Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM), THS Kadın Hakları Çalışma Grubu projesidir. Bu foruma siteye üye olmadan soru gönderilebilir ancak forum sadece kadın haklarına ilişkin konulara açık olup, diğer hukuki soru ve sorunlar alanda yayınlanmaz. [Kahdem Portalı]

Kişilik bozukluğu olan eski eşi uzak tutmak.

Konuyu Kilitleyin
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-07-2012, 10:25   #1
Konuk

 
Varsayılan Kişilik bozukluğu olan eski eşi uzak tutmak.

Çalıştığım ofiste bir iş arkadaşım var, gencecik bir kız 26 yaşında. 10 sene önce annesini ve erkek kardeşini adanadan istanbula kaçırmış.
ama bildiğini sefil hayat... Babası şizofreni hastası %80 kişilik bozukluğu bulunmakta. Adanadayken annesine çok ciddi şiddet ugulamakta ve en son kadının
boğazına bıçak dayayıpta balkondan atmaya çalıştıktan sonra kaçmaya karar veriyorlar...
(bu arada ciddi çocukluk travmaları da bulunuyor,cinsel travmatik olaaylar da bulunabilir çok paylaşamıyor)
10 sene sonra kızın akrabaları amcaları ve halalarının baskısıyla, baban iyileşti diyerek babasını istanbula gönderiyorlar. Bildiğini gibi türk aile yapısında gereksiz olan duygusal bağlar yüzünden kızcağız emirvaki olan durumdan kaçamıyor, zaten baba daha önceden geliyor ve kardeşini okuldan takip ediyor bir dünya stres yaşanıyor. Şu anda babayı adanaya gönderdiler fakat geçmişinden de belli olacağı üzere ciddi bir şiddete eğilimi bulunmakta.
Savcılık taze fiili bir olay olmadığı için koruma taleplerine red cevabı veriyormuş diye duyduk. Fakat ortada ciddi bir endişe var, ve açıkçası bu konuda neler yapılabileceğine dair bir fikrimiz de yok.
Adamda ciddi kişilik bozukluğu mevcut ve hastaneye yatırılmasına karşın bir şekilde kaçıyor.
Savcılıktan uzak tutma kararı çıkartılsa dahi bunu algılayabilecek kapasitede değil. Hapis için ortada bir suç mevcut değil. ayrıca deidğim gibi akli dengesi yerinde değil.
Kalıcı olarak hastaneye yatırılması ve kilit altına alınması için belki bir yol olması gerekir fakat bu da nasıldır bilmiyoruz...
Açıkçası bir yol gösterilmeye ihtiyacımız var. Ne yapabiliriz ne şekilde ciddi bir şeyin önlemini alırız bilemiyorum...
Bu konuda da bizi yönlendirmeniz için yardımınızı rica ediyorum. Benim tek başıma da bir şey yapmam mümkün değil.
Lütfen bize bir yol gösterin...
Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler...
Old 20-07-2012, 11:17   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Katılımcı,

6284 SAYILI Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Gereğince;
Siz dahil herkes ve şiddetten zarar görenler, zarar görme ihtimali bulunanlar YETKİLİLERİ haberdar edebilir.(Madde 7)

İhbar
MADDE 7. (1) Şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin varlığı hâlinde herkes bu durumu resmi makam veya mercilere ihbar edebilir. İhbarı alan kamu görevlileri bu Kanun kapsamındaki görevlerini gecikmeksizin yerine getirmek ve uygulanması gereken diğer tedbirlere ilişkin olarak yetkilileri haberdar etmekle yükümlüdür.

İhbar Nerelere Yapılabilir:

Şiddete maruz kalınacağı, tehdit altında olunduğu ve acilen tedbir alınması gerektiği başvuruları, en yakın AİLE MAHKEMELERİNE, MÜLKİ AMİRLİKLERE ve KOLLUĞA yapılabilir (Madde 8). "Yine Savcılıklara da ihbarda bulunulabilir". Savcılığın harekete geçmediğini belirtmişsiniz.

Tedbir kararının verilmesi, tebliği ve gizlilik
MADDE 8. (1) Tedbir kararı, ilgilinin talebi, Bakanlık veya kolluk görevlileri ya da Cumhuriyet savcısının başvurusu üzerine verilir. Tedbir kararları en çabuk ve en kolay ulaşılabilecek yer hâkiminden, mülkî amirden ya da kolluk biriminden talep edilebilir.

Yetkili Makamların verebileceği KORUYUCU ve ÖNLEYİCİ TEDBİR kararları aşağıdaki gibidir ve örnektir.(Madde 3-4-5)

Koruyucu ve Önleyici Tedbirlere İlişkin Hükümler:

Mülkî amir tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları
MADDE 3. (1) Bu Kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere mülkî amir tarafından karar verilebilir:

a) Kendisine ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanması.

b) Diğer kanunlar kapsamında yapılacak yardımlar saklı kalmak üzere, geçici maddi yardım yapılması.

c) Psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi.

ç) Hayatî tehlikesinin bulunması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması.

d) Gerekli olması hâlinde, korunan kişinin çocukları varsa çalışma yaşamına katılımını desteklemek üzere dört ay, kişinin çalışması hâlinde ise iki aylık süre ile sınırlı olmak kaydıyla, on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının yarısını geçmemek ve belgelendirilmek kaydıyla Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak suretiyle kreş imkânının sağlanması.

(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a) ve (ç) bentlerinde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde mülkî amirin onayına sunar. Mülkî amir tarafından kırksekiz saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.

Hâkim tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları
MADDE 4. (1) Bu Kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki koruyucu tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:

a) İşyerinin değiştirilmesi.

b) Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi.

c) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı hâlinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması.

ç) Korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde ve ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi.

Hâkim tarafından verilecek önleyici tedbir kararları
MADDE 5. (1) Şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:

a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.

b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.

c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.

ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.

d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.

e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.

f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.

g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.

ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.

h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.

ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.

(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hâkimin onayına sunar. Hâkim tarafından yirmidört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.

(3) Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir.

(4) Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla hâkim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.

Şiddet uygulayan/ uygulama ihtimali/tehdidi olan kişinin ruh sağlığının bozuk olduğuna ilişkin raporlar ve tedaviler varsa bunların da dilekçeye eklenmesi, görgü ve bilgi tanıklarının isimlerinin adreslerinin yazılması yararlı olacaktır.

Dilekçeler tüm yetkili makamlara verilebilir. Devlet korkunç istenmeyen sonuçlar çıkmadan vatandaşını korumak zorundadır. Elindeki yetki ve imkanı zamanında kulanmalı ve elinden geleni sorumluluğunun gerektirdiği biçimde yaptığından emin olunmalıdır. İhbarları vakit kaybetmeden belge ve tanıklarla yapınız.

Bir avukattan destek alırsanız çok daha iyi olur.

Saygılarımızla,
Konuyu Kilitleyin


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
' Avukat Tutmak' Balık Tutmak Gibi Bir Şey Mi? av.semire nergiz Avukatlık Hukuku Çalışma Grubu 67 21-03-2013 14:56
Kişilik bozukluğu raporu olan eşe boşanma davası açmak ve tebligat yapılamaması Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 3 03-07-2008 19:49
yok olan bir binayla ilgili eski eser şerhi ışk Meslektaşların Soruları 2 09-06-2008 20:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03415203 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.