Ssk-baĞkur

Halen serbest avukat olarak çalışıyorum. Müteveffa anne ve babam bağkur emeklisiydiler. Medeni durum olarak dul ve bayanım. Bildiğim kadarıyla avukatlık topluluk sigortasına dahilken anne veya babadan Bağkur emekli maaşına bağlanmak mümkün değil. Benim istediğim ebeveynlerimden birinin maaşının tarafıma bağlanması ve akabinde SSK'ya prim ödememek. Bu konuyla ilgili hukuksal bir süreç başlatmak istiyorum. Bu konuda bilgisi olan arkadaşların bilgilerine ihtiyacım var:Saygılarımla...

Sayın Aydın, öncelikle başsağlığı diliyorum size. Sorunuza gelince müteveffa murislerinizden dolayı tarafınıza tahsis yapılması zor gözükme. Şöyle ki:
1479 sayılı yasa incelendiği zaman " Eş ve çocuklara, ana ve babaya tahsis" başlığını taşıyan 45. madde hükmü açık :
"Onsekiz yaşını, orta öğrenim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmibeş yaşını doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malul olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine % 25'i" aylık olarak bağlanır hükmünü taşımaktadır.

Kanımca düzenleme gayet açık olup 1136 sayılı kanunun 186 vd maddelerinin yollaması ile 506 sayılı yasanın 86. maddesine göre topluluk sigortasına tabi avukatlık mesleği icra etmenizden ötürü yukarıda da belirttiğim gibi 1479 sayılı yasanın ... bu kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmama şartını gerçekleştiremediğinizden dolayı talebiniz yerine getirilmeyecektir. Saygılarımla

T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi

Esas : 2001/8857
Karar : 2002/452
Tarih : 29.01.2002

ÖZET : Geçimini sağlayacak başkaca bir gelirinin olmadığı saptanan kız çocukları ölüm sigortasında aylık bağlanacağı öngörülmüştür. Sözü edilen gelir kavramından amaç sürekli ve düzenli bir geliri belirler. Bu durumda sözü edilen gelirin davacının geçimini sağlamaya yetecek anlamda bir gelir olmadığı halde, istemin reddi hatalıdır.

(1479 s. Bağ-Kur K. m. 45/c)

KARAR METNİ :
Davacı 18.12.1998 tarihinden itibaren ölüm aylığına hak kazandığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.

Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Tülay Çınkı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K ARAR

Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasanın 45/c bendine göre geçimini sağlayacak başkaca bir gelirinin olmadığı saptanan kız çocukları ölüm sigortasında aylık bağlanacağı öngörülmüştür.

Sözü edilen gelir kavramından amaç sürekli ve düzenli bir geliri belirler. Dava konusu olayda davacı kız çocuğunun eşinden ayrıldığı yalnız başına hayatını idame ettirdiği özel bir ilişki nedeniyle zaman zaman çalıştığı bir dükkandan aylık 50.000.000 TL civarında bir gelir elde ettiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda sözü edilen gelirin davacının geçimini sağlamaya yetecek anlamda bir gelir olduğunu söylemek mümkün değildir.

Bu nedenle istemin kabulüne karar vermek gerekirken aksi düşüncelerle reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.

O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.1.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak : {Corpus Arşiv No:21-73}

T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi

Esas : 2000/4572
Karar : 2000/4817
Tarih : 29.06.2000

ÖZET : Bağ-Kur üyesi olan babasının ölümü tarihinde Sosyal Sigortalar Kurumu´na tabi bir işte çalışan ve sonra da emekli olup Sosyal Sigortalar Kurumu´ndan yaşlılık aylığı alan, ayrıca ölen eşinden ölüm aylığı alıp evi de olan kişinin geçimini sağlayacak geliri bulunduğu açık olup bu şahsa babasından ölüm aylığı bağlanması mümkün değildir.

(1479 s. Bağ-Kur K. m. 45)

KARAR METNİ :
Davacı babasının ölümü üzerine kendisine dul ve yetim aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

Davacı, murisi ve babası olan Adil´in 08/07/1977 tarihinde ölümü nedeniyle Bağ-Kur üyesi olan babasından ölüm aylığı bağlanmasını istemiştir. Dosyadaki belgelere ve delillere göre ise davacının Bağ-Kur üyesi olan babasının ölüm tarihinde Sosyal Sigortalar Kurumu´na tabi bir işte çalışmakta olduğu, daha sonra da Sosyal Sigortalar Kurumu´ndan emekli olduğu Sosyal Sigortalar Kurumu´ndan yaşlılık aylığı aldığı, ayrıca ölen eşinden de ölüm aylığı aldığı, ve evi de olduğundan geçimini sağlayacak gelirinin bulunduğu açık olup Bağ-Kur Yasasının 45. maddesine göre babasından ölüm aylığı bağlanması mümkün olmadığı ve bu sebeple davanın reddi zorunlu bulunduğu halde, yazılı şekilde davanın kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalı Bağ-Kur´un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 29/06/2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak : YKD. Ekim-2000 s: 1542

Sayın Av. Kadir COŞKUN'a verdiği yararlı bilgiler için çok teşekkür ederim.