Araçtaki ayıp (Şirkete ait araç, arıza sayısı)

Değerli Meslektaşlarım,
Müvekkil ltd. şti adına kayıtlı 2011 model araç, satın alınmasını takip eden 10. günde motor ikaz lambasının sürekli yanması ve motorun aşırı ısınması nedeniyle servise götürülmüştür. Daha sonra, araç vites kutusunda arıza meydana gelmiş, araç, viteslere geçiş yapamaması nedeniyle yolda kalmış, çekici vasıtasıyla servise götürülmüş, serviste, numarası belirtilen parçanın arızalı olduğuna ve değişimine karar verilmiştir. Ancak Müvekkil şirket yetkilisi, parça değişiminin araçta değer kaybına neden olacağından bahisle parça değişimine onay vermemiş, ödediği bedelin iade edilmesini istemiştir. (Satıcı şirkete İhtarname gönderilmiştir) Ayrıca Müvekkile ait aracın model yılı 2011 olmasına rağmen, aynı model aracın devamı üretilmemektedir.

Söz konusu olayla ilgili olarak dava açmaya hazırlanıyorum. Ancak tereddütte kaldığım bir durum var. Olayda araç sahibi Şirket olduğundan dava Ticaret Mahkemesinde görüleceğinden, araçtaki gizli ayıba rağmen, belirlenen garanti süresi içinde aynı nitelikteki arızanın 2 den fazla, farklı nitelikteki arızanın 4 ten fazla olup olmadığına bakılacak mıdır?

Yapmış olduğum araştırmalar neticesinde net bir sonuç alamadığım için siz değerli meslektaşlarımın görüş, tecrübe ve önerilerine ihtiyaç duyuyorum. İlginiz için şimdiden teşekkür ederim.

Alıntı: Yazan şahika Değerli Meslektaşlarım, Müvekkil ltd. şti adına kayıtlı 2011 model araç, satın alınmasını takip eden 10. günde motor ikaz lambasının sürekli yanması ve motorun aşırı ısınması nedeniyle servise götürülmüştür. Daha sonra, araç vites kutusunda arıza meydana gelmiş, araç, viteslere geçiş yapamaması nedeniyle yolda kalmış, çekici vasıtasıyla servise götürülmüş, serviste, numarası belirtilen parçanın arızalı olduğuna ve değişimine karar verilmiştir. Ancak Müvekkil şirket yetkilisi, parça değişiminin araçta değer kaybına neden olacağından bahisle parça değişimine onay vermemiş, ödediği bedelin iade edilmesini istemiştir. (Satıcı şirkete İhtarname gönderilmiştir) Ayrıca Müvekkile ait aracın model yılı 2011 olmasına rağmen, aynı model aracın devamı üretilmemektedir. Söz konusu olayla ilgili olarak dava açmaya hazırlanıyorum. Ancak tereddütte kaldığım bir durum var. Olayda araç sahibi Şirket olduğundan dava Ticaret Mahkemesinde görüleceğinden, araçtaki gizli ayıba rağmen, belirlenen garanti süresi içinde aynı nitelikteki arızanın 2 den fazla, farklı nitelikteki arızanın 4 ten fazla olup olmadığına bakılacak mıdır? Yapmış olduğum araştırmalar neticesinde net bir sonuç alamadığım için siz değerli meslektaşlarımın görüş, tecrübe ve önerilerine ihtiyaç duyuyorum. İlginiz için şimdiden teşekkür ederim.

Burada terditli dava açma hakkınızı kullanabilirsiniz.

Yani aynı türden bir araç ile değiştirilmesi yada temerrüt faizi talepli aracın bedelinin iadesini; yada değer kaybının tazminini isteyebilirsiniz.

Teşekkür ederim sayın meslektaşım; ama ne yazık ki benim sormak istediğim bu değildi. Açıkçası sizin de dediğiniz gibi terditli dava açmayı planlıyorum; ancak benim asıl sorum, açılacak davada araçtaki gizli ayıba rağmen, belirlenen garanti süresi içinde aynı nitelikteki arızanın 2 den fazla, farklı nitelikteki arızanın 4 ten fazla olup olmadığına bakılacak mıdır?

Alıntı: Yazan şahika Teşekkür ederim sayın meslektaşım; ama ne yazık ki benim sormak istediğim bu değildi. Açıkçası sizin de dediğiniz gibi terditli dava açmayı planlıyorum; ancak benim asıl sorum, açılacak davada araçtaki gizli ayıba rağmen, belirlenen garanti süresi içinde aynı nitelikteki arızanın 2 den fazla, farklı nitelikteki arızanın 4 ten fazla olup olmadığına bakılacak mıdır?

2003 yılında resmi gazetede Garanti süresi sözleşmelerinin kullanımına dair bir yönetmelik çıkmıştı.

Onu incelemenizi tavsiye edebilirim.

Garanti Belgesi ve Uygulama Esasları Hakkındaki Yönetmelik'ten söz ediyorsunuz sanırım, Sayın Meslektaşım.
Açıkçası Yönetmeliğin 14. maddesi nedeniyle bu soruyu yöneltme ihtiyacı hissettim. Zira o maddede araçtaki ayıba ilişkin arızanın tekrarlama sürelerinden söz edilmekte.

Garanti Belgesi Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik Madde 14 — Tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen malın;

a) Tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen garanti süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içerisinde; aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen garanti süresi içerisinde farklı arızaların toplamının altıdan fazla olması unsurlarının yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması,

b) Tamiri için gereken azami sürenin aşılması,

c) Firmanın servis istasyonunun, servis istasyonunun mevcut olmaması halinde sırasıyla satıcısı, bayii, acentesi, temsilciliği, ithalatçısı veya imalatçı-üreticisinden birisinin düzenleyeceği raporla arızanın tamirinin mümkün bulunmadığının belirlenmesi,

durumlarında, tüketici malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilir.

Bu maddenin (c) bendinde belirtilen raporun, tüketicinin başvuru tarihinden itibaren yedi gün içerisinde düzenlenmesi zorunludur. Tüketici, raporun belirtilen süre içerisinde düzenlenmemesi veya raporu kabul etmemesi hallerinde, ilgili tüketici sorunları hakem heyetine başvurarak mevcut durumun tespit edilmesini isteyebilir.

Satıcı, tüketicinin bu Yönetmeliğin 13 ve 14 üncü maddelerinde belirtilen taleplerini reddedemez. Tüketicinin bu taleplerine karşı satıcı, bayii, acente, imalatçı- üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludurlar.

Garanti Belgesi Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik'in uygulanabilmesi için davacı tarafın tüketici olması gerekir.Tüketici 4077 sayılı TKHK'nin 1.maddesinde "[FONT='Times New Roman','serif']Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi" olarak tanımlanmıştır. Sorunuzdan arızalı aracın malikinin tüketici tanımına girmediği gibi bir sonuç çıkıyor, siz de o kanıdasınız ki Ticaret mahkemesinden söz ediyorsunuz. Bu sonuca göre de Gar.Bel.uygulama Esasları Hak.Yön.Hükümlerinde şartların aranmayacağını düşünüyorum. TTK'da ayıplı mal halinde yapılacaklar konusunda şu an için bir araştırma yapamadım. Ancak BK'nin konuyla ilgili 202. " - Bayiin tekeffülü altındaki mebiin ayıbı anlaşıldığı zaman müşteri muhayyerdir. Dilerse mebii redde hazır oluduğunu beyanla bey'in fesh edilmesini, dilerse mebii alıkoyup kıymetinin noksanı mukabilinde semenin tenzil olunmasını dâva eder.[/font]
[FONT='Times New Roman','serif']Hâkim, müşterinin mebii ret dâvası üzerine hal icabı bey'in feshini muhik göstermiyorsa semenin tenzili ile iktifa edebilir.[/font]
[FONT='Times New Roman','serif']Kıymetinin noksanı mebiin semenine müsavi ise müşteri ancak bey'in feshini talep edebilir." şeklindedir. TTK'de benzer hüküm var mı? Araştırmanızı öneririm, iyi çalışmalar[/font]

Çok teşekkür ederim, değerli meslektaşım. Arızalı aracın maliki bir limited şirket olduğundan ve YHGK kararında da ticari şirketlerin işlerinin ticari olması esas alınacağından Ticaret Mahkemelerinin görevli olmasıla ilişkin hükmü nedeniyle ticaret mahkemesinden söz ettim. Borçlar Kanunu'nun 202 ve 203. maddesi uygulanacaktır kanaatindeyim ben de. Sanırım, tamir ile ilgili olarak 2 ya da daha fazla sayıda arızanın meydana gelip gelmemesi hususlarına bakmaksızın davamı açacağım.

İlgilenen ve değerli vaktini harcayarak yanıt veren meslektaşlarıma teşekkür ederim.