Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Polis kamu kurumunda çalışan personelin üzerini içeri girerken arayabilir mi?

Yanıt
Old 18-08-2006, 10:15   #1
sibelniko

 
İnceleme Polis kamu kurumunda çalışan personelin üzerini içeri girerken arayabilir mi?

Polisin (Buradaki polis bildiğimiz polis, özel güvenlik görevlilerinden bahsetmiyorum) kamu kurumu çalışanlarını çalıştığı kuruma girerken üzerlerini arama yetkisi var mıdır? Örneğin, Ankara'da Başbakanlık çalışanları bu konuda çok şikayetçiler. Başbakanlığın üç adet kapısına polisler adeta karakol kurmuşlar ve içeri giren herkesi dedektörden geçmeye ve ellerindeki çantaları da x-ray cihazına koymaya mecbur bırakıyorlar. Halbuki polis orada geçici olarak görev yapıyor, oranın personeli bile değil ve sadece nöbet tutuyor ama içeri giren personel o kurumun çalışanı ve polisin üzerini arayıp içeri bıraktığı insanlar bir süre sonra Başbakan'la veya bir bakanla muhatap oluyor. Tabi kapıdaki sıradan polisin bundan haberi yok. Ona bir emir verilmiş, o da ben bilmez merkez bilir diyor. Bu konuda başbakanlık çalışanlarından yoğun şikayet alıyoruz. Bu bir idari dava konusu olabilir mi? Sokakta dahi mahkeme kararı gerektiren bir uygulamayı polis, çalıştığı kurumdan içeri giren bir personele keyfi davranarak uygulayabilir mi?
Old 18-08-2006, 22:07   #2
Enderce

 
Varsayılan

Elbette keyfi olamaz ama kamusal güvenliği sağlamak zaten yasayla belirlenmişdir yetkileride dahil.Ancak bu ve benzeri olayalara boşlukdan kaynaklanan durumlara insiyatif koyup ilgili kurumlar üstüne alabiliyor,yada bu görevlendirinler ara ara duyduğumuz gibi keyfileştirip yetki dışı sorumluluk almaya çalışıyor talimat dışı. Malasef bunlar yönetim boşluğudur bu ve benzeri çok olay bende aktarabilirim
Old 19-08-2006, 08:53   #3
halit pamuk

 
Varsayılan

Merhaba,

iki arama çeşiti vardır:Adli arama ve önleme araması
Kamu binalarının girişlerinde yapılan arama,Önleme aramasıdır.Kanununi Dayanağı,adli ve önleme aramaları yönetmeliğinin 25. maddesidir.

Buna göre "Devletçe kamu hizmetine özgülenmiş bina ve her türlü tesislere giriş ve çıkışın belirli kurallara tâbi tutulduğu hâllerde, söz konusu tesislere girenlerin üstlerinin veya üzerlerindeki eşyanın veya araçlarının aranmasında" hakim kararına gerek kalmaksızın kişilerin üzerileri aranabilir.

Şimdi sorun şu: Binada görevli kişilerin üzeri aranabilir mi?
Eğer yetkili amir tarafından bu hususta açıkça izin verilmişse ve kurala bağlanmış ve idari teamül haline getirilmişse, yapılan arama hukuka uygundur, diyebiliriz.
Old 19-08-2006, 09:22   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın sibelniko

Binada çalışanların aranması bence binada çalışanların kendi esenlikleri açısından gereklidir. Eğer binada çalışanlar aranmazsa, binaya silah, patlayıcı madde sokmak isteyen kötü niyetli kişiler bunları içeri sokmaları için binada çalışanları tehdit ederek suça sürükleyeceklerdir. Halbuki çalışanların da aranmaları bu yolun önünü keserek çalışanların kötü niyetli kişilere karşı huzurunu sağlar.

Bu nedenle cezaevleri girişlerinde avukatların da aranmaları; hatta Cezaevi Savcısı'nın da aranması gerektiğini düşünüyorum.

Saygılarımla
Old 19-08-2006, 18:35   #5
yargıç isa

 
Varsayılan

daha yakın zamanda DANIŞTAY gibi bir yere silah sokuluyor ve danıştay üyesi öldürülüyor,kimileri üst- baş aranmasından yakınıyor.paradan başka hiç bir şeye önem varmeyen insanların hayli fazla olduğu bir yerde, kişi para için çalıştığı yere silahta sokar adam da vurur. Kapıdaki polisler daha sık değiştirilmeli, polisin bir süre sonra bakmadan geçirmesinin önüne geçilmelidir.
kendi can güvenliğimiz içinde arama herkese yapılmak zorundadır KİMİNLE GÖRÜŞÜRSE GÖRÜŞSÜN.
Old 21-08-2006, 09:39   #6
sibelniko

 
Soru Hakim, savcı, avukat adliyeye girerken niye aranmıyor?

Yanlış anlaşılmasın hakim, savcı, avukat adliyeye girerken aransın diye söylemiyorum. Ayrıca danıştay saldırısını yapan danıştay çalışanı değildi. Kamu binasına giren ziyaretçiler de elbette aranacaklar; ama örneğimizde polis işin çivisini çıkarmış. İçeri giren Müsteşar Yardımcısını, Başbakan Başmüşavirini arıyor ama samimi olduğu odacıyı aramıyor. Yani basit bir Türkiye örneği söz konusu. Kafasına ne eserse onu yapıyor.
Old 22-08-2006, 22:43   #7
mslmklvz

 
Varsayılan

Avukatların üst araması sorunu incelenirken, avukatlara neden ayrıcalık tanındığı sorusunun cevabının da problemin çözümünde işlevsel olduğunu düşünmekteyiz. Arama yasağı getirilmesi de makul ve anlaşılır sebeplere dayanmaktadır. Avukatlık Kanunu 1. madde uyarınca avukatlık kamu hizmetidir. Yine aynı kanunun 2. maddesince avukat yargının kurucu unsuru olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil etmektedir. Avukatlık Kanunu, avukatlık mesleğine kabul edilmeyi bir takım zor koşullara bağlamış; avukatlara bir çok sorumluluk ve ödev yüklemiştir. Yine Avukatlık Kanunu Madde 36’ya göre avukatların sır saklama yükümlülüğü vardır. Avukat müvekkil ilişkilerinin kapsamı düşünüldüğünde, avukatın çoğu zaman müvekkiline ait ailevi ve ticari sırlara vakıf olduğu, bu konulara ilişkin belge ve resim gibi ispata yönelik eşyalara sahip bulunduğu görülecektir. Bu bilgi ve belgelerin sır saklama yasağına rağmen el değiştirmesi, başkaları tarafından bilinir hale gelmesi avukatı mesleğini yapamaz hale getirecek, avukat müvekkil ilişkisinde güvensizliği hakim kılacaktır. Dolayısıyla, hak arama özgürlüğünün etkin kullanılmasında en önemli işleve sahip olan avukatlık mesleğinin etkili sonuç doğurabilmesi için, avukat müvekkil ilişkinde güvenin sağlanması, avukata verilen bilgi ve belgelerin her türlü müdahaleden uzak bir şekilde korunmasının sağlanması gerekmektedir. Avukat mesleğini icra ederken, kimi zaman yaşadığı kentin mülki erkanının veya onların kimi yakınlarının rahatsız olduğu davaları da takip edecektir. Belki açacağı dava bir hükümetin düşmesine; büyük menfaat gruplarının çökmesine yol açacaktır. Mahallin en büyük mülki amirinin vereceği yazılı emirle, avukatın üzerinin aranması imkanının kolluk kuvvetlerine tanınması, avukatlık mesleğinin gereği gibi yerine getirmesini engelleyecektir. Yargının diğer kurucu unsurları olan Hakim ve Savcıların da üzerlerinin aranamaması aynı nedene dayanmaktadır.
http://www.turkhukuksitesi.com/makale_187.htm
Old 23-08-2006, 08:55   #8
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın mslmklvz

Ben cezaevi girişinde avukatların ve savcıların da aranması gereğini savunurken, patlayıcı madde, silah, uyuşturucu aranmasından söz ediyorum. Yoksa avukatın çantasındaki dosyaların açılıp okunmasından söz etmiyorum.

Aranan şey yukarıda sayılanlar olursa eğer, böyle bir aramada çantadakiler dökülse bile, müvekkilin sırları ortaya dökülmez kanısındayım.

Saygılarımla
Old 23-08-2006, 14:29   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Sayın sibelniko

Binada çalışanların aranması bence binada çalışanların kendi esenlikleri açısından gereklidir. Eğer binada çalışanlar aranmazsa, binaya silah, patlayıcı madde sokmak isteyen kötü niyetli kişiler bunları içeri sokmaları için binada çalışanları tehdit ederek suça sürükleyeceklerdir. Halbuki çalışanların da aranmaları bu yolun önünü keserek çalışanların kötü niyetli kişilere karşı huzurunu sağlar.

Bu nedenle cezaevleri girişlerinde avukatların da aranmaları; hatta Cezaevi Savcısı'nın da aranması gerektiğini düşünüyorum.

Saygılarımla

Ben Sayın mslmklvz'un yazdıklarına aynen katılıyorum.

Sayın Konyalı, cezaevi savcısının, müdürünün aranmayacağını siz de biliyorsunuz. Peki hakim ve savcılar aranmaz iken neden avukatlar aranmaktadır. Hani sacayağının bir ayağı biz diğer ayakları onlardı...Bizim mesleğimizde de tuhaf (başka nasıl ifade edilir bilemiyorum) insanlar olabileceği gibi, hakim ve savcılık mesleğinde da olabilir. Bizden bir üst sınıfta Ringo lakaplı birisi vardı.(Belki Sitenin kıdemli avukatları duymuştur)Bir olayını anlatayım. Bir gün bu zat çamaşırlarını yıkamış, kedi de kirletmiş...Kediyi kulaklarından ipe asmış...Böyle bir çok olayı var...Bu şahıs ilk görev yerine gittiğinde Sulh Ceza yargıçlığı yapmış...Basit bir suçdan dolayı idam cezasına hükmetmiş. (Aynı yerde görev yapan Savcı arkadaşım anlatmıştı). Halen yargıçlık yaptığını biliyorum.

Sayın Konyalı, siz kurum avukatısınız. En azından son düzenlemelerden sonra cezaevine gittiğinizi sanmıyorum. Gerçekten onur kırıcı...Arama cihazları çok hassas olduğu için en küçük madeni eşyaya ötmektedir. Cihazdan defalarca geçmek zorunda kalmaktasınız. Ayakkabılarınızı çıkarmak zorundasınız. Leş gibi terlikleri giymek zorundasınız.(Ben giyemiyorum)

Yıllar önce bu uygulamalar yeni başladığında, hazırlıksız(!) gelen bayan meslektaşımız, cihazdan defalarca geçmesine rağmen (görünürdeki tüm metal eşyaları da bırakmasına rağmen) cihaz susmuyordu. Görevlilerden birisi "avukat hanım sütyeninizin kopçası ötüyor galiba" dedi...Meslektaşımızı bir odaya soktular ve bayan görevliler aradı...Meslektaşımın yüzündeki ifadeyi tarif edemem...

Yine yakın zamanda bir cezaevinde geçen bir olay: Ben binbir badireden sonra ikinci arama noktasından da geçmiştim. Bir bayan meslektaş geldi...Yine aynı durum...Cihazı bir kaç kez tavaf etmesine rağmen susmadı..."Birinci arama noktasından geçtim, bırakın geçeyim" dedi...Jandarma klasik "yassah" cevabını verdi. Meslektaşımız yeni kuaförden çıkmış, saçlarına fön çektirmiş...En sonunda kızarak "kardeşim akşama arkadışımın düğün var, kuaförden çıktım başımdaki toka ötüyordur" dedi...Yine bayan görevliler, yine bir odaya giriş..

Düşünebiliyor musunuz...Ben resmen aşağılandığımı hissediyorum.(Bırakın mesleki onuru). Bu yüzden tutuklu iş almamaya çalışıyorum. Müvekkille yarım saat görüşebilmek için saatlerce arama noktalarından geçiş, sonra sıranızı beklemek, inanılmaz yıpratıcı...Bizi potansiyel suçlu olarak görmektedirler.

Peki bütün bu önlemlere karşın cezaevlerine silah, uyuşturucu, cep telefonu sokulmuyor mu? Tabii ki sokuluyor. Ama bedeli artmış oluyor. Kim sokmaktadır bunları...Avukatlar mı?

Ne kadar önlem alırsanız alın, cezaevindekiler yaratıcıdır. Cezaevine buzdolabı sokulur mu? Şaka gibi...Parça parça onu da sokmuşlardı...

Kısaca, bu önlemlerin niçin kime karşı alındığı;kötüye kullanılıp kullanılmayacağı; sorunu çözüp çözmediği sorgulanmalıdır.

Saygılarımla
Old 23-08-2006, 18:32   #10
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Av. Suat Ergin

Ben savcılık da yaptım; serbest avukatlık da yaptım.

Savcıyken tahliyeler için sık sık cezaevine gitmek görevimdi. Ama hep endişelendim: ''bu cezaevinde bir patlama olsa, patlayıcıyı içeri sokan kişi kim olabilir dendiğinde, aranmayan bir kaç kişiden biri olarak, akla ben gelir miyim acaba'' diye hep endişelendim.

Serbest avukatlığım ise arama yapılmayan eski, mutlu, güzel döneme rastladı. Ama ben aynı endişeyi o zaman da duydum.

Üstü aranan kişinin aşağılanmışlık duygusuna kapıldığı düşüncesine katılıyorum. Ama aranmadığı için sonradan haksız yere suçlanması daha da aşağılayıcı. En kötüsü ise, aranmadığı için kötü niyetli kişilerin tehditlerine boyun eğmesi ile haklı yere suçlanması olasılığı.

Saygılarımla
Old 31-08-2006, 10:35   #11
v.o.

 
Varsayılan

Hukuk Ve Adalet Nosyonu AlmiŞ Bİr MeslektaŞin; MesleĞİ Yapan DİĞer MeslektaŞlarina Bu Kadar GÜvensİz OluŞu KİŞİsel GÜvensİzlİk Problemİdİr. Her MesleĞİn Teorİk (bİlgİ ) Ve MesleĞİ İcra Edenlerİn Kazanim Ve İnİsİyatİflerİ Olmak Üzere İkİ AyaĞi Vardir. Mesleklerİn Toplumdakİ Yerİnİ Meydana Getİren Ve Karİyerlerİnİ Etkİleyen EĞer Önemlİ İkİ FaktÖr Budur. Maalese Kİ, Meslekİ Sayginlik Onu Yapagelen KİŞİlerle De İlİntİlİ Bİr Durumdadir. GÜnÜmÜzde Bİr Çok Meslek Grubunun ÇeŞİtlİ Şaİbeler Altinda Kalmasinin En BÜyÜk Sebebİ De Budur. Bu, Devletİn İstİhdam Kalİtesİnİn DÜŞÜklÜĞÜnden De Kaynaklanmaktadir.devlet Mesleklerİ İcra Edecek Olan Bİreylerİ Yeterİnce EĞİtİme Ve ÖĞretİme Tabİ Tutmadan Meslekİ İstİhdamini Yapmaktadir. Bİr Devletİn, Ayakta Kalmasinin Yegane Sebebİ Olan Adalet Kurumudur.devlet, Adalet Kurumu İÇİnde Ve Onun VazgeÇİlemez Unsurlari Olan İddİa-savunma-tez GÖrevİnİ İfa Eden Yargi Mensuplarina GÜvenmİyorsa Adalet Duygusu Eksİk KalmiŞ Bİr Devlet Olacaktir. Son Zamanlarda Kasitli Ve AŞamali Olarak Adalet Kurumunun Yipratilmasi Hareketİ BaŞ GÖstermİŞtİr. Adalet Kurumunun VazgeÇİlmez En Önemlİ ÜÇ AyaĞini OluŞturan Mesleklerİn Meslekİ Konumlari Sebebİyle Ayricaliklarini FÜtursuzca Ve Hukuk Mantalİtesİnden Uzak Bİr Şekİlde EleŞtİrmek Polİs Devletİ AnlayiŞinin Bİr Uzantisidir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bağlı Çalışan Avukatlar Adli Tip Konumuz : Hukukçular 62 14-06-2016 14:50
Erkekler çalışan kadınlara ne kadar destekçi..? yağmurdamlası Kadın Hakları Çalışma Grubu 10 21-10-2006 14:43
657-4/b Maddesine Göre İstihtam Edilen Personelin Durumu mehmet burak pir Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 17:37
fona devredilen bankalardaki personelin sözleşmelerinin geçerliliği cemal Hukuk Soruları Arşivi 6 12-02-2002 00:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04778600 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.