Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

Hukuk eğlencelidir: Hukuk öğrencileri için ilginç hukuk soruları

Yanıt
Konu Notu: 3 oy, 4,67 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-06-2011, 07:39   #1
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan Hukuk eğlencelidir: Hukuk öğrencileri için ilginç hukuk soruları

Bu forumu, hukuk fakültesi öğrencileri ve stajyer avukatlara yönelik ilginç ve eğlenceli sorular için açıyorum. Hukuk mantığını geliştirmeye ve araştırma isteği uyandırmaya yarayacak soruların yer almasını amaçlıyorum. Bu nedenle avukat üyelerimizin sorulara yanıt vermemelerini, yeni sorularla forumu zenginleştirmelerini ve doğru yanıt verenleri teşekkür notu ile kutlamalarını; öğrenci ve stajyer avukat üyelerimizin de yanıt vermeden önce araştırma yapmalarını rica ediyorum.

Üç soruyla başlayalım.

1- Bir sohbette "Hukuk çok kolay" denilmişti, ben de bunu diyene çok basit bir soru sormuştum. İşte o soru: Ülkemizdeki mahkeme türlerini (Asliye Hukuk Mahkemesi vb.) sayınız.

2- "Bu Kitabı Çalın" adlı kitabı çalan kişi ile birlikte kitabın yazarı da "suça azmettirmek" nedeniyle yargılanmalı mıdır? ("Bu Kitabı Çalın" Murat Gülsoy-Can Yayınları)

3- Ahmet'in ücretinin 1/4'ü, borçlusu olduğu icra takibinden dolayı haczedilmiştir. Ancak icra takibinde asıl alacağa her ay işleyen faiz, Ahmet'in ücretinin 1/4'üne eşittir. Takipte BK 84 uygulandığı da dikkate alındığında; 10 ay sonra Ahmet'in borcu artar mı, azalır mı, aynı mı kalır? Neden?
Old 23-06-2011, 12:36   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

A, katıldığı bir davette herkese ve bu arada kendisine de ücretsiz ikram edilen çerezleri yerken, aynı davete katılan B tarafından, A'nın çerez tabağının elinden alınarak çöpe atılması durumunda, A, B'ye karşı hukuki bir hak iddia edebilir mi? Edebilirse sizce bu talep hakları nelerdir? B'nin eylemi suç teşkil eder mi?
Old 23-06-2011, 12:41   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

A'nın arazisine bir UFO'nun indiğini ve A tarafından bu UFO'nun içindeki uzaylılarla birlikte ele geçirildiğini varsayalım. Böyle bir durumda UFO'nun mülkiyeti kime aittir? :P

a) Devlete

b) Uzaylılara

c) A'ya

d) Hiçbirisine


Aynı olayda A, uzaylılardan birisini öldürürse, Adam öldürme suçunu işlemiş olur mu? Neden?
Old 23-06-2011, 13:43   #4
Admin

 
Varsayılan

Arabasını park etmeye çalışan A, yoldan geçen B'ye "bana yardım eder misiniz" der. B'nin "çok acelem var" demesine rağmen ısrarcı olan A'nın ısrarlarına dayanamayan B, A'ya yardım ederken aracın C'ye çarpmasına yol açar.

1- B, A'ya karşı sorumlu mudur?
2- B, C'ye karşı sorumlu mudur? Yanıt evetse, B, C'ye olan ödemesi için A'ye rücu edebilir mi?
3- A, C'ye karşı sorumlu mudur? Yanıt evetse, A, C'ye olan ödemesi için B'ye rücu edebilir mi?

Sorumluluklar cezai değil, hukuki yönüyle (=tazminat anlamında) sorulmuştur
Old 23-06-2011, 13:45   #5
Admin

 
Varsayılan

Evine sürekli hırsız girmesinden bıkan, A, evin içinde tüfekli bir alarm sistemi kurar. Eve pencereden giren hırsız B, tüfeğin ateş alması sonucu yaralanır. B, A'dan tazminat talep edebilir mi?
Old 23-06-2011, 13:48   #6
Admin

 
Varsayılan

A ile B aralarında bir sözleşme yapmak isterler ama kağıt bulamazlar. Buldukları büyük bir tahtaya çakıyla anlaşmayı kazırlar ve altında kendi elleriyle isimlerini yontarlar. Bu anlaşma BK kapsamında "YAZILI" sayılır mı?
Old 23-06-2011, 13:51   #7
Admin

 
Varsayılan

Okuma yazması olmayan ve elleri alçıda olduğu için el parmağını kullanamayan A, anlaşmanın altına ayak parmağını basar. Bu işaret BK 15 anlamında imza sayılır mı?
Old 23-06-2011, 15:03   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

A ile B samimi iki arkadaştır. Şakalaşırken ve tamamen şaka olarak A tarafından B'lehine ve "Yeğenime ödeyiniz!" emri le 100.000 TL'lik çek keşide edilir ve B'ye teslim edilir. Bu olaya ortak arkadaşları C ve D de şahittir.

Çek gününde ödenmez. B, A aleyhinde doğrudan alacak davası açar. A'nın vekili Av. Cingöz çekin şaka mahsulü olduğunu ve irade yönünden sakat olduğunu ve borç doğurmayacağını savunur. Şahitler şakalaşılırken çekin keşide edildiğine şahitlik ederler.

Bu çek sizce alacak doğurur mu? Neden?
Old 23-06-2011, 16:46   #9
hayalihakime

 
Varsayılan

Yaramaz öğrenci modundan cıkıp ilk sorudan başlayayım cevaplamaya ama teşekkür notu eklemeyi unutmayın lütfen söz verdiniz( İstediğimiz sorudan başlayabiliyo muyduk)
Mahkemeler:
Anayasa Mahkemesi
Uyuşmazlık Mahkemesi
Ceza Mahkemeleri( Ağır Ceza-Asliye Ceza-Sulh Ceza M)
Sulh Hukuk Mahkemeleri
Asliye Hukuk Mahkemeleri
Aile-İş-Tüketici-Ticaret-Fikri Sınai Haklar-Kadastro Mahkemeleri
İcra Mahkemeleri
Bi de Çocuk Mahkemeleri var ama henüz o konuda kafam karışık
Bölge İdare Mahkemesi
İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemeleri

(Acele yazdım Adli-İdari karıştı. Hatam varsa affola
Sonradan eklenen not:
Danıştay
Yargıtay
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi
Old 23-06-2011, 17:18   #10
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

*(A) intihara teşebbüs eder, bunun için zehirli bir sıvı içer.Bilahare kararından vazgeçer.Panzehirin bulunduğu eczane kapalı olduğu için camlarını kırmak suretiyle içeri girer , ilacı alır ve hayatını kurtarır.Mala zarar vermek ve haneye tecavüz suçları + haksız fiil oluşmuş mudur?Hukuka uygunluk sebebi var mıdır?İrdeleyiniz

*Avukat (A)"mazothukuku.net" isimli bir site kurar.İlgili forumda sorulara yanıt vererek en son kısımlarda sorunuzun hukuken çözümü için bizimle "iletişim" kurabilirsiniz demektedir.(A)nın bu eylemi reklam yönetmeliğine ve yasalara uygun mudur?

*Yurtdışı menşeli Adam & Madam Co. bir muhasebe ve hukuk danışmanlığı şirketidir.İlgili şirket Avukatlık Yasası hükümlerine göre Türkiye'de avukatlık ve hukuki danışmanlık yapamadığı için , vatan toprağında kurduğu şubeler bünyesinde SGK'lı olarak Türk avukatları çalıştırmaktadır.İşbu durum Avukatlık yasasına aykırılık teşkil eder mi?
Old 23-06-2011, 17:56   #11
Mehmet Mustafa ÖZÜNVER

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
A, katıldığı bir davette herkese ve bu arada kendisine de ücretsiz ikram edilen çerezleri yerken, aynı davete katılan B tarafından, A'nın çerez tabağının elinden alınarak çöpe atılması durumunda, A, B'ye karşı hukuki bir hak iddia edebilir mi? Edebilirse sizce bu talep hakları nelerdir? B'nin eylemi suç teşkil eder mi?

A Mülkiyeti iktisap etmiştir. B A'nın uğradığı maddi zararı tazminle yükümlüdür. Ayrıca çerezlerin çöpe dökülmesine A kahrolmuş, çok büyük acılara duçar olmuş olabilir. Kişilik hakları zedelenmiştir; manevi zararın tazmini istenebilir. Ayrıca hakaret suçu da oluşmuştur diyebiliriz.
Old 29-06-2011, 00:50   #12
Adile Arslan

 
Mutlu Eve giren hırsız

Alıntı:
Yazan Admin
Evine sürekli hırsız girmesinden bıkan, A, evin içinde tüfekli bir alarm sistemi kurar. Eve pencereden giren hırsız B, tüfeğin ateş alması sonucu yaralanır. B, A'dan tazminat talep edebilir mi?
Merhabalar öncelikle olayda meşru müdafaanın mevcut olup olmadığına bakmamız gerekir. Bir eylemin meşru müdafaa (TCK 25) sayılması için gerekli şartlar: Haksız bir saldırı,saldırının hakka yönelik olması,saldırıda zorunluluk bulunması, savunma ile saldırının orantılı olmasıdır.
Olayda savunma ile saldırı arasında oran bulunmamaktadır. Bu nedenle meşru müdafaanın aşılması söz konusudur(TCK 27).Ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması hâlinde, fiil taksirle işlendiğinde de cezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda yazılı cezanın altıda birinden üçte birine kadarı indirilerek hükmolunur.Ancak olayda kast olmaksızın sınırın aşılması söz konusu değildir. Bu nedenle A ,TCK madde 86 kasten yaralama hükmüne göre yargılanır. Ayrıca suçun silahla işlenmiş olması da cezanın artırılması sebebidir. Ve tabi son olarak TCK 86/2'' Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.''
Umarım yanılmamışımdır.Saygılar.
Old 29-06-2011, 16:54   #13
Mehmet Mustafa ÖZÜNVER

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Evine sürekli hırsız girmesinden bıkan, A, evin içinde tüfekli bir alarm sistemi kurar. Eve pencereden giren hırsız B, tüfeğin ateş alması sonucu yaralanır. B, A'dan tazminat talep edebilir mi?
Bence BK 44 gereğince B lehine tazminata hükmedilmemesi gerekir.
Old 30-06-2011, 06:49   #14
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

PTT görevlisi A, B'ye gelen mektubu teslim etmek üzere B'nin maliki olduğu binaya gelir. Sağanak yağışlı ortamda eve yıldırım isabet eder. Büyük bir talihsizlikle aynı anda kapı ziline basmakta olan görevli A, elektrik akımına kapılarak vefat eder.

Bu durumda B, A'nın mirasçılarını sorumlu tutabilir mi?
Old 30-06-2011, 16:00   #15
Av.Armağan ÖZMEN

 
Varsayılan Atın kaderi

Bir soruda benden, Roma Hukuku dersinde hocamız sormuştu.

A'nın atı kaçar ve B'nin atıyla çiftleşir sonuçta B'nin atı gebe kalır.

Doğacak olan atın maliki kim olur?
Old 30-06-2011, 17:27   #16
Adile Arslan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan armi
Bir soruda benden, Roma Hukuku dersinde hocamız sormuştu.

A'nın atı kaçar ve B'nin atıyla çiftleşir sonuçta B'nin atı gebe kalır.

Doğacak olan atın maliki kim olur?
Bu sorunun cevabına en uygun olarak MK madde 776'yı uygun gördüm Birden çok kişinin taşınır malları önemli bir zarara uğratılmadan veya aşırı bir emek ve para harcanmadan ayrılmayacak şekilde birbiriyle birleşmiş veya karışmışsa o kişiler, yeni şey üzerinde kendi taşınırlarının birleşme veya karışma zamanındaki değerleri oranında paylı mülkiyete sahip olurlar.
Tabi MK 685'ide söyleyebiliriz'' Bir şeyin maliki, onun ürünlerinin de maliki olur''
Old 30-06-2011, 20:58   #17
kum

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan armi
Bir soruda benden, Roma Hukuku dersinde hocamız sormuştu.

A'nın atı kaçar ve B'nin atıyla çiftleşir sonuçta B'nin atı gebe kalır.

Doğacak olan atın maliki kim olur?

Ortak mülkiyet söz konusudur.
Old 30-06-2011, 21:09   #18
kum

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
A ile B samimi iki arkadaştır. Şakalaşırken ve tamamen şaka olarak A tarafından B'lehine ve "Yeğenime ödeyiniz!" emri le 100.000 TL'lik çek keşide edilir ve B'ye teslim edilir. Bu olaya ortak arkadaşları C ve D de şahittir.

Çek gününde ödenmez. B, A aleyhinde doğrudan alacak davası açar. A'nın vekili Av. Cingöz çekin şaka mahsulü olduğunu ve irade yönünden sakat olduğunu ve borç doğurmayacağını savunur. Şahitler şakalaşılırken çekin keşide edildiğine şahitlik ederler.

Bu çek sizce alacak doğurur mu? Neden?

Çek bir ödeme aracı olup mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik keşide edildiği yönünde yasal karine mevcuttur.Aksinin ispatı ancak yazılı belgeyle olur.Ancak, B lehine, hem A nın yeğeni emrine hususunu anlayamadım.
Old 07-07-2011, 23:33   #19
dogukansavas

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
A, katıldığı bir davette herkese ve bu arada kendisine de ücretsiz ikram edilen çerezleri yerken, aynı davete katılan B tarafından, A'nın çerez tabağının elinden alınarak çöpe atılması durumunda, A, B'ye karşı hukuki bir hak iddia edebilir mi? Edebilirse sizce bu talep hakları nelerdir? B'nin eylemi suç teşkil eder mi?

A'nın mülkiyeti kazanıp kazanmadığı tartışması yapmak istersek bu durumda iki farklı eşyanın olduğunu kabul etmemiz lazım. Birincisi çerezler ikincisi çerezlerin üzerinde durduğu tabak. Tabak için A zilyettir, malik değil zira kullanım ardından geri verme zorunluluğu vardır ve teslim mülkiyeti geçirme amacıyla yapılmamıştır. Fakat çerezler için A hem dolaysız zilyet hem de maliktir. Bu halde TCK açısından zilyetlik korunur buna gidilir, MK bakımından ise taşınır davası açılabilir.
Old 08-07-2011, 14:12   #20
Aslı Aydın

 
Varsayılan

Alıntı:
*(A) intihara teşebbüs eder, bunun için zehirli bir sıvı içer.Bilahare kararından vazgeçer.Panzehirin bulunduğu eczane kapalı olduğu için camlarını kırmak suretiyle içeri girer , ilacı alır ve hayatını kurtarır.Mala zarar vermek ve haneye tecavüz suçları + haksız fiil oluşmuş mudur?Hukuka uygunluk sebebi var mıdır?İrdeleyiniz

Burada hukuka uygunluk sebeplerinden olan zaruret halinden bahsedilemez, çünkü kişi tehlike yaratacak olan duruma kendisi bilerek düşmüş, dışarıdan herhangi bir etki burada söz konusu değildir. Bu nedenle kişi hukuka uygunluk sebeplerinden yararlanamaz.
Bu durumda haksız fiil oluştuğunu söyleyebiliriz ve kişi mala zarar vermek ve haneye tecavüz suçlarından dolayı cezalandırılır.

Umarım doğru cevap vermişimdir.
Old 22-07-2011, 15:00   #21
üye25553

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Bu forumu, hukuk fakültesi öğrencileri ve stajyer avukatlara yönelik ilginç ve eğlenceli sorular için açıyorum. Hukuk mantığını geliştirmeye ve araştırma isteği uyandırmaya yarayacak soruların yer almasını amaçlıyorum. Bu nedenle avukat üyelerimizin sorulara yanıt vermemelerini, yeni sorularla forumu zenginleştirmelerini ve doğru yanıt verenleri teşekkür notu ile kutlamalarını; öğrenci ve stajyer avukat üyelerimizin de yanıt vermeden önce araştırma yapmalarını rica ediyorum.

Üç soruyla başlayalım.

1- Bir sohbette "Hukuk çok kolay" denilmişti, ben de bunu diyene çok basit bir soru sormuştum. İşte o soru: Ülkemizdeki mahkeme türlerini (Asliye Hukuk Mahkemesi vb.) sayınız.

2- "Bu Kitabı Çalın" adlı kitabı çalan kişi ile birlikte kitabın yazarı da "suça azmettirmek" nedeniyle yargılanmalı mıdır? ("Bu Kitabı Çalın" Murat Gülsoy-Can Yayınları)

3- Ahmet'in ücretinin 1/4'ü, borçlusu olduğu icra takibinden dolayı haczedilmiştir. Ancak icra takibinde asıl alacağa her ay işleyen faiz, Ahmet'in ücretinin 1/4'üne eşittir. Takipte BK 84 uygulandığı da dikkate alındığında; 10 ay sonra Ahmet'in borcu artar mı, azalır mı, aynı mı kalır? Neden?

Öğrenci halimle bir deneyeyim cevaplamayı.


1)
*Asliye Hukuk Mahkemesi
*Asliye Ceza Mahkemesi
*Sulh Hukuk Mahkemesi
*Sulh Ceza Mahkemesi
*Ağır Ceza Mahkemesi
*İcra Ceza Mahkemesi
*İcra Hukuk Mahkemesi
*Asliye Ticaret Mahkemesi
*Deniz Mahkemesi Mahkemesi
*Fikrî Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
*Fikrî Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
*Aile Mahkemeleri
*İş Mahkemeleri
*Vergi Mahkemeleri
*İdarî Mahkemeler
*Askerî Mahkemeler
*Yüksek Mahkemeler

Unuttuğum muhakkak vardır.


2)Azmettirme, iştirakın bir çeşididir ve iştirakten farklı olarak; azmettirenin failin aklında suç işlemek hiç yok iken, faili suç işlemeye yönlendirmesidir.
Bu mantıkla yola çıkarsak kitap almak için kitap satılan dükkan ya da internet sitesine giren birisinin aklında kitap alma fikri zaten vardır, başka her şey olsa bile azmettirme olamaz.

Ayrıca suç teşkil eden bir kitap adının halâ piyasada olması da bu cevabı vermemde etkili olmadı değil tabii ki.

3)Her ay ödenen 1/4 ödeme faiz ile eşittir ancak burada her ay yapılan ödemenin borcun hangi kısmından mahsup edildiğini düşünmek gerekir. Eğer her ay yapılan ödeme asıl alacaktan mahsup ediliyorsa bir sonraki ay işleyecek faiz oranı düşeceğinden 10 ay sonra faiz ve Ahmet'in ücretinden kesilen 1/4 arasındaki eşitlik bozulacaktır.

Yok eğer gecikme tazminatından (gecikme faizi) düşülüyorsa her şey aynı şekilde devam edecek, kısır döngü içine girilecektir.

Borçlu faizi ve masrafları yatırırsa, kısmî ifa asıl alacaktan düşülebilir. Böylelikle borcundan kurtulma imkânı doğar, faiz ile aylık ödeme arasındaki eşitlik bozulur.
Old 22-07-2011, 15:04   #22
üye25553

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Evine sürekli hırsız girmesinden bıkan, A, evin içinde tüfekli bir alarm sistemi kurar. Eve pencereden giren hırsız B, tüfeğin ateş alması sonucu yaralanır. B, A'dan tazminat talep edebilir mi?

Bu soru bu dönem Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde Ceza Hukuku Genel Hükümler final sınıvaında olay sorusu olarak geçiyordu. Cevaptan emin olarak "evet, tazminat talep edebilir, tüfek sistemini kuran kişi orantısız bir önlem aldığından, sonuçları kabullenmek zorunda kalmalıdır. Haksız fiil sorumluluğu vardır" demek istiyorum.
Old 26-07-2011, 01:14   #23
gençhukukçu54

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
1- Bir sohbette "Hukuk çok kolay" denilmişti, ben de bunu diyene çok basit bir soru sormuştum. İşte o soru: Ülkemizdeki mahkeme türlerini (Asliye Hukuk Mahkemesi vb.) sayınız.

2- "Bu Kitabı Çalın" adlı kitabı çalan kişi ile birlikte kitabın yazarı da "suça azmettirmek" nedeniyle yargılanmalı mıdır?
Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
("Bu Kitabı Çalın" Murat Gülsoy-Can Yayınları)

3- Ahmet'in ücretinin 1/4'ü, borçlusu olduğu icra takibinden dolayı haczedilmiştir. Ancak icra takibinde asıl alacağa her ay işleyen faiz, Ahmet'in ücretinin 1/4'üne eşittir. Takipte BK 84 uygulandığı da dikkate alındığında; 10 ay sonra Ahmet'in borcu artar mı, azalır mı, aynı mı kalır? Neden?


ilk soruya cevap verilmiş sanırım.

2. sorunun cevabı; En sadece haliyle azmettirme suçunun oluşması için, azmettirenin faili o suçu işlemeğe teşfik edici veya o suçu işlemeye yönelik alınan kararı destekleyici veya tetikleyici bir etkenin bulunması; suçun nasıl işleneceğini veya suçun işlenmesini sağlayacak araç gereç/ kıyafet, eylem vb. şeyler yapması veya söylemesi; bu doğrultuda açık ve net bir yönlendirmenin bulunması gerekir. Bu sebeple yazarın yargılanması yersiz olur.

3. sorunun cevabı: Bu husus yürürlükteki BK'nın 84. maddesinin 1. fıkrası ile ilgilidir.(Madde 84 - (1) Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise kısmen icra eylediği tediyeyi resülmale mahsup edebilir.) aynı husus 11.01.2011 tarihinde resmi gazetede yayınlanan yeni BK 'nın 100. maddesinde düzenlenmiştir. (MADDE 100- Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz.)
Faiz ve giderlerin ödeme gününe ilişkin durum ise aynı yasanın 104. maddesinin 1. fıkrasında belirtilmiştir. (
Madde 104 - Faiz veya mütedahil iratların yahut hibe ettiği bir miktar paranın tediyesinden temerrüt eden borçlu bunlar için geçmiş günler faizini ancak icraya veya mahkemeye müracaat gününden itibaren tediyeye mecburdur.)

Maddeyi söz konusu soruyla birlikte yorumlar isek; Muaccel olmayan bir borç cebri icra yoluyla tahsil olunamaz örneğin vadesi gelmemiş bir senet ( istisnai haller hariç olmak üzere) cebri icraya konu edilemez. Bu durumda Ahmet hakkında başlatılan icra takibi ve takibin kesinleştiğine göre Ahmetin borcu muaccel olmuştur. Bu durumda muaccel olan asıl alacakla birlikte faiz ve diğer giderler de icraya müracaat ile birlikte muaccel olmuştur. Bu durumda borçlu kısmi ödeme yaparken yukarıda öngörülen mahsup hakkını kullanamayacaktır. Nitekim dosyaya işleyen aylık faiz ile maaşından yapılan kesintinin aynı olması durumunda on ay sonra da borcu aynı olacaktır.
(yanlış anımsamıyorsam kısmi ödemelerin faiz ve masraflara sayılacağının borçluya bildirilmesi gerekiyor)


Bu başlık ve fikirden dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Saygılarımla.
Old 05-08-2011, 16:24   #24
gençhukukçu54

 
Varsayılan

Sayın Cengiz Aladağ'ın ilk sorunun henüz yanıtlanmadığını belirtmesi sebebiyle ilk soruyu cevaplamaya çalışayım

Türkiye'de farklı yargı mercii bulunup yüksek mahkemeler ve yerel mahkemeler olarak kendi içinde ayrılırlar.

İdari yargı;
Danıştay yüksek mahkeme olup, bünyesinde idare, vergi ve bölge idare mahkemeleri vardır.

askeri yargı;
Askeri yüksek idare mahkemesi yüksek mahkeme olup; bünyesinde askeri mahkemeleri barındırır.

adli yargı; yargıtay yüksek mahkeme olup (istinaf mahkemeleri henüz kurulmadı) bünyesinde sulh ceza, asliye ceza, ağır ceza ve özel yetkili ağır ceza mahkemeleri ile sulh hukuk, asliye hukuk mahkemelerini (iş-aile-ticaret-deniz mahkemeleri de asliye hukuk mahkemeleri olup sadece belirli davalara bakmak üzere kurulurlar) barındırır.

yasaların anayasaya uygunluğu,denetimi ile ilgili olarak ve yüce divan sıfatıyla yaptığı işler olan Anayasa mahkemesi vardır.

Farklı yargı türleri arasındaki görev uyuşmazlığına ilişkin husumetleri değerlendirip neticelendiren uyuşmazlık mahkemesi vardır.
Old 08-08-2011, 21:57   #25
hakay

 
Varsayılan yorum sorusu

A stajyer Avukattır ve X adliyesinde ki 1.İcra Müdürlüğünde Kambiyo Senetlerine Özgü Takip Yolu ile bir takip açar.Takibin toplam harç tutarı 65 TL dir ve harcı ödemek için İcra müdürünün odasına girer.65 TL lik harç için 100 TL lik banknot verir ve icra müdürünün bozuk yok demesi nedeniyle para üstü alamaz.Bu olay neticesinde stajyer avukat A 35 TL lik para üstünü geri almanın yollarını düşünür ve bir dava açmaya karar verir.Stajyer avukat A nın açabileceği bu davada;

1-Husumeti kime yöneltmesi gerekir.?

2-Para üstünün verilmemesi ceza-i takibata konu olur mu olursa şikayet mercii neresidir.?

3-İcra Müdürünün olası savunması ve bozuk olmadığı için parar üstünü vermemesini MK nun 1.maddesinin 2.fıkrasında yer alan''Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkim, örf ve âdet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir''. hükmünüde dikkate alarak değerlendiriniz.
Old 22-09-2011, 21:15   #26
Av.Emre ARIK

 
Varsayılan

[quote=

Aynı olayda A, uzaylılardan birisini öldürürse, Adam öldürme suçunu işlemiş olur mu? Neden? [/QUOTE]
Yeni mezun bıri olarak bu suçu işlemiş olmaz çunku; TCK 84e göre ""Bir insanı kasten öldüren kişi"" denmiştir Mağdurun İnsan olması Maddi koşuludur
Old 22-09-2011, 21:23   #27
Av.Emre ARIK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hakay

1-Husumeti kime yöneltmesi gerekir.?

2-Para üstünün verilmemesi ceza-i takibata konu olur mu olursa şikayet mercii neresidir.?

3-İcra Müdürünün olası savunması ve bozuk olmadığı için parar üstünü vermemesini MK nun 1.maddesinin 2.fıkrasında yer alan''Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkim, örf ve âdet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir''. hükmünüde dikkate alarak değerlendiriniz.

İcra Müdürüne karşı Sebepsiz zenginleşme davası açmalıdır. dıye duşunuyorum
Old 20-10-2011, 17:36   #28
Napoliten

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Bülent Sabri Akpunar
*(A) intihara teşebbüs eder, bunun için zehirli bir sıvı içer.Bilahare kararından vazgeçer.Panzehirin bulunduğu eczane kapalı olduğu için camlarını kırmak suretiyle içeri girer , ilacı alır ve hayatını kurtarır.Mala zarar vermek ve haneye tecavüz suçları + haksız fiil oluşmuş mudur?Hukuka uygunluk sebebi var mıdır?İrdeleyiniz

*Avukat (A)"mazothukuku.net" isimli bir site kurar.İlgili forumda sorulara yanıt vererek en son kısımlarda sorunuzun hukuken çözümü için bizimle "iletişim" kurabilirsiniz demektedir.(A)nın bu eylemi reklam yönetmeliğine ve yasalara uygun mudur?

*Yurtdışı menşeli Adam & Madam Co. bir muhasebe ve hukuk danışmanlığı şirketidir.İlgili şirket Avukatlık Yasası hükümlerine göre Türkiye'de avukatlık ve hukuki danışmanlık yapamadığı için , vatan toprağında kurduğu şubeler bünyesinde SGK'lı olarak Türk avukatları çalıştırmaktadır.İşbu durum Avukatlık yasasına aykırılık teşkil eder mi?

Öncelikle Hukuk öğrencisi değilim ama önümüzdeki yaz 2. sınıftan devam edeceğim. Bu yüzden yanlış yazarsam affola.

1. soru ; Bana göre içeri giren kişi o panzehirin o eczanede olduğunu mutlak suretle ispatlaması gerekir. Eğer bunu ispat ederse intihar edenin durumu zaruret haline girer.Ama eğer o eczanede panzehirin olduğunu bildiğini ispat edemezse o eczaneden çıkıp bir başka eczaneye daha gireceğinden mala zarar vermek ve haneye tecavüz suçları + haksız fiil oluşmuş olur.

2. soru ; Reklam alıcıyı mala veya hizmete yöneltmek için kullanılır. Yani reklamın amacı yönlendirmek ve kişinin bilinçaltına hitap etmektir.Burada sorunlarınızı hukuken çözümü için bizimle iletişime geçebilirsiniz cümlesi hukuken çözüm için kendini adres göstermekte bilinç altında ise bu işin hukuki çözümü için onlarla iletişime geçmeliyim algısı oluşturmaktadır. Bu yüzden bu yapılan bir reklamdır. Avukatlık kanunu madde 55 e aykırılık teşkil eder.
3. soru : Burada muhtemelen yurt dışında kurulduğu için şirketin Türkiye'de hukuk hizmeti vermesine izin verilmemiştir. Fakat şirket Türkiye'de şube açmış ve türkiye'de avukatlık yapmaya yetkili avukatlarla çalışmıştır yani firmanın yetkisi yok ama firma bu hizmeti çalıştırdığı türk avukatlar vasıtasıyla verdiği için avukatlarda türkiyenin her yerinde sürekli olmamk koşulu ile avukatlık yapabileceğine göre yasaya aykırılık olmaz diye düşünüyorum.

Cevaplarım bunlar doğrularını yazarsanız bende bilgilenmiş olurum teşekkürler.
Old 24-10-2011, 23:16   #29
Av. Ezgi Olça

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
A'nın arazisine bir UFO'nun indiğini ve A tarafından bu UFO'nun içindeki uzaylılarla birlikte ele geçirildiğini varsayalım. Böyle bir durumda UFO'nun mülkiyeti kime aittir? :P

a) Devlete

b) Uzaylılara

c) A'ya

d) Hiçbirisine


Aynı olayda A, uzaylılardan birisini öldürürse, Adam öldürme suçunu işlemiş olur mu? Neden?
UFO nun mülkiyeti uzaylılara aittir diyerek cevaba başlamak istiyorum.Burada dikkat edilmesi gereken ilk husus uzaylıların ne olarak kabul edildiğidir; mal mı hayvan mı(ki hayvanların da mal olup olmadığı hususu tam olarak belirlenmiş değildir kanaatimce mal olmamalarına rağmen üzerinde ayni hak kurulabileceği usus,fructus ve abusus haklarının varlığı dolayısıyla tereddüt yaşanılan bi husus olduğu gerçektir-ki bana göre özel bir düzenlenme alanıdır-) yoksa insan statüsünde mi olacağı tartışılmalıdır.Uzaylıların nasıl bi varlık olmasına göre değişecek bir cevaptır; bilim kurgu filmlerindeki gibi bir varlığa sahip iseler bence uzaylıyı öldürmek de adam benzeri bir varlığı öldürmek suçudur.Aynı zaman da sorunun cevabı buna bağlı olarak Ufo nun uzaylılara ait olması yönünde olacaktır.Devlet burada yabancı bir taşıtın ülkemizde bulunması ve bunun incelenmesi, bilimsel araştırma yapılması hususunda el koyma hakkına sahip olabilir mülkiyetini ele geçirmemek suretiyle. Çünkü bu Ufo nun bir tür hastalık bile barındırabileceği hususu bile düşünülebilir veya uzayda hayat var mı araştırmasına göre kamu yararı söz konusu olabilir dolayısıyla devletin zilyedliğine geçebilir fakat mülkiyet uzaylılarındır.Bu durumda Ufoyu gören masum köylü pek de masum durumda olmayıp- meşru savunma gibi hukuka uygunluk sebeblerin varlığı kısmına girmezsek-hem Ufonun mülkiyetini ele geçiremeyecek hem de adama benzer bir varlığı öldürmesi dolayısıyla cezası belki de adam öldürmedeki alt sınıra göre -en azından infaz koşulları- belirlenebiliecektir
Old 25-10-2011, 01:37   #30
Av. Ezgi Olça

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
A ile B aralarında bir sözleşme yapmak isterler ama kağıt bulamazlar. Buldukları büyük bir tahtaya çakıyla anlaşmayı kazırlar ve altında kendi elleriyle isimlerini yontarlar. Bu anlaşma BK kapsamında "YAZILI" sayılır mı?
II. Yazılı şekil

1. Yasal şekil

a. Kapsamı

MADDE 13- Kanunda yazılı şekilde yapılması öngörülen bir sözleşmenin değiştirilmesinde de yazılı şekle uyulması zorunludur. Ancak, sözleşme metniyleçelişmeyen tamamlayıcı yan hükümler bu kuralın dışındadır.
Bu kural, yazılı şekil dışındaki geçerlilik şekilleri hakkında da uygulanır.
b. Unsurları

MADDE 14- Yazılı şekilde yapılması öngörülen sözleşmelerde borç altına girenlerin imzalarının bulunması zorunludur.
Kanunda aksi öngörülmedikçe, imzalı bir mektup, asılları borç altına girenlerce imzalanmış telgraf, teyit edilmiş olmaları kaydıyla faks veya buna benzer iletişim araçları ya da güvenli elektronik imza ile gönderilip saklanabilen metinler de yazılışekil yerine geçer.
c. İmza

MADDE 15- İmzanın, borç altına girenin el yazısıyla atılması zorunludur. Güvenli elektronik imza da, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğurur.
İmzanın el yazısı dışında bir araçla atılması, ancak örf ve âdetçe kabul edilen durumlarda ve özellikle çok sayıda çıkarılan kıymetli evrakın imzalanmasında yeterli sayılır.
Usulüne göre onaylanmadıkça veya imza ettikleri sırada metnin içeriğini bildikleri ispat edilmedikçe, görme engellilerin imzaları onları bağlamaz.
Kanun metnine baktığımızda yazılı geçerlilik şartlarından bir metin kişilerin kendi iradeleri ile yazılmış ve kendileri tarafından isimlerinin yazılması suretiyle imza durumu mevcuttur, bu sözleşmenin bir kağıt üzerinde yazılması veya noter gibi yetkili bir makama onay gibi bir şart öngörülmemiştir.Borç altına giren kendi el yazısıyla imza mahiyetinde ismini yazmış bulunmakta ve YAZILI olarak -tahtaya da yazı yazılabiliyor sonuçta bu somut olayda olduğu gibi-sözleşmeyi tamamlamış ve şekil şartını tamamlamıştır
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Maltepe hukuk öğrencisiyim ticaret ve icra hukuku alanında çalışmak için hukuk bürosu arıyorum makcan Adliye Duvarı 0 16-10-2010 18:10
Hukuk Fak. son sınıf öğrencisi için hukuk bürosu veya avukat yanında iş arıyorum emrebağcı Adliye Duvarı 2 28-05-2010 01:20
hukuk f.son sınıf öğrencisiyim,avrupa yakasında çalışmak için hukuk bürosu arıyorum cansu demir Adliye Duvarı 0 27-08-2009 16:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10482788 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.