Nafaka ödeyen babanın, çocuk yazın yanındayken, nafakayı ödememe hakkı var mıdır?

Merhabalar, konu ile ilgili şu an bir avukatla ilerleme imkanım olmadığından öncelikle sizlere yazmak durumunda kaldım, yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. 2005 yılında evlendiğim eşimle 2008 eylül ayında boşandık.Oğlumuz 2 yaşındaydı o dönem.Eşimin sindirici, tehditkar, küfür ve hakaret içeren sözleri ve çirkin davranışları boşanma sürecinde de devam etti.Mesleğinin çocuk doktoru olması, maddi durumunun çok iyi olması gibi bir çok sebepten ötürü oğlumun velayetini alabileceği korkusuyla, evlilikte edinilmiş tüm mallarla(Villa, 2 araba, tekne, klinik) ilgili haklarımdan vazgeçerek, anlaşmalı boşanmayla bir an önce ayrılmak istedim.Oğlum için 2000 TL nafaka vermeyi kabul etti.Geçen yaz yeni bir beraberlik yaşamaya başladım.Bunu öğrendiği zaman telefonuma gerek mesajla gerek beni arayarak ağza alınmayacak sözlerle hakeret eden ve küfürlü ifadeler kullanan eski eşime herhangi bi dava açmadım. Bir kaç ay önce ise,işimin İstanbulda olması(medya çalışanıyım, haber spikeri ve dublaj sanatçısı) ve yaşadığımız yerde kendi işimi yapamıyor olmam ve para kazanamıyor olmam sebebiyle İstanbula taşınmak zorunda kaldım.Beraberliğimin olduğu kişiyle ise yaşadığımız yerde, benim evlenmiş ayrılmış olmam ve çocuğumun olması sebebiyle bazı sorunlar yaşamaya başlamıştık.Onun aile büyükleri nedenli.Bu sebepten biz istanbula geldikten bir süre sonra, hem bizi istanbulda yalnız bırakmak istemediği için, hem de daha huzurlu olabilmek için O da yaşadığı yerdeki işlerini tasviye edip İstanbul'a bizim yanımıza geldi. Şu an birlikte aynı evde yaşıyoruz. Oğlumla olan ilişkisi mükemmel denebilecek düzeyde.Babasından kat be kat babalık yapıyor diyebilirim.Babası ise bazen haftada bir kere bazense hiç aramıyor. İstanbulda birlikte yaşadığımızı öğrendiği andan itibaren ise, yine mesajlarla çok ağır tahriklerde bulunmaya başladı.Evlenmemiz gerektiğini söylüyor. Ayrıca kendisinin de bir beraberliği var evlenmeden beraber yaşıyorlar.Benim bu duruma bir itirazım ya da tepkimse hiç yok. Naafaka verdiği için birlikte olduğum kişiye "baktığına" dair tahrik edici sözler söylüyor ve eğer çalışıp beraber yaşıyorsanız ben bu nafakayı ödemeyeceğim diyor. Zira ödenen nafaka İstanbul şarlarında ev kirası elektrik,su,doğalgaz,aidat, masrafları ve çocuğun 800 tl lik anaokulu taksidini ancak karşılamaktadır.Ben çalıştığımdan kazandığım parayla ise evin tüm gıda, temizlik, giyim kuşam masrafları ile, çocuğumun sosyal ve entellektüel gelişimini( okuldan haftada en az bir kere en çok 2 kere istenen ve 20 tl olan tiyatro, gösteri,sinema,hafta sonları kreşi olmadığı için beraber bir yerlere gitmek) gibi masrafları ile kendi özel ihtiyaçlarımı karşılamaktayım.Ki oğlumun babasının yüksek kazancıyla mukayese bile edilemeyecek bir kazancım var. Birlikteliğim olan kişiyle elbette ki masrafları paylaşıyoruz ama geleceği garanti altına almak için ve sağlam temellere oturmuş bir evlilik yapabilmek için aynı zamanda para biriktirmek istiyoruz. Eski eşimse sizin kiranızı ben ödüyorum şeklinde ifadelerle sürekli bizi taciz ve huzursuz etmekte. Nafaka sadece oğlum için ödeniyor ve sitede yaptığım araştırmada o nafakayı çocuk reşit olana kadar ödemesi gerektiği bilgisine ulaştım.

Benim çalışmaya başlamış olmam, henüz evlenmeden bir beraberlik yaşıyor olmam gibi sebeplerden ötürü hukuken nafakayı ödememe yada miktarında indirime gitme hakkı var mıdır birinci sorum.

Bu hakaret ve tacizlerle ilgili ne yapabiliriz ikinci sorum?

Bir diğer sorum ise, Temmuz ve Ağustos ayları boyunca, oğlum babasında kalacak, boşanma ilamında karar o şekilde. Bu dönemde nafakayı ödememe hakkı var mıdır? Ödemezse çocuğum onda olduğu halde icra davası açabilir miyim? Dava sonucu neye göre belirlenir?

3 sorumun yanıtı benim için önemli takdir ederseniz.Müsait bir zamanınızda cevaplayabilirseniz çok mutlu olurum.
Saygılarımla.

Alıntı: Yazan Konuk Merhabalar, konu ile ilgili şu an bir avukatla ilerleme imkanım olmadığından öncelikle sizlere yazmak durumunda kaldım, yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. 2005 yılında evlendiğim eşimle 2008 eylül ayında boşandık.Oğlumuz 2 yaşındaydı o dönem.Eşimin sindirici, tehditkar, küfür ve hakaret içeren sözleri ve çirkin davranışları boşanma sürecinde de devam etti.Mesleğinin çocuk doktoru olması, maddi durumunun çok iyi olması gibi bir çok sebepten ötürü oğlumun velayetini alabileceği korkusuyla, evlilikte edinilmiş tüm mallarla(Villa, 2 araba, tekne, klinik) ilgili haklarımdan vazgeçerek, anlaşmalı boşanmayla bir an önce ayrılmak istedim.Oğlum için 2000 TL nafaka vermeyi kabul etti.Geçen yaz yeni bir beraberlik yaşamaya başladım.Bunu öğrendiği zaman telefonuma gerek mesajla gerek beni arayarak ağza alınmayacak sözlerle hakeret eden ve küfürlü ifadeler kullanan eski eşime herhangi bi dava açmadım. Bir kaç ay önce ise,işimin İstanbulda olması(medya çalışanıyım, haber spikeri ve dublaj sanatçısı) ve yaşadığımız yerde kendi işimi yapamıyor olmam ve para kazanamıyor olmam sebebiyle İstanbula taşınmak zorunda kaldım.Beraberliğimin olduğu kişiyle ise yaşadığımız yerde, benim evlenmiş ayrılmış olmam ve çocuğumun olması sebebiyle bazı sorunlar yaşamaya başlamıştık.Onun aile büyükleri nedenli.Bu sebepten biz istanbula geldikten bir süre sonra, hem bizi istanbulda yalnız bırakmak istemediği için, hem de daha huzurlu olabilmek için O da yaşadığı yerdeki işlerini tasviye edip İstanbul'a bizim yanımıza geldi. Şu an birlikte aynı evde yaşıyoruz. Oğlumla olan ilişkisi mükemmel denebilecek düzeyde.Babasından kat be kat babalık yapıyor diyebilirim.Babası ise bazen haftada bir kere bazense hiç aramıyor. İstanbulda birlikte yaşadığımızı öğrendiği andan itibaren ise, yine mesajlarla çok ağır tahriklerde bulunmaya başladı.Evlenmemiz gerektiğini söylüyor. Ayrıca kendisinin de bir beraberliği var evlenmeden beraber yaşıyorlar.Benim bu duruma bir itirazım ya da tepkimse hiç yok. Naafaka verdiği için birlikte olduğum kişiye "baktığına" dair tahrik edici sözler söylüyor ve eğer çalışıp beraber yaşıyorsanız ben bu nafakayı ödemeyeceğim diyor. Zira ödenen nafaka İstanbul şarlarında ev kirası elektrik,su,doğalgaz,aidat, masrafları ve çocuğun 800 tl lik anaokulu taksidini ancak karşılamaktadır.Ben çalıştığımdan kazandığım parayla ise evin tüm gıda, temizlik, giyim kuşam masrafları ile, çocuğumun sosyal ve entellektüel gelişimini( okuldan haftada en az bir kere en çok 2 kere istenen ve 20 tl olan tiyatro, gösteri,sinema,hafta sonları kreşi olmadığı için beraber bir yerlere gitmek) gibi masrafları ile kendi özel ihtiyaçlarımı karşılamaktayım.Ki oğlumun babasının yüksek kazancıyla mukayese bile edilemeyecek bir kazancım var. Birlikteliğim olan kişiyle elbette ki masrafları paylaşıyoruz ama geleceği garanti altına almak için ve sağlam temellere oturmuş bir evlilik yapabilmek için aynı zamanda para biriktirmek istiyoruz. Eski eşimse sizin kiranızı ben ödüyorum şeklinde ifadelerle sürekli bizi taciz ve huzursuz etmekte. Nafaka sadece oğlum için ödeniyor ve sitede yaptığım araştırmada o nafakayı çocuk reşit olana kadar ödemesi gerektiği bilgisine ulaştım. Benim çalışmaya başlamış olmam, henüz evlenmeden bir beraberlik yaşıyor olmam gibi sebeplerden ötürü hukuken nafakayı ödememe yada miktarında indirime gitme hakkı var mıdır birinci sorum. Bu hakaret ve tacizlerle ilgili ne yapabiliriz ikinci sorum? Bir diğer sorum ise, Temmuz ve Ağustos ayları boyunca, oğlum babasında kalacak, boşanma ilamında karar o şekilde. Bu dönemde nafakayı ödememe hakkı var mıdır? Ödemezse çocuğum onda olduğu halde icra davası açabilir miyim? Dava sonucu neye göre belirlenir? 3 sorumun yanıtı benim için önemli takdir ederseniz.Müsait bir zamanınızda cevaplayabilirseniz çok mutlu olurum. Saygılarımla.

1- Kural olarak, şartların değişmesi halinde iştirak nafakasının artırılması/azaltılması davası açılması mümkündür. Sizin çalışmaya başlamanız ve gelir elde etmeye başlamanız akla, nafakanın azaltılması davası açılabileceğini getirmekteyse de, boşanmanın "anlaşmalı boşanma" olması ve karşı tarafın rızası ile belirlenmesi karşısında açılacak bir nafakanın azaltılması davası dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceğinden red edilir, diye düşünüyorum. Hatta daha da ileri giderek aradan 2 yıl geçtiği için ve hala çalışmıyor olsaydınız nafaka artırımı davası açabileceğinizi de savunuyorum. Ancak hem nafaka miktarının yüksek oluşu hem de çalışmaya başlamanız nedeniyle, dava açmanız halinde artış olacağı ya da kayda değer artış olacağı yönünde kuşkuluyum. Biriyle aynı çatı altında yaşamanız ne nafaka ne de velayet hususunda size bir sıkıntı yaratır.

2- Hakaret ve tacizlerle ilgili Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunabilirsiniz. Mesaj kayıtları, tanık vs. delillerle kanıtlarsanız ceza alacaktır.

3- İştirak nafakası, çocuğun bakım ve eğitimi için sizin adınıza verilmektedir. Temmuz-Ağustos'da baba, çocukla kişisel ilişki kuracaktır. Çocuk babanın yanında kalacağına göre çocuğun bakım ve eğitimi için gerekli giderleri baba sağlayacaktır. Nafakayı vermezse talep edemezsiniz. Ancak öderse, ahlaki görevini yerine getirmiş sayıldığı için geri isteyemez.

Hak kaybına uğramamak için mutlaka bir avukattan profesyonel destek alınız.

Cevabınız için çok teşekkür ederim. Anladığım şudur lütfen teyid eder misiniz?
Yaz döneminde nafakayı yatırmama hakkı vardır,yatırmamamsı durumunda nafakayı hukuken talep etme hakkım yok mu bu durumda?
Çünkü eğer ki; insani bir ilişki kurabilmiş doğru bir insan olabilseydi, bu sorulara hiç gerek kalmadan ben zaten, çocuğum onda olduğu için, nafakayı ödememesini(şuan çalışıyor olduğum için) isteyebilirdim, ancak gördüğüm kötü davranışlar, iyi niyetlerimi bir kere daha gösterip yine hayal kırıklığına uğrayacağım kötü bir davranışla daha karşılaşmaktan beni alıkoyuyor.
Geçen sene zaten kreş ücreti kısmını nafakadan kesmişti.Çocuk ondayken kreşe gitmediği için.

O sebepten, eğer hukuki olarak oğlum onda olduğu süre içinde yine de nafakayı alma hakkım varsa bu hakkımı kullanmak istiyorum artık.
Ya da benim ahlaken ve hukuken, 2 ay nafaka talep etmemem daha mı doğru olacak? Oğlumun bakımını o karşılayacağı için?

Çok teşekkür ederim ilgi ve cevaplarınıza.
Sevgi ve saygılarımla.

Alıntı: Yazan Konuk Cevabınız için çok teşekkür ederim. Anladığım şudur lütfen teyid eder misiniz? Yaz döneminde nafakayı yatırmama hakkı vardır,yatırmamamsı durumunda nafakayı hukuken talep etme hakkım yok mu bu durumda? Çünkü eğer ki; insani bir ilişki kurabilmiş doğru bir insan olabilseydi, bu sorulara hiç gerek kalmadan ben zaten, çocuğum onda olduğu için, nafakayı ödememesini(şuan çalışıyor olduğum için) isteyebilirdim, ancak gördüğüm kötü davranışlar, iyi niyetlerimi bir kere daha gösterip yine hayal kırıklığına uğrayacağım kötü bir davranışla daha karşılaşmaktan beni alıkoyuyor. Geçen sene zaten kreş ücreti kısmını nafakadan kesmişti.Çocuk ondayken kreşe gitmediği için. O sebepten, eğer hukuki olarak oğlum onda olduğu süre içinde yine de nafakayı alma hakkım varsa bu hakkımı kullanmak istiyorum artık. Ya da benim ahlaken ve hukuken, 2 ay nafaka talep etmemem daha mı doğru olacak? Oğlumun bakımını o karşılayacağı için? Çok teşekkür ederim ilgi ve cevaplarınıza. Sevgi ve saygılarımla.

İlk mesajımda da belirttiğim gibi, nafaka borçlusu olan kişi çocuk belli bir süre yanındayken giderleri kendisi yaptığı için, o dönem için nafaka borcundan sorumlu olmayacaktır. Siz icra takibi yapabilirsiniz ancak itiraz edip çocuğun kendisiyle kaldığını kanıtlarsa sözkonusu dönem için borcundan kurtulur. Önemle belirtmeliyim ki, sorunuza uygun lehte veya aleyhte bir Yargıtay kararı bulamadım. Ancak velayet kendisinde olmasına rağmen çocuğu uzun süre karşı tarafta bırakan annenin nafaka isteyemeyecğine dair kararlar vardır. Bu kararlardan ve dürüstlük kuralından yola çıkarak, sözkonusu dönem nedeniyle nafaka istenemez, diye düşünüyorum.

Mesajınızda koyulaştırdığım bölümler için bir şeyler eklemek istiyorum. Taraflar zaten geçinemedikleri için boşanırlar. Ama ortada çocuk/lar olduğu için diyalog kurmak zorunda kalırlar. Bence tüm boşanmış ve çocuk sahibi olan çiftler, her adımlarında önce çocuğunu düşünerek hareket etmelidir. Taraflardan birisi, sizin eşiniz gibi hukuka aykırı hareketlerde bulunduğunda tabii ki yasal yollara başvurulmalıdır. Ama haklı olan eş kimse, yine de alttan almaya devam ederek gerginliği tırmandıracak hareketlerden kaçınmalıdır. Çocuk iki tarafın "hesap görme" veya "intikam" aracı olmamalıdır.
Koçlar çarpışırken olan kuzucuklara olmaktadır. Hele küçük çocukların velayeti genellikle anneye bırakıldığı düşünülürse, ergenlik dönemindeki sıkıntıları her gün yaşayacak olan annedir.

Boşanmış ve çocukları olan çiftlerde gözlemlediğim genel davranışlardan yola çıkarak bunları yazdım. Siz alınmayın, sadece yazmam için vesile oldunuz.

Dediklerinize aynen tüm kalbimle katılıyorum.Ancak öyle acımasızca davranışlara öyle taciz ve hakaretlere maruz kalıyor ki bazen boşanmış çiftlerden bir taraf, ki bu genelde kadınlar oluyor zannımca, işte o noktada, anne yüreğim, her ne kadar minicik bir bebeğin tüm bu çarpışmalarda suçunun olmadığını bilse de, canı yanan kadın ve insan tarafım, ister istemez bir intikam duygusuyla çarpmaya başlıyor. Sonra iç hesaplaşmalar geliyor hemen akabinde zaten. Ben bu duyguları hissetmek istemiyorum zaten sevgili Suat Bey, ama zorlanıyorum çok. Çok zorlanıyorum hem de, dilediğim tek birşey var ki, huzurlu olmak. Ama bu sürekli oğlumun babası tarafından baltalanıyor ne yazık ki, ben tek bir şey yapmadığım halde üstelik.
Kısacık bir hayatta, bitmiş ilişkilerdeki hesaplaşmaları bırakmayarak bugünü hem kendine hem de karşı tarafa ve dolayısıyla aslında çocuğuna zehir etmek nedendir ki? Hayat bu kadar uzun mu ki?
Aynen şu an yaşadığım durum şudur ki; Yaşadığımız bu kötü dialoglardan ötürü Eski eşimin hayatındaki kişinin kim olduğunu ne olduğunu hiç bilmiyorum, duyduğum şeyler ise maalesef güzel şeyler değil, etrafındaki herkes ortak dostlarımız bile şaşkınlıklar içinde. ve ben dünyalar güzeli oğlumu mahmeke kararıyla 2 ay babasına göndereceğim ama ona nasıl bakılacak ve kim bakacak bilemeyeceğim.
Neden çünkü biz artık hiç konuşmuyoruz ya da konuşamıyoruz. mail yazarak sordum oğlumun gününün nasıl geçeceğini ama, henüz cevap gelmedi belki de cavp vermiycek ve sanane diycek her zamanki gibi. Şimdi ben de göndermiyeyim mi yani çocuğumu babasına bu durumda, hukuku mu, ilam kararını mı çiğneyeyim?
Ama insanın içinden bu duygular geliyor Suat Bey? Alttan alabilmek nereye kadar mümkün? Her an kötü ve uzlaşmanın uzaktan yakınından geçmeyen bir insanı nereye kadar alttan alabilirsiniz ki?Elimden geldiğince yapıyorum inanın ki, sadece çocuğumla ilgili habersiz kalmamak adına, öfke düşmanlık, kadınlık ,insanlık her türlü duygumu bastırarak üstelik.
Sizin bildiğiniz daha iyi bir formül varsa söyleyin lütfen. Benle aynı şeyleri yaşayan hanımlara belki faydası olur.
Bende hem içimi döktüm hem de benle aynı şeyleri yaşayan eminim ki binlerce hemcinsimle duygularımı paylaşmış oldum sanırım.
Teşekkürler ederim.
Sevgi ve selamlar.

Alıntı: Yazan Konuk Dediklerinize aynen tüm kalbimle katılıyorum.Ancak öyle acımasızca davranışlara öyle taciz ve hakaretlere maruz kalıyor ki bazen boşanmış çiftlerden bir taraf, ki bu genelde kadınlar oluyor zannımca, işte o noktada, anne yüreğim, her ne kadar minicik bir bebeğin tüm bu çarpışmalarda suçunun olmadığını bilse de, canı yanan kadın ve insan tarafım, ister istemez bir intikam duygusuyla çarpmaya başlıyor. Sonra iç hesaplaşmalar geliyor hemen akabinde zaten. Ben bu duyguları hissetmek istemiyorum zaten sevgili Suat Bey, ama zorlanıyorum çok. Çok zorlanıyorum hem de, dilediğim tek birşey var ki, huzurlu olmak. Ama bu sürekli oğlumun babası tarafından baltalanıyor ne yazık ki, ben tek bir şey yapmadığım halde üstelik. Kısacık bir hayatta, bitmiş ilişkilerdeki hesaplaşmaları bırakmayarak bugünü hem kendine hem de karşı tarafa ve dolayısıyla aslında çocuğuna zehir etmek nedendir ki? Hayat bu kadar uzun mu ki? Aynen şu an yaşadığım durum şudur ki; Yaşadığımız bu kötü dialoglardan ötürü Eski eşimin hayatındaki kişinin kim olduğunu ne olduğunu hiç bilmiyorum, duyduğum şeyler ise maalesef güzel şeyler değil, etrafındaki herkes ortak dostlarımız bile şaşkınlıklar içinde. ve ben dünyalar güzeli oğlumu mahmeke kararıyla 2 ay babasına göndereceğim ama ona nasıl bakılacak ve kim bakacak bilemeyeceğim. Neden çünkü biz artık hiç konuşmuyoruz ya da konuşamıyoruz. mail yazarak sordum oğlumun gününün nasıl geçeceğini ama, henüz cevap gelmedi belki de cavp vermiycek ve sanane diycek her zamanki gibi. Şimdi ben de göndermiyeyim mi yani çocuğumu babasına bu durumda, hukuku mu, ilam kararını mı çiğneyeyim? Ama insanın içinden bu duygular geliyor Suat Bey? Alttan alabilmek nereye kadar mümkün? Her an kötü ve uzlaşmanın uzaktan yakınından geçmeyen bir insanı nereye kadar alttan alabilirsiniz ki?Elimden geldiğince yapıyorum inanın ki, sadece çocuğumla ilgili habersiz kalmamak adına, öfke düşmanlık, kadınlık ,insanlık her türlü duygumu bastırarak üstelik. Sizin bildiğiniz daha iyi bir formül varsa söyleyin lütfen. Benle aynı şeyleri yaşayan hanımlara belki faydası olur. Bende hem içimi döktüm hem de benle aynı şeyleri yaşayan eminim ki binlerce hemcinsimle duygularımı paylaşmış oldum sanırım. Teşekkürler ederim. Sevgi ve selamlar.

Sayın Konuk,

Alıntısını yaptığım bölüm anlatmak istediklerime çok güzel bir örnek oldu.

Alıntı: Şimdi ben de göndermiyeyim mi yani çocuğumu babasına bu durumda, hukuku mu, ilam kararını mı çiğneyeyim?

Çocuğu göndermişsiniz ve göndermeye devam edeceğinize inanıyorum. Ama diyelim ki, yapılan haksızlıklara isyan edip, eski eşinizin canını acıtmak için çocuğunuzu göndermediniz. Kimi cezalandırmış olacaksınız? Bence çocuğu cezalandıracaksınız. Sanırım henüz 4 yaşında bir erkek çocuk. Kişiliğinin gelişmeye başladığı çağlar yani babaya en çok gereksinimi olduğu dönem. Yeni arkadaşınızın ona çok iyi davrandığını yazmışsınız. Bu durum, çocuk ve sizin için büyük şanstır. Ancak, anne-babanın yerini kimse dolduramaz. Dolayısıyla ısrarla söylüyorum taraflar boşandıktan sonra 10-15 yıl sonrasını düşünmelidir. Ne demek istediğimi o zaman anlayacaksınız. Umarım herşey olumlu olur.

Bu arada, çocuğu kişisel ilişki günleri göndermemek suçtur. Velayetin değiştirilmesi için de önemli bir sebeptir.

THS forumlarında okuyorsunuzdur. Boşandıktan sonra çocuğu ile hiç ilgilenmeyen, mahkeme kararındaki kişisel ilişki günlerine hiç uymayan babalar var. Eski eşiniz hiç olmazsa çocukla ilgilenmektedir. Bu yönüyle teselli bulun.

Alıntı: her ne kadar minicik bir bebeğin tüm bu çarpışmalarda suçunun olmadığını bilse de, canı yanan kadın ve insan tarafım, ister istemez bir intikam duygusuyla çarpmaya başlıyor.

Mesele her şeye rağmen alttan alabilmek. Emin olun ki, bir müddet sonra size karşı yapılan tacizler, tehditler bitecektir. 80 yaşındaki ilkokul yüzü bile görmemiş annemden geçen gün şöyle bir söz duydum: Tek kişi ile kavga olmaz. Karşı taraf sizinle kavga etmekten yorulacaktır. Ancak siz, sert tepki verdikçe o istediğini alacaktır. Kavga hep sıcak kalacaktır. Nedense bazı erkekler, boşansalar da(yeni bir ilişki içine girseler bile) eski eşlerine hala karısıymış gibi davranmaya bayılırlar.

Alıntı: ve ben dünyalar güzeli oğlumu mahmeke kararıyla 2 ay babasına göndereceğim ama ona nasıl bakılacak ve kim bakacak bilemeyeceğim.

Çocuğunuza kötü davranılıyorsa(Kanıtlamak koşuluyla) kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep edebilirsiniz. Ortak tanıdıklarınızdan bilgi alabilirsiniz.

Alıntı: Sizin bildiğiniz daha iyi bir formül varsa söyleyin lütfen. Benle aynı şeyleri yaşayan hanımlara belki faydası olur.

Formül altta yazdıklarınızda saklı:

Alıntı: Kısacık bir hayatta, bitmiş ilişkilerdeki hesaplaşmaları bırakmayarak bugünü hem kendine hem de karşı tarafa ve dolayısıyla aslında çocuğuna zehir etmek nedendir ki? Hayat bu kadar uzun mu ki?

Alıntı: Bende hem içimi döktüm hem de benle aynı şeyleri yaşayan eminim ki binlerce hemcinsimle duygularımı paylaşmış oldum sanırım.

Galiba ben de doluymuşum. Ben hep çocuklardan yana oldum. Madem onlar bizim ve bu ülkenin geleceği...Önce onlara sahip çıkılmalı, daha sonra onlar bize sahip çıkmalı. Medyada görev yaptığınızı yazmışsınız. O halde benden daha iyi bilirsiniz ki; anne-baba şefkati, disiplini, ilgisi görmeyen çocukların başına neler gelmektedir. O çocuklar için yine en çok kimler üzülmektedir. Anne ve babalar... O halde herkes üzerine düşeni yapmalı.

Sevgiyle kalın.

Dediklerinize yine katılıyorum elbette. Doğrusunuz,haklısınız.Evet ilgileniyor haftada bir arıyor ama benle kavga ettiğinde çocuğu aramıyor işte Böyle ilgileniyor yani Olsun hiç ilgilenmemesinden iyidir elbette. Bana en güzel dersi dün oğlum verdi aslında Suat Bey paylaşmak isterim izninizle. Babasına gitmesine az kaldığı hakkında konuşuyorduk. Beni ne zaman babamdan alıcaksın dedi.Ağustos ayının sonunda dedim. Ben gelmiycem babamda kalıcam dedi. Ama bunları çok bilinçli söylemiyor tabi, çünkü örneğin 1 hafta önce de babama gitmiycem ben burda kalıcam demişti Ama ben olaylar taze olduğu için belki de anne yüreğim acıdı ve tabi kalabilirsin istiyorsan ama tamamen mi orda kalıcaksın, benim yanıma bir daha gelmiycek misin dedim. O da, evet ama o zaman sen çok üzülürsün ki, kalmam annnecim kalmam, bu konuşmayı daha fazla yapmak istemiyorum ben dedi ve odasına gitti koşarak, oyun nidalarıyla.Duygularını mükemmel bir Türkçeyle ifade eden bir çocuk olduğundan, orda anladığım tek bişey vardı. Anne ve baba arasında ona seçim yapmak gibi bir ızdırap yaşatıyoruz aslında bu ne acıdır Suat Bey? Çok üzüldüm ama bazen yetişkin olmak nasıl davranacağını bilmene olanak sağlayamayabiliyor. Ben 5 yaşına yeni girmiş oğlum karşısında ne diyeceğimi bilemeden kaldım kısaca.
Sevgilerimle.