Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Fotokopi almak için vekaletname ibrazı, cevap süresini başlatır mı ?

Yanıt
Old 04-04-2013, 17:59   #1
Baritone

 
Varsayılan Fotokopi almak için vekaletname ibrazı, cevap süresini başlatır mı ?

Merhaba,

Dün haricen müvekkilim şirket hakkında dava ikame edildiğini öğrendim. Bir koşu adliyeye gittim sorgulama yaptırdım, doğru çıktı. Hemen mahkeme kalemine çıkıp hakimle görüştüm, sadece fotokopi almak istediğimi bu davaya bakıp bakmayacağım hususunda henüz karar vermediğimi ifade ettim vs.

Netice itibariyle sadece fotokopi istediğimi belirten bir dilekçe ve vekaletname ibrazı ile dosya fotokopisini (ve tabii dava dilekçesinin suretini de) aldım.

Sorum şu: Kalemde tebliğ aldığıma dair herhangi bir şey imzalamadım ama, fotokopi almak için sunduğum dilekçe sizce elden tebliğ yerine geçer mi ve cevap sürem başlamış mıdır ?

Cevaplarınız, yorumlarınız için şimdiden teşekkürler.
Old 04-04-2013, 18:26   #2
gamze tuna

 
Varsayılan

başlatır.Yargıtayın bu yönde eski kararları var.sonuçta siz müvekkilinizin talimatıyla dosyadan fotokopi almış olduğunuza göre bir şekilde asil davadan haberdar olmuş demektir.ayrıca dosyadan fotokopi aldığınıza göre dava dilekçesi içeriğini,delilleri müvekkiliniz biliyor kabul edilir.aksi düşünce hayatın olağan akışına aykırı olur.(öyle bir geçiyordum fotokopi aldım demek gibi yani)davaya süresinde cevap vermeniz çok sıkıntılı ise yine bu cevap süresi içinde olmak kaydıyla hakimden HMK ya göre ek süre talep edin.
Old 05-04-2013, 09:59   #3
Av.Deniz Dilek

 
Varsayılan

Bence vekalet sunmak yerine inceleyip davanın müvekkilinize tebliğini bekleseydiniz işiniz aceleye gelmezdi. Ancak birde şu sorun var .. Malumunuz HMK yönetmeliği 42 gereği dosya incelemesi tutanakla zabıt altına alınır.. Bunu uygulayan kelemler de var..Bu öğrenme tarihi sayılır mı ?? Cevap süresi başlar mı ?

Yeni yasalar yaparken diğerleriyle çelişmemesine biraz daha dikkat etseler keşke ...!
Old 05-04-2013, 10:08   #4
Baritone

 
Varsayılan

Sayın Av.Deniz Dilek,

Benim de aklıma ilk gelen dosyayı kalemde incelemek oldu ama ekleriyle beraber üç klasörden ibaret. Eklerden bağımsız dava dilekçesini değerlendirmem de maalesef mümkün değil. O nedenle böyle bir yol izlemek durumunda kaldım müvekkile eksik bilgi vermemek açısından. Aksi takdirde tüm mesaimi kalemde geçirmek durumunda kalacaktım

HMK Yönetmeliği'ni ise hiç düşünmemiştim gerçekten. O da olayın farklı bir boyutu elbette dikkatimize sunduğunuz için ayrıca teşekkür ederim.

Tutanakla dosya inceleme olayını Ankara'da İdare Mahkemeleri'nde ve Danıştay'da yaşamıştım. Önce epey bir tepki göstermiştim de hakim oturtup kalem yönetmeliğinin ilgili maddesini gösterince "eh ne yapalım onlar da görevini yapıyor" demek durumunda kalmıştım.

Ama söylediğinize katılmamak mümkün değil. Madem ki avukatız, bilgiye erişim neden tutanak altına alınıyor adeta "fişleme" yolu tercih ediliyor. Tartışmaya ve yoruma açık elbette... Uygulamanın pratik bir yönü de yok her dosya incelemek isteyene tutanak tutulmaya kalkılsa.
Old 05-04-2013, 10:16   #5
figen çankaya

 
Varsayılan

bana göre süreniz başlamaz,vekaletname sunulması durumu kalem personellerinin avukatın dosya inceleme hakkını engellemeleri nedeniyle olmakta çoğunlukla.Avukat müvekkilin her dosyasına cevap vermek durumunda değil,tebliği aldığınıza yönelik bir kayıtta bulunmamakta.Yasal şekilde tebligat yapılmalı diye düşünüyorum kaldı ki dosyanızın yeni olduğunu beyan etmektesiniz,bu itibarla sizin incelemeniz öncesi belki de müvekkilinize tebligat çıkartılmış ve dağıtıma verilmiş olabilir.Ancak yine de süre hususunu hakimle görüşmek avantajlı olacaktır.
Old 05-04-2013, 10:29   #6
Baritone

 
Varsayılan

Sayın figen çankaya,

Yorumunuz için teşekkür ederim. Müvekkilim Şirket yurtdışında mukim. Mahkeme en son doğrudan posta yoluyla mı tebligat yapılmalı istinabe yoluyla mı onu araştırıyor. Doğrudan posta yoluyla tebligat yapılmasına olanak veren bir uluslararası sözleşme varmış zannediyorum ben de araştıracağım. Ama halihazırda çıkarılmış bir tebligat bulunmuyor.

Aslına bakarsanız benim dilekçeme istinaden tebligat bana çıkarılır mı ya da vekaletname ibrazım elden tebliğ yerine geçer mi henüz mahkemenin aklına gelmedi ama benim içime kurt düştü...
Old 05-04-2013, 15:17   #7
av.d.d

 
Varsayılan

Sayın baritone,
HMK madde 122, dava dilekçesinin tebliğini, madde 127 ise, cevap dilekçesini verme süresini düzenlemiştir.
Her iki maddeden de dava dilekçesinin davalıya tebliğ edileceği, sürenin de tebliğden itibaren başlayacağı düzenlenmiştir. Şahsi fikrim ise, tebligat yapılmadan süre anlamında bir sıkıntınızın olmayacağı yönünde.
Old 05-04-2013, 16:23   #8
Av.Deniz Dilek

 
Varsayılan

Aslında başlamamalı sayın figen çankaya ve sayın av.d.d.'nin belirttiği gibi ama müvekkiller adına hak kaybına sebebiyet vermemek adına tersten düşünmekten paranoyak oluyoruz sanırım

Detay düşünmekten özden uzaklaştığımız oluyor.

''Avukat müvekkilin her dosyasına cevap vermek durumunda değil.. '' kesinlikle doğru bir bakış açısı..
Old 05-04-2013, 16:41   #9
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Hakim, dosyanın fotokopisini, taraf olmayana vermek ile hatalı karar vermiştir.

Kolay Gelsin...
Old 08-04-2013, 11:30   #10
Baritone

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku
Hakim, dosyanın fotokopisini, taraf olmayana vermek ile hatalı karar vermiştir.

Kolay Gelsin...
Sayın Av.Selim Balku,

"Taraf olmayana vermek ile hatalı karar vermiştir" derken neyi kastettiğinizi tam anlayamadım... Davalı taraf müvekkilim ve ona ait vekaletnameyi ibraz ediyorum fotokopi almak için. Yorumunuzu biraz açmanızı rica edebilir miyim ?

Teşekkürler
Old 08-04-2013, 11:38   #11
glorious

 
Varsayılan

usulsüz tebligat olsa bile süre ıttıla tarihinden itibaren başlar. eğer hiç tebligat gönderilmezse, taraflara tebliğ edilmesi yönünde tensip kararı olduğundan tebliğ edilecek evrakı görmek yeterli değildir görüşündeyim. iş mahkemesinde bir dosyamda tefhim edilen kısa karar yeterli olmadığı için yargıtay gerekçeli kararın tarafıma tebliğ edilmesi gerektiğini söyledi. halbu ki temyiz dilekçemi verirken gerekçeli karar yazılmıştı. Ayrıca dosyayı uyaptan incelediğimizde de tüm evrakları incelediğimiz anlamına gelecek ki bu durumda kalemin tebliğ etmesi gereken evrakları tebliğ etmemesi düşünülemez.
Old 08-04-2013, 11:40   #12
glorious

 
Varsayılan

siz işi alıp almayacağınıza dair inceleme yapacağınızı neden gösterek dosyadan fotokopi alamazsınız, çünkü taraf değilsiniz. bu durum sizin aleyhinize sonuç da oluşturmaz.
Old 08-04-2013, 11:43   #13
glorious

 
Varsayılan

ayrıca cevap için ek süre talep edebilirsiniz. dava kaybedeceğiniz bir dava ise yurt dışında mukim olan müvekkilinize de tebligat gönderilmesinin masrafları da size kalacağından bir an önce dosyada vekilliğe başlayın derim. saygılar
Old 08-04-2013, 17:58   #14
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Baritone
Sayın Av.Selim Balku,

"Taraf olmayana vermek ile hatalı karar vermiştir" derken neyi kastettiğinizi tam anlayamadım... Davalı taraf müvekkilim ve ona ait vekaletnameyi ibraz ediyorum fotokopi almak için. Yorumunuzu biraz açmanızı rica edebilir miyim ?

Teşekkürler

Davada taraf teşkili tebliğ ile başlar sizin müvekkilinize bu davada tebliğ edilmediğine göre henüz taraf olmamış, siz de taraf olmayanın vekili olarak dosyadan fotokopi çekmişsiniz.

Siz talep eden yan olarak, usule aykırı da olsa, haklısınız; hatalı olan, usule aykırı talebi kabul eden yanda olduğunu belirtmek istemiştim...
Old 10-04-2013, 14:33   #15
figen çankaya

 
Varsayılan

Pratik çözüm olarak en güzeli bu aşamada müvekkille dosya üzerinde anlaşılmadığını belirterek,dosyadan istifa etmek de düşünülebilir,ancak tebligatın yurt dışı olması sıkıntılı bir durum.Dosyaya vekaletin sunulmasının ardından vekilliğinize karar verilmesi gerekir,an itibariyle bu işlem de gerçekleşmemiştir diye düşünmekteyim.Kaldı ki diğer bir meslektaşımızın da haklı olarak belirttiği gibi daha tarafın haberi bile yok iken tebligat dahi yapılmamış iken,vekalet sunumundan bahisle süre işlemeyecektir.
Old 31-01-2014, 18:15   #16
gaius

 
Varsayılan

Boşanma davasında cevap süresinin dosya fotokopisi alındığı tarihten başlatıldığına şahit oldum. Bu nedenle yetki itirazı dikkate alınmadı. Yargıtay onadı.
Old 31-01-2014, 21:53   #17
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan

Kalemde tebligatın yasal tebliğ yöntemlerinden biri olduğunu da dikkate aldığımızda tebliğ yapılmış sayılır.
Old 01-02-2014, 13:42   #18
kazimdeniz

 
Varsayılan

Cevap müddeti kanunen tebliğle başlar ;lakin dosyadan evrak fotokopisi ahzetme talepli dilekçe ibrazında ilgili evrakın dosyada kalan asıl nüshasının üstüne 'elden tebellüğ ettim 'şerhi düşüp imza vazederseniz artık cevap müddeti kanunen başlamış olacaktır.
Old 16-11-2017, 22:26   #19
av.zeynepaydıntarakçı

 
Varsayılan Paylaşabilmeniz mümkün mü?

Alıntı:
Yazan gaius
Boşanma davasında cevap süresinin dosya fotokopisi alındığı tarihten başlatıldığına şahit oldum. Bu nedenle yetki itirazı dikkate alınmadı. Yargıtay onadı.

Meslektaşım, tam da böyle bir durum yaşıyorum. Kararı ve onama ilamını paylaşabilmeniz mümkün mü acaba? Teşekkürler.Saygılar.
Old 20-11-2017, 15:59   #20
gaius

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.zeynepaydıntarakçı
Meslektaşım, tam da böyle bir durum yaşıyorum. Kararı ve onama ilamını paylaşabilmeniz mümkün mü acaba? Teşekkürler.Saygılar.

Onama ilamında ve gerekçeli kararda fotokopi hususuna değinmiyor maalesef. İlk celsede verilen ara karardan çıkan bir sonuç bu.
Old 28-03-2019, 16:56   #21
aysun nalbant

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım, mahkemeler boşanma davası açılırken dava dilekçesinde talep edilen koruma kararlarını başka bir değişik iş dosyası üzerinden veriyor malum. Müvekkil, aleyhine bir koruma kararı verildiğini karakoldan öğrenince, Değişik iş s.lı dosyaya baktık, vekalet koyduk ve itirazda bulunduk. Bu dosya içinde tabii boşanma dava dilekçesi mevcut. Diğer yandan boşanma davasında da müvekkile tebligat çıkarılmış. Onu da aldı. Şimdi boşanma davasına cevap süresi, dava dilekçesini tebliğ aldığı tarihten mi başlamalı ? Yoksa Değişik İş s.lı dosyaya itirazda bulunduğu ( bu dosyada boşanma dava dilekçesine ıttıla ettiği için) tarihten mi başlamalı ? Teşekkürler bilgi paylaşımlarınız için.
Old 29-03-2019, 09:55   #22
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Değerli meslektaşlarım, mahkemeler boşanma davası açılırken dava dilekçesinde talep edilen koruma kararlarını başka bir değişik iş dosyası üzerinden veriyor malum. Müvekkil, aleyhine bir koruma kararı verildiğini karakoldan öğrenince, Değişik iş s.lı dosyaya baktık, vekalet koyduk ve itirazda bulunduk. Bu dosya içinde tabii boşanma dava dilekçesi mevcut. Diğer yandan boşanma davasında da müvekkile tebligat çıkarılmış. Onu da aldı. Şimdi boşanma davasına cevap süresi, dava dilekçesini tebliğ aldığı tarihten mi başlamalı ? Yoksa Değişik İş s.lı dosyaya itirazda bulunduğu ( bu dosyada boşanma dava dilekçesine ıttıla ettiği için) tarihten mi başlamalı ? Teşekkürler bilgi paylaşımlarınız için.
Sayın aysun nalbant;

Aşağıda sunduğum yasa metninden, cevap süresinin dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren başladığı anlaşıldığından, değişik iş sayılı dosyadan yapılan tebliğ ve ibraz edilen vekaletin süreyi başlatmayacağı kanaatindeyim.

Saygılarımla...

Alıntı:
Yazan 6100 sayılı HMK 122-Dava dilekçesinin tebliği
Dava dilekçesi, mahkeme tarafından davalıya tebliğ edilir. Davalının iki hafta içinde davaya cevap verebileceği tebliğ zarfında gösterilir.
Old 29-03-2019, 14:50   #23
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

Sayın aysun nalbant

EKİCİ dostumun katıldığım görüşüne ek olarak...

„…davalı tarafın adresine dava dilekçesi ve davetiyenin Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi suretiyle …“
21.HD. E. 2011/17159,K. 2012/1029, T. 2.2.2012
http://www.kazanci.com/kho2/ibb/file...2011-17159.htm

Saygılar
Old 22-05-2019, 14:13   #24
Baritone

 
Varsayılan

Merhaba, bu hususta Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin güncel bir kararı dikkatimi çekti. Aşağıda paylaşıyorum:

Öğrenme ile itiraz süresinin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerektiği ve böyle bir durumda, öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresinin de bu tarihten başlayacağı- Ödeme emrinin takip borçlusu yerine, borçlu ile isim benzerliği olan kişiye çıkarılması durumunda, şikayetçi borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından, borçlu icra takip dosyasından fotokopi alsa bile itiraz süresinin işlemeye başlamayacağı ve borçlu hakkındaki takibin kesinleştiğinden söz edilemeyeceği gibi takip kesinleşmeden konulan hacizlere ilişkin şikayetin de süresiz şikayete tabi olduğunun kabulü gerektiği-

"...Alacaklı tarafından, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, şikayetçi ile isim benzerliği olan L.T. adına çıkarılan ödeme emrinin 17.02.2014'te tebliğ edildiği, takibin kesinleştiğinden bahisle kendisine ödeme emri çıkarılmayan şikayetçinin K. ... A.Ş.'de bulunan hisselerine 03.3.2014 tarihinde haciz konulduğu, alacaklıca icra müdürlüğüne yapılan başvuru ile ödeme emri tebliğ edilen kişinin TC numarası ile asıl borçlu olan şikayetçinin TC numarasının farklı olduğu bildirilerek doğru olan TC numarasının dosyaya kaydının talep edildiği ve müdürlüğün 14.01.2016 tarihli kararı ile şikayetçinin TC numarası ile dosyaya borçlu olarak kaydedildiği, şikayetçi vekilinin 11.02.2016'da takip dosyasından fotokopi almasını müteakiben şikayetçinin talebi üzerine müdürlükçe takibe muttali olunan tarihten önce konulan hacizlerin fekkine karar verildiği, alacaklının talebi ile şikayetçinin artık takipten haberdar olduğundan bahisle müdürlüğün 19.02.2016 tarihli kararıyla borçlunun 3. kişi şirketteki hisselerine yeniden haciz konulduğu, şikayetçinin icra müdürlüğüne başvurarak kendisine ödeme emri tebliğ edilmediğinden haczin kaldırılmasını istediği ancak müdürlüğün 29.3.2016 tarihli kararı ile talebin reddedildiği, şikayetçinin icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ edilmeksizin dosyadan alınan fotokopi ile borçlu konumuna getirilemeyeceğini ileri sürerek hakkında uygulanan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, şikayetçinin dosyadan fotokopi alarak takipten haberdar olduğu ve bundan sonra yeniden ödeme emri tebliğine gerek bulunmadığı, borçluca iptali istenen haciz işleminden 18.3.2016 haberdar olunduğundan şikayetin sürede de olmadığı gerekçeleriyle reddine hükmedildiği, kararın şikayetçi tarafından temyizi üzerine Dairemizce onandığı, şikayetçinin karar düzeltme talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.

Borçlu, borca itirazını, İİK'nun 168/1. maddesinin 5. bendi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapınası gerekir. Anılan madde uyarınca itiraz süresi takibin öğrenildiği tarihten değil ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Ancak borçluya usulsüz de olsa bir tebligat yapılmış ise 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nur 32. maddesi uyarınca öğrenir e tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, böyle bir durumda itiraz süresi öğrenme tarihinden başlayacaktır. Her hangi bir tebligat yapılmamış veya tebligat çıkarılmasına rağmen tebliğ edilemeden iade edilmiş olması halinde ise söz konusu madde hükmü uygulanmaz.

Öte yandan haciz safhasına geçilebilmesi için borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmesi zorunludur. Takibin kesinleşebilmesi için ise; borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmesi ve yasal itiraz süresinin geçmesi ya da süreden feragat edilmesi zorunludur. Somut olayda; icra dosyasından çıkarılan ödeme emrinin takip borçlusu olmayıp borçtu ile isim benzerliği olan kişiye çıkarıldığı, şikayetçiye ise ödeme emrinin hiç tebliğ edilmediği ihtilafsız olup, öğrenme ile itiraz süresinin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir. Böyle bir durumda Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten başlayacaktır. Ancak şikayet konusu takipte, şikayetçi borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulanma imkanı yoktur. Bu durumda, borçluya ödeme emri tebliğ edilmediğine ve itiraz süresi işlemeye başlamadığına göre, borçlu hakkındaki takibin kesinleştiğinden söz edilemeyeceği gibi takip kesinleşmeden konulan hacizlere ilişkin şikayetin de İİK'nun 16/2. maddesi kapsamında süresiz şikayete tabi olduğunun kabulü gerekir.

Hal böyle olunca, şikayetçi L.T.'na tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığına göre, hakkındaki takibin kesinleştirilmesi ve haciz safhasına geçilmesi şeklindeki müdürlük işlemi yasaya aykırı olduğundan mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen bu nedenle bozulması yerine, Dairemizce onandığı anlaşılmakla şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir..."

12. HD. 17.01.2019 T. 8984/455
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
vekaletname olan dosyadaki kararın fotokopisini almak için yazılı talep gerekli midir? Av. Muhammed BAYSAL Meslektaşların Soruları 3 21-12-2012 16:33
vekaletname ibrazı ile ilgili bir soru Av.Yaman1 Meslektaşların Soruları 7 24-09-2012 12:04
suruç asliye ceza mahkemesinden fotokopi almak için yardım istiyorum günseligonca Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 2 13-11-2009 09:11
Hasta Dosyasından Fotokopi Almak Mümkün Mü? Konuk Mağdur Hasta Hakları Hukuki Destek Merkezi (HASDEM) 2 07-11-2009 00:03
Belge aslının ibrazı zorunluluğu, onaysız fotokopi ve bu konuda verilen kesin süre ! Av. İshak Altınöz Meslektaşların Soruları 2 17-03-2008 18:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07552004 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.