Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yasama Dokunulmazlığına Dokunulmalı Mıdır?

Yanıt
Old 26-11-2002, 17:43   #1
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan Yasama Dokunulmazlığına Dokunulmalı Mıdır?

AY.m.83/II: "Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam, durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır".

M.83/III: "Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez".

M.83/IV: "Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır".

Yasama dokunulmazlığı ile ilgili bu düzenlemeye dokunulmalı mıdır? Çağdaş ülkelerde durum nedir? Bu konuda ideal bir değişiklik veya düzenlemenin çerçevesi nasıl çizilebilir? Örneğin, hukuk ve ceza davaları bakaımından bir ayırım yapılabilir mi?
Old 28-11-2002, 17:51   #2
Kıvılcım

 
Varsayılan

Bence;

Yasama dokunulmazlığına kesinlikle dokunulmamalıdır. Ama; hakkında dava açılmış kişide hiç bir şekilde yasama dokunulmazlığı zırhına sarılmamalı, o'na bu imkan verilmemelidir. Kısaca, ceza davasına maruz kalan mahkum olmamış olsa da /beraat hali hariç/milletvekili olamamalıdır..
Old 28-11-2002, 18:26   #3
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

1787 Amerika Birleşik Devletleri Anayasasının 1. maddesinin 6. bölümünün 1. fıkrasına göre, “Senatörler ve temsilciler... ihanet (treason), cürüm (felony) ve asayişi ihlâl (breach of the peace) hâli dışında, kendi Meclislerinin toplantılarına katıldıkları sırada, gerekse bu toplantılara gelir veya giderken tutuklanmama imtiyazından yararlanırlar”.
Amerika Birleşik Devletlerinde bu hükme “tutuklanma hükmü (arrest clause)”, bu hükümle öngörülen imtiyaza ise “tutuklanmama imtiyazı (privilege from arrest)” ismi verilmektedir. Tutuklanmama imtiyazı her zaman aşırı dar yoruma (exceedingly narrow interpretation) tâbi tutulmuştur. Zira, 1787 Amerika Birleşik Devletleri Anayasasının yazıldığı dönemde, “hukuk davalarından (civil cases) dolayı da kişilerin tutuklanması ve hapse atılması mümkündü. İşte 1787 Amerika Birleşik Devletleri Anayasasını yazanlar Kongre üyelerinin hukuk davalarından dolayı tutuklanmamaları için bu imtiyazı getirmişlerdir. Oysa günümüzde, hukuk davalarından dolayı kişilerin tutuklanması (civil arrest) uygulaması yürürlükten kalktığından, bu hüküm, yani arrest clause (m.1, b.6, f.1) anlamsız kalmıştır.
Özetle Amerika Birleşik Devletlerinde Kongre üyelerinin işledikleri suçlardan dolayı her türlü ceza davasında (criminal case) tutuklanmaları mümkündür. Gerçekten de Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi, Williamson v. United States kararında yalancı şahitlikten mahkûm olan Temsilciler Meclisinin bir üyesinin tutuklanmama imtiyazından yararlanamayacağına hükmetmiştir. Özetle Amerika Birleşik Devletlerinde cezaî alanda Kongre üyelerine tanınan bir dokunulmazlığın bulunmadığını söyleyebiliriz. Keza, Amerika Birleşik Devletlerinde Kongre üyeleri mahkemelere tanık sıfatıyla çağrılabilir (http://www.ipu.org/parline-f/reports/ 1339.htm).
Old 02-12-2002, 06:51   #4
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

1949 Alman Anayasası, yasama dokunulmazlığı (immunität) kurumunu kabul etmiştir.
1949 Alman Anayasasının 46’ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre, Bundestag üyeleri Bundestag’ın izni olmaksızın, cezayı gerektiren bir fiilden dolayı cezaî takibata uğrayamaz veya tutuklanamazlar.
Bununla birlikte suçüstü hâlinde veya ertesi gün yakalanmış olması durumunda Bundestag üyeleri yasama dokunulmazlığından yararlanamazlar.
Keza aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre, Bundestag üyelerinin başka bir şekilde kişisel özgürlüklerini kısıtlanması için Bundestag’ın izni gerekir.
Anayasa ayrıca, bir milletvekili hakkındaki her türlü ceza davasının, milletvekilinin hürriyetini kısıtlayıcı her türlü tedbirin Bundestag’ın istemesi durumunda kaldırılmasını öngörmektedir (m.46/4).
Bundestag üyeleri tanık sıfatıyla mahkemelerde dinlenilebilir.
Bununla birlikte, Ceza Usûl Kanunu (m.50/1) ve Medenî Usûl Kanununa (m.382/2) göre Bundestag üyeleri tanık olarak toplantı döneminde Bundestag’ın bulunduğu yerde dinlenilmelidirler (http://www.ipu.org/parline-f/reports/1121.htm).
Yasama dokunulmazlığı Bundestag üyesinin seçilmesinden görev süresinin sonuna kadar işler.
Seçimden önce başlatılmış soruşturmaları da kapsar.
Yani bunlardan dolayı da Bundestag üyesi tutuklanamaz. Yasama dokunulmazlığının kaldırılması konusunda yetkili makam Bundestag veya onun Dokunulmazlık Komisyonudur.
Dokunulmazlığı kaldırılan Bundestag üyesi bu kararın iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir.
Bundestag üyelerinin ikametgahlarında arama yapılabilmesi için de Bundestag’ın izni gerekir.
Almanya’da ikinci Meclis olan Bundesrat üyelerinin yasama dokunulmazlığı yoktur; zira Bundesrat üyeleri parlâmenter değildir; federe devlet (Länder) hükûmetlerinin üyesidirler.
Old 13-12-2002, 14:32   #5
tansel

 
Varsayılan vekile dokunmak

"Yasama Dokunulmazlığı" Kavramdan da anlaşılacağı üzere, dokunulmazlığın sınırı, yasama faaliyetleri ile ilgilidir. Zaten, Avrupa ülkelerinde, "Kürsü Dokunulmazlığı" olarak adlandırılmasının nedeni de bu sınırlamadır. Söz konusu dokunulmazlığın temelinde yatan felsefe de, vekillerin, özgürce Meclis faaliyetlerine katılabilmelerinin sağlanmasıdır. Yoksa, suç işleyen bir vekil hakkında kovuşturma yapılmasını önlemek değildir. Aksi halde, Meclis, hakkında kovuşturma yapılanların bir sığınak yuvası haline gelir. Ancak, vekil hakkında kovuşturma yapılırken, tutuklanması ile ilgili özel hükümler getirilebir. Zira, Meclis iradesi dışında vekilin tutuklanmasına olanak sağlanırsa, buyöntem muhalefet partilerine mensup vekillerin, kötü niyetli uygulamalarla karşılaşmalarına yol açar. Anayasanın 10.maddesi, kanun önünde herkesin eşit olduğunu belirtir. Mevcut uygulama, Anayasanın söz konusu hükmüne aykırı olduğu gibi demokrasinin temel kuralları ile de bağdaşmamaktadır.
Old 13-12-2002, 23:03   #6
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Sayın TANSEL,

Başmüfettiş unvanını hak etmiş saygın bir denetim elemanı olmalısınız.

Fakat, "yasama dokunulmazlığı" ile "kürsü dokunulmazlığını" karıştırdığınızı görüyorum.

Konumuz kürsü dokunulmazlığı veya bir başka ifadeyle "yasama sorumsuzluğu" değildir.

Vekillere kürsü dokunulmazlığı sağlanması tartışmalı bir konu değildir.

Kürsü dokunulmazlığı Anayasa m.83/I'de şu şekilde düzenlenmektedir:

"Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar".

Kürsü dokunulmazlığı, oy, söz veya düşünce açıklamasının “yasama çalışmaları” sırasında yapılmış olması şartıyla parlâmento üyelerine tam ve mutlak bir koruma sağlar

Sorumsuzluğun mutlak nitelikte olması kendini şu dört noktada gösterir.

(1) Yasama sorumsuzluğu parlâmento üyesini hem cezaî, hem de hukukî takibata karşı korur.

(2) Yasama sorumsuzluğu kaldırılamaz.

(3) Yasama sorumsuzluğu süreklidir. Yani yasama sorumsuzluğu kapsamına giren bir fiilinden dolayı, parlâmento üyesi hakkında, bu sıfatının sona ermesinden sonra da hukukî veya cezaî bir takibatta bulunulamaz.

(4) Yasama sorumsuzluğu kamu düzenine (ordre public) ilişkindir; vazgeçilemez...

Bendeniz, kamuoyundaki eğilime uygun olarak yasama dokunulmazlığı denilen yargı muafiyetini tartışmaya açmak istedim.

“Yasama dokunulmazlığı (teşriî masûniyet)”, veya “parlâmenter dokunulmazlık (parliamentary inviolability), parlâmento üyeleri hakkında, suç işlediklerinden bahisle, parlâmentonun izni olmadan, gözaltına alma, tutuklama gibi bazı cezaî takibat işlemlerinde bulunulamayacağı anlamına gelmektedir.

Yasama dokunulmazlığı, parlâmento üyeleri lehine tanınmış gerçek bir muafiyet konumundadır.

Ceza kanunları karşısında vatandaşların eşitliği ilkesinin bir istisnası niteliğindedir.

Yasama sorumsuzluğunun amacı, parlâmento üyelerinin söz ve düşünce hürriyetlerini korumak olduğu halde, yasama dokunulmazlığının amacı, parlâmento üyelerinin parlâmento çalışmalarına istedikleri her zaman katılabilmelerini sağlamaktır.

Yasama dokunulmazlığı olmazsa, parlâmento üyesi iktidar tarafından bir suç soruşturması bahanesiyle tutulabilir; mahkemeler tarafından tutuklanabilir.

Bu durumda ise millî irade tam olarak parlâmentoda oluşamaz.

Örneğin hükümet aleyhine yapılan kritik bir güvensizlik oylamasında, birkaç muhalefet partisi üyesinin tutulma ve tutuklanma nedeniyle parlâmentoya gelip oy kullanamazsa, normalde düşmesi gereken hükümet görevde kalabilir ki, bu demokrasiyle bağdaşmaz.

İşte bu nedenle parlâmento üyelerine yasama dokunulmazlığı tanınmıştır.

O halde yasama dokunulmazlığının amacı, parlâmento üyelerini iktidar tarafından tahrik edilebilecek keyfi, zamansız ve esassız ceza kovuşturmalarıyla, geçici bir süre için de olsa, yasama çalışmalarından alıkonulmasını önlemektir.

Yasama dokunulmazlığı parlâmento üyesini bütün adlî takipten muaf tutmaz.

Parlâmento üyesine karşı ceza davası açılamasa da hukuk davası açılabilir.

Anglo-Sakson ülkeleri hariç, yasama dokunulmazlığı parlâmento üyesini kural olarak cezaî takipten korur.

Ama her cezaî takip işlemine karşı da korumaz.

Kural olarak, yasama dokunulmazlığı, parlâmento üyesinin yasama çalışmalarına katılmasını engelleyebilecek nitelikte olan, hürriyetten mahrum edici tedbirlere, yani tutma, gözaltına alma, tutuklama, sorgulama, yargılama ve hapis cezasını infaz etme gibi işlemlere karşı güvence sağlar.

Bu işlemlerin dışında kalan, parlâmento üyesinin hürriyetini kısıtlamayan yargısal işlemlerin yapılmasını kural olarak engellemez.

Örneğin, savcı parlâmento üyesini ihzaren celp edemez; ama hakkında soruşturma açıp, delilleri toplayabilir.

Yasama dokunulmazlığı kural olarak parlâmento üyesinin şahsını korur.

O nedenle, ayrıca parlâmentonun iznine tâbi tutulmamış ise, genel hükümler dairesinde parlâmento üyesinin evinde arama yapılabilir.

Ancak, evinde olup buna karşı koyan parlâmento üyesinin şahsı üzerinde zor kullanmak yine mümkün değildir.

Anayasa ve kanunlarla aksi öngörülmedikçe parlâmento üyeleri tanık sıfatıyla mahkemelerde dinlenebilir.

Ancak parlâmento üyesinin tanık sıfatıyla da olsa ihzaren celp edilmesi mümkün değildir.

Yasama dokunulmazlığı, yasama sorumsuzluğundan farklı olarak kaldırılabilir.

Buna yine parlâmento üyesinin ait olduğu meclis karar verir.

Buna “yasama dokunulmazlığının kaldırılması" veya “kovuşturmaya izin” kararı ismi verilir.

Yasama dokunulmazlığı kaldırılmış olan parlâmento üyesinin parlâmento üyeliği kalkmış olmaz.

O sadece yargılama bakımından normal vatandaşlar gibi olur.

Yasama sorumsuzluğundan farklı olarak, yasama dokunulmazlığı sürekli değildir, geçicidir.

Yani yasama dokunulmazlığı parlâmento üyeliği sıfatının devamı boyunca sürer.

Parlâmento üyeliği sıfatı sona erince, parlâmento üyesi hakkında ceza kovuşturması yapılabilir.

Daha önce verilmiş ceza hükmü çektirilir.

Tartışmanın doğru ve anlamlı bir zeminde yrürütülmesibne katkı yapmak üzere...

Şimdilik bu kadar.
Old 16-12-2002, 09:56   #7
tansel

 
Varsayılan tartışmanın yöntemi

Sayın Hukuk Doktoru, öncelikle şahsıma karşı yaptığınız kibar nitelemeden dolayı teşekkür ederim.

Bilgilendirici cevabınız için de ayrıca teşekkür etmek gereğini duydum.
Yazınız içeriği bir tatışma zemininden ziyade fakültede ders verme havasında,ancak, bu tartışma ortamı üniversiten yapılmıyor, ayrıca, ben de sizin öğrenciniz değilim.

Diğer taraftan, kendi sorduğunuz konulara kendiniz cevap veriyor ve diğer görüşleri önemsemiyorsunuz, demokratik bir tartışma ortamının gerçekleşeceğini sanmıyorum.

Tartışmanın daha farklı bir ortamda olması dileğiyle,
Old 16-12-2002, 22:00   #8
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Saygıdeğer Tansel,

Sizi öğrencim olarak düşünmedim.

Hatta pek çok konuda sizler gibi yetişkin uzmanlardan öğrenebilecek çok şeyim olduğunu düşünürüm.

Okudukça ve öğrendikçe, daha ne çok şey bilmediğimi anlıyorum.

Vergi, muhasebe ve denetim konularında açılacak bir tartışmada; bendenizin de pek çok terim ve kavram hatası yapması mukadderdir...

Yanlışlarımızın düzeltilmesi ve doğruların gösterilmesine alışmalı ve sadece memnun olmalıyız.

Fakat görüyorum ki, bir teknik hukuk kavramının doğru nitelendirilmesini sağlamaya çalışırken yanlış anlaşılmışım.

Niyet ve yaklaşım olarak sağlıklı bir tartışma zemini oluşturmayı hedeflemiştim.

Kendimi sorduğu soruya cevap veren konumda görmüyorum.

Sadece, açtığım tartışmaya beklediğim ilgiyi göremediğim için, yeni katkılarda bulunarak başkalarının ilgi ve dikkatini çekmeye çalışıyorum.

Ben böyle tartışma platformuna dört gözle müşteri beklerken, sizin gibi değerli katkı sahiplerinin görüşlerini neden önemsememiş olayım?

Tartışmayı başlatan sıfatıyla, ileri sürülen görüşlere eleştiri, karşı-tez ve öneri sunamayacaksam, demokratik bir tartışma zemini nasıl oluşacak?

Bence siz, alınmayın ve devam edin...

İçten saygılarımla...
Old 17-12-2002, 17:28   #9
tansel

 
Varsayılan Toplumsal gerçekler

Yasama dokunulmazlığı konusundaki mevcut düzenlemeyi, ideal hukuk yerine toplumsal gerçekler açısından yaklaşmak gerektiği düşüncesindeyim.

Zira, yasama dokunulmazlığı, Meclisi, soruşturmalardan kaçanların sığındığı bir yuva haline getirmekte ve toplumun gözünde Meclis'in, saygınlığını, inandırıcılığı yok etmektedir.

Ortaya çıkarılan yolsuzluk konularının kapatılması, kamu vicdanını zedelemektedir. Sonuçta, adalet kavramı da yara almaktadır.

Bu husus, siyasi partilerin seçim propaganlarına bile yansımaktadır.

Bu nedenle, yasama dokunulmazlığına, belli sınırlar içerisinde dokunmak gerekir.

Keyfi uygulamaları engelleyecek sınırlamaların bulunması gerekmektedir.

Çeşitli nedenlerle ceza hukukunda eşitlik ilkesine istisna getirilmektedir. Ama bunu yaparkende kişilerin hayatları boyunca- devamlı aynı kişilerin milletvekili seçildiği çarpık bir seçim sisteminde- haklarında hiç kovuşturma yapılmaması yol açaçaktır. Dolayısıyla, eşitlik ilkesinin alamını kaybetmesine neden olabilir.

Saygılarımla,
Old 21-12-2002, 16:02   #10
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan DOKUNULMASINA DOKUNULSUN DA?

Dr.Akman AKYÜREK'in doktora tezi sırasında yaptığı çalışmalarından vardığı sonuçtan hareketle " yasama dokunulmazlığına "ceza sorumsuzluğu " açısından dokulmalı mı? Açık bir kanaate sahip olmasam da,"hukuki sorumsuzluk " yönünden dokunulma gereği var sanıyorum.

Şimdilik şu kadarını belirtirsek,cezai soruşturmadan beklenen toplumsal tepkinin tatmin edilmesi hali,parlamentonun iç disiplin müeyyideleri ile tatmin edilebilir.

Ancak hukuki kovuşturmalardan beklenen amacın bu yolla elde edilmesi mümkün değildir.Hukuki kovuşturmaların temsil görevini engelleyici olduğu da iddia edilemeyeceğine göre ;
yasama dokunulmazlığına hukuki sorumluluk açısından dokunulabilindiği kadar dokunulması gerektiğini düşünüyorum.
Selam ve saygılar.
Old 21-12-2002, 17:39   #11
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Sayın KARACA,
Öncelikle tartışmaya olan katkınız için teşekkürler...
Acaba "hukuki sorumsuzluk" ile neyi kastetmektesiniz?
Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığı kapsamında ne gibi hukuki sorumsuzlukları vardır?
Yani, mevcut düzenlemede parlamento üyelerine icra takibi yapılamadığını ve hukuk davası açılamadığını ima ederek, bu tür bir sorumsuzluğa dokunulmasını mı önermektesiniz?
Bendeniz biraz böyle anladım...
Açabilirseniz memnun olurum...
Selam ve saygılar....
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yasama- Yargı - Yurttaş Av. Hulusi Metin Site Lokali 4 02-11-2011 11:20
İcra Müdür ve Müdür Yardımcılığı Sınavı Av.H.Sancar KARACA Adliye Duvarı 12 21-04-2009 13:27
yasama organının kamu görevlisi ataması mümkün mü? avukatedali Hukuk Soruları Arşivi 1 01-11-2006 15:48
fonksiyonel anlamda yasama yürütme işlemi nitelemesi Batu Han Meslektaşların Soruları 2 07-04-2003 00:56
Mal Ayrimi/birligi Ve Ayri Yasama koko Hukuk Soruları Arşivi 2 17-04-2002 23:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06029010 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.