Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yazılı olmayan marka lisans sözleşmesi

Yanıt
Old 21-11-2013, 15:40   #1
lawyersoylu

 
Varsayılan Yazılı olmayan marka lisans sözleşmesi

Sayın meslektaşlarım,

Taraflar arasında, tescilli markaya ilişkin, yazılı olmayan bir marka lisans sözleşmesi var. Dört sene kadar bir sıkıntı olmadan ilişki devam ediyor. Daha sonra lisans alan, markayı kullanmaya devam ettiği halde lisans bedelini ödememeye başlıyor.

Müvekkil markanın sahibidir.

1- Bu durumda, yazılı olmayan lisans sözleşmesine dayanarak lisans bedeli talep edilebilir mi?

2- Doğrudan markaya tecavüzün varlığı iddiası ile hareket edersek karşı taraf lisans sözleşmesine dayanabilir mi?

3- Doğrudan tecavüz iddiası ile hareket edersek karşı tarafın 4 senelik kullanımına ses çıkarmadığımız için karşı taraf bir hak sahibi olmuş olabilir mi?
Old 21-11-2013, 18:13   #2
Ahmet Merve Argun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan lawyersoylu
Sayın meslektaşlarım,

Taraflar arasında, tescilli markaya ilişkin, yazılı olmayan bir marka lisans sözleşmesi var. Dört sene kadar bir sıkıntı olmadan ilişki devam ediyor. Daha sonra lisans alan, markayı kullanmaya devam ettiği halde lisans bedelini ödememeye başlıyor.

Müvekkil markanın sahibidir.

1- Bu durumda, yazılı olmayan lisans sözleşmesine dayanarak lisans bedeli talep edilebilir mi?

2- Doğrudan markaya tecavüzün varlığı iddiası ile hareket edersek karşı taraf lisans sözleşmesine dayanabilir mi?

3- Doğrudan tecavüz iddiası ile hareket edersek karşı tarafın 4 senelik kullanımına ses çıkarmadığımız için karşı taraf bir hak sahibi olmuş olabilir mi?
Sayın Meslektaşım
556 sayılı KHK ya göre md.15 tescilli bir marka üzerindeki sağlar arası işlemler yazılı şekle tabidir.Şekil şartı olduğu için yazılı olmayan lisans sözleşmesine dayanarak lisans bedeli talep etmeniz zor gözüküyor.
Doğrudan tecavüzün meni davası açarsanız aynı sizin gibi karşı taraf da lisans sözleşmesine dayanamaz. 556 KHK da şekil şartı olduğu için sözlü anlaşmanın hukuken herhangi bir
geçerliliği yoktur yani ölü doğmuş bir anlaşmadır.
Doğrudan tecavüz iddiası ile hareket etmeniz halinde karşı tarafın kanuni şekil şartına uymayan bir anlaşmaya dayanarak bir hak elde etmiş olabileceğini zannetmiyorum fakat tazminat talep ederseniz karşı yan sözlü anlaşmanın varlığını ispat ederek khk da öngörülen tazminat taleplerinize karşı koyabilir.Fakat zannımca tecavüzün meni davası ile her halükarda marka hakkına tecavüzü durdurabilirsiniz.
Old 25-11-2013, 13:11   #3
lawyersoylu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan arguns
Sayın Meslektaşım
556 sayılı KHK ya göre md.15 tescilli bir marka üzerindeki sağlar arası işlemler yazılı şekle tabidir.Şekil şartı olduğu için yazılı olmayan lisans sözleşmesine dayanarak lisans bedeli talep etmeniz zor gözüküyor.
Doğrudan tecavüzün meni davası açarsanız aynı sizin gibi karşı taraf da lisans sözleşmesine dayanamaz. 556 KHK da şekil şartı olduğu için sözlü anlaşmanın hukuken herhangi bir
geçerliliği yoktur yani ölü doğmuş bir anlaşmadır.
Doğrudan tecavüz iddiası ile hareket etmeniz halinde karşı tarafın kanuni şekil şartına uymayan bir anlaşmaya dayanarak bir hak elde etmiş olabileceğini zannetmiyorum fakat tazminat talep ederseniz karşı yan sözlü anlaşmanın varlığını ispat ederek khk da öngörülen tazminat taleplerinize karşı koyabilir.Fakat zannımca tecavüzün meni davası ile her halükarda marka hakkına tecavüzü durdurabilirsiniz.

Sayın meslektaşım öncelikle ilginiz için teşekkür ederim.

Olayla ilgili yapmış olduğum araştırmada görüşlerinize karşıt bir Yargıtay kararı buldum. Buna göre Şekil şartına uymayan bir sözleşmeden elde ettiği hakları kullanan kişi, daha sonra şekil şartına uymadığı iddiası ile sözleşmenin geçersizliğini öne sürerse hakkın kötüye kullanılması olarak kabul ediliyor ve sözleşme geçerli sayılıyor.

Aşağıda metnini gönderdiğim bu karar ışığında, sözleşme şekil şartına uymadan yapılmış olsa da iki taraf da sözleşme edimlerini yerine getirdiği için her iki taraf da şekil şartına aykırılık iddiasında bulunamayacak.

Karar metni şu şekilde:

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/9953
K. 2011/8930
T. 14.7.2011
DAVA : Taraflar arasında görülen davada İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 08.04.2009 tarih ve 2004/79-2009/113 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak asıl davada davacı ve birleşen davada davalı vekili ile asıl davada fer'i müdahil ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 12.07.2011 gününde davacı-karşı davalı Burger King avukatı Sezgin Baş ile davalı -karşı davacılar Assaraya Gıd. Tem. Ltd. Şti. ve davalı Haşim Sağır avukatı Suat Murat Çelikten, Fer'i müdahil avukatları Safiye Aytekin, Arzu Gözgen, Aylin Karamenderes gelip, temyiz dilekçesinin süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin maliki bulunduğu "Burger King" ve "Whopper" markalarının Türkiye'deki kullanım ve kullandırma hakkının TAB Gıda A.Ş.'ne ait olduğunu, davalının bir lisans sözleşmesi yapmadan müvekkilinin markalarını izinsiz olarak kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek, davalının müvekkiline ait marka hakkına tecavüzünün tespit ve önlenmesini, şimdilik (10.000) USD'nın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkili şirketin 18 ay gibi uzun bir süre TAB Gıda A.Ş. ile yaptığı sözlü anlaşma uyarınca davacıya ait markaları kullandığını, hukuka aykırı bir durumun olmadığını savunarak davanın reddini istemiş; birleşen davada, müvekkilinin davalılar Burger King Corporation ve TAB Gıd. A.Ş. ile sözlü anlaşmasına güvenerek işletmesine (550.000) USD. yatırım yaptığını, davalı yetkililerinin de katıldığı törenle 16.12.2001 tarihinde işletmenin faaliyetine başladığını, (40.000) USD lisans bedelinin 20.12.2001 tarihli fatura ile ödendiğini, işletmenin 08.05.2003 tarihinden sonra davalıların gereken ürünleri göndermemesi üzerine fiilen çalışamaz hale geldiğini, ayrıca davalılar tarafından müvekkilleri hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ileri sürerek, şimdilik (10.000) TL. maddi ve (10.000) TL. manevi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 14.08.2007 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini davalı TAB Gıda A.Ş. yönünden (279.957,82) TL'na yükseltmiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, Burger King Corporation ile TAB Gıda A.Ş. arasında imzalanan 05.06.2002 tarihli sözleşme ile TAB Gıda A.Ş.'ne dava konusu markaları Türkiye'de kullanma ve 3. kişilerle franchise sözleşmesi yapma yetkisinin verildiği, anılan şirketçe düzenlenen 31.12.2002 tarihli satış komisyon bedeline ilişkin fatura, 15.12.2001 tarihli restoran kabul tutanağı, 20.12.2001 tarihli Assaraya Ltd. Şti.'ne düzenlenen franchise eğitim ve danışmanlık bedeli faturası ve işçilik bedelleri faturaları ile tanık beyanlarından, taraflar arasında 15 ay boyunca süren sözlü bir franchise sözleşmesinin bulunduğunun anlaşıldığı, marka lisans sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması gerekse de franchise sözleşmelerinin herhangi bir şekil şartına tabi tutulmadığı, kaldı ki uzun süre devam eden sözleşmeyle ilgili olarak sonradan şekle aykırılığın ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması olacağı, birleşen davada davalı Burger King Corporation şirketinin maddi tazminat yönünden sorumluluğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davada (279.957,82) TL. maddi tazminatın davalı TAB Gıda A.Ş.'den temerrüt faiziyle birlikte tahsiline, davalı Burger King Corporation yönünden davanın reddine, davacı Haşim için (10.000) TL manevi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı ve birleşen davada davalı vekili ile asıl davada fer'i müdahil ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1 - Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve asıl davada davacı Burger King Corporation ile fer'i müdahil Tab Gıda A.Ş. arasında imzalanan 05.06.2002 tarihli geliştirme anlaşmasında, anılan şirketlerin 20.09.1994 tarihinden itibaren aynı türden bir sözleşme ilişkisine girmiş olduğunun açıkça belirtilmiş bulunmasına ve her ne kadar BK.'nun 11. maddesi uyarınca kanunda açıkça belirtilmediğinden geçerliliği hiçbir şekle tabi olmayan franchising sözleşmelerine konu kullandırma hakları arasında, 556 sayılı KHK.'nin 15/2. maddesi uyarınca geçerliliği yazılı şekil şartına tabi marka haklarının da bulunması ve çerçeve sözleşmesi niteliğindeki franchising sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmaması halinde, tüm sözleşmenin mi yoksa sadece marka kullanma hakkının devrinin mi geçersiz olacağı konusu doktrinde tartışmalı ise de, şekil şartına aykırılık ile hakkın kötüye kullanılması yasağının çatışması halinde, hakkın kötüye kullanılması yasağına öncelik verilmesinin gerekmesine, somut uyuşmazlıkta da Tab Gıda A.Ş. yetkililerince Assaraya Gıda Ltd. Şti.'nin 15.12.2001 tarihinde faaliyete geçen işyeri hakkında işyeri kabul tutanağı düzenlenmesi, yine anılan şirkete 08.05.2003 tarihine kadar mal temin edilip satış komisyonu bedeline, franchising eğitim ve danışmanlık hizmetleri bedeline ve işçilik bedeline ilişkin faturalar tanzim edilmesi, 08.05.2003 tarihinden sonra da Assaraya Gıda Ltd. Şti.'nin dava konusu markaları kullandığının ispat edilememesi karşısında, mahkemece asıl davada fer'i müdahil Tab Gıda A.Ş.'nin 15.12.2001 tarihinde alt franchising sözleşmesi yapma yetkisinin bulunmadığı savunmasına itibar edilmeyip, davalı Assaraya Gıda Ltd. Şti.'nin dava konusu markaları 15.12.2001 ile 08.05.2003 tarihleri arasındaki kullanımının hukuka aykırı olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmesinde ve birleşen davada da davacı Assaraya Gıda Ltd. Şti.'ne 08.05.2003 tarihinden itibaren mal verilmemek suretiyle sözleşmenin eylemli ve haksız şekilde feshedildiğinin kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili ile asıl davada fer'i müdahil-birleşen davada davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Ancak asıl dava, marka hakkına tecavüzün tespit ve önlenmesi ile maddi tazminatın tahsili, birleşen dava, haksız fesih nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemlerine ilişkindir.
Yukarıda da açıklandığı üzere, birleşen davada taraflar arasındaki alt franchising sözleşmesi haksız olarak feshedildiğinden, birleşen davada davacı Assaraya Gıda Ltd. Şti.'nce davalılardan maddi tazminat isteyebileceği tabii ise de, birleşen davacının işbu davada isteyebileceği tazminat, sadece haksız feshe dayalı kar mahrumiyetidir. Birleşen davada davacı vekili ise, maddi tazminat olarak dava konusu sözleşmeye güvenerek işyerinde yaptığı yatırım harcamalarını talep etmiş, mahkemece de birleşen davacının işbu sözleşme dolayısıyla ödediği eğitim ve danışmanlık hizmeti bedeline ilişkin bir adet ve alınan mal ve demirbaşlara ilişkin on dokuz adet faturaya dayanılarak tazminat hesabı yapılmıştır. Oysa taraflar arasındaki sözleşme 15.12.2001 ile 08.05.2003 tarihleri arasında ifa edilmiş, eğitim alan şahıslar birleşen davacının işyerinde çalışmış, alınan mallar da birleşen davada davacı şirketin mülkü olup sözleşme süresince kullanılmıştır. Anılan malların halen kiraya verilmek suretiyle faydalanılmaya devam edildiğine, sözleşmenin feshedildiği tarihte bu malların zaten ikinci el haline gelmiş bulunmasına, eğitim gören personelin de fesih tarihine kadar çalışmış bulunmasına göre birleşen davada davacı şirketin anılan tazminat talebinin dinlenebilmesi mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece, birleşen davada davacı şirketin maddi tazminat olarak sadece sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğradığı kar mahrumiyetini isteyebileceği, sözleşme kapsamında alınan mal ve hizmetler dolayısıyla tazminat talebinde bulunamayacağı kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
3 - Yine birleşen davada mahkemece davacı Haşim yararına manevi tazminatın tahsiline karar verilmişse de, sadece sözleşmenin haksız feshi, manevi tazminata hükmedilmesini gerektirmez. Bu durum karşısında mahkemece, birleşen davada davacı Haşim yararına hangi nedenlerle manevi tazminata hükmedildiğinin gerekçeleri karar yerinde belirtilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması dahi doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili ile asıl davada fer'i müdahil-birleşen davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili ile asıl davada fer'i müdahil-birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, takdir edilen 825,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davalı birleşen davada davacılar Assaraya Gıd. Tem. Turz. Teks. Pet. Ürün. İnş. Deniz Hayvanları İhr. İth. San. Tic. Ltd. Şti. ve Haşim Sağır'dan alınarak asıl davada fer'i müdahil birleşen davada davalı Tab Gıda A.Ş.'ne, 825,00 TL duruşma vekalet ücretinin birleşen davada davacı Haşim Sağır'dan alınarak birleşen davada davalı Burger King'e verilmesine, keza 825,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacı Burger King'den alınarak asıl davada davalılar Assaray Gıda Ltd. Şti. ve Hasim Sağır'a verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edenlere iadelerine, 14.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 25-11-2013, 14:06   #4
Ahmet Merve Argun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan lawyersoylu
Sayın meslektaşım öncelikle ilginiz için teşekkür ederim.

Olayla ilgili yapmış olduğum araştırmada görüşlerinize karşıt bir Yargıtay kararı buldum. Buna göre Şekil şartına uymayan bir sözleşmeden elde ettiği hakları kullanan kişi, daha sonra şekil şartına uymadığı iddiası ile sözleşmenin geçersizliğini öne sürerse hakkın kötüye kullanılması olarak kabul ediliyor ve sözleşme geçerli sayılıyor.

Aşağıda metnini gönderdiğim bu karar ışığında, sözleşme şekil şartına uymadan yapılmış olsa da iki taraf da sözleşme edimlerini yerine getirdiği için her iki taraf da şekil şartına aykırılık iddiasında bulunamayacak.

Karar metni şu şekilde:

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/9953
K. 2011/8930
T. 14.7.2011
DAVA : Taraflar arasında görülen davada İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 08.04.2009 tarih ve 2004/79-2009/113 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak asıl davada davacı ve birleşen davada davalı vekili ile asıl davada fer'i müdahil ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 12.07.2011 gününde davacı-karşı davalı Burger King avukatı Sezgin Baş ile davalı -karşı davacılar Assaraya Gıd. Tem. Ltd. Şti. ve davalı Haşim Sağır avukatı Suat Murat Çelikten, Fer'i müdahil avukatları Safiye Aytekin, Arzu Gözgen, Aylin Karamenderes gelip, temyiz dilekçesinin süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin maliki bulunduğu "Burger King" ve "Whopper" markalarının Türkiye'deki kullanım ve kullandırma hakkının TAB Gıda A.Ş.'ne ait olduğunu, davalının bir lisans sözleşmesi yapmadan müvekkilinin markalarını izinsiz olarak kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek, davalının müvekkiline ait marka hakkına tecavüzünün tespit ve önlenmesini, şimdilik (10.000) USD'nın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkili şirketin 18 ay gibi uzun bir süre TAB Gıda A.Ş. ile yaptığı sözlü anlaşma uyarınca davacıya ait markaları kullandığını, hukuka aykırı bir durumun olmadığını savunarak davanın reddini istemiş; birleşen davada, müvekkilinin davalılar Burger King Corporation ve TAB Gıd. A.Ş. ile sözlü anlaşmasına güvenerek işletmesine (550.000) USD. yatırım yaptığını, davalı yetkililerinin de katıldığı törenle 16.12.2001 tarihinde işletmenin faaliyetine başladığını, (40.000) USD lisans bedelinin 20.12.2001 tarihli fatura ile ödendiğini, işletmenin 08.05.2003 tarihinden sonra davalıların gereken ürünleri göndermemesi üzerine fiilen çalışamaz hale geldiğini, ayrıca davalılar tarafından müvekkilleri hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ileri sürerek, şimdilik (10.000) TL. maddi ve (10.000) TL. manevi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 14.08.2007 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini davalı TAB Gıda A.Ş. yönünden (279.957,82) TL'na yükseltmiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, Burger King Corporation ile TAB Gıda A.Ş. arasında imzalanan 05.06.2002 tarihli sözleşme ile TAB Gıda A.Ş.'ne dava konusu markaları Türkiye'de kullanma ve 3. kişilerle franchise sözleşmesi yapma yetkisinin verildiği, anılan şirketçe düzenlenen 31.12.2002 tarihli satış komisyon bedeline ilişkin fatura, 15.12.2001 tarihli restoran kabul tutanağı, 20.12.2001 tarihli Assaraya Ltd. Şti.'ne düzenlenen franchise eğitim ve danışmanlık bedeli faturası ve işçilik bedelleri faturaları ile tanık beyanlarından, taraflar arasında 15 ay boyunca süren sözlü bir franchise sözleşmesinin bulunduğunun anlaşıldığı, marka lisans sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması gerekse de franchise sözleşmelerinin herhangi bir şekil şartına tabi tutulmadığı, kaldı ki uzun süre devam eden sözleşmeyle ilgili olarak sonradan şekle aykırılığın ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması olacağı, birleşen davada davalı Burger King Corporation şirketinin maddi tazminat yönünden sorumluluğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davada (279.957,82) TL. maddi tazminatın davalı TAB Gıda A.Ş.'den temerrüt faiziyle birlikte tahsiline, davalı Burger King Corporation yönünden davanın reddine, davacı Haşim için (10.000) TL manevi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı ve birleşen davada davalı vekili ile asıl davada fer'i müdahil ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1 - Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve asıl davada davacı Burger King Corporation ile fer'i müdahil Tab Gıda A.Ş. arasında imzalanan 05.06.2002 tarihli geliştirme anlaşmasında, anılan şirketlerin 20.09.1994 tarihinden itibaren aynı türden bir sözleşme ilişkisine girmiş olduğunun açıkça belirtilmiş bulunmasına ve her ne kadar BK.'nun 11. maddesi uyarınca kanunda açıkça belirtilmediğinden geçerliliği hiçbir şekle tabi olmayan franchising sözleşmelerine konu kullandırma hakları arasında, 556 sayılı KHK.'nin 15/2. maddesi uyarınca geçerliliği yazılı şekil şartına tabi marka haklarının da bulunması ve çerçeve sözleşmesi niteliğindeki franchising sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmaması halinde, tüm sözleşmenin mi yoksa sadece marka kullanma hakkının devrinin mi geçersiz olacağı konusu doktrinde tartışmalı ise de, şekil şartına aykırılık ile hakkın kötüye kullanılması yasağının çatışması halinde, hakkın kötüye kullanılması yasağına öncelik verilmesinin gerekmesine, somut uyuşmazlıkta da Tab Gıda A.Ş. yetkililerince Assaraya Gıda Ltd. Şti.'nin 15.12.2001 tarihinde faaliyete geçen işyeri hakkında işyeri kabul tutanağı düzenlenmesi, yine anılan şirkete 08.05.2003 tarihine kadar mal temin edilip satış komisyonu bedeline, franchising eğitim ve danışmanlık hizmetleri bedeline ve işçilik bedeline ilişkin faturalar tanzim edilmesi, 08.05.2003 tarihinden sonra da Assaraya Gıda Ltd. Şti.'nin dava konusu markaları kullandığının ispat edilememesi karşısında, mahkemece asıl davada fer'i müdahil Tab Gıda A.Ş.'nin 15.12.2001 tarihinde alt franchising sözleşmesi yapma yetkisinin bulunmadığı savunmasına itibar edilmeyip, davalı Assaraya Gıda Ltd. Şti.'nin dava konusu markaları 15.12.2001 ile 08.05.2003 tarihleri arasındaki kullanımının hukuka aykırı olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmesinde ve birleşen davada da davacı Assaraya Gıda Ltd. Şti.'ne 08.05.2003 tarihinden itibaren mal verilmemek suretiyle sözleşmenin eylemli ve haksız şekilde feshedildiğinin kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili ile asıl davada fer'i müdahil-birleşen davada davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Ancak asıl dava, marka hakkına tecavüzün tespit ve önlenmesi ile maddi tazminatın tahsili, birleşen dava, haksız fesih nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemlerine ilişkindir.
Yukarıda da açıklandığı üzere, birleşen davada taraflar arasındaki alt franchising sözleşmesi haksız olarak feshedildiğinden, birleşen davada davacı Assaraya Gıda Ltd. Şti.'nce davalılardan maddi tazminat isteyebileceği tabii ise de, birleşen davacının işbu davada isteyebileceği tazminat, sadece haksız feshe dayalı kar mahrumiyetidir. Birleşen davada davacı vekili ise, maddi tazminat olarak dava konusu sözleşmeye güvenerek işyerinde yaptığı yatırım harcamalarını talep etmiş, mahkemece de birleşen davacının işbu sözleşme dolayısıyla ödediği eğitim ve danışmanlık hizmeti bedeline ilişkin bir adet ve alınan mal ve demirbaşlara ilişkin on dokuz adet faturaya dayanılarak tazminat hesabı yapılmıştır. Oysa taraflar arasındaki sözleşme 15.12.2001 ile 08.05.2003 tarihleri arasında ifa edilmiş, eğitim alan şahıslar birleşen davacının işyerinde çalışmış, alınan mallar da birleşen davada davacı şirketin mülkü olup sözleşme süresince kullanılmıştır. Anılan malların halen kiraya verilmek suretiyle faydalanılmaya devam edildiğine, sözleşmenin feshedildiği tarihte bu malların zaten ikinci el haline gelmiş bulunmasına, eğitim gören personelin de fesih tarihine kadar çalışmış bulunmasına göre birleşen davada davacı şirketin anılan tazminat talebinin dinlenebilmesi mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece, birleşen davada davacı şirketin maddi tazminat olarak sadece sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğradığı kar mahrumiyetini isteyebileceği, sözleşme kapsamında alınan mal ve hizmetler dolayısıyla tazminat talebinde bulunamayacağı kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
3 - Yine birleşen davada mahkemece davacı Haşim yararına manevi tazminatın tahsiline karar verilmişse de, sadece sözleşmenin haksız feshi, manevi tazminata hükmedilmesini gerektirmez. Bu durum karşısında mahkemece, birleşen davada davacı Haşim yararına hangi nedenlerle manevi tazminata hükmedildiğinin gerekçeleri karar yerinde belirtilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması dahi doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili ile asıl davada fer'i müdahil-birleşen davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili ile asıl davada fer'i müdahil-birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, takdir edilen 825,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davalı birleşen davada davacılar Assaraya Gıd. Tem. Turz. Teks. Pet. Ürün. İnş. Deniz Hayvanları İhr. İth. San. Tic. Ltd. Şti. ve Haşim Sağır'dan alınarak asıl davada fer'i müdahil birleşen davada davalı Tab Gıda A.Ş.'ne, 825,00 TL duruşma vekalet ücretinin birleşen davada davacı Haşim Sağır'dan alınarak birleşen davada davalı Burger King'e verilmesine, keza 825,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacı Burger King'den alınarak asıl davada davalılar Assaray Gıda Ltd. Şti. ve Hasim Sağır'a verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edenlere iadelerine, 14.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Değerli meslektaşım paylaştığınız karar için öncelikle teşekkür ederim.
Kararı okudum güzel ve yerinde bir karar olduğu kanaatinde olmakla beraber sizin olayınızdan farklı olarak marka hakkını kullanan kişi sözleşmeye dayalı olarak ve güven prensibi gereğince kendisine düşen edimi (ki 550.000 dolar ve işçilik eğitimleri gibi 19 faturaya dayanan yüklü bir edim)ahde vefa ilkesi gereği ve ticari ilişkinin belli bir süre devam edeceği inancı ile yerine getirmiştir.Sizin olayınızda da marka hakkını kullanan kişi (yazılı olmadan yapılmış olsa bile)bu tür edimler üstlenmiş ve yerine getirmişse yani marka hakkını belli bir süre kullanacağına dair irade beyanıyla hareket etmişse ve lisans veren de bunu biliyorsa elbette kullanım hakkına ilişkin sözleşme geçerli olacak ve en azından belli bir süre ayakta kalacaktır.Hal böyle olunca karşı tarafın en azından makul bir süre daha marka hakkını kullanması karşılığında karşı edim olarak sizinde lisans kullanım bedeli talep etmenize herhangi bir engel olmayacaktır.
Saygılarımla iyi çalışmalar...
Old 26-05-2019, 12:11   #5
Advocater

 
Varsayılan

Merhaba meslektaşlarım bir davada müvekkilin lisans sözleşmesi gereğınce marka kullanma hakkı mevcut ama sosyal medyada kullanımı sözleşme gereğince yasaklanmış. Karşı taraf tespit yaptırdı ama tespitlerde müvekkilin kullandığına dair bir tespit yok ama ben yine de sosyal medyada müvekkil kullanım yapmış olsa dahi sözleşmede kullanımına izin verilen mağaza bakımından paylaşım yapmıştır ve yetkiyi bu kapsamda da aşmamıştır demek istiyorum. Buna yöneilk lehe yorumlanabilecek bir karar var mıdır acaba?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yazılı Olmayan kira sözleşmesi dayalı icra takibinde "borcum yoktur" itirazı Av.Yasin Meslektaşların Soruları 52 08-07-2013 12:27
Marka lisans sözleşmesinin feshinde usul Av. Cihan Muşlu Meslektaşların Soruları 0 22-04-2013 13:30
yazılı olmayan kira sözleşmesi ,tahliye,kira borcu emi_shn Meslektaşların Soruları 6 12-12-2012 12:44
Şarta bağlı yazılı satış sözleşmesi, ödemeyi gösterir yazılı belge niteliği taşır mı? Av.BİLGE AY Meslektaşların Soruları 1 22-12-2010 11:24
Yazılı olmayan kira sözleşmesi Av.Ramazan VEFA Meslektaşların Soruları 8 12-08-2009 14:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04421306 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.