Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Boşanma davası ferileri

Yanıt
Old 21-01-2020, 12:59   #1
Av.mehmet.av

 
Acil Boşanma davası ferileri

1- Açılmış bir boşanma davasında mahkeme boşanma kararı verdi.
2- Nafaka ve tazminat taleplerimizi reddetti.
3- Boşanma yönünden her iki taraf da istinafa gitmedi. Yani boşanma yönüyle kesinleşti.
4- istinaf nafaka ve tazminat hakkındaki itirazımızı kabul edip, yerel mahkemenin bu yöndeki kararını kaldırarak belli miktarda tazminat ve nafakaya hükmetti lehimize.
5- karşı taraf istinaf mahkemesinin bu kararını temyize götürdü.

Soru:
1- Her ne kadar boşanma davası ile talep edilen feri talepler kesinleşmeden icraya konulamıyor ise de olayımızda dava boşanma yönü ile kesinleştiği için (karşı tarafın temyiz sonucunu beklemeden) nafaka ve tazminatı icraya koyabilirim diye düşünüyorum. Doğru mudur?
2- Boşanma davasında lehimize vekalet ücretine hükmedilmişti. Dava boşanma yönü ile kesinleştiği için dava vekalet ücretimizi de icraya koyabilir miyiz? Yoksa karşı tarafın tazminat ve nafaka için yaptığı temyizin sonucunda davanın kül halinde kesinleşmesini mi bekleyeceğiz?
Old 22-01-2020, 12:54   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E.2008/ 12-656
K. 2008/638
T. 22.10.2008

2004/m. 36
1086/m. 443, Geç.3

ÖZET : İstek, icra müdürlüğü işlemini şikayete ilişkindir. Aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar kesinleşmeden icra edilemez. Kural olarak boşanma ilamı ile birlikte hükmedilen maddi ve manevi tazminat, boşanma kararının eklentisi olması sebebiyle boşanma ilamı kesinleşmeden icraya verilemez. Ancak boşanma yönünden kesinleşen karardaki maddi ve manevi tazminat alacakları için kesinleşme koşulu aranmaksızın icra takibi yapılabilir. Dosya kapsamından, boşanma hükmünün kesinleştiği, ancak boşanmaya bağlı olarak hükmedilen alacakların kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda maddi ve manevi tazminata ilişkin alacaklar için kesinleşmeden icra takibi yapılabilir. Açıklanan nedenlerle, borçlunun şikayetinin reddi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki şikayet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nce şikayetin kabulüne dair verilen 11.02.2008 gün ve 2008/59-57 sayılı kararın incelenmesi karşı taraf/alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 13.05.2008 gün ve 2008/7485-10219 sayılı ilamı ile;

( … Kural olarak boşanma ekinde verilen maddi-manevi tazminat HUMK’nun 443. maddesi gereğince kesinleşmeden takibe konulamaz. Ancak, boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesi halinde tazminata ilişkin hükmedilen alacağın tahsili için kesinleşme aranmaz. Keza tedbir niteliğinde verilen nafakanın da tahsili için kesinleşmesi gerekmez. Mahkemece açıklanan nedenlerle istemin reddi yerine kabulü isabetsizdir… ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.



Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : İstek, icra müdürlüğü işlemini şikayete ilişkindir.

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilamlı takibe girişilerek, boşanma bölümü kesinleşen ilama dayanılarak ilamda yer alan 10.000,00.- YTL maddi ve 5.000,00..YTL manevi tazminat taleplerini içerecek şekilde, ancak bu kalemler açıklanmadan 15.000,00.- YTL asıl alacak ve 112,50.- YTL işlemiş faizi, 900,00.- YTL ilam vekalet ücreti, 162,40.- YTL yargılama gideri ve 2,00.- YTL bakiye karar harcı ve 8,00.YTL posta pulundan oluşan masrafları ile birlikte toplam 16.184,90.-YTL alacağın icra gideri, icra ücreti vekaleti, takip tarihinden başlayacak yasal faizi ile ve Perihan için her ay işleyecek aylık 100,00.-YTL yoksulluk nafakası ve küçük Nida için her ay işleyecek 100,00.- YTL iştirak nafakası ile birlikte tahsili istenmiştir.

Eldeki şikayet ile, kararın boşanma davası yönünden kesinleştiği, ancak maddi ve manevi tazminata ilişkin hükmün kesinleşmediği ve temyiz edildiği, dayanak mahkeme kararında maddi ve manevi tazminatın, kararın kesinleşmesinden sonra yasal faizi ile birlikte tahsili gerektiği yolunda hüküm bulunduğu, buna rağmen karar kesinleşmeden icraya konulduğu, bu bakımdan yapılan takibin iptaline karar verilmesi gerektiğinden takibin iptali talep edilmiştir.

Mahkemece “İlama aykırı takip yapıldığı yönündeki şikayetin kabulü ile, Manisa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/879 esas sayılı dosyasında borçlu Recep hakkında yapılan ilamlı icra takibinin iptaline “karar verilmiştir.

Karşı taraf/alacaklı vekilinin temyizi üzerine özel dairece karar, “Boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesi halinde tazminata ilişkin hükmedilen alacağın tahsili için kesinleşme aranmayacağı, keza tedbir niteliğinde verilen nafakanın da tahsili için kesinleşmesi gerekmediği, mahkemece açıklanan nedenlerle şikayetin reddi yerine kabulünün isabetsiz olduğu” gerekçesiyle, bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hükmü temyize karşı taraf/alacaklı vekili getirmektedir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; takip dayanağı ilamın boşanmaya ilişkin bölümünün kesinleşmiş olması karşısında, ilamda yer alan, ancak kesinleşmeyen maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakası vs kalemlerin kesinleşmeleri beklenmeden tahsilinin istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Öncelikle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 443. maddesinin ortaya konulmasında yarar vardır. Anılan maddede:

“Temyizi dava icrayı tehir etmez. Ancak müstedi indettemyiz haksız çıktığı takdirde mahkümunbihi eda ve teslim edeceğine dair kefaleti kaviye göstermek veyahut mahkumunbih olan nukut ve eşyayı bir mevkii resmiye depozito etmek veya hasmı tarafından emval ve emlaki haczedilmiş olmak şartiyle mahkeme temyiz talep üzerine müstacelen icranın tehirine karar verebilir ( ilgili madde İİK m. 36 ).

Müstedi Devlet ise veya müzahereti adliyeye ( m. 465-472 ) nail olup da davanın ve hükmün mahiyetine ve ahvali saireye nazaran icranın tehiri icap ediyorsa bila teminat icranın tehirine karar verilebilir.

Nafaka hükümleri müstesnadır.

Gayrimenkule ve buna müteallik ayni haklara ve aile ve şahsın hukukuna mütedair hükümler kat’iyet kesbetmedikçe icra olunamaz.

Hükmün kesinleştiği ilamın altına veya arkasına yazılıp, tarih ve mahkeme mührü konmak ve mahkeme başkanı veya hakimi tarafından imzalanmak suretiyle belirtilir” hükmü yer almaktadır.

Görülmektedir ki, kural olarak boşanma ilamı ile birlikte hükmedilen maddi ve manevi tazminatın boşanma kararının eklentisi olması nedeniyle boşanma ilamı kesinleşmeden takibe konu edilmesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 443. maddesi karşısında mümkün değildir.

Boşanma kararının kesinleşmesi halinde ise bu ilamla birlikte hükmedilmiş olsa bile kesinleşmeyen maddi ve manevi tazminata ilişkin hükmün, takibe konu edilmesi olanaklıdır. Yine, tedbir niteliğinde hükmedilen nafakanın da takibe konu edilmesinde buna ilişkin hükmün kesinleşmesi aranmaz.

Nitekim, aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulu’nun 28.02.2001 gün ve 2001/12-206 Esas, 2001/217 Karar sayılı ilamında da vurgulanmıştır

Somut olayda; Manisa 1. Aile Mahkemesi’nin 2006/1001 Esas, 2007/567 Karar sayılı kararı boşanma yönünden kesinleşmiş; hükmün diğer kalemleri yönünden ise, temyiz edilerek 22.01.2008 tarihinde Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş olmakla karar takip tarihinde tazminatlar yönünden kesinleşmemiştir.

Görüldüğü üzere, kesinleşmeden icra olunamayacağı belirgin olan boşanma hükmü kesinleşmiş; bu hükme bağlı olarak hükmedilen ancak temyize konu edilmekle kesinleşmemiş olan diğer alacak kalemleri ise, boşanma hükmünün kesinleşmesi ile birlikte, kesinleşip kesinleşmediklerine bakılmaksızın takibe konulabilir hale gelmiştir.

Bu durum karşısında, mahkemece Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen bozma ilamına uyulmak gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle şikayetin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Karşı taraf/alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 22.10.2008 gününde, oybirliği ile karar verildi.
Old 22-01-2020, 16:56   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.mehmet.av
1- Açılmış bir boşanma davasında mahkeme boşanma kararı verdi.
2- Nafaka ve tazminat taleplerimizi reddetti.
3- Boşanma yönünden her iki taraf da istinafa gitmedi. Yani boşanma yönüyle kesinleşti.
4- istinaf nafaka ve tazminat hakkındaki itirazımızı kabul edip, yerel mahkemenin bu yöndeki kararını kaldırarak belli miktarda tazminat ve nafakaya hükmetti lehimize.
5- karşı taraf istinaf mahkemesinin bu kararını temyize götürdü.

Soru:
1- Her ne kadar boşanma davası ile talep edilen feri talepler kesinleşmeden icraya konulamıyor ise de olayımızda dava boşanma yönü ile kesinleştiği için (karşı tarafın temyiz sonucunu beklemeden) nafaka ve tazminatı icraya koyabilirim diye düşünüyorum. Doğru mudur?
2- Boşanma davasında lehimize vekalet ücretine hükmedilmişti. Dava boşanma yönü ile kesinleştiği için dava vekalet ücretimizi de icraya koyabilir miyiz? Yoksa karşı tarafın tazminat ve nafaka için yaptığı temyizin sonucunda davanın kül halinde kesinleşmesini mi bekleyeceğiz?

1- Nafaka yoksulluk nafakası sanırım. Boşanmaya ilişkin olan hüküm kesinleştiği için icraya konu edebilirsiniz. Yine sayın Av.Armağan Konyalı'nın aktardığğı HGK kararı ile belirlendiği üzere maddi ve manevi tazminat hüküm altına alınmşsa onlar da icraya konu edilebilir.

2- Vekalet ücreti de aynı gerekçe ile icraya konu edilebilir.
Old 22-01-2020, 19:35   #4
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.mehmet.av
3- Boşanma yönünden her iki taraf da istinafa gitmedi. Yani boşanma yönüyle kesinleşti.

Soru:
1- Her ne kadar boşanma davası ile talep edilen feri talepler kesinleşmeden icraya konulamıyor ise de olayımızda dava boşanma yönü ile kesinleştiği için (karşı tarafın temyiz sonucunu beklemeden) nafaka ve tazminatı icraya koyabilirim diye düşünüyorum. Doğru mudur?
2- Boşanma davasında lehimize vekalet ücretine hükmedilmişti. Dava boşanma yönü ile kesinleştiği için dava vekalet ücretimizi de icraya koyabilir miyiz? Yoksa karşı tarafın tazminat ve nafaka için yaptığı temyizin sonucunda davanın kül halinde kesinleşmesini mi bekleyeceğiz?
Sayın Meslektaşım,

Boşanma Nüfus MüdürülÜğü'ne işlendiyse elbette icra takibini başlatabilirsiniz. Öncelikle aile mahkemesinden boşanmanın kesinleştiğine dair şerh alın.

Saygılar,
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İcra takibinde iş alacak ve ferileri tahsil edilmeden vekalet ücreti alınırmı? mehmetanul Meslektaşların Soruları 1 29-09-2015 22:13
çalıntı çek-yetkisiz hamile ödenen çek bedelinin ferileri ile birlikte istirdatı talebi av.ismail Meslektaşların Soruları 3 15-09-2014 13:45
boşanma davasında kabule karar verilip,ferileri bakımından davalı olarak lehimize karar veridiği halde lehimize vekalet ücreti hükmedilmedi av.jerdal Meslektaşların Soruları 2 05-01-2013 14:19
İcra dosyasında ferileri saklı tutulmadığından davanın reddi av.cemil Meslektaşların Soruları 3 05-01-2011 04:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03133297 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.