Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

esas hakkında beyanda bulunmak üzere süre

Yanıt
Old 27-03-2008, 18:22   #1
law in law

 
Varsayılan esas hakkında beyanda bulunmak üzere süre

Sayın Meslektaşlarım,
Taraf vekillerinin biri tarafından son celse esas hakkında beyanda bulunmak için süre talep ettiği, süre verilmediği, bu usulü eksikliğin bozma sebebi sayıldığına dair asliye emsal karara ihtiyacım var.(mahkeme asliye hukuk mahkemesidir)
Teşekkür ederim.
Old 28-03-2008, 10:34   #2
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
Yedinci Hukuk Dairesi
Esas No
: 1978/09396
Karar No
: 1978/08792
Tarih
: 13.06.1978

SÖZLÜ USULDE SORUŞTURMA
ÖZET:
Davada taraflar soruşturma sona erinceye kadar kanıt gösterebilirler. Ancak soruşturma sona ermiş ve davacı esasa ilişkin savunma için önel istemiş olmakla bu evreden sonra yeniden kanıt getirilmesi [delil ikamesi] istemi kabul edilemez.
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan davadan dolayı verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okuntu, tetkik hakiminin açıklaması dinlendi, gereği görüşüldü:

Tapulama sırasında 78 parsel sayılı 14.300 m² ve 103 parsel sayılı 1.360 m² yözülçümlerindeki taşınmazlar, miras yolu ile gelen kazandırıcı zaman aşımı zilyedliğine ve paylaşmaya dayanılarak davacı Ümmügülsüm adına ve 223 parsel sayılı 8.700 m² yüzölçümündeki taşınmazda aynı nedenle ölü Süleyman adlarına tesbit edilmiştir. Tapulama tesbitlerine karşı, davalı Ramazan Yılmaz'ın 78 ve 103 parsellere yönelik olan ve satın almaya dayanan itirazı ile 223 parsele davalı Hakime, taşınmazın kendisine kaldığı nedenine dayanan itirazları tapulama komisyonunca kabul edilmiş, 223 parsel hakkında miras payı bulunduğu nedenine dayanan itirazı red edilen Salih, 223 parsel hakkında ve satışın geçerli olmadığını ileri sürerek Ümmügülsüm de 78 ve 103 parseller hakkında dava açmışlardır. Duruşma sırasında, Salih 78 ve 103 parsellerde miras payı olduğunu ileri sürmüş ve davaya katılmıştır. Mahkemece, davaların reddine 78 ve 103 parsellerin Ramazan ve 223 parselin Hakime adlarına 'tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı Ümmügülsüm ile davacı ve katılan Salih vekillerince temyiz edilmiştir.

Nizalı taşınmazların Mehmet'ten kaldığı yönünde taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, adı geçenin ölümünden sonra terekesinin mirasçıları arasında geçerli bir biçimde taksim olunup olunmadığı ve kızı Ümmügülsüm payına düşen taşınmazların davalı Ramazan'a ve ortak miras bırakanı karısı Makbule payına düşen taşınmazında mirasçılık yolu ile Hakime'ye kalıp kalmadığı yönünde toplanmıştır. Ortak miras bırakanın ölümünden sonra mirasçılar arasında terekesinin paylaşıldığı ve Ümmügülsüm'ün payına düşen 78 ve 103 parsel sayılı taşınmazları davalı Ramazan'a satarak zilyedliğini teslim ettiği ve satış gününden beri taşınmazın Ramazan tarafından tasarruf olunduğu mahkemece toplanıp doğru olarak değerlendirilen delillerle saptanmıştır. Esasen mahkemece imzasının kendisine ait olduğu saptanan dilekçesinde Ümmügülsüm bu satışı kabul etmiş ve taşınmazın Ramazan adına tesciline muvafakat ettiğini bildirmiştir. Bu itibarla davacıların bu iki parsele yönelttikleri temyiz itirazı yerinde değildir. Dava konusu 223 parsel sayılı taşınmazın dahi Mehmet'ten karısı Makbule'ye kaldığı, onun tarafından Süleyman'a bağışlandığı ve Süleyman'ın ölümünden sonra dahi karısı Hakime'ye kaldığı saptanmıştır. Bu nedenle davacıların nizalı parseller üzerinde mirasçılık sıfatına dayalı bir hakları yoktur. Her ne kadar HUMK.nun 48. maddesi hükmü gereğince dava dosyalarının birleştirilebilmesi için tarafların yazılı başvurmada bulunmaları gerekli olup, bu yön yerine getirilmemiş ise de birleştirme, nedeniyle soruşturma düzeni bozulmamış olduğundan yasaya aykırı bir biçimde yapılan birleştirme sonuca etkili bir usul hatası olarak kabul edilmemiştir. Bundan ayrı olarak davacı tarafın iddia delillerinin toplanmadığı yolundaki itirazı da yerinde görülmemiştir. Çünkü HUMK.nun 482. maddesi hükmü gereğince taraflar tahkikat sona erinceye kadar delil gösterme hakları var ise de, olayda soruşturma sona ermiş ve davacılar esas hakkında savunma için önel istemişlerdir. Artık bu evreden sonra yeniden delil ikamesi kabul edilemez. Bu nedenle tahkikatın sona ermesinden sonra davacı tarafından sepkeden tanık dinlenme isteğinin mahkemece red edilmiş olması da isabetlidir. Bu nedenle davacıların yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (ONANMASINA) ve Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan Ramazan ve Hakime için takdir olunan 1400 lira avukatlık parasının davacılardan alınarak adı geçen davalılara verilmesine ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 74. maddesi uyarınca 20 lira onama ilam harcının Ümmügülsüm'den, 30 lira onama ilam harcının Salih'den alınmasına 13.06.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.


YKD.1979/02
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hukuki Mütalaa Hazırlamak Üzere, Sözleşmeli Avukat Çalıştıran Ticaret Şti. Av.Mehmet Saim Dikici Meslektaşların Soruları 13 19-11-2007 14:32
sahte imza ile bir memur hakkında şikayette bulunmak MASSAN Meslektaşların Soruları 1 29-10-2007 12:34
Delil bildirmek üzere 2. kez verilen süre kesin süremidir? Av.Yasemin Meslektaşların Soruları 6 05-04-2007 13:03


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02375507 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.