Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

12 Sene Kira Alınmamış Şimdi Ne Yapılabilir?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-09-2011, 13:49   #1
çaçaça

 
Soru 12 Sene Kira Alınmamış Şimdi Ne Yapılabilir?

Sayın meslektaşlar; müvekkilim eşinin kardeşini ("A" olarak anacağım) evinde 12 sene hiçbir ücret almadan oturtuyor. A müvekkilime ileride para biriktirip ev alacağına dair söz veriyor. Son zamanlarda müvekkil, çektiği maddi zorluk sebebiyle A'ya evden çıkmasını ya da kira vermesini söylüyor. A uzun süre müvekkili oyalıyor ve sonra evi harap bir şekilde bırakarak yeni aldığı evine taşınıyor. A ile müvekkil arasında husumet doğuyor, hatta A müvekkilin ailesine küfürlü mesajlar dahi yazıyor.

Müvekkilim şimdi bu 12 senenin bedelini almak istiyor. Aklıma 2 şey geliyor. Birincisi alacak davası açıp zamanaşımı içinde kalan dönem için kira istemek ya da söz verdiği evi kendisine vermesini istemek. Ancak bunları ispatlayacak hiçbir delil yok. (kontrat, yazılı sözleşme v.s. gibi)

İkincisi ise bunun bir bağış olduğundan ve bağışı alanın bağışlayanın ailesine hakaret etmesi sebebi ile bağıştan vazgeçip bedelinin talep edilmesi. Ancak bunun bağış olup olmayacağı konusunda da tereddütüm var. Oturma hakkı bağış olarak verilebilir mi? Verilse bile bu nasıl ispatlanır?

Doğru söylemek gerekirse ben aklıma gelen bu iki yoldan da sonuç alınamayacağı düşüncesindeyim. Sizlerin aklına gelen başka bir yöntem ya da bu iki yöntemden sonuç almamızı sağlayacak bir tavsiyeniz var mı? Şimdiden teşekkürler.
Old 13-09-2011, 14:10   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan çaçaça
Sayın meslektaşlar; müvekkilim eşinin kardeşini ("A" olarak anacağım) evinde 12 sene hiçbir ücret almadan oturtuyor. A müvekkilime ileride para biriktirip ev alacağına dair söz veriyor. Son zamanlarda müvekkil, çektiği maddi zorluk sebebiyle A'ya evden çıkmasını ya da kira vermesini söylüyor. A uzun süre müvekkili oyalıyor ve sonra evi harap bir şekilde bırakarak yeni aldığı evine taşınıyor. A ile müvekkil arasında husumet doğuyor, hatta A müvekkilin ailesine küfürlü mesajlar dahi yazıyor.

Müvekkilim şimdi bu 12 senenin bedelini almak istiyor. Aklıma 2 şey geliyor. Birincisi alacak davası açıp zamanaşımı içinde kalan dönem için kira istemek ya da söz verdiği evi kendisine vermesini istemek. Ancak bunları ispatlayacak hiçbir delil yok. (kontrat, yazılı sözleşme v.s. gibi)

İkincisi ise bunun bir bağış olduğundan ve bağışı alanın bağışlayanın ailesine hakaret etmesi sebebi ile bağıştan vazgeçip bedelinin talep edilmesi. Ancak bunun bağış olup olmayacağı konusunda da tereddütüm var. Oturma hakkı bağış olarak verilebilir mi? Verilse bile bu nasıl ispatlanır?

Doğru söylemek gerekirse ben aklıma gelen bu iki yoldan da sonuç alınamayacağı düşüncesindeyim. Sizlerin aklına gelen başka bir yöntem ya da bu iki yöntemden sonuç almamızı sağlayacak bir tavsiyeniz var mı? Şimdiden teşekkürler.

Öncelikle kira alacakları için geçerli olan zamanaşımı süresine dikkat ediniz.

İkinci olarak bağışlama BK.234'te düzenlenmiş olup, 234/1'den de açıkça anlaşılacağı üzere bağışlamanın konusunu ancak bir malın kısmen veya tamamen "temliki" teşkil edebilir. Başka bir deyişle kullanım hakkı malın temlki sayılamayacapından kira akdine konu olamaz, düşüncesindeyim.

Son olarak kira akdi yazılı olmak zorunda değildir. Bu itibarla kiracılık ilişkisini (maddi olgu temelinde) tanık dahil her türlü delil ile ispatlayabilirsiniz. Keza oturduğu süre zarfında adına su, elektrik, doğalgaz, telefon gibi bir abonelik tesis ettirmiş veya muhtarlığa kayıt olmuşsa bu şekilde de orada oturduğunu kanıtlamanız mümkün olabilir, kanaatindeyim.
Old 13-09-2011, 14:18   #3
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan çaçaça
Sayın meslektaşlar; müvekkilim eşinin kardeşini ("A" olarak anacağım) evinde 12 sene hiçbir ücret almadan oturtuyor. A müvekkilime ileride para biriktirip ev alacağına dair söz veriyor. Son zamanlarda müvekkil, çektiği maddi zorluk sebebiyle A'ya evden çıkmasını ya da kira vermesini söylüyor. A uzun süre müvekkili oyalıyor ve sonra evi harap bir şekilde bırakarak yeni aldığı evine taşınıyor. A ile müvekkil arasında husumet doğuyor, hatta A müvekkilin ailesine küfürlü mesajlar dahi yazıyor.

Müvekkilim şimdi bu 12 senenin bedelini almak istiyor. Aklıma 2 şey geliyor. Birincisi alacak davası açıp zamanaşımı içinde kalan dönem için kira istemek ya da söz verdiği evi kendisine vermesini istemek. Ancak bunları ispatlayacak hiçbir delil yok. (kontrat, yazılı sözleşme v.s. gibi)

İkincisi ise bunun bir bağış olduğundan ve bağışı alanın bağışlayanın ailesine hakaret etmesi sebebi ile bağıştan vazgeçip bedelinin talep edilmesi. Ancak bunun bağış olup olmayacağı konusunda da tereddütüm var. Oturma hakkı bağış olarak verilebilir mi? Verilse bile bu nasıl ispatlanır?

Doğru söylemek gerekirse ben aklıma gelen bu iki yoldan da sonuç alınamayacağı düşüncesindeyim. Sizlerin aklına gelen başka bir yöntem ya da bu iki yöntemden sonuç almamızı sağlayacak bir tavsiyeniz var mı? Şimdiden teşekkürler.

Başlangıçtan itibaren kira sözleşmesinin asli unsurlarından biri olan kira parası belirlenmemişse, ortada bir kira sözleşmesi bulunmamaktadır.
Ecrimisil istemek akla gelebilir ise de, yine ev boşaltılmadan önce "orada bedelsiz oturma iradesinin geri alındığına" dair bir ihtar yapılmadı ise, ecrimisil de istenemez.
Eve verilen zarar mahkeme aracılığı ile tespit ettirilip, onarım giderleri talep edilebilir.
Old 13-09-2011, 14:28   #4
çaçaça

 
Varsayılan

Sayın Dikici, Sayın Aladağ; Bağışla ilgili olarak söylediğiniz gibi sonuç alınması çok zor. Kira alacağı için ise, 5 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde kalan ayların kiralarını isteyebilir ve A'nın evde oturduğunu da ispatlayabiliriz. Taraflar arasında sözlü bir anlaşma var, A ev alıp müvekkilime vereciğini vaat ediyor. Tabi ispatı mümkün değil. Ancak söylediğim gibi A'nın evde oturduğu ispatlanabiliyor.
Bu konu üzerinde biraz araştırma yaptım ama vardığım kanaate göre eğer yazılı bir sözleşme yoksa kira, kiracı ne kadar derse o kadar oluyor. Yani rayiç bedel üzerinden bir belirleme yapılmıyor. Bu konuda bilginiz var mı acaba?
Old 02-06-2012, 13:14   #5
scoskun72

 
Varsayılan

Sayın Dikici ;
Öncelikle "Bağışlama" BK'nın 285.maddesinde düzenleniyor,ve de "bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşmedir." şeklinde tarif ediliyor.Buradan "illaki bir malın temliki"
koşulunun arandığı sonucuna ulaşılamaz kanısındayım,"karşılıksız olarak bir kazandırma" kıstası getirilmiş, somut olayda akrabaya, kendine ait taşınmazda 12 yıl boyunca karşılıksız oturma izni verilmesi açıkça bağışlama mahiyetindedir, (ileride bu evi satın alacağım demiş olması bir bedel değildir,zaten evin,taşınmazın elbetteki bir mülk değeri var) burada bağış niteliğinde bir yararlandırma olduğu açık, Bağıştan rücunun şartları oluşmadığı müddetçe yapılacak bir şey yok.
Old 02-06-2012, 13:34   #6
egemen48

 
Varsayılan

müvekkiliniz davalıya,en basından evde oturması icin kendi rızasıyla izin vermiş ve daha sonra sizin anlatımlarınıza göre de noter ihtarı vb cekmemiştir.Evde oturulmaya basladıktan sonra yıllar icin de müvekkilinizin ihtar cekmemesi,en basta verdiği rızaya zımni olarak devam ettiğinin göstergesidir.Eger daha sonra ihtar cekerek evi bosaltmasını isteseydi,gönderdilen bu ihtardan sonra rızanın kalktıgı kabul edilecek ve buna göre rızanın kalktıgı tarihten itibren ve gecmise yönelik 5 yıllık ecrimisil talep edebilecektiniz.Evde oturma izni rıza ile verildiği icin ecri misil de talep edilemez.Bana bu durumda yapıacak bir sey yok gibi gelmekte
Old 02-06-2012, 19:07   #7
tiryakim

 
Varsayılan

Kira sözelşemlerinde zamanaşımı süresi B.K 125 e göre 5 yıldır. Geriye dönük 5 yıllık kira alacağı isteyebilirsiniz.
Old 02-06-2012, 19:28   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan scoskun72
Sayın Dikici ;
Öncelikle "Bağışlama" BK'nın 285.maddesinde düzenleniyor,ve de "bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşmedir." şeklinde tarif ediliyor.Buradan "illaki bir malın temliki"
koşulunun arandığı sonucuna ulaşılamaz kanısındayım,"karşılıksız olarak bir kazandırma" kıstası getirilmiş, somut olayda akrabaya, kendine ait taşınmazda 12 yıl boyunca karşılıksız oturma izni verilmesi açıkça bağışlama mahiyetindedir, (ileride bu evi satın alacağım demiş olması bir bedel değildir,zaten evin,taşınmazın elbetteki bir mülk değeri var) burada bağış niteliğinde bir yararlandırma olduğu açık, Bağıştan rücunun şartları oluşmadığı müddetçe yapılacak bir şey yok.

Sayın scoskun72,

Acaba siz 6098 sayılı Borçlar Kanununa bakmış olmayasınız.

Yürürlükte olan Borçlar kanunumuzun 234.maddesinde "temlik" ten bahsedilir. Oysa yeni borçlar kanununda "kazandırma" dan bahsedilmektedir.

Bu farka dikkat edilirse verdiğim cevabın mevcut kanuna uygun olduğu sanıyorum anlaşılır.
Old 03-06-2012, 09:22   #9
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan Görüş

Somut olayda (anlatım çerçevesinde) taraflar arasında; eski kanun döneminde de yeni kanun yürürlüğe girdikten sonraki dönemde de; bağışlama değil ariyet (yeni kanun 6098'deki tabiriyle kullanım ödüncü) akdi olduğu kanaatindeyim:

818 sayılı Borçlar Kanunu m.299: "Ariyet, bir akittirki onunla ariyet veren, bir şeyin bedava kullanılmasını ariyet alana bırakmak ve alan dahi o şeyi kullandıktan sonra geri vermekle mükellef olur."

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m.379: "Kullanım ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin bir şeyin karşılıksız olarak kullanılmasını ödünç alana bırakmayı ve ödünç alanın da o şeyi kullandıktan sonra geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir."

Saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Başka avukatın aslı gibidir yaptığı kira sözleşmesi ile o avukatın müvekkiline karşı takip yapılabilir mi? Av.Can Meslektaşların Soruları 15 12-09-2011 10:41
Alınmamış hizmetin bedeli olur mu? Av.Tuğba Göktepe Meslektaşların Soruları 6 17-12-2010 15:41
Kat Mülkiyeti Kanunu - Fiilen teslim alınmamış daires tunak Meslektaşların Soruları 2 12-05-2009 15:53
Taksitlendirmede su abonesinin muvafakatinin alınmamış olması, Protesto Meslektaşların Soruları 2 19-03-2008 23:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06230211 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.