Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

suç işleme sebebiyle boşanma davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-10-2013, 10:55   #1
av.ruken bal

 
Varsayılan suç işleme sebebiyle boşanma davası

Merhaba Sayın Meslektaşlar;
daha önce haysiyetsiz yaşam sürme ve birlikte yaşamanın çekilmez hale gelmesi sebebiyle boşanma davası açmıştık, fakat davamız kanıt yetersizliğinden reddedildi.
şimdi suç işleme sebebine dayanarak yeniden dava açbilir miyiz?
suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme aynı madde içinde geçtiği için aynı boşanma sebebi mi sayılır yoksa farklı sebepler olarak değerlendirilebilir mi?
Diğer taraftan ikinci kez boşanma davası açma durumunda, ilk davayı hakim resen mi göz önünde bulundurur yoksa karşı taraf tarafından ileri sürülmesi mi gerekir.?
Old 09-10-2013, 11:22   #2
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

Meslektaşım muhtemelen davanız da ilk açılan dava incelenecektir. Bunun sebebi ise muhtemeldir karşı yanın delil olarak göstermesi olacaktır.
Yasa maddesi incelendiğin de 'Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir' dendiği dikkate alındığın da veya ibaresinin bu suç işleme sebebinin aynı madde içerisinde farklı bir gerekçe arzettiğini göstermektedir. Dolayısı ile aynı madde içerisinde farklı gerekçe arzeden bu olguya göre yeniden dava açabileceğinizi düşünmekteyim. Mahkeme 'ye iyi bir şekil de izah edilir ise davanın görüleceğini düşünüyorum. Haysiyetsiz hayat sürme ve suç işleme unsurlarının birlikte aranan bir koşul olmadığı sabittir.
.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/16080
K. 2010/17409
T. 21.10.2010
• BOŞANMA DAVASI (4721 S.K.'da Küçük Düşürücü Suç İşlemenin Mutlak Boşanma Sebebi Olmaktan Çıkarıldığı - Suç İşleyenle Birlikte Yaşaması Davacı Eşten Beklenmeyecek Derecede Evliliğin Çekilmez Hale Gelmiş Olması Şartının Aranacağı)
• KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ SUÇ İŞLEME (Tek Başına Boşanma Sebebi Olmaktan 4721 S.K. İle Çıkarıldığı - Suç İşleyenle Birlikte Yaşaması Davacı Eşten Beklenmeyecek Derecede Evliliğin Çekilmez Hale Gelmiş Olması Şartının Aranacağı)
• MUTLAK BOŞANMA SEBEBİ (4721 S.K.'da Küçük Düşürücü Suç İşlemenin Mutlak Boşanma Sebebi Olmaktan Çıkarıldığı)
• EVLİLİĞİN ÇEKİLMEZ HALE GELMESİ (4721 S.K.'da Küçük Düşürücü Suç İşlemenin Mutlak Boşanma Sebebi Olmaktan Çıkarıldığı - Suç İşleyenle Birlikte Yaşaması Davacı Eşten Beklenmeyecek Derecede Evliliğin Çekilmez Hale Gelmiş Olması Gerektiği)
• TANIK DİNLENMESİ (4721 S.K.'da Küçük Düşürücü Suç İşlemenin Mutlak Boşanma Sebebi Olmaktan Çıkarıldığı - Davalının Bu Yöndeki Tanıklarının Dinlenmesi Gereği)
743/m.131
1086/m.253
4721/m.163
ÖZET : Dava, davalının küçük düşürücü suç işlemesi sebebiyle boşanmaya ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 743 sayılı kanundan farklı olarak küçük düşürücü suç işlemeyi mutlak boşanma sebebi olmaktan çıkarmış, bu sebepten ötürü suç işleyenle birlikte yaşaması davacı eşten beklenmeyecek derecede evliliğin çekilmez hale gelmiş olmasını da aramıştır. Davalının bildirdiği tanıklarının dinlenmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda; mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, davalının küçük düşürücü suç işlemesi sebebiyle boşanmaya ilişkindir. Yürürlükten kaldırılan Türk Kanunu Medenisi'ndeki düzenlemeden (md. 131) farklı olarak, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, küçük düşürücü suç işlemeyi mutlak boşanma sebebi olmaktan çıkarmış, bu sebepten ötürü suç işleyenle birlikte yaşaması davacı eşten beklenmeyecek derecede evliliğin çekilmez hale gelmiş olmasını da aramıştır (md. 163). O halde, küçük düşürücü suç işlenmesi tek başına boşanma kararı verilmesi için yeterli olmayıp, bu sebeple onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemez derecede çekilmez hale gelmiş olması koşulu da gerçekleşmiş olmalıdır. Davalı, bu yönde tanık bildirdiğine göre, davalının 10.07.2009 tarihli dilekçesinde bildirdiği tanıklar, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 253. ve devamı maddelerinde gösterilen usul çerçevesinde dinlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/2300
K. 2003/3448
T. 13.3.2003
• KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ HAREKETLER ( Küçük Düşürücü Hareketlerin Birlikte Yaşamayı İmkansız Kılacak Ağırlıkta Olduğunun İsbat Edilmesinin Gerekmesi )
• ÇEKİLMEZ HALE GELME ( Küçük Düşürücü Hareketlerin Birlikte Yaşamayı İmkansız Kılacak Ağırlıkta Olduğunun İsbat Edilmesinin Gerekmesi )
• İSBAT ( Küçük Düşürücü Hareketlerin Birlikte Yaşamayı İmkansız Kılacak Ağırlıkta Olduğunun İsbat Edilmesinin Gerekmesi )
4721/m.162,163
ÖZET : Küçük düşürücü hareketlerin birlikte yaşamayı imkansız kılacak ağırlıkta olduğu isbat olunmalıdır. Bunun için tüm delilller toplanıp neticesine göre karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Kocanın katılma yolu ile temyiz dilekçesinin harcı ve kaydı bulunmadığından incelenmesine yer olmadığına,

2-Kadının temyizine gelince; Türk Medeni Kanununun 163. maddesi gereğince ister küçük düşürücü suç işlenmiş olsun, ister haysiyetsiz hayat sürülmüş olsun boşanmaya hükmolunması için bu durumların diğer eş için birlikte yaşamayı çekilmez hale getirmesi zorunlu olacak bu hususun kanıtlanması gerekecektir. O halde mahkemece yapılacak iş bu konuda taraf delillerini sorup, gösterdikleri takdirde toplamak, sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Bu yön gözetilmeden eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : 1-Davacı temyiz dilekçesinin 1. bentte gösterilen nedenlerle incelenmesine yer olmadığına,

2-Hükmün davalı yönünden 2.bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.
Old 09-10-2013, 17:10   #3
hayali

 
Varsayılan genel nedene dayanın

Eğer aynı nedene dayalı olarak dava açarsanız ve bu eylemler yargılama devam ederken meydana gelen nedenlere dayalı ise davanız red edilir.dava tarihinden önceki bir olaya dayanırsanız sonuç yine değişmez.Haysiyetsiz hayat sürme kanıtlanması zor olan bir dava sürecidir.ilk davanın kesinleşmesinden itibaren 3.yıllık bir engelde var iken aynı bağlamda dava açmak pek mantıklı değil.Onun yerine genel boşanma kritene, yani evliliğin sarsılması olgusuna dayalı dava açıp, bu suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme olaylarını maddi bir olgu ,bir unsur olarak ortaya koyarsanız ispat açısından bir sıkıntınız yoksa şayet davanın kabul edilme olasılığı daha yüksektir.Evliliği sarsılmasına bu eylemlerle beraber başkaca davalıya atfı kabil kusurlarda varsa onlarada dayanmak suretiyle daha kolay yoldan dava sonuçlanabilir kanısındayım.kolay gelsin
Old 10-10-2013, 11:41   #4
av.ruken bal

 
Varsayılan

Şöyle ki; davalı halihazırda farklı suçlardan tutuklu ve hükümlü olarak cezaevinde. Suç işleme sebebi, bu noktada net bir dayanak olur diye düşündüm.

ilk davayı mahkeme resen göz önünde bulundurur mu, yoksa ileri sürülmesi mi gerekir?
Old 10-10-2013, 21:29   #5
hayali

 
Varsayılan

söz konusu suçlar evlilik tarihinden önce ise müvekkilinizin bunları bilmemesi eşinin bunları gizlemesi ihtimali dışında mümkün değildir.yani evlenirken bu suçları bilerek evlendi ise size bir yararı olmaz.eğer müvekilinizden gizlemiş ise bir ihtimal.evlilik tarihinden sonra ve ilk dava sırasında gündeme getirmediyseniz buna daynmanız mümkün olmaz.birde suçun niteliği ne, yani evlilik birliği içinde taraflardan biri herhangi bir suça karıştı diye evliliğin sona erdirilmesi gerekir dersek sadakat yükümlülüğü veya zor günde beraber olmanın anlamı kalmaz.ancak suçun ne olduğu önemli, yani yüz kızartıcı bir suç ise belki olabilir.Birde adam istemeden kastın aşılması ile cinayet bile işleyebilir.bu aşamada meşru müdafaa nedeniyle, suçlu olsa bile o kişiye birde evliliğini bitirme gerekçesi olarak yüklenmek sadakat yükümlülüğünü ihlal edebilir sanırım.bu ihtimalleri iyi düşünmek gerek.kolay gelsin...
Old 11-10-2013, 09:03   #6
av.ruken bal

 
Varsayılan

suçlar evlilikten sonra işleniyor, ayrıca ilk davada da ileri sürmüştük. suçlar; basit yaralama ve kasten adam öldürme suçları.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Terk sebebiyle boşanma davası Defensour Meslektaşların Soruları 4 01-11-2012 18:28
Terk sebebiyle boşanma davası gerol Meslektaşların Soruları 5 28-05-2010 14:00
Zina Sebebiyle Boşanma Davası Hakkında üye8180 Aile Hukuku Çalışma Grubu 12 03-11-2009 14:50
Terk Sebebiyle Boşanma Davası,Tebligat Avukat Kamer Akgül Meslektaşların Soruları 3 13-07-2009 09:43
suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nededi ile boşanma davası avukathavva Meslektaşların Soruları 5 27-05-2009 12:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05551696 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.