Sözlü Kira Akdi Ve Kayıp Kiracı

öncelikle hepinize merhaba..
stajım esnasında karşılaştığım bir vak'ayı daha tartışmaya açmak istiyorum müsadenizle.

olayımız şöyle;

*6570 sy.ya tâbi bir mecur söz konusu (işyeri olarak kullanılıyor)

*elimizde yazılı bir kira akdi yahut yazılı herhangi bir ispat vasıtası yok.

*ilk ayın kirası ödenmiş,müteakip 11 ay boyunca hiç kira bedeli ödenmemiş.

*mecur hâlen işgal ediliyor ancak içeride kiracının işçisi olduğunu söyleyen bir kaç kişi çalışıyor.kiracının yurtdışında olduğu söyleniyor,halihazırda ikamet adresi belli değil.

*kiralayan,kiracının temerrüdünden dolayı hiç ihtarname çekememiş.

TALEP: kiralayan,mecuru tahliye ettirmek istiyor. hatta o kadar bıkmış ki,kira bedelinden bile vazgeçmek üzere,"boşaltsınlar yeter "diyor.

***
anlaşılacağı üzere kiralayan şahıs,mağdur duruma düşmek için elinden geleni yapmış sağ olsun. ama yine de bir çözümü olmalı,sonuçta bir hukukçu asla ümidini yitirmeden "zor kolaydır,imkansızı başarmak zaman alır" felsefesiyle hareket etmelidir kanaatindeyim

tahliye yolları olarak benim aklıma,2 haklı ihtarla tahliye davası,ya da icra dairesinden ihtarlı ödeme emri göndermek geliyor ama kiracının ikametgah adresi yok!yani kiracı adına,halihazırda hiç uğramadığı ve içinde işçilerinin olduğu tahliyeye konu mecurun adresine tebligat yapılsa (yapılabilir mi?) bu ne kadar doğru ve başarılı olur bilmiyorum..
bir diğer formül olarak aklıma 6570 sayılı yasanın 12.maddesi geliyor,fuzuli işgal sebebiyle ihtara bile gerek duymadan tahliye. ancak bu konuyu tartıştığım bir arkadaşım bana ,sözlü kira sözleşmelerinde Borçlar kanununun kira hükümleri gereğince kiracıya devir yetkisi verdiğini ve bunun aksi yazılı sözleşme ile ispatlanamadığı sürece Yargıtay'ın "devri kabildir,fuzuli işgal sayılmaz" gibi bir görüşü olduğunu söylediyse de ben o kararı bulamadım.bulabilenlerin beni aydınlatması rica olunur..

yani bu durumda bu kiracı nasıl çıkarılabilir?nasıl bir yol izlenmeli?yarın öbür gün önüme böyle bir müvekkil geldiğinde "saflığına yan hemşerim" demek istemiyorum..

sizin görüşleriniz nelerdir?

ilginize teşekkür eder,saygılarımı sunarım müstakbel meslektaşlarım..

Alıntı: *ilk ayın kirası ödenmiş,müteakip 11 ay boyunca hiç kira bedeli ödenmemiş.

Kira bedelini belgeli mi ödemiş? Makbuz, havale dekontu var mı?

Alıntı: mecur hâlen işgal ediliyor ancak içeride kiracının işçisi olduğunu söyleyen bir kaç kişi çalışıyor.kiracının yurtdışında olduğu söyleniyor,halihazırda ikamet adresi belli değil.

Kiracı görünen kişinin iş yeri resmi kayıtlı mı? yani vergi levhası, ticaret sicil kaydı vs var mı? Kayıtlı ise kiracı adına mı yoksa başkası adına mı kayıtlı?

Bunları tespit ettikten sonra sağlıklı çözümü bulmak mümkün.

Selamlar...

ilginize teşekkür ederim Sn.Dikici. evet sorduğunuz sorular benim de aklıma geldi. şu an olay benim önümde olmadığı için doğrusunu söylemek gerekir ise net bir şey söyleyemiyorum. ancak konuyu fazla zorlamış olmazsam şayet böyle bir dekont ya da makbuz olmadığını düşünelim ki %99 ihtimalle somut olayda böyle . çünkü ilişki tamamen itimat üzerine kurulmuş malesef..

bir diğer nokta olan iş yerinin maliyede kimin üzerine kayıtlı olduğu.. biz avukat olarak elimizde vekaletnameyle atıyorum maliyeye gidip böyle bir şeyi araştırma yetkimiz var mıdır? yoksa icra müdürlüğü vasıtasıyla talep açıp müzekkere yadırmak suretiyle mi bu soruların cevaplarını öğrenebiliyoruz(ihtarlı ödeme emri gönderdiğimiz bir durumda)<-- sorumda bir mantık hatası hissetim -adres belli değilse takibi nasıl başlatıyoruz gibi-ama yine de soruyorum.. ?

*iş yeri kiracı adına kayıtlı çıkar ise onun adına ihtarname keşide etmemiz ve bu iş adresine tebliğ ettirmemiz mümkün mü?

*iş yeri adına kayıtlı değilse,fuzuli işgalden bu içerideki şahısları tahliye ettirmek daha kolay olmalı,diye düşünüyorum..

biliyorum sorularım âfâki gelebilir ama bunu bir hukuk problemi gibi görürsek mesleğinin başında hevesli bir hukukçuya daha çok yardımcı olmuş olacaksınız ..
sevgiler..

Sevgili Meslektaşım; özellikle işyeri olduğu için fuzuli işgal hükümlerine gitmeden önce çok iyi araştırma yapın .Benim daha mesleğe yeni başladığımda iki kez başıma geldi.Bu konuda müvekkillere fazla güvenmeyin.Kira sözleşmesi yok deniyor sonra "maliyeye vermek için yalandan bir sözleşme yapmıştık sana söylemeye gerek görmedim,nasılsa geçerli değil." diyorlar.Orası şahıs adına bile kiralanmış olsa kiracı maliyeye vermek için mutlaka bir kira sözleşmesi yapmıştır.Çünkü vergi daireleri bir kira sözleşmesi olmadan vergi kaydı yapmıyorlar.Sen fuzuli işgal dersin karşına sözleşme çıkar.Ben aynı yola gittim.Karşıma bir sözleşme çıktı.Onun iptali yoluna gitmek ayrı bir uğraş.Davayı ıslah etmen gerek falan. Özellikle bu konuda çok hassasım.Lütfen iyi düşünün.Şimdiden başarılar.

Sn.Av.Zuhala,
evet ikanızınıza katılmamak mümkün değil,kesinlikle haklısınız. öyle sanıyorum ki müvekkillerin çoğu kendilerini sonuna kadar haklı sandıklarından pek çok ayrıntıyı vermekten kaçınıyorlar. bu duurmda kendi müvekkillerimizin söylediklerinin de doğru olup olmadığının araştırılması şart.
ben çevremden de görüyorum çoğu kiracı malesef stopajdan kaçmak için,asıl kira sözleşmesinden başka ,kira bedelinin daha düşük olduğu kiralayanın da imzasını taklid ederek bambaşka bir kira sözleşmesi sunuyorlar maliyeye!
ikazlarınız için tekrar teşekkür ederim.

ama bu durum herkesin kafasında bir "çıkmaz sokak" olarak mı kalacak.. hâlâ teoride tahliye ettiremedik mecuru!

tekrar merhaba,
olayda, kiralayan'ın kiracıya maliyeye yahut başka bir yere verilmek üzere sahte ya da gerçek bir kira kontratı vermediğini öğrenmiş bulunmaktayım.
söz konusu kiralık iş yerinde de sözlü de olsa kira sözleşmesi yaptığı asıl kiracı iş yerinde fiilen kiracı konumunda değildir. herhangi bir devir beyanı da ev sahibi kiralayana yapılmamıştır.
bu durumda işyerini fiilen kullanan kişiler,arada bir kira sözleşmesi ya da kira ilişkisini andıran her hangi bir durum bulunmadığından fuzuli şagil sayılır mı ?
fuzuli işgalden tahliye davası açmak mümkün olabilir mi?bu dava için bir süre var mıdır?

saygılarımla.