Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Yargıtay'ın iki farklı tavrı

Yanıt
Old 31-08-2006, 09:39   #1
ahmetsacit

 
Varsayılan Yargıtay'ın iki farklı tavrı

Yargıtay, kısa bir süre önce basına yansıyan kararında, basın özgürlüğünün abartma ve kışkırtmayı da içerdiğini vurguladı.



Yüksek mahkemenin basın özgürlüğüyle ilgili kararına rağmen birçok Yargıtay üyesi basında çıkan kendileriyle ilgili eleştirel haberlere dava açmaktan geri durmuyor.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın gazeteci Tuncay Özkan’a karşı açtığı manevi tazminat davasıyla ilgili kararında, “Kabul edilmelidir ki, basın özgürlüğü, belli ölçülerde abartmayı, hatta kışkırtmaya başvurmayı da içerir. Gazetecilerin yazılarında kullandıkları deyimler ‘polemik’ niteliğinde olsa da nesnel bir açıklamayla desteklendiğinde bu ifadeler asılsız, kişisel saldırı olarak görülemez.” ifadesine yer vermişti. Görev yaptığı dönemde, Alaattin Çakıcı, MİT ve Yargıtay ekseninde ortaya atılan iddiaların hedefi olan eski Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, gazetelerde çıkan haber ve yazılar nedeniyle gazetecilere karşı çok sayıda tazminat davası açtı. Özkaya’nın açtığı davalar devam ediyor.

Daha önce başörtülü bir sanığı duruşma salonundan çıkaran eski Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı Fadıl İnan da, gazetelerde çıkan eleştirel haber ve yazılara karşı tazminat davaları açmıştı. Bir sanığın başörtülü olduğu için salondan çıkarılmasını savunma hakkının ihlali olarak değerlendiren ve konuyla ilgili haberi “Yargı yoldan çıktı” başlığıyla duyuran YeniŞafak Gazetesi 133 bin YTL tazminata mahkum edildi. Eski Yargıtay Üyesi Engin Doğu, bir haber nedeniyle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle Sabah Gazetesi’ne dava açarak manevi tazminat talebinde bulundu. Tazminat talebi reddedilirken, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, gazetenin tazminat ödemesi gerektiğine karar verdi. Yargıtay’ın bozma kararında, basın özgürlüğünün sınırsız olmadığına işaret edilerek, “Bundan dolayıdır ki yayınlarda kişilik haklarına saygı gösterilmesi, gerek Anayasa gerek Medeni Kanun ve özel yasalarda güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.” denildi.

Basına yönelik davaların bir bölümü ise, haber konusu şahısların yaptıkları konuşma ve açıklamaların yayınlanması nedeniyle açılıyor. Yargıtay 10. Ceza Dairesi başkan ve üyeleri, “kişilik haklarına saldırıda bulunduğu” iddiasıyla eski ANAP milletvekili Ediz Hun ve açıklamayı yayınlayan Vatan Gazetesi hakkında toplam 90 milyar liralık manevi tazminat davası açmıştı. AK Parti Tokat Milletvekili Resul Tosun, Yargıtay üyelerinin basın mensuplarına karşı açtığı tazminat davalarıyla ilgili Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in cevaplandırması talebiyle yazılı soru önergesi vermişti. Bakan Çiçek’in soru önergesine verdiği cevapta, Yargıtay üyelerinin 3 yıl içinde gazetelerde çıkan haber ve yazılarla ilgili olarak 80’den fazla tazminat davası açtıkları belirtilmişti.

ZAMAN GAZETESİ
Old 31-08-2006, 18:01   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın ahmetsacit,

Yargıtay'ın iki farklı tavrı derken, kime göre farklı: Size göre mi? Haberi yazan Zaman Gazetesi yazarına göre mi? Yoksa genel hukuk ilkelerine göre mi? Açıklarsanız sevinirim...

Saygılarımla
Old 31-08-2006, 18:37   #3
ahmetsacit

 
Varsayılan

Sayın ergin,
Hem bana göre hem de yayıncı gazeteye göre yargıtayın basın özgürlüğü ile ilgili kararı ve üyelerinin tutumu çelişkili,

Hem basın abartabilir, kışkırtabilir denilecek, hem de yargıtay üyeleri kendi aleyhlerine yapılan haberlere karşı dava açacaklar..

Bu durumda hukukun genel ilkelerine aykırılık olduğu da açık değil mi?
Örneğin, eşitlik...
Old 31-08-2006, 19:09   #4
Av. Çetin

 
Varsayılan

Bence burada kişilerle mevkiler karıştırılıyor, yargıtayda karar veren bir hakimdir ama tazminat davası açan vatandaş x'tir.
Old 01-09-2006, 15:46   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ahmetsacit
Yargıtay, kısa bir süre önce basına yansıyan kararında, basın özgürlüğünün abartma ve kışkırtmayı da içerdiğini vurguladı.



Yüksek mahkemenin basın özgürlüğüyle ilgili kararına rağmen birçok Yargıtay üyesi basında çıkan kendileriyle ilgili eleştirel haberlere dava açmaktan geri durmuyor.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın gazeteci Tuncay Özkan’a karşı açtığı manevi tazminat davasıyla ilgili kararında, “Kabul edilmelidir ki, basın özgürlüğü, belli ölçülerde abartmayı, hatta kışkırtmaya başvurmayı da içerir. Gazetecilerin yazılarında kullandıkları deyimler ‘polemik’ niteliğinde olsa da nesnel bir açıklamayla desteklendiğinde bu ifadeler asılsız, kişisel saldırı olarak görülemez.” ifadesine yer vermişti. Görev yaptığı dönemde, Alaattin Çakıcı, MİT ve Yargıtay ekseninde ortaya atılan iddiaların hedefi olan eski Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, gazetelerde çıkan haber ve yazılar nedeniyle gazetecilere karşı çok sayıda tazminat davası açtı. Özkaya’nın açtığı davalar devam ediyor.

Daha önce başörtülü bir sanığı duruşma salonundan çıkaran eski Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı Fadıl İnan da, gazetelerde çıkan eleştirel haber ve yazılara karşı tazminat davaları açmıştı. Bir sanığın başörtülü olduğu için salondan çıkarılmasını savunma hakkının ihlali olarak değerlendiren ve konuyla ilgili haberi “Yargı yoldan çıktı” başlığıyla duyuran YeniŞafak Gazetesi 133 bin YTL tazminata mahkum edildi. Eski Yargıtay Üyesi Engin Doğu, bir haber nedeniyle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle Sabah Gazetesi’ne dava açarak manevi tazminat talebinde bulundu. Tazminat talebi reddedilirken, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, gazetenin tazminat ödemesi gerektiğine karar verdi. Yargıtay’ın bozma kararında, basın özgürlüğünün sınırsız olmadığına işaret edilerek, “Bundan dolayıdır ki yayınlarda kişilik haklarına saygı gösterilmesi, gerek Anayasa gerek Medeni Kanun ve özel yasalarda güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.” denildi.

Basına yönelik davaların bir bölümü ise, haber konusu şahısların yaptıkları konuşma ve açıklamaların yayınlanması nedeniyle açılıyor. Yargıtay 10. Ceza Dairesi başkan ve üyeleri, “kişilik haklarına saldırıda bulunduğu” iddiasıyla eski ANAP milletvekili Ediz Hun ve açıklamayı yayınlayan Vatan Gazetesi hakkında toplam 90 milyar liralık manevi tazminat davası açmıştı. AK Parti Tokat Milletvekili Resul Tosun, Yargıtay üyelerinin basın mensuplarına karşı açtığı tazminat davalarıyla ilgili Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in cevaplandırması talebiyle yazılı soru önergesi vermişti. Bakan Çiçek’in soru önergesine verdiği cevapta, Yargıtay üyelerinin 3 yıl içinde gazetelerde çıkan haber ve yazılarla ilgili olarak 80’den fazla tazminat davası açtıkları belirtilmişti.

ZAMAN GAZETESİ

Sayın ahmetsacit,

Haberi baştan sona okuduğumuzda şu tuhaflıkları kolayca saptayabiliriz:

1- Haberi veren Gazetenin amacının haberi vermek olmadığı, Yüksek Mahkeme yargıçlarını kendi düşüncelerine aykırı karar verdikleri için eleştirmek olduğu anlaşılmaktadır.

2- Gazete Yargıtay'ın kararını eleştirirken; hakimler tarafından açılan ama derdest olan 5 adet davadan da bahsedilmektedir. Herkes dava açabilir. Sonuç???

3-Haberin sonunda 3 yılda hakimler tarafından açılmış 80 davanın bulunduğu da özellikle vurgulanmıştır. Onların da nasıl sonuçlandığı belli değildir.

4-Her dosya kendine özgü özellikler taşımaz mı? Bu eleştirilen kararla birlikte 5 veya 80 davanın hepsi birbirine tıpatıp benzemekte midir?

5- Sayın Av. Çetin'in de belirttiği gibi, sözü edilen davaları açanlar X kişilerdir aslında...Gazete bunu bilmiyor mu? Yargıtay ile ne alakası vardır? Amaç üzüm yemek değil de bağcıyı dövmek midir yoksa?

6- Bu ve benzeri gazeteler özellikle türban konusunda Yüksek Mahkeme yargıçlarını afişe edip, manşetlere taşımadılar mı? Danıştay saldırganı bu haberlerle gaza gelmedi mi?

7-
Alıntı:
Bir sanığın başörtülü olduğu için salondan çıkarılmasını savunma hakkının ihlali olarak değerlendiren ve konuyla ilgili haberi “Yargı yoldan çıktı” başlığıyla duyuran YeniŞafak Gazetesi 133 bin YTL tazminata mahkum edildi
Haberde bu şekilde yer verilen olaydan bir kuyruk acısı olduğu sezinlenmektedir.

8- Sayın ahmetsacit, anladığım kadarıyla haberde bahsi geçen en az 80 adet davanın hiçbirinin gerekçesini benim gibi siz de bilmemektesiniz. Peki bir hukukçu adayı olarak, elinizde hiç veri olmadan Yargıtayın iki farklı karar verdiği kanaatine nereden vardınız ?

Saygılarımla
Old 01-09-2006, 16:55   #6
ahmetsacit

 
Varsayılan

Sayın ergin,
Alıntı:
1- Haberi veren Gazetenin amacının haberi vermek olmadığı, Yüksek Mahkeme yargıçlarını kendi düşüncelerine aykırı karar verdikleri için eleştirmek olduğu anlaşılmaktadır.
demişsiniz, peki siz bunu nerden anladınız,
Sizce bir basın kurumu kendi lehine verilen bir kararı neden eleştirsin, bu mantığa aykırı değil mi?
Bu basın kuruluşu karara konu alan haber gibi kışkırtıcı, abartılı haberler yapmak dururken niye bu karararı eleştiri yoluna gitsin

Alıntı:

2- Gazete Yargıtay'ın kararını eleştirirken; hakimler tarafından açılan ama derdest olan 5 adet davadan da bahsedilmektedir. Herkes dava açabilir. Sonuç???

demişsiniz,
tabiki herkes dava açabilir, ancak belli mevkilere gelmiş, hukuk alanında herkesi etkileyecek kişilerin açtığı davalar normal insanların açtığı davalardan ayrı değerlendirilmelidir.Çünkü bu insanlar hukuk uygulayıcısıdır, ve herkesten önce bunların hukuka uyması gerekir..
Alıntı:
3-Haberin sonunda 3 yılda hakimler tarafından açılmış 80 davanın bulunduğu da özellikle vurgulanmıştır. Onların da nasıl sonuçlandığı belli değildir.
demişsiniz, size bu konuda hak veriyorum, sonuçlanmamış bir dava ilişkin yorum yapılmaması özellikle mahkemeyi etkileyecekse uzak durulması gerekir.

Alıntı:

5- Sayın Av. Çetin'in de belirttiği gibi, sözü edilen davaları açanlar X kişilerdir aslında...Gazete bunu bilmiyor mu? Yargıtay ile ne alakası vardır? Amaç üzüm yemek değil de bağcıyı dövmek midir yoksa?

Bu yorumunuz da ilginç, hakimler ve savcılar ister sivil hayatlarında, isterse iş hayatlarında bu ülkeye vatandaşlık bağıyla bağlı olduklar için bu ülkenin hukukuna tabidirler, bu yüzden kendi verdikleri karara aykırı nasıl olurda dava açabilirler, yoksa onlara bizim bilmediğimiz başka kurallar mı uygulanıyor?

Alıntı:

6- Bu ve benzeri gazeteler özellikle türban konusunda Yüksek Mahkeme yargıçlarını afişe edip, manşetlere taşımadılar mı? Danıştay saldırganı bu haberlerle gaza gelmedi mi?

BU yorumunuz ise çok talihsiz, demekki sizin bazı önyargılarınız var, demekki bu yüzden bu habere çok tepki gösterdiniz.(Eğer yanlışsam lütfen düzeltin) danıştay baskınıyla bu haber arasında nasıl bağ kurabildiniz, bu da çok ilginç
Benden çok daha tecrübeli bir hukukçu olarak, önyargılarınızdan bir an önce sıyrılmanızı dilerim..
Saygılar..
Old 01-09-2006, 17:14   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın ahmetsacit,

4 ve 8 inci maddeyle ilgili yanıtlarınızı da yazıyorsunuz diye beklemedeyim...

Saygılarımla
Old 01-09-2006, 17:58   #8
ahmetsacit

 
Varsayılan

Sayın ergin,
4. maddede sizinle aynı fikirdeyim
8. maddede ise yartgıtayın iki tane farklı kararı demişsiniz, ortada bir karar değil yargıtay üyelerinin kendi aleylerine yapılan haberlere tutumu var,Üyelerin açtığı davaların sonucunun beklenmesi konusunda ise yukarıdaki mesajda yazdığım gibi size hak veriyorum..
Saygılar..
Old 01-09-2006, 18:19   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yargıtay kararı: Basındır abartır
23/08/2006 (130 kişi okudu)

RADİKAL - ANKARA - Yargıtay, basın özgürlüğünün abartı ve kışkırtma da içerdiğini, gazetecilerin kullandığı deyimlerin polemik niteliğinde olsa da, asılsız, kişisel saldırı olarak görülemeyeceğine karar verdi.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, basın özgürlüğünü yorumladığı kararını, gazeteci Tuncay Özkan hakkında açılan davada verdi. Özkan 20-23 Nisan 2001 tarihlerinde Milliyet gazetesinde yayımlanan yazı dizisinde, dönemin İstanbul Valisi Erol Çakır'ın, dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'a yazdığı bir mektuba yer vermişti. Özkan, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde 'Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Büro Amirliği' adıyla gizli bir istihbarat örgütü kurulduğunu, aralarında Vali Çakır'ın da bulunduğu bazı isimlerin bu örgütçe izlendiğini öne sürmüş, Tantan'ı eleştirmişti.

Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Tantan'ı basın yoluyla adiyen tahkir ettiği gerekçesiyle hakkında dava açılan Özkan'ın beraatine karar vermişti. Ancak Yargıtay 4. Ceza Dairesi bu kararı bozmuştu. Yargıtay Başsavcılığı da bozmaya itiraz ederek beraat kararının onanmasını istemişti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu itirazı kabul ederek beraat kararını oyçokluğuyla onadı.
'Kamu görevi yapanlar sert eleştirilebilir'

Kararda, basın özgürlüğü şöyle yorumlandı: "Eleştirinin sert üslupla gerçekleştirilmesi, kaba olması ve nezaket sınırlarını aşması, eleştirenin amacına, psikolojisine, eğitim ve kültür düzeyine bağlı bir olgu. Ancak kabul edilmelidir ki basın özgürlüğü, belli ölçülerde abartmayı, hatta kışkırtmaya başvurmayı da içerir.

Gazetecilerin kullandıkları deyimler, 'polemik' niteliğinde olsa da nesnel bir açıklamayla desteklendiğinde bu ifadeler asılsız kişisel saldırı olarak görülemez. Kamu görevinde bulunan veya talip olanların, diğerlerine oranla daha sert eleştirilere muhatap olması da doğal karşılanmalı. Eylem, bakanı görevinden dolayı aşağılama ve küçültme boyutunda değil."



Sayın ahmetsacit,

Aynı haberi Radikal gazetesi böyle vermiş.(Ama kuşa çevirmemiş.) Zaman Gazetesinin amacı (ısrarla söylüyorum) haber vermek olsaydı, kararın can alıcı yerlerini ıskalamazdı....

8 inci maddede iki farklı tavırdan bahsetmek istemiştim. Konu başlığınız zaten buydu. İlk mesajımda sizde mi böyle düşünüyorsunuz diye sordum. Siz de evet ben de böyle düşünüyorum dediniz. 8 inci maddeye son verdiğiniz yanıt da açık olmamakla birlikte ilk fikrinizden caydığınızı düşündürtüyor...

Ben 8 inci maddeye ilk önce şöyle yazacaktım: "Henüz hukuk öğrencisi iken dahi, görmediğiniz kararları eleştirip bir kanaat edinecek kadar engin hukuk bilgisini nereden edindiniz? Bana da öğretirmisiniz?"

Ancak daha nazik olmaya karar vermiştim. Ama görüyorum ki aynı nezaketi siz bana göstermediniz.

Madde madde verdiğiniz yanıtları yanıtlamak istemiyorum. Gördüğüm kadarıyla hem haberi anlamamışsınız, hem de benim yazdıklarımı...Haberi ve yazdıklarımı sakin kafayla bir daha okuyun lütfen...Eğer önyargınız yoksa, benim gibi düşüneceksiniz. Önyargı demişken...Bu hususta benim önyargım yok inanın...Kesin yargım var...Yılların getirdiği meslek ve hayat tecrübesiyle bu kesin yargılardan kurtulmaya niyetim de yok...Ama sizin belli tür haberleri belli gazetelerden vermek gibi bir önyargınız da var...

Saygılarımla
Old 01-09-2006, 18:50   #10
ahmetsacit

 
Varsayılan

Sayın ergin,
Henüz hukuktan anlamayan, daha hukuka yeni adım atmış bir öğrencisin demişşsiniz, haklısınız..
Siz bu konuda bana şahsi fikrimi sormuştunuz, ben de cevapladım, fikir yürütmek için hukukta çok tecrübeli olmak gerektiğini sizden öğrenmiş oldum,
Hep kasıtlı aynı gazeteden alıntı yapıyorsunuz demişsiniz, dediğim gibi bu gazeteye karşı önyargınız var,
Eğer daha önceki haber mesajlarıma bakarsanız, bianet, miiliyet, hürriyet, vatan gibi gazetelerden de alıntı yaptığımı görürsünüz..
Bu zaman diliminde bu gazeteden buldum ve alıntı yaptım..
Artık haber alanının boş kalıp kalmaması umrumda değil, artık konu açmamaya karar verdim,
Bu tartışmada da artık cevap vermicem, dedim gibi tüm alıcılarınızı kapatmışsınız..
Saygılar..
Old 01-09-2006, 22:02   #11
Av. Mehmet Çiçek

 
Varsayılan

Ahmet Sacit Bey tartışmanızı siz cevap vermemeye karar verdikten sonra okudum. Öncelikle siteye olan katkılarınız için bir üye olarak teşekkür ederim
ve bundan sonra konu açmamaya karar verdiğiniz için de kendi adıma üzüldüm. Bence bu kadar çabuk küsmemeniz gerekir ancak bunu da yaşınıza veriyorum. İnsanlar farklı düşünebilir, bunu normal karşılamanız gerekiyor, tartışmakta gayet normal birşey... Unutmayın ki sosyal olaylarda doğru yoktur...
Konuyla ilgili olarak ta söyleyebileceğim birkaç söz var:
öncelikle bu haberi ilk defa tesadüfen kanal 7 haberlerinde duydum ve Yargıtayın sizin farklı olarak algıladığınız tutumu değil de doğrudan Yargıtay eleştiriliyordu, hem de çok ağır bir dille. Daha sonra haberi sizin yazınızda okudum daha hafifte olsa Yargıtay'a bir saldırı niteliğinde olduğunu gördüm.
İlk olarak Yargıtay kararında sınırsız bir abartı ve kışkırtma hakkı diye birşey söylemediği halde "nedense" böyle anlaşılmış. "Belli ölçülerde abartma ve kışkırtma içerebilir" denilen cümlede nedense ölçülülük atlanarak haber veriliyor. Çünkü amaç haber vermek değil devletin laik niteliğini korumaya kararlı olan kurumları yıpratma faaliyetine bilinçli ve örgütlü şekilde devam etmek... Aynı gazetenin Danıştay, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi, Ordu gibi kurumlar ile verdiği haberlerin içeriği (ki bu içerik onların haber değil bir yıpratma faaliyeti olduğunun kanıtı) bu gazete hakkında önyargılı olmamın temel edeni. Hatta ben de bu yargıya Suat Bey gibi "kesin yargı" diyebilirim.
Lütfen biraz sağduyulu olun, bu gazete ve benzeri gazete ve diğer yayın organlarının yapmaya çalıştığını görün. Eğer sizde aynı düşünceyi paylaşmıyorsanız göreceksiniz ki bu yazılanlar haber değil artniyetli yazılardır...
Saygılarımla...
Old 01-09-2006, 22:37   #12
Av. Mehmet Çiçek

 
Varsayılan

Sayın Ahmet Sacit Bey, Suat Bey'e verdiğiniz cevap üzerine kısa bir araştırma yaptım, siteye eklediğiniz haberlerin kaynaklarına baktığımızda şöyle ilginç bir sonuç çıkıyor. Buradaki sayılar son 15 günde siteye eklediğiniz haberlerin kaynaklarını gösteriyor.
Zaman Gazetesinden 8 alıntı
Samanyolu Haberden 5 alıntı
Haber 7 Sitesinden 3 alıntı
Yeni Şafak Sitesinden 3 alıntı
Sabah Gazetesinden 3 alıntı
Bianet Sitesinden 2 alıntı
Milliyet Gazetesinden 1 alıntı
Haber Mynet ten 1 alıntı
Hürriyet Gazetsinden 1 alıntı
Nethaber Sitesinden 1 alıntı
Vatan Gazetesinden 1 alıntı

Yani toplam 29 haberin 19'u, Zaman, Samanyolu, Kanal 7, Yeni Şafak adlı yayın organlarından alınmış... Sanırım Suat Bey'e her kaynaktan haber topladığınız söylerken de bunu kastetmişsiniz. Lütfen biraz daha saygılı ve dürüst olalım...
Tekrar Saygılarımla...
Old 01-09-2006, 23:10   #13
hukukmaraklisi

 
Rahatsiz

Haberle veya haberin kaynağı ile ilgili bir yorum yapmayacağım ki; beni hiç ilgilendirmez kaynak, mesele farklı kaynakları sentezleyip doğru olana ulaşabilmek. Ama burada kaynağın bu kadar üzerinde durulması beni üzdü. Saygı göstermek lazım herkese ki; 'herkesçe' doğrular vardır mutlaka.
Old 01-09-2006, 23:52   #14
Av.Ömer KAVİLİ

 
Mutlu Hukukta YÖNTEM

Sayın "ahmetsacit",
Öncelikle EMEĞE SAYGI ilkesi çerçevesinde şimdiye kadar olan katkılarınıza saygı ve sevgiler sunuyorum.
Sizin düşünce ve önerileriniz kişiliğinizin izlerini taşıyabilir ve sizin dışınızdak iherkesin mutlaka sizi beğenmesini beklemenizi doğru bulmuyor ve sitedeki değerli EMEĞİNİZİ ESİRGEMEMENİZİ diliyorum.

Bu arada sayın Av.Suat Ergin ile olan tartışmanıza gelince;
Sizin öğrenci oluşunuz, diğer yazarın yıllanmış bir avukat olması karşısında deneyim eksikliği noktasını düşündürebilir.
Oysa sayın "Av.Suat Ergin" sizin iddialı yazılarınızı eleştirerek, sizin ulaştığınız iddialara ulaşamayacağınızı söyleyerek sizin yönteminizi eleştiriyor. Bu yönüyle katılıyorum.
Hukukta belli bir konunun nasıl ele alınacağı konusunda Prof.Dr.Yaşar KARAYALÇIN, Hukukta 'Kaynak, Öğrenim ve Metod' başlıklı kitabından çok yararlandığımı söylemeliyim. Özünde, hukuksal inceleme ve irdeleme sonucunda bir yargıya ulaşmak, tüm hukukçuların işlevidir; ne var ki, kullanılan yöntem ve araçlar bilimsel ölçüler ve nesnellikten uzaklaştıkça göreceli sonuçlar ya da göreceli hükümler-kararlar elde edilmesi kaçınılmaz oluyor. Öyleyse bilimsel yöntem, gerçekliği yansıtan, bozulmamış bilgi kullanılacak olursa, sonuç ne kadar çarpıcı, ne kadar sarsıcı olursa olsun kabul edilebilmelidir.
Bu durumda sayın Av.Suat Ergin'in yönteme ilişkin söylediklerine alınmamanızı ve sizin değerli emek ürünlerinizden yararlanmak isterim.

Sayın 'ahmetsacit',
Yoksa bencillik yaparak sitemizi genç ve çalışkan bir yazardan yoksun mu bırakacaksınız, sanmıyorum.

Henüz öğrenci iken hukuksal alanda tartışmalar yaratmak , katılmak, aksaklık veya eksikleri görebilmek gibi çabanız nedeniyle ise sizi kıskanıyorum...

Ömer KAVİLİ
Hukukçu, Yeni sanık
Old 02-09-2006, 13:56   #15
medenikal

 
Varsayılan

benim gördüğüm kadarıyla bu site DEMOKRAT bir öz taşımaktadır..

zaten böyle bir içerik taşımış olduğunu görmeseydik.Bu siteye üye olsak bile ,katılımımız kısıtlı olur du.

Demokrat tavır öz de bir hukuk tavrıdır.

ne dir bu tavır.

görüşlere katılınmasa da karşı tarafa saygı duymak.

nedir bu saygı ,fikirlerine katılmasam da ,açıklaman için katkımı sunmaktır.

ben çok tecrübeliyim demek;her şeyi gördüğüm ve bildiğim anlamına gelmez.

en çok bilen kişi ,bilmediğinin farkına en çok varan kişidir.

bazen hukukla alakası olmayan eğitimini almamış ,kişilerin konu ve sorunla ilgili yorumunu dinleyince ,gercekten hukukun ortak aklın bir dışa vurumu olduğunu görüyor.

ve yorum güzelliğinin ve çeşitliliğinin tecrübe içinde cansız bir ceset olmaması gerektiği görüşümün ne kadar doğru olduğunu anlıyorum.

farklı görüşler ,farklı düşünceler içinde olmanın zenginlik olduğuna inandığım gibi,zorlama ideolojiler ve tek doğru budur cürümüşlüğünün ,insanı zengin ufuklara taşıyamayacağı kanaati mi de belirtmek isterim.

türkiyemiz de elbette görüş ve duruş farklılıkları ,olacağından ,insanların birbirini sevme zorunluluğu olmadığını da kabul ederek;en azından temel düsturumuz birbiririmize saygı olmalıdır.

unutulmaması gereken ,eleştirinin ve farklı düşüncelerin ifade edilemediği toplumlar ,zamanla donmuş kalıplar içinde kurtarıcı beklerler.

oysaki kurtarıcının kendileri olduğunu kurtarıcıdan duyduktan sonra harekete geçerler.
Old 02-09-2006, 17:04   #16
Av.Engin Özoğul

 
Varsayılan

Basın özgürlüğü gibi sınırları tam anlamıyla çizilememiş ve içi tamamen yargısal kararlarla doldurulmaya çalışılan bir alanda farklı yaklaşımların ortaya çıkması oldukça doğaldır. Sayın ahmetsacitin açtığı konu herşeyden önce basında yer alan bir haberdir ve hukukla ilgisi olduğu düşünülerek bu alana taşınmıştır.

Haberde yargı organlarının "basın özgürlüğünün" geniş yorumlanması konusunda kararları mevcutken, bu kararı verenlerin kendileri ile ilgili haberlere karşı tahammülsüz oldukları teması işlenmekte; bu durumun yargı tarafsızlığına gölge düşürdüğü ima edilmektedir. Gazetenin vardığı dolaylı ve genel nitelikteki bu sonuç tarafımca kabul edilemez olsa da, bu görüşte olanların tamamıyla bir yanılgı içinde olduklarını da peşinen söyleyemem. Çünkü belirtilen davaların ve kararların içeriği gazeteyle aynı görüşte olmayanlarca(ben dahil) da bilinmemektedir. Bu nedenle yargı kararları arasında "fark yoktur" demek de bir tahminden öteye geçememektedir.

Ancak belirttiğim üzere "basın özgürdür diyenler basına karşı dava açamaz" gibi genel bir çıkarım oldukça hatalıdır ve belki de belirtildiği üzere kasıtlıdır ama "belki"... Sayın ahmetsacitin ise siteye aktif katılımı ve hukuk haberleri alanındaki değerli katkılarını dikkate aldığım da kendisinin kasıtlı bir davranışı olmadığını düşünüyorum. Kendisince takip edilen ya da edildiği iddia edilen kaynaklardan(bu kaynakların hiçbiri tarafımca güncel olarak takip edilmektedir. mesela haberi aktaran gazete bugüne kadar tarafımca bir ya da iki kere okunmuştur) haberler sunmasına yönelik bir eleştiriyi ise doğru bulmuyorum. Benim gün içinde okuduğum gazete sayısı beş tanedir ve isimleri bellidir. Bu alana haber ekleyecek olsam doğal olarak o kaynaklardan alıntı yapacağım.

Tuncay Özkanla ilgili verilen somut karar açısından ise Yargıtay'ın istikrarlı uygulamasının devam ettiği görülmetkedir. Yargıtay "politikacıların, kamu görevlilerinin vs." açtığı davalara daha imtina ile yaklaşmakta ve tazminat taleplerini genel olarak reddetmektedir. Alelade birinin açtığı dava ile bir siyasetçinin açtığı davada basın özgürlüğünün sınırları aynı olmamakta, siyasetçi tarafından açılan davada sınır geniş tutulmakta ve haber hukuka uygun kabul edilmektedir. Bu nedenle somut karar bakımından Yargıtayın tavrı geçmiş uygulamaları ile aynı yöndedir.

Bir düzeltme:

Alıntı:
Alıntı Sahibi:Narsilist

Alıntı:
Sayın Ahmet Sacit Bey, Suat Bey'e verdiğiniz cevap üzerine kısa bir araştırma yaptım, siteye eklediğiniz haberlerin kaynaklarına baktığımızda şöyle ilginç bir sonuç çıkıyor. Buradaki sayılar son 15 günde siteye eklediğiniz haberlerin kaynaklarını gösteriyor.
Zaman Gazetesinden 8 alıntı
Samanyolu Haberden 5 alıntı
Haber 7 Sitesinden 3 alıntı
Yeni Şafak Sitesinden 3 alıntı
Sabah Gazetesinden 3 alıntı
Bianet Sitesinden 2 alıntı
Milliyet Gazetesinden 1 alıntı
Haber Mynet ten 1 alıntı
Hürriyet Gazetsinden 1 alıntı
Nethaber Sitesinden 1 alıntı
Vatan Gazetesinden 1 alıntı

Yani toplam 25 haberin 19'u, Zaman, Samanyolu, Kanal 7, Yeni Şafak adlı yayın organlarından alınmış... Sanırım Suat Bey'e her kaynaktan haber topladığınız söylerken de bunu kastetmişsiniz. Lütfen biraz daha saygılı ve dürüst olalım...

Bu verilere baktığımda toplam haber sayısının 29 olduğunu görmekteyim. Bunun on tanesi sabah, hürriyet çizgisindeki yayın organlarından alınmış. Esasında bir çeşitlilik olduğu kabul edilmeli düşüncesindeyim. Siteye aktif katılım sağlamak için onbir farklı kaynaktan haber aktardığı için Sayın ahmetsacite teşekkür ediyorum. Ben bu kadar farklı kaynağı takip etmiyorum.
Old 04-09-2006, 19:41   #17
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ahmetsacit
Sayın ergin,
Henüz hukuktan anlamayan, daha hukuka yeni adım atmış bir öğrencisin demişşsiniz, haklısınız..
Siz bu konuda bana şahsi fikrimi sormuştunuz, ben de cevapladım, fikir yürütmek için hukukta çok tecrübeli olmak gerektiğini sizden öğrenmiş oldum,
Hep kasıtlı aynı gazeteden alıntı yapıyorsunuz demişsiniz, dediğim gibi bu gazeteye karşı önyargınız var,
Eğer daha önceki haber mesajlarıma bakarsanız, bianet, miiliyet, hürriyet, vatan gibi gazetelerden de alıntı yaptığımı görürsünüz..
Bu zaman diliminde bu gazeteden buldum ve alıntı yaptım..
Artık haber alanının boş kalıp kalmaması umrumda değil, artık konu açmamaya karar verdim,
Bu tartışmada da artık cevap vermicem, dedim gibi tüm alıcılarınızı kapatmışsınız..
Saygılar..

Selamlar,

İki gündür siteye girmedim, cevap hakkımın doğduğunu görmekteyim. Beni anladıkları için öncelikle Sayın Av. Ömer Kavili ile Sayın Narsilist’ e teşekkür ediyorum.

Amacım Sayın ahmetsaciti küstürmek, kırmak değildi…İlk yazıma verdiği yanıtta kullandığı bazı kelimeler canımı sıkmıştı açıkçası…Benim cümlelerimle oynayıp, onlara farklı anlamlar yüklemesini ise hiç anlamıyorum.

Alıntı:
Sayın ergin,
Henüz hukuktan anlamayan, daha hukuka yeni adım atmış bir öğrencisin demişşsiniz, haklısınız..
Siz bu konuda bana şahsi fikrimi sormuştunuz, ben de cevapladım, fikir yürütmek için hukukta çok tecrübeli olmak gerektiğini sizden öğrenmiş oldum,

Yukarıdaki alıntı Sayın ahmetsacitin cevabi yazısı…

Alıntı:
Ben 8 inci maddeye ilk önce şöyle yazacaktım: "Henüz hukuk öğrencisi iken dahi, görmediğiniz kararları eleştirip bir kanaat edinecek kadar engin hukuk bilgisini nereden edindiniz? Bana da öğretirmisiniz?"

Bu da cevap verdiği benim yazım. Neresinde kendisine “henüz hukuktan anlamayan, daha hukuka yeni adım atmış bir öğrencisin” demişim ? Hukuk mantığını ve yöntemini sorguluyorum. Üstelik cevabına kızdığım için böyle yazdığımı, ilk yazımda yazmayı düşündüğümü ama vazgeçtiğimi de belirtiyorum.




Alıntı:
Artık haber alanının boş kalıp kalmaması umrumda değil, artık konu açmamaya karar verdim,

Bana kızıyorsunuz da niye Siteye küsüyorsunuz anlamadım.)


Haberi taşıyıp, üstüne de yorum katacak bir başlık atarsanız, eleştirisi olan tabii ki eleştirecek sizi…Hele emin olmak için ben“ haberdeki yoruma siz de katılıyormusunuz” diye sorduktan ve “evet ben de aynı fikirdeyim” cevabını aldıktan sonra… Anlamadığım bir şey daha var Sayın ahmetsacit; 8 madde halinde topladığım “tuhaflıkların” büyük bir çoğunluğuna da katıldınız…Sorun ne o zaman?


Alıntı:
Bu tartışmada da artık cevap vermicem, dedim gibi tüm alıcılarınızı kapatmışsınız..
Saygılar..


Benim alıcılarım (Ne demekse?) hukukçu gibi düşünüp, hukukçu gibi yazan herkese açıktır Sayın ahmetsacit.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay'ın yapısı değişiyor faruksa Hukuk Haberleri 1 28-12-2006 20:26
Aynı isimle, farklı illerde, tamamen farklı kişiler limited şirket kurabilirler mi genchukuk Hukuk Soruları Arşivi 8 21-07-2006 14:24
Yargıtay'ın Yoğunluk Rakamları Ve Yeni İşbölümü Kararı Armağan Konyalı Hukuk Haberleri 0 08-02-2005 09:01
Yargıtay'ın İçtihat Satışı Ahmet K. Hukuk Sohbetleri 22 04-06-2003 08:07
Yargıtay'ın Kontürlü İçtihat Satışı Admin Hukuk Haberleri 0 31-10-2001 19:45


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07148099 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.