bunun aksini gösteren bir Yargıtay kararı bulamadım.
Bu konudaki yorumlarınız benim için çok değerli. Saygılarımla.
Old 21-02-2011, 11:34   #2
lawyersoylu

 
Varsayılan

sn.awesome,
kanaatimce icra müdürü takibi yenilemek zorundadır. yenileme harcını yatırır, borçluya yenileme emrini tebliğ ettirirsiniz. ancak kambiyo senedi zamanaşımına uğramış ise süresiz olarak icra mahkemesine şikayet eder ve icranın zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasını sağlarsınız. özellikle çeklerde sıkça karşılaşılan bir durumdur. yani müdür takibi yeniledi diye, borçlunun şikayet etme hakkı elinden alınmış sayılamaz. burda önemli olan kambiyo senedinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığıdır.
Old 21-02-2011, 11:37   #3
lawyersoylu

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/14293
K. 2007/17749
T. 4.10.2007
• İCRANIN GERİ BIRAKILMASI ( Borçlunun Borcun Zamanaşımına Uğradığına Dayanan İsteminin İncelenebilmesinin Bu İstemin Belli Süre İçinde İleri Sürülmesi Koşuluna Bağlı Olmadığı - Karar Verilmesi Gereği )
• ZAMANAŞIMI ( Borçlunun Borcun Zamanaşımına Uğradığına Dayanan İsteminin İncelenebilmesinin Bu İstemin Belli Süre İçinde İleri Sürülmesi Koşuluna Bağlı Olmadığı - İcranın Geri Bırakılması İstemi )
• BORCUN ZAMANAŞIMINA UĞRADIĞI İDDİASI ( Borçlunun İsteminin İncelenebilmesinin Bu İstemin Belli Süre İçinde İleri Sürülmesi Koşuluna Bağlı Olmadığı )
2004/m. 33/a, 71/2
6762/m. 661
ÖZET : Borçlunun borcun zamanaşımına uğradığına dayanan isteminin incelenebilmesi, bu istemin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. Bu durumda mahkemece, itirazın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekir.

DAVA : Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen yetkili borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Alacaklı tarafından borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve borçluların örnek 163 no'lu ödeme emrinin tebliği üzerine yasal 5 günlük sürede itiraz etmemeleri nedeniyle takip kesinleşmiştir. Alacaklı tarafça 30.05.2002 tarihi ile 10.08.2005 tarihi arasında dosyada herhangi bir işlem yapılmamıştır.

Takibin kesinleşmesinden sonra yenileme tarihi olan 10.08.2005 tarihine kadar TTK'nın 661. maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş bulunmaktadır. Ayrıca, İİK'nın 71/2. maddesinde; ( Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır. ) düzenlemesi yer almakta, İİK'nın 33/a-1. maddesinde ise, ( ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verir. ) denilmektedir.

Görüldüğü üzere, borçlunun İİK'nın 71. maddesine dayanan isteminin incelenebilmesi, bu istemin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir ( HGK 04.11.1998 tarih, 1998/12-763 E., 1998/797 K. ).

Bu durumda mahkemece, itirazın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süreden reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA , 04.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/11226
K. 2005/15079
T. 8.7.2005
• İCRANIN GERİ BIRAKILMASI ( Takibin Kesinleşmesinden Sonra Oluşan Zamanaşımına Dayalı İsteğin Süreye Tabi Olmadığı )
• TAKİBİN KESİNLEŞMESİNDEN SONRA OLUŞAN ZAMANAŞIMI ( Nedenine Dayalı İcranın Geri Bırakılması Talebinin Süreye Tabi Olmadığı )
• TAKİPSİZLİK NEDENİYLE DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASI ( İcranın Geri Bırakılması Talebinin İncelenmesine Engel Teşkil Etmediği )
• SÜRE ( Takibin Kesinleşmesinden Sonra Oluşan Zamanaşımına Dayalı İcranın Geri Bırakılması İsteğinin Süreye Tabi Olmadığı )
2004/m. 33/a, 71, 78
ÖZET : Dava, takibin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. Borçlunun bu nevi başvuruları süreye tabi değildir. Dosyanın takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılması, söz konusu talebin incelenmesine engel teşkil etmez. Talep incelenerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır.

DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Borçlunun İcra mahkemesine başvurusu İ.İ.K.'nun 71/2 ve 33/a maddelerine dayanılarak takibin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteğine ilişkindir. Hukuk Genel Kurulu'nun 04.1 Ll 998 tarih ve 1998/12-763 Esas, 1998/797 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere borçlunun açıklanan nitelikteki başvurusu süreye bağlı değildir. İcra dosyasının takipsizlik nedeni ile İ.İ.K.'nun 78/2. maddesi uyarınca işlemden kaldırılmış olması aynı maddenin son fıkrasına göre, alacaklı tarafından her zaman İcra takibinin yenilenmesi mümkün olduğundan, borçlunun zamanaşımı itirazının incelenmesine engel teşkil etmez.

O halde mahkemece itirazın esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 08.07.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Old 21-02-2011, 13:49   #4
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Alıntı:
Yazan AWeSoMe
İyi günler,
Şu an stajyer avukat olarak bir hukuk bürosunda çalışıyorum ve avukatımla büyük bir anlaşmazlığa düşmüş durumdayız. Bu konuda Yargıtay kararlarına baktım ancak çok tatmin edici bir cevap alamadım.
Bir kambiyo senedine dayanarak takip başlatılmış. Ancak takip biri 4 yıl biri de 3.5 yıl olmak üzere 2 kez takipsiz bırakılmış ve dosya 2 kez düşmüş, iki kez yenilenmiştir. Avukatıma göre yenileme talebi yapıldığında icra müdürü zamanaşımının geçip geçmediğini gözetmek durumundadır. Eğer zamanaşımı geçmişse bu talebi reddetmelidir, çünkü kambiyo senedine dayalı takibe dair haklarını kaybetmiştir. Gözetmezse süresiz şikayet yoluna başvurulabilir. Benim savunduğum ise icra müdürünün böyle bir inceleme ve reddetme yetkisi yoktur. Yenileme harcı yatırılmışsa talebi kabul ederek dosyayı yenilemelidir. İcra Müdürünü yenileme talebini zamanaşımına rağmen kabul etti diye şikayet edemeyiz. Çünkü bunun aksini gösteren bir Yargıtay kararı bulamadım.
Bu konudaki yorumlarınız benim için çok değerli. Saygılarımla.

Avukat Bey/Hanım ın düşüncesine mesnedinin; konunun, süresiz şikayete tabi olduğunu düşünmesi sebebiyle olduğu kanaatindeyim. Süresiz şikayet söz konusu olduğundan icra müdürünün yaptığı işlemin re'sen gözetilmesi gerektiğini düşünüyor gibi:

İİK m.16/2: "Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir"

Şikayet, takip hukukuna (bu arada tüm takip hukukundaki usulsüzlükler şikayete tabi diyemeyiz ); itiraz, maddi hukuka dairdir; itirazda alacaklının -maddi hukuk bakımından alacağı olmadığı, alacağının muaccel olmadığı, itfa ile son bulduğu, zamanaşımına uğradığı v.b. ileri sürülür. Takip hukukunda icra müdürünün re'sen gözetmesi gereken bir konuyu gözetmemiş olması "şikayet"e tabidir; re'sen gözetmesi gerekmeyen usulsüzlükler "itiraz sebebi" yapılabilir. Peki takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımının ileri sürülmesi "şikayet sebebi" midir ; itiraz sebebidir. Kanuna bakalım

İİK m.71/2: "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcu zaman aşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33a maddesi hükmü kıyasen uygulanır."

İİK m.33a/1: "İlâmın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir."

Bu "süresiz ileri sürülebilme" konusu biraz kafa karıştırıcı değil mi; şikayeti hatırlatıyor Peki yargıtay neden "süresiz" diyor ona da bakalım
Yargıtay kararlarında bu konudaki süresiz ileri sürülebilmenin miladı (öncesinde 7 günlük süreye tabi olduğuna dair yargıtay kararları vardır)04.11.1998 tarihindeki HGK kararı:
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 04.11.1998 T., Esas: 1998/12-763, Karar: 1998/797: "Taraflar arasındaki "icranın geri bırakılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Pendik İcra Tetkik Mercii Hâkimliği'nce davanın reddine dair verilen 1.5.1997 gün ve 1996/517 E- 157 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 20.10.1997 gün ve 1997/9963-10999 sayılı ilamı ile ( ...Takibin kesinleşmesinden sonra İİK'nun 71/son maddesi doğrultusunda ileri sürülen borcun zamanaşımına uğradığı itirazı anılan maddenin göndermede bulunduğu 33/a maddesi itirazı belirli bir süreye bağlamadığından somut olaydaki itiraz da dairemizin süreklilik arz eden uygulamalarına göre süreye tabi değildir. Mercice borçlunun zamanaşımı itirazı incelenerek oluşacak sonuca göre, bir karar verilmesi gerekirken istemin süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, İcra ve İflas Kanunu'nun 71/2 ve 33/a maddesine dayanılarak açılmış, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteğine ilişkindir.

Tetkik mercii isteği, borçlunun son muameleyi öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde başvurmadığı gerekçesiyle süre yönünden reddetmiştir.

Özel daire, bu tür isteklerin süreye tabi olmadığı, borçlunun zamanaşımı itirazının incelemesi gerektiği noktasından hükmün bozulmasına karar vermiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 71. maddesinin ikinci fıkrasında; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü yeralmakta, 33/a maddesinin birinci fıkrasında ise "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra tetkik mercii tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" denilmektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında da; "alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder" sözlerine yer verilmiştir.
Görüldüğü üzere, borçlunun İİK'nun 71. maddesine dayanan isteminin incelenebilmesi, bu istemin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. Gerçekte de İcra ve İflas kanunda süreler ayrıntısıyla tadadi olarak düzenlendiği halde sözü edilen süre yönünden bir hüküm mevcut değildir. Yine 71. maddede yollamada bulunulan 33/a maddede borçlu için herhangi bir başvuru süresi de yer almamaktadır. İkinci fıkradaki 7 günlük süre ise kesinleşen icranın geri bırakılması kararlarına karşı alacaklının genel mahkemelerde dava açabilmesi için getirilmiştir. Ayrıca, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteği, icra müdürünün re'sen nazara alacağı bir husus olmadığı için, şikâyet olarak da kabul edilemez. O nedenle kanunun 16. maddesindeki 7 günlük şikâyet süresinin de olayda uygulanmasına olanak yoktur. Diğer taraftan, aynı kanunun 33. maddesindeki 7 günlük sürenin de 71. maddede bu maddeye atıf olmadığı için 71. madde yönünden uygulanması da düşünülemez.

Esasen kanunun öngörmediği bir hak düşürücü sürenin yorum yoluyla var kabul edilmesi hak arama özgürlüğüne aykırı düşer ( Anayasa madde 36 ).

Alacaklıların diğer takip yollarına nazaran daha ayrıcalıklı tuttuğu ilamlı icrada dahi takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşamına dayanan icranın geri bırakılması istemleri her zaman ( İİK'nun 33/II ) yapılabileceğine göre, ilamsız takiplerde de evleviyetle her zaman yapılabileceğinin kabulü gerekir. Şu durum karşısında merciin, davacının talebini, son işlemi öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapmadığı gerekçesiyle, reddetmesi yukarıda açıklanan hususlar karşısında doğru değildir. Borçlunun zamanaşımı itirazı incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

Açıklanan nedenlerle; Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup, direnme kararı bozulmalıdır.

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 04.11.1998 gününde, oybirliği ile karar verildi."

Neticede kanaatimce; icra müdürünün re'sen gözetmesi gereken bir husus söz konusu değildir. Yenilemenin akabinde borçlunun, kesinleşen takipteki son işlem ile yenileme tarihi arasında zamanaşımı iddiası var ise bunu İİK m.71-33a mucibince İcra Mahkemesi'nde ileri sürmesi gerekir (diye düşünüyorum )

Saygılar...
Old 21-02-2011, 14:23   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz

Neticede kanaatimce; icra müdürünün re'sen gözetmesi gereken bir husus söz konusu değildir. Yenilemenin akabinde borçlunun, kesinleşen takipteki son işlem ile yenileme tarihi arasında zamanaşımı iddiası var ise bunu İİK m.71-33a mucibince İcra Mahkemesi'nde ileri sürmesi gerekir (diye düşünüyorum )


Katılıyorum.

Zaten zamanaşımı süreleri ile hak düşürücü sürelerin en bariz farkı da bu değil midir?

Saygılar,
Old 24-02-2011, 14:43   #6
AWeSoMe

 
Varsayılan

Yardımlarınız için çok teşekkür ederim değerli hukukçular. Zaten icranın geri bırakılmasına başvurma konusunda hemfikirdik. Bu başvurunun da süresiz olduğunu biliyorduk. Sadece "Acaba icra müdürünü şikayet edebilir miyiz?" noktasında problem yaşamıştık. Sayenizde bu problemi de çözmüş bulunmaktayız
Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kambiyo senedine dayalı takipte borca itiraz Onur Özsoy Meslektaşların Soruları 3 19-05-2010 00:19
kambiyo senedine dayalı takipte yasal faiz talebi filorinalı 1 Meslektaşların Soruları 4 15-10-2008 14:21
ödemeden men talimatı - kambiyo yoluyla takip talebinin icra müdürünce reddi Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 20 07-08-2008 15:42
kambiyo senedi yenileme emri zamanaşımı ebru9889 Meslektaşların Soruları 2 08-04-2008 22:14
kambiyo senedine dayalı haciz gencerx07 Meslektaşların Soruları 6 30-04-2007 20:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05163002 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.