Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Psİkİyatrİk Rahatsizlik Ve Polİslİk-(araŞtirma Yazisi)

Yanıt
Konu Notu: 5 oy, 4,80 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-04-2008, 00:56   #1
üye19576

 
Varsayılan Psİkİyatrİk Rahatsizlik Ve Polİslİk-(araŞtirma Yazisi)

PSİKİYATRİK RAHATSIZLIK VE POLİSLİK-(ARAŞTIRMA YAZISI)

I- Psikolojik destek sıradanlaştırılmaya çalışılırken ve onca faydası bulurken, Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliğinin bazı hükümlerinde ki çelişkiler, sanırım kuşku ve korku doğurmakta, polisin psikolojik tedavi ve desteklerden kaçınmasına neden olmaktadır. Tedaviden ve destekten faydalanamamayı da, bir mağduriyet olarak kabul etmek en doğrusu olacaktır.

1- Psikiyatrik rahatsızlığa yakalanan bir personel, şartları tutuyor ise, GİH sınıfına aktarılıyor veya emekliliğe sevk ediliyor. Bu durum normal ancak ilgilisi için yaşanması zor bir süreçtir.
Düşünün yönetici konumunda olan bir personelimiz, tüm kariyerini ve gelirinin büyük bir kısmını yitiyor, GİH memurluğuna geçiyor. GİH sınıfını aşağılamak ve küçük görmek gibi bir amacımın olmadığı açıktır. Ama sanırım bu kariyer değişimi, normal bir insana uygulansa, o sağlam ve sağlıklı insanın da pslikolojisi bu durumdan olumsuz etkilenir ve hatta bozulabilir. Bugün terfisini alamayan arkadaşlar dahi ne kadar üzülürken, alacağı rütbeyi değil de, sahip olduğu rütbesini, ciddi bir maaş kaybı ile birlikte, üstelik hiç bir kabahat ve kusuru olmadan, tamamen yitiren bir arkadaşımızın bu durumdan etkilenmeyeceğini düşünmek sanırım mükün değil.

2-Psikiyatrik rahatsızlığa yakalanan ve GİH sınıfına aktarılan bu personel iyileştiğinde, bu kez eski sınıfına ve haklarına kavuşmasını engelleyen bir yönetmelik hükmü ile karşılaşıyor. Bu yönetmeliğe göre, başka bir rahatsızlığa yakalanıp iyileşen personel, eski kariyer ve konumuna dönme şansına sahipken, sadece Psikiyatrik rahatsızlığa yakalanan ve tamamen iyileşen personelin bu hakkı yok. Hatta yasak. Sağlıklı olduğunu doktor raporu ile belgelese bile, artık dönüş yolu kapalıdır.

3-Yönetmeliğin 14/1.maddesine göre, personelin daha ağır psikiyatrik rahatsızlığa yakalanıp, GİH memurluğuna aktarılmadan, emeklilik hükümleri uygulansa, bu maddede yer alan "Emniyet Teşkilatından ayrılanlardan 6 aydan sonra yeniden mesleğe dönecek olanlar, sağlık durumlarını sağlık kurulu raporu ile belgelemek zorundadırlar." hükmü uyarınca, şartları tuttuğunda belki de geri dönecektir. İlginç değil mi?
Yani daha ağır psikolojik rahatsızlığa yakalanıp, emekli olanların eski rütbe ve konumuna dönmesi serbest, ancak daha az hasta olup GİH memurluğuna aktarılan personelin, eski konumuna dönmesi hukuken mümkün değil. Sizce bu büyük bir çelişki değil mi? Ama Yönetmeliğin 14/1.maddesi ile 14/2.maddesi birlikte değerlendirildiğinde ortaya çıkan sonuç budur...

4-Psikolojik rahatsızlığa yakalanıp A,B,C sınıfında olup, tedavisi ve rahatsızlığı devam edenler, Emniyet Hizmetleri Snıfında görev yaparken, GİH memurluğuna aktarılmış, iyileşmiş bir personelin tekrar eski konumuna gelmesine engel olmanın amacı ne olabilir ki....
Yani PSİKİYATRİK YÖNDEN RAHATSIZ OLANLAR VE B, C SAĞLIK DİLİMİNE GİRENLER, AMİR VE POLİS MEMURU OLARAK ÇALIŞABİLİR, PSİKİYATRİK RAHATSIZLIK NEDENİ İLE SINIF EĞİŞTİREREK GİH OLAN VE DAHA SONRA İYİLEŞEN PERSONEL TEKRAR ESKİ SINIFINA GERİ GELEMEZ demek, hangi amaca yönelik bir düzenlemedir ki....(Yönetmeliğin 13., 16. maddeleri ile 14/2.maddesinin birlikte değerlendirilmesinden bu sonuç ortaya çıkmaktadır.)

5-Ayrıca mevzuatta, Psikiyatrik rahatsızlığa yakalananlara bu şekilde yaklaşılması, farklı davranılarak iyileştiklerinde bile eski kariyerlerine dönmelerinin yasaklanması, onlara karşı bir güvensizliği yansıtmaktadır.
Bu da pisikolojik destek alımı, tedavi olma gibi pek çok imkanının polisler için çok tehlikeli olarak algılanmasına ve uzak durulmasına neden olmaktadır.

6-Psikiyatrik rahatsızlığa yakalanıp iyileşen arkadaşların, tekrar rahatsızlanıp taşıdıkları silahlar ile kendilerine veya çevresinde ki masumlara zarar verirlerse, ne olur? gibi kuşku ve yorumları duyar gibiyim...
Ama unutmayalım, bir kalemin bir insanın boğazına saplanması halinde bir silah olacağı açıktır. Rahatsızlık yaşamış olan bu durumdaki arkadaşların, çalıştığı büroların çekmecelerinde, diğer büro arkadaşlarına ait silahların bulunduğu da bir gerçek, değil mi?
Özetle, sağlıklı olduğu doktor raporu ile belirlenmiş bir kişinin, sağlıklı olup olmadığı konusunda yorum yapılıp kuşku duyulması, ya bir daha hastalanırsa gibi bir evhamdan yola çıkılarak bu arkadaşların hak kaybına yol açacak ve onlara psikolojik anlamada da olumsuz etki yapıp, farklı olduklarını her zaman, her mesai gününde hatırlatacak şekilde muamele tabi tutulması, sanırım hukuken çok da isabetli olmadığı kadar tıbbende de kabul edilebilir değildir.

II-İLGİLİ MEVZUATA BAKTIĞIMIZDA;

1-Sağlık Şartları Yönetmeliğinin "Emniyet Teşkilatına Geri Dönme ve Emniyet Hizmetleri Sınıfına Yeniden Geçiş" başlıklı 14.maddesinin 2.fıkrasında "Rahatsızlığı sebebiyle (psikiyatrik rahatsızlıklar HARİÇ) hakkında yönetmelik hükümlerine göre hizmet sınıfı değişikliği yapılan personelden rahatsızlığının düzeldiği gerekçesiyle Emniyet Hizmetleri Sınıfına geri dönmek isteyenler; sınıf değişikliği tarihinden itibaren 2 yıl içinde müracaatları halinde Yönetmeliğin 13 üncü maddesinde Emniyet Hizmetleri Sınıfı için belirtilen sağlık şartları aranır." hükmü yeralmaktadır.
Yönetmeliğin 14/2.maddesi bir kanun hükmü değil ve dolayısı ile eski sınıfına dönme talebinin reddine dair işlem ile bu işlemin dayalı olarak bu maddenin hakkında birlikte Danıştay nezdinde iptal davası açılabilir. Mağduriyet devam ettiği sürece, her başvurunun ayrı bir dava açma süresini de doğracağını değerlendirmekteyim.

2-Yönetmeliğin 14/2.maddesihde yer alan kısıtlayıcı hüküm ile, aynı yönetmeliğin aşağıda belirtilen maddeleri arasında ve 657 sayılı ysanın 15/3.maddesi ile Anayasamızın 128/2.maddesi arasında da çelişki ve uyumsuzluk bulunmaktadır.

a-Sağlık Şartları Yönetmeliğinin "Emniyet Hizmetleri Sınıfında Sağlık Şartlarına Göre Çalışma" başlıklı 16/a.maddesinde "Psikiyatrik hastalığı olanlar hariç, en az Hastalık Branşlarının Sınıflandırılmasındaki D dilimi sağlık şartlarını taşıdığı sürece polis amiri olarak çalıştırılmaya devam edilir. Bunlardan, sağlık kurulu raporuna göre Hastalık Branşlarının Sınıflandırılmasındaki D dilimi sağlık şartlarını da kaybettiklerine karar verilenlerin sağlık kurulu raporları, Daire Başkanlığının görüşü ile birlikte maluliyet yönünden gerekli işlemler yapılmak üzere Personel Daire Başkanlığına gönderilir." hükmü yer almaktadır.
Yönetmeliğin 16/b.maddesinde de "Psikiyatrik hastalıklar yönünden Hastalık Branşlarının Sınıflandırılmasındaki D dilimi sağlık şartlarını taşıdıklarına karar verilen polis amiri personelin sağlık kurulu raporları Daire Başkanlığının görüşü ile birlikte hizmet sınıfı değişikliği veya maluliyet yönünden gerekli işlemler yapılmak üzere Personel Daire Başkanlığına gönderilir." hümü yer almaktadır.

Özetle; Yönetmeliğin 16/b.maddesinden de anlaşılacağı üzere, halen devam eden Psikiyatrik hastalığı olan ve D sınıfına giren amirler, sınıf değişikliğine tabi tutulurlar. Yani A,B,C sağlık dilimlerine giren pisikolojik rahatsızlığı olan amirler, hem tedavilerine devam edebilirler, hem de amir olarak çalışmaya devam edebilirler. Benim bu hükümlerden çıkardığım sonuç budur. .

b-Yönetmeliğin "Devlet Memurluğuna İlk Giriş ve Yatay Geçişlerde Aldırılan Sağlık Kurulu Raporlarının Değerlendirilmesi" başlıklı 13.maddesinde "EK-3'de belirtilen Hastalık Branşlarının Sınıflandırılmasındaki A, B, C dilimi sağlık şartlarını taşıyanlar, Emniyet Hizmetleri Sınıfına atanmaya, Hastalık Branşlarının Sınıflandırılmasındaki D dilimi sağlık şartlarını taşıyanlar istekleri halinde Emniyet hizmetleri sınıfı dışında eğitim durumlarına uygun başka bir hizmet sınıfına atanmaya hak kazanırlar. Hastalık Branşlarının Sınıflandırılmasındaki E dilimi sağlık şartlarını taşıyanların Emniyet Teşkilatında devlet memurluğuna ataması yapılamaz.
Emniyet Hizmetleri sınıfı dışında kalan diğer hizmet sınıflarına açıktan yapılan atamalarda ve yatay geçişlerde en az Hastalık Branşlarının Sınıflandırılmasındaki C dilimi sağlık şartları aranır." hükmü yer almaktadır.

c-657 sayılı yasanın 105/3.maddesinde de " İzin süresinin sonunda hastalıklarının devam ettiği resmi sağlık kurullarının raporu ile tesbit edilenlerin izinleri bir katına kadar uzatılır. Bu sürelerin sonunda da iyileşmeyen memurlar hakkında emeklilik hükümleri uygulanır. Bunlardan gerekli sağlık şartlarını yeniden kazandıkları resmi sağlık kurullarınca tespit edilenler tekrar görev almak istedikleri takdirde, eski derece ve niteliklerine uygun görevlere öncelikle atanırlar." hükmü yer almaktadır.

d-Anayasamızın 128/2.maddesinde "Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir." hükmü yer almaktadır.

Yani Anayasamıza ve kanunlarımıza göre, pisikayatrik rahatsızlıklar da dahil olmak üzere, hastalanan ve emekliye ayrılan memurlar, sağlıklarına kavuştuklarını doktor raporu ile belgelemelerine müteakip, Yönetmeliğin 14/1.maddesinde ki 6 aylık süre ve benzeri hiç bir süreye bağlı olmadan eski eski derece ve niteliklerine uygun görevlere öncelikle atanmaları öngörülmektedir. 657 sayılı yasannın geçici ek 54.maddesi uyarınca 657 sayılı yasa Emniyet Teşkilatı için geçerli ve bağlayıcı bir yasadır. Ve bu yasanın 105/3.maddesi ile Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliğinin 14/1.maddesi bir biri ile uyumsuzdur. Yönetmelik memurların haklarını yasaya aykırı olarak kısıtlamaktadır. Bu durum Yönetmeliğin 14/2.maddesi açısından da 2yıllık süre bakımından dahi geçerlidir. Yukarıda izahedildiği üzere, bu hüküm Yönetmeliğin diğer maddeleri ile çeliştiği kadar yasanın 105/3.maddesi ile çelişmektedir.

III-SONUÇ;

1- Yönetmeliğin "Devlet Memurluğuna İlk Giriş ve Yatay Geçişlerde Aldırılan Sağlık Kurulu Raporlarının Değerlendirilmesi" başlıklı 13.maddesinde "psikiyatrik rahatsızlıklar HARİÇ" tutulmamıştır. Dolayısı ile C sağık dilimine kadar pisikolojik hastalığı olanların, dahi Emniyet Hizmetleri Sınıfına atanmalarının yapılması mümkündür.

2- Bu durumda, polis okulunda psikiyatrik rahatsızlıklar geçirip de, B veya C diliminde olanların Emniyet Hizmetleri Sınıfında çalışması mümkündür.

3- "Psikiyatrik hastalığı olanlar hariç, en az Hastalık Branşlarının Sınıflandırılmasındaki D dilimi sağlık şartlarını taşıdığı sürece polis amiri olarak çalıştırılmaya devam edilir." Şeklinde ki ifadenin, Psikiyatrik hastalık seviyesi A, B ve C diliminde yer alan personelin görevine devam etmesinin mümkün olduğunubelirtemektedir. Ancak D dilimine girenler arasında, Psikiyatrik hastalığı olanlar ve olmayanlar arasında farklı bir hüküm getirilmiştir.

4-Psikiyatrik hastalıklar yönünden Hastalık Branşlarının Sınıflandırılmasındaki D dilimi sağlık şartlarını taşıdıklarına karar verilen polis amiri personelin sağlık kurulu raporları Daire Başkanlığının görüşü ile birlikte hizmet sınıfı değişikliği veya maluliyet yönünden gerekli işlemler yapılmak üzere Personel Daire Başkanlığına gönderilir. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere, pisikolojik yönden rahatsız olan personel, D sınıfına kadar, bulunduğu sınıfta çalışabilir. Yani A, B ve C diliminde bulunanlar Amir sınıfında çalışabilir. Ancak D sağlık dilimine geldiğinde ise, bu kez GİH veya emeklilik hükümleri uygulanması gerekecektir.

5-Peki, Yönetmeliğin 14/2.maddesine göre, eski hizmet sınıfına geri dönüşlerde, persorel sağlam ve sağlıklı olduğunu doktor raporu ile tesbit ettirmesine rağmen, dönüşüne izin verilmeyip, bu psikolojik baskı ve sıkıntı altında yıllarca hizmet vermesi neden bekleniyor? Bunun faydası ne olabilir? Bir kere Psikiyatrik hastalığa yakalanan bir daha iflah olmaz mı?

6-Açılacak bir dava ile Yönetmeliğin 14/2.maddesinin iptalinin mümkün oduğunu değerlendiriyorum. Ayrıca yine bu madde de, 2 yıl içinde başvuru zorunluluğu getirilmiştir. Bu durumunda başka haksızlıklara yol açabileceğini söylemek sanırım bir kehanet olmayacaktır.

Örneğin, kişinin hastalığının tedavisi 2 yıldan fazla sürse, kişi geriye dönüş hakkını kaybediyor. Bunun yanında, personel hastalansa, iyileşip, 2 yıl içinde başvuruda bulup, eski sınıfına geri dönse, akabinde tekrar hastalansa bu süreç aynı şekil tekrar tekrar yaşanabilir. İlk tedavi 2 yıldan fazla sürenler sağlıklarına kavuştuklarında dahi geri dönemezlerken, tekrarlanan biçimde hasta olup iyileşip 2 yıldan az süre tedavi görenler her seferinde geri dönme şansları bulunmaktadır. Sanırım bu durumn hukuken açıklanması ve aynı hastalığa sahip kişilerin, her hastalık için standart tedavi süreleri olmadığı için, belki aynı derece hastalığın doktorlarının tercihine göre değişen ve belirlenen sürelerde tedavi olmaları ve farklı hukuki imkanlara sahip kılınmaları, hukuka aykı olduğuna inanıyorum.

7-657 sayılı yasanın 105/3.maddesinde, sağlık nedeni ile emekliye sevk edilenlerin geri dönüşleri ile ilgili Yönetmeliğin 14.maddesinde yer alan 6 veya 2 yıl gibi bir süre ile sınırlandırılmamış iken, Emniyet Teşkilatı Sağlık Yönetmeliğinde bu süre kısıtlamalarının getirilmesi, önce kanunen verilen imkanın yönetmelik ile kısıtlanması sonucu doğrucağından hukuka aykırı olacaktır. Kaldı ki bu konuda Anayasamızın 128/2.maddesinde de memurların hak ve yükümlülüklerinin ancak kanun ile düzenlenebileceği açıkça belirtilmiştir.

Kısaca, A,B ve C sağlık diliminde Psikiyatrik hastalığı olan ve tedavi gören ilk defa memur olarak atanacak öğrenciler ile görevi başında olup, hasta olan ve tedavi gören personel, Emniyet Hizmetleri sınıfında ve amir-polis memuru olarak görev yapabilirken, GİH sınıfına aktarılıp, tedavisini yaptırıp sağlığına kavuşan ve bunu belgeleyen sağlıklı personelin, eski durumuna geri gelip, bu statülerde tekrar görev yapamasına izin verilmemesine yönelik bu hükmü anlamak sanırım biraz zor.

Bu durum hastalığın tekrarlanmasına neden olabileceği kadar, devam eden tedavinin aksamasına ve olumsuz etkilenmesine de neden olabilecektir. Ayrıca bu sonuçlar, maalesef bazı şahısların dalga geçmeleri, lakap takmaları ve eğlenmeleri için uygun bir zemin yaratabilir. Böyle bir durumda en üzücü olan yan ise bu nokta olcaktır. Zira ortaya çıkabilecek bu durum hukuka aykırı olduğu kadar, ahlaka da aykırı olacaktır. Allahın sopası yok....Kim bilir bir gün dalga geçen varsa, ona da aynı durum doğabilir. Zira kimse bu rahatsızlığa istelerek sahip olmuyor.

Saygılar
Önder Özlem
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatin BorÇluya GÖnderdİĞİ Uyari Yazisi Ve İcraya Vermeden Tahsİlat FAITHFULLY Meslektaşların Soruları 5 12-09-2007 17:24
Almanya "tibbi Sanat Hatalari" AraŞtirma SonuÇlari Gülsün A. Aygörmez Hasta Hakları Çalışma Grubu 1 08-07-2007 19:09
Bİr KÖŞe Yazisi Av.Ceylan Pala Karadağ Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 1 10-01-2007 16:19


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03490710 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.