Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

yargıtay kararı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-02-2013, 12:52   #1
Secil0989

 
Varsayılan yargıtay kararı

Herkese Merhaba Yargıtayın "9.hukuk dairesinin 2007/38044 E.-2008/7136 K.-1.4.2008 T." kararını arıyorum fakat bulamadım.Elinde olan meslektaşlarım paylaşabilir mi?
Old 06-02-2013, 13:23   #2
egemen48

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

9.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/38044
Karar: 2008/7136
Karar Tarihi: 01.04.2008


FAZLA ÇALIŞMA PARASININ ÖDETİLMESİ DAVASI - TANIKLARIN FAZLA MESAİ ÜCRET ALACAKLARI İSTEMLERİNİN REDDEDİLDİĞİ - DAVACININ FAZLA MESAİ ÇALIŞMALARININ YILDA İKİYÜZYETMİŞ SAATİN ALTINDA KALDIĞI - DAVANIN REDDİ GEREĞİ

ÖZET: Dinlenen davacı iki tanığının da davalı işveren aleyhine aynı istemle dava açtıkları, açılan davalarda, adı geçen tanıkların fazla mesai ücret alacakları istemlerinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı işveren ile uyuşmazlık içinde bulunan davacı tanık anlatımlarına itibar edilmesi doğru değildir. Davalı tanık anlatımlarına göre ise, davacının fazla mesai çalışmaları yılda 270 saatin altında kalmaktadır. Yılda 270 saatlik fazla mesai ise ücretin içindedir. Davacı işyerinde ücretin içinde kabul edilen 270 saat dışında fazla çalışma yaptığını kanıtlamış değildir. Davanın reddi gerekir.

(2709 S. K. m. 141) (1086 S. K. m. 388) (4857 S. K. m. 68)

Dava: Taraflar arasındaki, fazla çalışma parasının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 1.4.2008 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Tolgahan Karkın geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendi. Duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi B. Kar tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi. gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davalı işyerinde tıbbi tanıtım sorumlusu olarak çalışan davacı, ödenmeyen fazla çalışmaları karşılığı ücret alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı işveren vekili, davacının haftalık çalışmasının 40 saati geçmediğini, 45 saati aşan çalışmanın fazla mesai olduğunu, normal çalışma saatleri dışında işverenin çalışma isteminin olmadığını, davacının kendi insiyatifi ile çalışmasının fazla çalışma sayılmayacağını, işverenin hiçbir çalışanına Cumartesi çalışma telkininde bulunmadığını, toplantıya katılma isteminin ise davacının toplantı isteğinden geldiğini, 3 ayda yapılan toplantıların ise zorunlu olduğunu, toplantıların çalışma süresi içinde yapıldığını, düzenli fazla çalışma yapmasının hayatın olağan akşına uygun olmadığını, sözleşme ile davacının ücreti belirlerken fazla çalışmasının da dikkate alındığını, davacının yıllık 270 saati aşan çalışmasını ispat etmesi gerektiğini, ayrıca davacının iş sözleşmesinin feshinden sonra haklarını aldıktan sonra işverenin ibra ettiğini, ihtirazı kaydı bulunmadığını, tüm haklarının ödendiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Tanık anlatımları ve bilirkişi raporuna göre davacının yılda 328 saat fazla mesai yaptığı, ücretinin ödenmediği gerekçesi ile ve belirlenen ücretten %20 oranında indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Önemle belirtmek gerekir ki, Anayasanın 141. maddesinde, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmış, aynı zorunluluk HUMK. nun 388. maddesinde de düzenleme altına alınmıştır. Anılan yasal düzenlemede yargıcın, uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm kanıtları toplaması, tartışması, bu kanıtlardan hangilerine değer vermediğinin nedeni, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğunun kabul edilebileceği sonucuna varılabilir. Hükmü kuran yargıcın böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın yanları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka ve en önemlisi adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır. Yerel mahkeme kararı belirtilen hükümlere uyulmadığından öncelikle karar bu yönü ile hatalıdır.

Fazla çalışma yapıldığını, genel, resmi ve bayram tatillerinde çalışıldığını işçinin, karşı iddiayı ve özellikle ücreti ödendiğini ise işverenin kanıtlaması gerekir. İlke olarak işçi fazla çalışma yaptığını veya tatillerde çalıştığını tanıkla kanıtlayabilir. Fazla mesainin ve tatil çalışmalarının ispatlanmasında tanık beyanları, ücret ve fazla mesai bordrolarında fazla mesai ve tatil sütununun bulunması, işçinin fazla mesai ödemesi bulunan bordroları çekincesiz imzalaması, işin ve işçinin niteliği, mevsim gereği gibi unsurlar ve kanıtlar önem içerir.

Özellikle tanık anlatımlarının tarafsız olması, tanık beyanları arasında çelişki var ise giderilmesi gerekir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Tanık sözlerinin değerlendirilmesi açısından, gerektiğinde fazla çalıştığı iddia olunan işin, niteliği yönünden fazla çalışmaya elverişli bulunup bulunmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmalıdır. Bordrolarda fazla çalışma ve tatil sütunu bulunduğu halde bu sütunun boş bırakılmış olması, işçinin fazla çalışma yapmadığının kanıtı olarak kabul edilemez. Üzerinde fazla çalışma ve tatil sütunu bulunan ve ayın bazı günleri fazla çalışma yapıldığı, tatilde çalışıldığı öngörülen bordroları ihtirazı kayıt koymadan imzalayan işçi, bordroda fazla mesai ve tatil ücreti ödemesi göründüğünden, sonradan fazla çalışma ve tatil ücreti talep edemez. Ancak fazla mesai yapıldığına veya tatilde çalışıldığına dair kayıt var ve bu kayda göre eksik ödeme söz konusu ise, o zaman işçi aradaki farkı isteyebilecektir.

Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir. Fazla ve tatil çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı şekilde vurgulanmıştır. Gerçekten de işçinin izin, hastalık, mazeret nedeni ile işe gidememesi, işin mevsim ya da siparişe göre azalması veya yoğunlaşması ve bu gibi nedenlerden dolayı uzun süre aynı şekilde fazla mesai yapması, tatillerde çalışması hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir.

İş sözleşmelerinde işçinin görev tanımı ve unvanı, ücretinin yüksekliği ve çalışma düzeni nedeni ile fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde düzenlemelere yer verilmektedir. Dairemiz, yılda 90 gün ve 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. O halde işçinin anılan sınırlamaların ötesinde fazla çalışmayı kanıtlaması durumunda fark fazla çalışma ücretinin ödenmesi gerekir.

Fazla çalışma ücretinden indirimi öngören bir yasal düzenleme olmasa da, Yargıtay’ın yapılmasını öngördüğü bu indirimi, çalışma süresinden indirim olarak algılamak gerekir. Bir başka anlatımla, örneğin günde üç saat fazla çalışma yerine iki saat fazla çalışmanın yapıldığının kabulünün hakkaniyete uygun olacağı şeklinde anlaşılmalıdır. Fazla çalışma ücretinden yapılacak indirim aslında kabul edilen fazla çalışma süresinden indirim olmakla, davacı tarafın kendisini avukat ile temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir. Zira burada belirlenen bir miktar vardır ve yargılama giderinden olan avukatlık ücretinin ret ve kabul oranına göre resen belirlenmesi zorunludur. Ancak, fazla çalışmanın takdiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.

Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davacı tanık anlatımlarına itibar edilerek ve davacının yılda 270 saatlik fazla çalışmalarının sözleşme gereği ücretin içinde olduğu kabul edilerek, kalan yıllık 328 saat fazla mesai ücret alacağına karar verildiği anlaşılmaktadır. Ancak yukarda açıklandığı gibi, özellikle tanık anlatımlarının tarafsız olması gerekir. Dinlenen davacı iki tanığının da davalı işveren aleyhine aynı istemle dava açtıkları, açılan davalarda, adı geçen tanıkların fazla mesai ücret alacakları istemlerinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı işveren ile uyuşmazlık içinde bulunan davacı tanık anlatımlarına itibar edilmesi doğru değildir. Davalı tanık anlatımlarına göre ise, davacının fazla mesai çalışmaları yılda 270 saatin altında kalmaktadır. Yılda 270 saatlik fazla mesai ise ücretin içindedir. Davacı işyerinde ücretin içinde kabul edilen 270 saat dışında fazla çalışma yaptığını kanıtlamış değildir. Davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 550 YTL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.04 2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sizce İcra Müdürü Mahkeme Kararı ile Yargıtay Kararı Arasında Çelişki Var Gerekçesiyle Yargıtay Kararını Uygulamayabilir mi? denipre Meslektaşların Soruları 3 30-01-2013 15:27
İpotekli Taşınmazın satışı sonrası mahkemeden konulan tedbir kararı geçerli mi? Yargıtay kararı? zlm Meslektaşların Soruları 3 19-04-2012 18:27
İpotekli Taşınmazın satışı sonrası mahkemeden konulan tedbir kararı geçerli mi? Yargıtay kararı? zlm Meslektaşların Soruları 2 11-02-2012 21:40
yargıtay kararı arıyorum yargıtay 10.ceza dairesi müebbet Meslektaşların Soruları 4 16-12-2010 14:00
yargıtay kararı 5237 SY TCK 136.maddesi ile igili yargıtay kararı ? zlm Meslektaşların Soruları 1 30-03-2010 12:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07756305 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.