HMK m.107/2 KAPSAMINDA ISLAH HAKKIMIZI KULLANMADAN DAVA DEĞERİNİ ARTTIRABİLİR MİYİZ?

Uygulamada gördüğüm kadarıyla (Özellikle belirsiz alacak davası olarak açılan iş davalarında) dava değeri sonradan ıslah ile arttırılıyor. Fakat HMK m.107/2 davanın değerinin sonradan arttırılması bir hak olarak düzenlenmiş. Bu düzenlemeden yola çıkılarak bu artışı ıslah hakkımızı kullanmadan arttıramaz mıyız? Zira burada arttırmanın mutlaka bir ıslah dilekçesi ile yapılması gerekliliği gibi bir düzenleme yok.

Belirsiz alacak ve tespit davası

MADDE 107– (1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.

(2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.

(3) Ayrıca, kısmi eda davasının açılabildiği hâllerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir.

Merhaba,

BELİRSİZ ALACAK DAVASI,
mevcut yasal düzenleme çerçevesinde ÜÇ DEĞİŞİK ŞEKİLDE açılabilir.

1.EDA (TAHSİL TALEBİ İLE) DAVASI niteliğinde belirsiz alacak davasının açılabileceği 6100 Sayılı Kanun'un 107. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında öngörülmüştür.

a.Tahsil talepli belirsiz alacak davasında, alacaklı belirleyebildiği miktarı davaya konu etmelidir.

b.Tahsil amaçlı belirsiz alacak davasında alacaklı belirleyebildiği kadarıyla bir hesaplama yapmalı ve bu miktarı talep etmelidir.

c.Tahsil amaçlı belirsiz alacak davasında, …. belirsizlik ortadan kalktığında, 6100 Sayılı Kanun'un 107/2. maddesine göre davacı miktarı arttırabilir ve alacağın tümünün tahsilini talep edebilir. Bu aşamada iddianın genişletilmesi yasağı devreye girmez.

d.6100 Sayılı Kanun'un 107. maddesinin gerekçesine göre, alacak belirli hale geldiğinde artırım, sadece bir kez yapılabilir. İkinci kez artırım yapılmak istenirse, iddianın genişletilmesi yasağı ile karşı karşıya kalınır.

e.Tahsil talepli belirsiz alacak davasında, dava tarihinde alacağın tamamı için zamanaşımı kesilir.

f.Tahsil talepli belirsiz alacak davasında faiz başlangıcı, davadan önce temerrüt söz konusu değilse, dava tarihi olmalıdır. Alacak belirlendikten sonra arttırılan kısım için faiz başlangıcı temerrüt ya da dava tarihidir.

g.Belirsiz alacak davasının alacaklıya sağladığı bütün imkanlar bir tek tahsil amaçlı belirsiz alacak davasında ortaya çıkar.

2.TESPİT NİTELİĞİNDE belirsiz alacağı tespit davası ise aynı maddenin 3. fıkrasına dayanmaktadır.

a.Belirsiz alacak davasının tespit davası olarak açılabileceği 6100 Sayılı Kanun'un 107/3. maddesinde kabul edilmiş olmakla, davanın miktar belirtmeden açılması da imkan dahilindedir.

b.Belirsiz alacak davasının tespit davası olarak açılabilmesinin en önemli sonucu, belirsiz alacak tespit davasının da alacağın tamamı için zamanaşımını kesmesidir. Bu husus, 6100 Sayılı Kanun'un 107. maddesinin gerekçesinde açıklanmıştır.

c.Belirsiz alacak davasının tespit davası olarak açılmasının ardından, alacağın yargılama sırasında belirlenmesi üzerine, 6100 Sayılı Kanun'un 107/2. maddesine göre, miktarın arttırılması mümkün değildir.

d.Belirsiz alacak tespit davasında yapılan yargılama ile alacak belirlendikten sonra, DAVANIN TAMAMEN ISLAHI suretiyle alacağın tahsili talep edilebilir.
e. Belirsiz alacak davasının tespit davası olarak açılması ve ardından ıslahla eda davasına dönüştürülmesinin, davanın belirli bir miktar üzerinden açılmasından farkı, faiz başlangıcı noktasında kendisini gösterir.

f.Belirsiz alacak davası tespit davası olarak açıldığında faiz başlangıcı, alacakların rakam olarak talep edildiği ISLAH TARİHİ olmalıdır.

g.Belirsiz alacak davası ile kesilmiş olan zamanaşımı yargılama sırasındaki işlemler ve hakimin her kararı ile kesileceğinden ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı defi sonuca etkili değildir.

3.Maddenin gerekçesine göre ise, alacaklı KISMİ EDA KÜLLİ TESPİT DAVASI da açabilir.

a.6100 Sayılı Kanun'un 107. maddesinin gerekçesine göre, belirsiz alacak davasının, kısmen eda davasıyla birlikte külli tespit davası olarak da açılabilmesi imkan dahilindedir.

b.Belirsiz alacak davasında bir miktarın tahsili yanında, kalan tutarın tespiti istenebilecek ve yargılama sırasında belirlendiğinde kalan miktar da talep edilebilecektir.

c.Bunun tam eda davasından farkı, belirlenebilen miktarın talebi yerine, kısmi bir miktarın istenebilmesidir. Örneğin belirsiz bir alacak için alacaklı tarafından belirsiz alacak davası açıldığında ve 100,00.-TL için tahsil, kalan miktarı için ise alacağın tespiti istendiğinde kısmi eda külli tespit davasından söz edilir.

d.Belirsiz bir alacak için alacaklının açıkça kısmi dava açtığını belirterek talepte bulunması veya belirsiz alacaktan söz edilmeksizin kısmi taleplerde bulunulması halinde davanın KISMİ DAVA OLARAK AÇILDIĞI kabul edilir.

e.Faiz başlangıcı açısından TAHSİL AMAÇLI BELİRSİZ ALACAK davasından farklı bir durum vardır. Davaya konu edilen miktar bakımından faiz başlangıcı olarak dava tarihi kabul edilmelidir. Alacağın kalan kısmının sadece tespiti istenmiş olmakla, belirlenen bakiye alacak miktarının ilerde talep edildiği tarihten itibaren faize karar verilmelidir.

KAYNAK: Y. 21. HD. E. 2017/4902, K. 2018/9494, T. 20.12.2018
http://www.kazanci.com/kho2/ibb/file...pli+davalar#fm