Boşanmayı Eşim İstedi Ama Davayı Ben Açtım...

Birlikteligimiz yaklaşık 5 yıl sürdü.4 Yaşında bir kızımız var.son aylarda eski mutluluğumuz kalmadı.eşim öğretmen ben ise atanamamış bir öğretmen adayıyım.evlenince onun memleketine yerleştik.Doğuda küçük bir il.ben akdenizde turistik bir ilde yaşıyordum.tabi oraya gidince birtakım zorluklar yaşadım;ailesi mutahassıp bir aileydi ama herşeyi içimde yaşadım,yani ailesine karşı hiçbirzaman saygıda kusur etmedim ve oranın şartlarına uyum sağladım.Zaten evlenmeden önce eşimle bu konularda konuşmuştuk.Ailesinin açık görüşlü olduğunu ve açık olmam konusunda asla sorun yaşamayacağımızı,kendisininde beni böyle kabullendiğini,bu durumun kimseyi ilgilendirmeyeceğini dile getirmiş ve söz vermişti.Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı tabiri caizse.Bunun dışında birde atanamadığım için üzüntülerim vardı.2006 da sözleşmeli olarak atamam yapıldı ama kızıma bakacak kimse olmadığı için ve eşimde durumu onaylamadığı için görevime başlayamadım,bu beni çok etkiledi.Önceden eşim bana:' benim param sana yetmiyormu neden bu kadar üzülüyorsun'derdi.Son zamanlarda tartışırken 'senin yüzünden birsürü borcum var'diyince tüm tesellilerin yalan olduğunu anladım.Sadece:'başıma gelecekleri biliyordum şayet ben çaışıyor olsaydım,ekonomik özğürlüğüm olsaydı beni böyle suçlayamazdın'diyebildim.Ama bu durumu bir şekilde sineye çektim.ilk yıllarda aldığımız ev eşyalarından dolayı bir miktar borcumuz olmuştu,bunu benim ziynetlerimle kapattık.2yıl sonra tekrar borcu olduğunu söyledi eşim ve kredi çekti.(3mlyr)neyseki rahatlıyoruz derken son zamanlarda tartışmaya başladığımız dönemlerde 13 mly borcum var ve senin yüzünden dedi.Nasıl o kadar borç var aklım almadı.okulda tanıştığı ve ortak arkadaşlık yaptığımız bayanla neredeyse tüm günümüz beraber geçmeye başladı.Bu durum beni rahatsız etmeye başlayınca duruma müdahale ettim ve dananın kuyruğu kopmaya başladı.Tabi o durumu kabullenmedi onu savunmaya ve beni suçlamaya başladı.İş ciddiye bindi ve bayanıda uyarmak zorunda kaldım.Ama ikiside bana cephe aldı ve gizli görüşmeye başladılar.Ortaya çıkıncada 'ne olmuş onunda eşi yanımızda kötü bişeymi yapıyoruz'diyerek beni kuruntu yapmakla ve şizofrenlikle suçladı.(mağduriyetimi ispatlayabileceğim şahitlerim var)türk örf ve adetlerine göre evliliklerde böyle ilişkiler hiçte hoş karşılanmamakta.şayet aynı şeyi ben yapsaydım bırakın eşimi toplumda budurumu kabullenemezdi.tüm bu olup biteni en sonunda ailelerde duydu ve eşim ayrı ayrı dönemlerde 3 kere düzeleceğim diye özür diledi aile meclisinin önünde.Bende kızım için affettim ve huzurumuz için eski defterleri açmadım.tüm bunlar son birkaç ayda yaşandı.Eşim her özürün ardından çok değil birkaç saat sonra yapamadığını ve ayrılmak istediğini,bana olan sevgisinin bittiğini söyledi.Son 4 gün evi terketti ve ben evden gitmeden de dönmeyeceğini söyledi.hergün msj atıyordu:sen hala gitmedin mi,buradamısın tarzında.En sonunda evden ayrıldım ailemin yanına geldim kızımla beraber.5 aydır ayrı yaşıyoruz.Eşim sürekli boşanalım diye beni kışkırttı,sozyal güvencesi olmadığı için kızımın velayetini isteyeceğini,şayet anlaşmalı boşanırsak bu talebini geri çekeceğini söyledi.Öğrendiğime göre davayı o açarsa onun bulunduğu ilde görülecekmiş mahkeme.Benim oraya gidip gelmem zor olacağı için dava bulunduğum ilde olsun diye davayı ben açtım.şuanda sigortalı çalışıyorum.Dava dilekçemde nafaka ve tazminat isteğinde bulundum. Ben dava için onun buraya gelmesi gerektiğini,şahitlerde ise böyle birşeye gerek olmadığını:bulundukları ildeki ailke mahkemesine beyanda bulunmaları gerektiğini biliyorum.Acaba yanlış mı biliyorum eşimdemi bulunduğu ilde ifade vercek,hakim karşısında yüzyüze gelmeden dava olurmu?dilekçedeki taleplerim gerçekleşirmi?Kızımı benden alabilir mi?Çekişmeli boşanma olacağından dava çok uzarmı?Aşağı yukarı benim açımdan durum nasıl sonuçlanır?Bilgilendirirseniz çok minnettar kalırım,şimdiden teşekkürler.

Sayın Konuk;

Boşanma davasını bulunuduğunuz yerde açmışsınız, eğer dava dilekçesinin eşinize tebliğ edilmesinden itibaren 10 gün içinde Yetkisizlik İtirazı'nda bulunmaz ise, davanız açtığınız yer aile mahkemesinde görülmeye devam eder.

Ama eğer; süresi içinde davanın eşlerin son 6 ay oturdukları yer mahkemesinde veya yerleşim yeri mahkemesinde açılmasaı gerektiği itirazı yapılırsa davanız eşinizin bulunduğu ile taşınır.

Eşiniz bu itirazda bulunmaz ise; isterse davayı bizzat gelip giderek takip eder ya da yazılı olarak diyeceklerini ilgili mahkemeye gönderebilir, tanıklarını bildirebilir.

Tanıklar başka illerde ise bu tanıkların ifadeleri de bulundukları yer, mahkemelerince alınır, bunun için yazılan talimatların masrafları olur, bunları tanıgı gösteren taraf karşılar.

Eşinizin ikametgahı dışındaki bir yerde dava takibi hakkında yazdıklarımı, sizin davanızın yetkisizlikle oraya taşınması halinde de kendinize uyarlayınız.

Velayet konusunda ise, 4 yaşındaki bir çocuk anne bakım ve şefkatine muhtaçtır.size velayetin verilmemesi için hiç bir neden yoktur.baba çocuğunun iaşesini karşılamak zorundadır.İştirak nafakası ödemelidir.

Boşanmada kusursuz olmanız ve boşanma ile yoksulluğa düşeceğinizi kanıtlamanız halinde size de nafaka ödeyecektir.

Davanızın uzun sürmesi noktasında da dinlenecek şahitlerin başka illerde olması etkili olur.Ama tedbir nafakası dava tarihinden itibaren size ve çocuğunuza bağlanabilecektir.Talep ediniz.

Sayın Konuk; davanızın her aşamasında hukuki yardım alınız. Maddi durumunuzun elverişsiz olması halinde bulunduğunuz il barıosundan kendinize avukat tayin edilmesini de isteyebilirsiniz.

Saygı ile.

Sn Konuk;

Eşiniz davalı konumda olduğu için,duruşmalara gelmese dahi,yargılama devam edecektir,fakat bu hususun aleyhe olacağı da aşikardır.Davalı eşiniz,sizin açtığınız davaya yazılı olarak cavap verecektir.Ve ya vekil sıfatıyla davaya devam da ederse,kendisinin duruşmalara katılaması yine gerekmeyecektir.Tanıklarınızın beyanları,bulundukları illerdeki Asliye hukuk mahkemeleri tarafından talimatla alınabilir.Fakat siz davayı ya bizzat,ya da vekil yardımıyla takip etmelisiniz,aksi halde davanız düşer.

Çocuğunuz 4 yaşında olduğundan,yüksek ihtimalle velayeti tarafınıza verilecektir.Çünkü çocuğunuz anne şefkati ve bakımına muhtaç yaştadır.

Hak kaybına uğramamak için,bir avukattan hukuki yardım almanızı öneririm.

Saygılarımla...

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/21518
Karar: 2006/5959
Karar Tarihi: 20.04.2006
ÖZET: Davacı kadın taraflar arasında meydana gelen olaylardan sonra Erzurum'a ailesinin yanına dönerek boşanma davası açmıştır. Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Davacı kadın sürekli kalma niyetiyle ailesi yanına döndüğü ve kendi yerleşim yerinde boşanma davası açtığı gözetilmeden işin esasinin incelenmesi gerekir.



Sn Konuk,

Yukarıdaki karardan da anlaşılacağı üzere,yerleşme niyetiyle ailenizin yanına döndüğünüzden,yetkisizlik kararı verilemeyecek,ve boşanma davanız açtığınız ilde devam edecektir.

Saygılarımla...