Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Öğretmenevi Personelinin işçi alacağı davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-03-2008, 18:20   #1
avegunduz

 
Varsayılan Öğretmenevi Personelinin işçi alacağı davası

Müvekkilimiz öğretmenevinde işçi olarak çalışırken işten çıkarılmıştır. Öğretmenevinin ayrı tüzel kişiliği olmadığı için davalı olarak göstermemiz mümkün değil. Davayı kime karşı ve hangi yargı yolunda açmalıyız? arkadaşlarıma şimdiden teşekkürler.
Old 18-03-2008, 15:04   #2
uye8490

 
Varsayılan

Öğretmenevleri milli eğitim müdürlüklerine bağlıdır .Dava Milli Eğitim Bakanlığını izfeten milli eğitim müdürlüğüne karşı açılır.İş ilişkisi İş Kanunu kapsamına girdiğinden ayrı iş mahkemesi bulunan yerlerde iş mahkemesinde ayrı iş mahkemesi bulunmayan yerlerde ise iş mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde açılır.
Old 21-03-2008, 08:52   #3
Yılmaz Topcuk

 
Varsayılan

Sn. Avegunduz,
4857 sayılı İş Yasasının 'tanımlar' başlıklı 2. maddesinde 'Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir. İşveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir.' hükmü yer almaktadır. Tanımdanda görüleceği gibi, işverenin gerçek veya tüzel kişi olması şart değildir, tüzel kişiliği olmayan kurum kuruluşlar da işverendir. Dolayısısıyla işçiyi hangi kurum kuruluş çalıştırıyor ise muhatabınız o kurumu/kuruluştur. Bize göre, öğretmenevi müdürlüğünün ayrı bir tüzel kişiliği olmamaması davada 'davalı' sıfatına konmasına mani değildir.
Old 22-03-2008, 10:43   #4
avegunduz

 
Varsayılan

Sayın Topcuk,

Ben de şu aşağıdaki yargıtay kararını görmeden önce sizin gibi düşünüyordum.



T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/7303
Karar: 2004/24569
Karar Tarihi: 01.11.2004

ÖZET : Davacının çalıştığı öğretmenevinin MEB'na bağlı bulunduğu Tunceli Valiliği öğretmenevi Müdürlüğü'nün ayrı bir tüzelkişiliğinin bulunmadığı anlaşıldığından Tunceli Valiliği Öğretmenevi Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddi gerekirken hakkında hüküm kurulması hatalıdır.

(4857 S. K. m. 21, 22) (1086 S. K. m. 74) (2821 S. K. m. 30/I)

Dava: Davacı, sendikal tazminat ile ücret, ikramiye alacağı, yemek yakacak yardımı ile bayram harçlığının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: 1- Davacının çalıştığı öğretmenevinin MEB'na bağlı bulunduğu Tunceli Valiliği öğretmenevi Müdürlüğü'nün ayrı bir tüzelkişiliğinin bulunmadığı anlaşıldığından Tunceli Valiliği Öğretmenevi Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddi gerekirken hakkında hüküm kurulması hatalıdır.

2- Milli Eğitim Bakanlığının temyizine gelince;

22.3.2001 tarihinde önel verilerek hizmet akti sona erdirilen davacının açtığı işe iade davasının 9.10.2001 tarihinde sonuçlandığı ve anılan tarihte davacının işe iadesinin kesin olarak karar verildiği ve kararın tarafların yüzlerine karşı açık olarak tefhim olduğu anlaşıldığı halde davacının 2821 Sayılı Yasanın Karar tarihinde yürürlükte bulanan 30/I. maddesi gereğince 6 iş günlük hak düşürücü süre içerisinde işe başlamak üzere davalı işverene başvurmadığı anlaşılmaktadır. Davacının başvuruyu 6 iş günlük süre geçtikten sonra 1.11.2001 tarihinde yaptığı anlaşıldığından işe iade kararından önce boşta geçen süre ile ilgili ücret ve sair hak alacak isteklerinde bulunması mümkün değildir. Bu döneme ilişkin isteklerin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalıdır.

Mahkemece ayrıca toplu iş sözleşmesinden doğan tazminata da hükmedildiği görülmekte ise de davacının bu yönde talebi bulunmadığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bir toplu iş sözleşmeside bulunmamaktadır.

Açıklanan bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 1.11.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
sigortasız çalışan işçi tazminat davası ve tanık sorunu? avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 3 07-05-2015 14:02
SSK dan çıkışı verilmemiş olan işçi tazminat davası açabilir mi Av.Turan Meslektaşların Soruları 2 23-05-2009 04:56
işçi alacağı advocat63 Meslektaşların Soruları 8 16-01-2008 13:29
işçi alacağı Av. Ş. Sevi Meslektaşların Soruları 4 11-09-2007 11:29
İlköğretim okulunda çalışmış işçi için alacak davası aydogdupeyami Meslektaşların Soruları 1 17-07-2007 00:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09527302 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.