Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Nüfus Davası-Temyiz

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-05-2011, 21:51   #1
Kemosabe

 
Varsayılan Nüfus Davası-Temyiz

İyi akşamlar değerli meslektaşlarım,gerçek kişilerin açtığı nüfus davalarının sonucunda verilen kararları C.savcısının temyiz hakkı var mıdır?Saygılarımla.
Old 07-05-2011, 11:44   #2
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kemosabe
İyi akşamlar değerli meslektaşlarım,gerçek kişilerin açtığı nüfus davalarının sonucunda verilen kararları C.savcısının temyiz hakkı var mıdır?Saygılarımla.

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/17090
Karar: 2010/21855
Karar Tarihi: 23.12.2010
ÖLÜMÜN TESPİTİ VE NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASI - CUMHURİYET SAVCISI KATILIMI SAĞLANMADAN DAVANIN GÖRÜŞÜLÜP SONUÇLANMASI - DAVAYA CUMHURİYET SAVCISININ KATILMASI GEREĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU
ÖZET: Davacı ölümün tespiti ve ölümün tespitiyle ilgili nüfus kaydında buna ilişkin kayıtların düzeltilmesini istemektedir. Mahkemece dava, Cumhuriyet Savcısı katılımı sağlanmadan görülüp, sonuçlandırılmış; Cumhuriyet savcısı hükmü katılımı sağlanmadan görülüp karara bağlandığı ve bu durumun usule aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz etmiştir. Temyiz incelemesine konu bu davanın, mevcut niteliğine göre Cumhuriyet savcısı katılımıyla görülüp sonuçlandırılması gerekirken, bu gerekliliğin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup; hükmün bu nedenle bozulmasını gerektirmiştir.
(5490 S. K. m. 33) (Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik m. 69)
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Temyiz incelemesine konu dava, nüfus sicilinde sağ gözüken kişinin gerçekte ölü olduğunun tespiti yanında, sicilde <sağ> olarak belirtilen kaydın <ölü> olarak düzeltilmesini de amaçlayan; bu kişinin ölmüş olduğunun tespiti durumunda mirasçısı olacak kişi tarafından açılmış <ölümün tespiti davası> niteliğindedir. Dava bu hukuksal niteliğiyle; mirasçılık haklarını etkileyeceğinden Türk Medeni Kanunu'nu, nüfus sicilindeki eksik veya hatalı kaydın düzeltilmesini de amaçladığından 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nu ilgilendirmektedir. Dava; mirasçılık hakkı ilgisi nedeniyle ölümün tespiti istenilen kişinin diğer mirasçısına, nüfus kaydının düzeltilmesi yönünden Nüfus Müdürlüğüne yöneltilerek açılmıştır. Davada husumet yönünden bir eksiklik veya yanlışlık bulunmamaktadır.
Ölü olduğu halde aile kütüklerinde (nüfus sicilinde) sağ gözükenler hakkında ne gibi işlem yapılabileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 33 ve bu Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 69. maddesinde gösterilmiştir. Buna göre; bu gibi kişilerin ölü olduğu idarece tespit edilebildiği takdirde idari yoldan ölüm kaydı düşülebileceği gibi; yönetmeliğin belirtilen 69. maddesinde düzeltmeye esas alınabilecek belgeler arasında <mahkeme kararları> da gösterilmiş olduğundan, mahkeme kararlarına dayanılarak da ölüm kaydı düşülebilecektir. Yürürlükten kaldırılan 1587 sayılı Nüfus Kanunu'nda tespit davalarına yer verilmemişken; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-c maddesinde, nüfus kayıt düzeltim davalarının bir türü olarak <tespit davaları>na da yer verilmiştir. O halde, nüfus idaresi hasım gönderilmek suretiyle açılan ölümün tespiti davasının dinlenmesine artık yasal bir engel bulunmamaktadır. Ancak, bu şekilde ölümün tespiti davaları açıldığında sadece ölümün tespitine karar vermek yeterli olmamakta; ölüm tarihi mirasçılık haklarını etkileyeceği ve sicilde de ölüm tarihinin belirtilmesi gerektiğinden, ölüm tarihinin de mümkünse gün/ay/yıl, en azından yıl olarak da tespiti gerekmektedir. Diğer yandan; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi; nüfus kayıt düzeltim davalarının Cumhuriyet savcısı ve nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru katılımıyla görüleceği ve karara bağlanacağını hükme bağlamıştır. Bunun sonucu olarak; nüfus kaydında düzeltme sağlamayı da amaçlayan ölümün tespiti davaları; açıklandığı gibi, nüfus kayıt düzeltim davalarının bir türü olarak, Cumhuriyet savcısı ve nüfus memuru katılımıyla görülüp sonuçlandırılmalıdır. Hemen belirtmek gerekir ki; nüfus sicilinde kaydı bulunmayan kişilere yönelik olarak, mirasçılık hakları vb. diğer bazı haklar yönünden de ölümün tespiti davası açılabileceğinden; o kişinin nüfus sicilinde kaydı bulunmadığı; ölü kişinin sicile yazımının da olanaklı olmaması nedeniyle; bu gibi ölümün tespiti davalarında Cumhuriyet savcısı katılımı ve davayı nüfus idaresine yöneltme gerekmemektedir.
Davaya konu olayda; ölümünün tespiti istenilen kişi 1922 doğumlu R. oğlu A. olup; bu kişi 1923 yılında Dikili nüfus kütüğüne tescil edilmiştir. Davacı bu kişinin 1934 yılında ölmüş olduğunu belirterek ölümün tespitiyle ilgili nüfus kaydında buna ilişkin kayıtların düzeltilmesini istemektedir. Mahkemece dava, Cumhuriyet savcısı katılımı sağlanmadan görülüp, sonuçlandırılmış; Cumhuriyet savcısı hükmü katılımı sağlanmadan görülüp karara bağlandığı ve bu durumun usule aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz etmiştir. Yukarıda ayrıntısıyla açıklandığı gibi; temyiz incelemesine konu bu davanın, mevcut niteliğine göre Cumhuriyet savcısı katılımıyla görülüp sonuçlandırılması gerekirken, bu gerekliliğin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup; hükmün bu nedenle bozulmasını gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebine göre, hükmün esasının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 07-05-2011, 11:55   #3
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kemosabe
İyi akşamlar değerli meslektaşlarım,gerçek kişilerin açtığı nüfus davalarının sonucunda verilen kararları C.savcısının temyiz hakkı var mıdır?Saygılarımla.

Cumhuriyet Savcısı, davada kamu adına hareket ettiğinden davanın reddini talep edebileceği gibi, temyiz etme hakkı da vardır. Bu anlamda aynı şekilde Nüfus Müdürlüğü'nün de temyiz hakkı vardır.
Old 07-05-2011, 13:16   #4
Kemosabe

 
Varsayılan


YARGI HİZMETLERİNİN HIZLANDIRILMASI AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUNUN


MADDE 31- Bu Kanunun yayımı tarihinde;

a) 15/7/1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanununun 23 üncü maddesinin üçüncü fıkrası,

b) 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 28 inci maddesi,

c) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 138 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “ve Cumhuriyet savcısının hazır bulunmasıyla” ibaresi,

d) 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin ikinci cümlesinde yer alan “Cumhuriyet Savcısı ve” ibaresi,

yürürlükten kaldırılmıştır.

Değişiklikten sonra C.savcıları nüfus davası kararlarını temyiz edebilir mi?Saygılarımla.
Old 07-05-2011, 17:04   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kemosabe

YARGI HİZMETLERİNİN HIZLANDIRILMASI AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUNUN


MADDE 31- Bu Kanunun yayımı tarihinde;

a) 15/7/1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanununun 23 üncü maddesinin üçüncü fıkrası,

b) 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 28 inci maddesi,

c) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 138 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “ve Cumhuriyet savcısının hazır bulunmasıyla” ibaresi,

d) 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin ikinci cümlesinde yer alan “Cumhuriyet Savcısı ve” ibaresi,

yürürlükten kaldırılmıştır.

Değişiklikten sonra C.savcıları nüfus davası kararlarını temyiz edebilir mi?Saygılarımla.

Söz konusu değişikliklerin, "yargılama sırasında Cumhuriyet Savcılarının bulunması zorunluluğunu kaldırdığı ancak Cumhuriyet Savcılarının dava açma hakkını kaldırmadığı" şeklinde değerlendirilmesi gerektiği düşüncesindeyim.

Dolayısıyla dava açma hakkı olanın, temyiz etme hakkı da vardır, demek mümkündür. İlk cümledeki "Cumhuriyet Savcısı" ibaresi kaldırılmadığı için, böyle düşünüyorum.Saygılar,

Alıntı:
Nüfus davaları MADDE 36- (1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usûllere uyulur: a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin
göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları (Cumhuriyet savcısı ve) nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır.
b) Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir. Ad değişikliği halinde, nüfus müdürlüğü bu kişinin çocuklarının baba veya ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir.
c) Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder. (2) Kişilerin başkasına ait kaydı kullandıklarına ilişkin başvurular Bakanlıkça incelenip sonuçlandırılır.
Old 07-05-2011, 17:49   #6
Kemosabe

 
Varsayılan

Cumhuriyet savcılarının bizzat açtığı nüfus davaları sonucunda verilecek olan kararları C.savcılarının temyiz edebileceğini düşünüyorum.Gerçek kişilerin açtığı nüfus davalarında C.savcısı artık taraf ta olmadığından bu kararları C.savcısının temyiz edemeyeceğini düşünüyorum.
Old 07-05-2011, 18:39   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kemosabe
Cumhuriyet savcılarının bizzat açtığı nüfus davaları sonucunda verilecek olan kararları C.savcılarının temyiz edebileceğini düşünüyorum.Gerçek kişilerin açtığı nüfus davalarında C.savcısı artık taraf ta olmadığından bu kararları C.savcısının temyiz edemeyeceğini düşünüyorum.

Katılıyorum.
Old 09-05-2011, 08:29   #8
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kemosabe
Cumhuriyet savcılarının bizzat açtığı nüfus davaları sonucunda verilecek olan kararları C.savcılarının temyiz edebileceğini düşünüyorum.Gerçek kişilerin açtığı nüfus davalarında C.savcısı artık taraf ta olmadığından bu kararları C.savcısının temyiz edemeyeceğini düşünüyorum.

Sayın meslektaşım,

Bu tür davalarda Savcıların davaya katılmasının önüne geçildi ama temyiz hakları söz konusu.

yani kamu tarafından açılan davalar ile gerçek kişilerin açmış oldukları davalar arasında farklı düşünülerek, "ona temyiz hakkı var buna yok" diye bir ayrıma gidilmedi.

Daha 2 hafta önce buna benzer bir durum bir davamda hasıl oldu.

Yani tecrübe ile sabittir. yani 15 günlük temyiz süresi C.Savcısının da temyiz hakkını kapsıyor.
Old 09-05-2011, 10:18   #9
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

6217 S.Y. Gerkçesi ; Cumhuriyet savcılarının geçici süreli olarak asliye ceza mahkemelerinde yapılan duruşmalarda bulunmamasına ilişkin düzenleme yapılmakta buna paralel olarak asliye hukuk mahkemelerinde görülen özellikle nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davaların duruşmalarında da bulunmalarına ilişkin zorunluluktan vazgeçilmektedir. Böylece Cumhuriyet savcılarının soruşturmaları daha etkin ve süratli bir şekilde yürütebilmelerine imkân sağlanmaktadır.Son bölüm , kanımca , temyiz hakkını da içeriyor.
Old 09-05-2011, 11:29   #10
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan M.SERDAR DEMİRTAŞ
6217 S.Y. Gerkçesi ; Cumhuriyet savcılarının geçici süreli olarak asliye ceza mahkemelerinde yapılan duruşmalarda bulunmamasına ilişkin düzenleme yapılmakta buna paralel olarak asliye hukuk mahkemelerinde görülen özellikle nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davaların duruşmalarında da bulunmalarına ilişkin zorunluluktan vazgeçilmektedir. Böylece Cumhuriyet savcılarının soruşturmaları daha etkin ve süratli bir şekilde yürütebilmelerine imkân sağlanmaktadır.Son bölüm , kanımca , temyiz hakkını da içeriyor.

Sayın Demirtaş,

Nüfus davaları özü itibariyle, kamu düzenini ilgilendiren bir konu olması sebebiyle, Nüfus müdürlüğünün davalı olduğu bir durumda, davayı kabul etmesi, işin kamusal niteliğindeki durumunu düzeltmemekte.

Bu anlamda C.Savcılarının her ne kadar duruşmada yer almasalar dahili, kamu düzeni kapsamında temyiz hakları var.

Dediğim gibi, 2 hafta önce benzer durum oldu. C.Savcısı duruşmaya katılmadı ama kesinleştirme yapmak için C.Savcısının temyiz edip etmeyeceğine dair görüşü sorulduktan sonra dava kesinleştirildi.
Old 09-05-2011, 11:51   #11
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.kadirpolat
Bu anlamda C.Savcılarının her ne kadar duruşmada yer almasalar dahili, kamu düzeni kapsamında temyiz hakları var.

Dediğim gibi, 2 hafta önce benzer durum oldu. C.Savcısı duruşmaya katılmadı ama kesinleştirme yapmak için C.Savcısının temyiz edip etmeyeceğine dair görüşü sorulduktan sonra dava kesinleştirildi.

Sayın Polat,

Sizin olayınızda, C.Savcısının temyiz edip etmeyeceğinin sorulmuş olması belki durum netleşmediği için ihtiyaten yapılmış olabilir. Ancak takdir edersiniz ki, yerel bir mahkemenin yaklaşımı hukuken mutlaka doğrudur anlamına gelmez, diye düşünüyorum.

Bir davada kimlerin temyiz hakkının olduğu bellidir. Kanunda aksi düzenlenmedikçe davaya katılmayan tarafın temyiz hakkının olmaması gerekir diye düşünüyorum. Bildiğim kadarıyla bu genel kuralın aksi yönde bir düzenleme de henüz yoktur.
Old 09-05-2011, 12:06   #12
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Sayın Polat,

Sizin olayınızda, C.Savcısının temyiz edip etmeyeceğinin sorulmuş olması belki durum netleşmediği için ihtiyaten yapılmış olabilir. Ancak takdir edersiniz ki, yerel bir mahkemenin yaklaşımı hukuken mutlaka doğrudur anlamına gelmez diye düşünüyorum.

Bir davada kimlerin temyiz hakkının olduğu bellidir. Kanunda aksi düzenlenmedikçe davaya katılmayan tarafın temyiz hakkının olmaması gerekir diye düşünüyorum. Bildiğim kadarıyla bu genel kuralın aksi yönde bir düzenlemede henüz yoktur.

Sayın Meslektaşım,

Sizin bildiğiniz ama benim yada dediğiniz yerel mahkemenin yada Temyiz etmiyorum diyen Savcının bilmeği bir düzenleme varsa, dediğiniz doğrudur, derim. Yani sizin tabirinizle ihtiyaten yapılmıştır.

Ama bence konuya yaklaşım şekli olarak bu konuya ilişkin düzenleme sunamayacaksanız; yada ben size bu konuda ikna edici bir şey sunamayacaksam, öğretiye, uygulamaya ve hukuk mantığına bakılmasında yarar var.

Bununla şunu demek istiyorum, davada kimin temyiz hakkı var derken sanırım savcıların temyiz hakkı yoktur demek istediniz. yani Savcı taraf değil. Bugüne kadar hangi nüfus davalarında Savcının davadaki taraf durumunu gördüğünüzü söylermişsiniz. Nüfus davalarında davalı bellidir. Nüfus müdürlüğü. istisani durumlarda gerçek kişiler de buna dahil edilebilir. Ancak, yargıtay kararlarına bakın. Özellikle bozulmasına karar verilen nüfus davalarına. Hemen hemen hepsi C.Savcısı tarafından temyiz edilmiş.

bakın aynı durum şimdilerde Asliye Ceza mahkemelerinde de var. Savcılar duruşmaya girmiyor. Mütala vermiyor. Kararda var ise bir tutarsızlık temyiz hakkını kullanabiliyor.

Eğer sizin dediğiniz gibi, C.Savcısı davada taraf değil ise, Asliye Ceza Mahkemelerinde de temyiz haklarının olmaması lazımdı.

O zaman nüfus davaları gibi kamu düzenini ilgilendiren davalarda mahkeme kararlarına karşı KAMUyu kim temsil edecek? Elbette ki Kamuyu temsil edecek kişi, duruşmaya katılmalarının önüne geçilmiş olunan ancak temyiz hakları halen baki kalan C.Savcılarıdır.
Old 09-05-2011, 12:51   #13
av.kadirpolat

 
Varsayılan

6217 SAYILI YASA
MADDE 31 – Bu Kanunun yayımı tarihinde;
a) 15/7/1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanununun 23 üncü maddesinin üçüncü fıkrası,
b) 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 28 inci maddesi,
c) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 138 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “ve Cumhuriyet savcısının hazır bulunmasıyla” ibaresi,
d) 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin ikinci cümlesinde yer alan “Cumhuriyet Savcısı ve” ibaresi,
yürürlükten kaldırılmıştır.

5490 SAYILI YASA
MADDE 36-(1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usullere uyulur:
a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları Cumhuriyet savcısı ve nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır.


6217 Sayılı yasa ile C.savcıları ibaresi 5490 sayılı yasanın 36.madesinin a bendinin 2 cümlerinde yer alan maddeden kaldırılmıştır.

Ozaman MADDE 36-(1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usullere uyulur: a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır, şeklinde oluşmuş oluyor.

5490 SAYILI YASA de TEMYİZ HAKKI MADDE 37-(1) Genel Müdürlük ve nüfus müdürlükleri, mahkemece verilen kararlar hakkında her türlü kanun yoluna başvurmaya yetkilidir. (2) Genel Müdürlük ve nüfus müdürlükleri kanuni harç ve her türlü mahkeme masraflarından muaftır.

Şimdi soruyorum, kanunda temyiz hakkı sadece Genel Müdürlüğe ve nüfus müdürlüğüne verilmiş bir hak, bu güne kadar nasıl C.Savcıları tarafından kullanılabiliyordu?

Yıllardır Sulh Ceza Mahkemelerinde duruşmada hiç göremediğimiz Cumhuriyet Savcılarının temyiz haklarının var olduğunu biliyor musunuz? Çoğumuz bilmeyiz; deriz ki Savcı yoksa savcının temyiz hakkı da yok. Oysa Cumhuriyet Savcılarının görevleri arasında Sulh Ceza mahkemesi kararlarını temyiz hakkı var.

Yargılamanın hızlanması amacıyla Savcının bazı mahkemelerde ve davalarda duruşmada hazır bulunması zorunluluğu ortadan kalmışsa da, Savcının temyiz hakkı kamu Düzeninin temsilcisi olarak halen durmaktadır.
Old 09-05-2011, 18:26   #14
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.kadirpolat
Sayın Meslektaşım,

Sizin bildiğiniz ama benim yada dediğiniz yerel mahkemenin yada Temyiz etmiyorum diyen Savcının bilmeği bir düzenleme varsa, dediğiniz doğrudur, derim. Yani sizin tabirinizle ihtiyaten yapılmıştır.

Ama bence konuya yaklaşım şekli olarak bu konuya ilişkin düzenleme sunamayacaksanız; yada ben size bu konuda ikna edici bir şey sunamayacaksam, öğretiye, uygulamaya ve hukuk mantığına bakılmasında yarar var.

Bununla şunu demek istiyorum, davada kimin temyiz hakkı var derken sanırım savcıların temyiz hakkı yoktur demek istediniz. yani Savcı taraf değil. Bugüne kadar hangi nüfus davalarında Savcının davadaki taraf durumunu gördüğünüzü söylermişsiniz. Nüfus davalarında davalı bellidir. Nüfus müdürlüğü. istisani durumlarda gerçek kişiler de buna dahil edilebilir. Ancak, yargıtay kararlarına bakın. Özellikle bozulmasına karar verilen nüfus davalarına. Hemen hemen hepsi C.Savcısı tarafından temyiz edilmiş.

bakın aynı durum şimdilerde Asliye Ceza mahkemelerinde de var. Savcılar duruşmaya girmiyor. Mütala vermiyor. Kararda var ise bir tutarsızlık temyiz hakkını kullanabiliyor.

Eğer sizin dediğiniz gibi, C.Savcısı davada taraf değil ise, Asliye Ceza Mahkemelerinde de temyiz haklarının olmaması lazımdı.

O zaman nüfus davaları gibi kamu düzenini ilgilendiren davalarda mahkeme kararlarına karşı KAMUyu kim temsil edecek? Elbette ki Kamuyu temsil edecek kişi, duruşmaya katılmalarının önüne geçilmiş olunan ancak temyiz hakları halen baki kalan C.Savcılarıdır.

Sayın Polat,

Savcı, nüfus düzeltme davalarını açabilir. Savcı davanın tarafıdır dediğimi sanmıyorum. Bunu nereden çıkardınız anlayamadım. Ben aynen şunu demişim:

Alıntı:
Kanunda aksi düzenlenmedikçe davaya katılmayan tarafın temyiz hakkının olmaması gerekir diye düşünüyorum

Davaya katılmak taraf olmak anlamına gelmez. "Davaya katılmayan tarafın" cümlesinde geçen taraf kelimesi, davanın (davacısı-davalısı) manasında tarafı olarak kullanılmamıştır ki bu apaçık ortadadır. Kişi veya makam manasındadır.


Savcı NÜFUS DÜZELTME DAVASINI açmışsa, elbette ki temyiz edebilir. İlgilisi dava etmiş, Savcılık davaya katılmamışsa, Savcılık hangi sıfatla temyiz edecektir?

Ceza mahkemelerinde savcılık iddianame düzenlemiyor mu?

İddianame düzenleyerek kamu davası açan savcının bu nedenle davaya dahli vardır ve temyiz etme nedeni de kanaatimce budur.
Old 10-05-2011, 10:19   #15
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Sayın Polat,

Savcı, nüfus düzeltme davalarını açabilir. Savcı davanın tarafıdır dediğimi sanmıyorum. Bunu nereden çıkardınız anlayamadım. Ben aynen şunu demişim:



Davaya katılmak taraf olmak anlamına gelmez. "Davaya katılmayan tarafın" cümlesinde geçen taraf kelimesi, davanın (davacısı-davalısı) manasında tarafı olarak kullanılmamıştır ki bu apaçık ortadadır. Kişi veya makam manasındadır.


Savcı NÜFUS DÜZELTME DAVASINI açmışsa, elbette ki temyiz edebilir. İlgilisi dava etmiş, Savcılık davaya katılmamışsa, Savcılık hangi sıfatla temyiz edecektir?

Ceza mahkemelerinde savcılık iddianame düzenlemiyor mu?

İddianame düzenleyerek kamu davası açan savcının bu nedenle davaya dahli vardır ve temyiz etme nedeni de kanaatimce budur.

Sayın meslektaşım,

C.Savcısı davaya katılmasa dahi, kamunun temsilcisi sıfatına naildir ve bu anlamda halen Asliye Cezaların ve Nüfus davalarında Asliye Hukukların muhatap oldukları savcılar var.

Buradaki önemli husus, kamusal düzene ilişkin olan durumlarda savcının kamu adına hareket yetkisinin olmasıdır.
Old 10-05-2011, 13:16   #16
halit pamuk

 
Varsayılan

6100 sayılı kanunun 70. maddesinin gerekçesinde Cumhuriyet savcılarının taraf olup olmadıklarına ilişkin terddüt şu şekilde açıklığa kavuşturulmuştur:

Cumhuriyet savcısının, hukuk davalarında yer almasının temelinde, kamu düzeninin korunması düşüncesi yatar. Ancak, kamu düzenini ilgilendiren her konuda Cumhuriyet savcısının görevli olduğuna ilişkin bir ilke olmadığı gibi, böyle bir kanun hükmünün konulması da hukuk davalarının niteliği ile bağdaşmaz. Sadece kanunda açıkça öngörülen hâllerde Cumhuriyet savcısının dava açması ve açılan davalarda taraf olarak yer alması kabul edilmiştir. Cumhuriyet savcısı, hukuk davası açılması için gerekli şartların varlığı hâlinde, dava açmak zorundadır. Cumhuriyet savcısı, yer aldığı hukuk davalarında, dava açma, kanun yollarına başvurma, delillerin toplanmasını isteme gibi “taraf” olmaya bağlanan her türlü yetkiyi kullanabilir. Maddî hukuk ilişkisinin tarafı olmamaları, şeklî esasa bağlı “taraf olma” niteliğine engel teşkil etmemektedir. Öğretide, dava dilekçesinde davalı
veya davacı olarak gösterilmek, usulî bir kavram olan “taraf” sayılmak için yeterli kabul edilmektedir.

Maddî hukuk ilişkisine yabancı üçüncü kişilerin davadaki konumlarını açıklamak için kullanılan “davayı takip yetkisi” kavramıyla kanunen kendilerine görev verilen üçüncü kişilerin durumları açıklığa kavuşturulmuş, bu esas, öğretide ve uygulamada kabul görmüştür. Bu nedenle, uygulamadaki tereddütleri ortadan kaldırmak, Cumhuriyet savcılarının hukuk davalarındaki görevlerinin niteliğini
ve temelini açıklığa kavuşturmak için, taraf olduklarının açıkça belirtilmesine gerek duyulmuştur.

Ayrıca kanunda açıkça öngörülen hâllerde, açtığı veya açılmış bir hukuk davasında Cumhuriyet savcısının yer alması, kanunî bir zorunluluk olarak öngörülmüştür
Old 10-05-2011, 13:30   #17
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Adnan Koray
Cumhuriyet savcısı, yer aldığı hukuk davalarında, dava açma, kanun yollarına başvurma, delillerin toplanmasını isteme gibi “taraf” olmaya bağlanan her türlü yetkiyi kullanabilir. Maddî hukuk ilişkisinin tarafı olmamaları, şeklî esasa bağlı “taraf olma” niteliğine engel teşkil etmemektedir. [/left]

Ters anlamından Savcının yer almadığı davalarda "taraf" olmaya bağlanan yetkileri kullanamayacaktır anlamı çıkmakta ve bizim dediğimizi bir nevi teyit etmektedir.
Old 10-05-2011, 13:38   #18
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Ters anlamından Savcının yer almadığı davalarda "taraf" olmaya bağlanan yetkileri kullanamayacaktır anlamı çıkmakta ve bizim dediğimizi bir nevi teyit etmektedir.



Ben de öyle düşünüyorum. C. savcısının açmadığı, katılmadığı davayı da temyiz edemeyecektir.
Old 03-05-2013, 15:12   #19
üye29234

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım,bir nüfus davamızı temyiz ettik fakat onama olarak döndü.Acaba nüfus davalarında tashihi karar yapma olanağımız var mıdır?Teşekkür ederim şimdiden.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
nüfus davası mı nesep davası mı? law in law Meslektaşların Soruları 2 13-04-2012 10:55
nüfus davası yaman Meslektaşların Soruları 1 04-02-2010 03:12
babalık davası mı?,Nüfus davası mı? law in law Meslektaşların Soruları 7 25-02-2009 11:59
nüfus davası nizar Meslektaşların Soruları 1 05-12-2007 19:57


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06409311 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.