şarta bağlı mahkeme ilamı

Tüm meslektaşlarıma öncelikle iyi akşamlar dilerim.
Karşılaşmış olduğum hukuki bir problemde değerli görüşlerinize ihtiyacım var şimdiden ilginize teşekkür ederim.
1)Müvekkilimiz bayan 2015 yılında eşiyle anlaşmalı boşanma davası açıyor.Davalı koca bir tane taşınmazı olduğunu bunu eşine devretmek istediğini ancak bu olmadığı taktirde 200.000 TL nakit parayı eşine vereceğini söylüyor.Maalesef ' davalı kocanın taşınmazı devretmesine BU OLMADIĞI TAKTİRDE 200.000 TL ödenmesine' şekline hüküm kuruyor.Karar itirazsız kesinleşiyor.
2)Müvekkilimizin o dönem ki avukatı ilam ile takibe geçiyor.Ancak karşı taraf seçim hakları olduğunu kendilerine seçim hakkının sorulmadığından bahisle İTM itirazda bulunuyor.İTM ise şarta bağlı ilam olamayacağı gerekçesi ile takibi iptal ediyor.Devamla istinaf da bu kararı onuyor.
3)Bu defa karşı taraf 'Evlilik birlikteliği içerisinde müvekkil bayana borç para verdiğini iddia ederekten menfi tespit davası açıyor.Bu davada 'her ne kadar boşanma davasında müvekkil bayana taşınmaz veya 200.000 TL şeklinde beyanda bulunduysa da, evlilik birlikteliği içerisinde borç vermiş olduğunu dolayısıyla müvekkile borcu olmadığını' savunuyor
Mahkeme menfi tespit davasını sadece iptal olan takipte davalı kocadan tahsil edilen küçük miktar yönünden kabul ediyor.Bakiye yönünden ise RED veriyor.

Şimdi önümüzde ki problem;
Elimizde şarta bağlı olan boşanma ilamı var (bu ilamda belirtilen taşınmaz daha sonra borçlu koca tarafından 3 kişiye temlik edilmiş)
Ayrıca menfi tespit davası ilamı var.
Taşınmaz zaten temlik edilmiş olduğu için o yönde talebimiz yok ancak 200.000 TL yönünden tahsilat yapmak istiyoruz.Sizce nasıl bir yol izlemeliyim.
Her iki ilama dayanarak alacak davası açıp eda hükmü elde etmeyi düşündüm ilk sizlerin görüşünüz nelerdir acaba. Şimdiden teşekkür ederim.

Merhaba

Ben yerinizde olsam şunu yapardım; elimdeki aile mahkemesi ilamını örnek 7 ile ilamsız olarak icra takibine koyardım. Karşı taraf itiraz edince Asliye Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminatı talepli dava açardım.

İcra takibine koyduğumda ilamın kesinleşmesinden itibaren geçmiş yasal faizi ve işleyecek yasal faizi de isterdim. Elinizde mahkeme kararı var. Davayı kaybetmek için bir nedeniniz de yok. Karşı taraf ya bu kararın sahte olduğunu iddia edecek yada borcu ödediğini iddia edecek. Anlattığınıza göre iki iddiası da geçersiz. Alacak likit olduğu içinde %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi lazım diye düşünüyorum. Şayet bu yoldan sonuç alamazsanız Adalet Bakanlığına karşı "usul ve hukuka aykırı olarak verilen karardan zarar ettik" diye" zararın tazmini davası açarsınız. Ancak adalet bakanlığı da madem hukuka aykırı bir karar o zaman bu kararı istinaf,temyiz etseydiniz, istinaftan ve yargıtaydan bozdursaydınız demez mi? Der tabi. O zaman tabiri caizse kabak boşanma davasına bakan meslektaşımızın başına patlayabilir, tabi müvekkili meslektaşımızdan davacı olursa.

Avukat bey görüşünüz için teşekkür ederim.
Son bahsettiğiniz hususta kesinlikle size katılıyorum.Her hangi bir kanun yoluna başvurulmadığı için devlet aleyhine tazminat yoluna gitmenin faydasız olacağını düşündüm bende.
7 örnek takip yapmayı düşündüysem de bu defa ortada ilam varken ilamsız takip yoluna gidilemeyeceğine dair net içtihatlar var, bu nedenle bu hususta da tereddütte kaldım.
Yani aklıma sadece hem menfi tespit ilamını hem de boşanma davası ilamını dayanak göstererek alacak davası açma geliyor.
Acaba başka ne gibi bir yol olabilir.

Maalesef 2 yanlış 1 doğru etmiyor. Aile mahkemesinin kararı yanlış ancak icra hukuk mahkemesinin kararının da yanlış olduğunu düşünüyorum.

Karşı tarafın "kendilerine seçim hakkı tanınmadan doğrudan takip açılmasının hukuka aykırı olduğu iddiası" değerlendirmeye değer; ancak icra mahkemesinin ilamın şarta bağlı olamayacağından bahisle takibi iptal etmiş olması kararı külliyen yanlıştır. Ortada kesinleşmiş bir ilam varken icra mahkemesi bu ilamı şarta bağlı diye kısmen yok sayamaz. Bu konuda öncelikle borçlu tarafa seçimlik hakları konusunda ihtar çekip daha sonra da tekrar icra takibi başlatmanız gerekir (iptal kararı kesinleştiyse) diye düşünüyorum.

Birde verilen karar miktar itibariyle istinaf ve temyiz yoluna açıktır. Bence yerel mahkemenin o gerekçeye dayanarak verdiği kararı istinaf - temyiz yoluna götürün. Daha sonra tekrardan takip açmanız gerekirse en azından o gerekçeye dayanarak tekrardan icra mahkemesine başvurulmasın.

Alıntı: (Elimizde şarta bağlı olan boşanma ilamı var (bu ilamda belirtilen taşınmaz daha sonra borçlu koca tarafından 3 kişiye temlik edilmiş)

Bu durumda seçimlik hak falan kalmamış oluyor. İlamın "Olmadığı takdirde" kısmı kendiliğinden gerçekleşmiş durumda. İlam borçlusu başkasına ait olan bir gayrımenkulü alacaklıya devredemeyeceğine göre, ihtar falan çekmeye de gerek olmadığını düşünüyorum. 200 bin lira için İlamlı takip yapılabilir düşüncesindeyim.

Saygılarımla,