Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ayıplı mal nedeniyle sözleşmeden dönme vekalet ücreti

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-07-2020, 14:43   #1
Av. makbule

 
Varsayılan ayıplı mal nedeniyle sözleşmeden dönme vekalet ücreti

Meslektaşlarım,

Müvekkilim kilometresi düşürülmüş ayıplı araç satın alıyor, aracın km si düşürüldüğünü öğrenmesi üzerine Tüketici Mahkemesinde ayıplı mal nedeniyle öncelikle “Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme” seçimlik hakkımızı kullanarak araç bedelinin tarafımıza iadesini bu mümkün olmazsa bedelde indirim yapılmasını talep edeceğiz. Sözleşmeden dönme hakkımızı kullanarak araç bedelinin iadesini istediğimizde dava dilekçemizin talep kısmında araç bedelinin tamamının iadesini istediğimizde dava red olursa karşı vekalet ücreti nispi olarak araç bedeli üzerinden mi hesaplanır? Eğer nispi vekalet ücreti varsa bu davayı kısmi dava olarak açıp davanın gidişatına göre sonradan değeri arttırmak daha mı doğru olur? Şimdiden teşekkürler...
Old 16-07-2020, 16:45   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Terditli davalarda ortada tek dava vardır. Taleplerden birisi kabul edildiğinde ret edilen talep yönünden karşı tarafa vekalet ücreti tayin edilmez.
Fakat TKHK m.15'e göre ayıplı ifa halinde tüketicinin 11.m.de yazılı seçimlik hakları vardır.Seçimlik haklardan yalnız birisi tercih edilebilir. Terditli (kademeli) şekilde dava açılamaz, açılmiş olsa dahi hakim hangisini tercih ettiğinizi soracaktır.Diye düşünüyorum.
Old 17-07-2020, 16:52   #3
Av. makbule

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
Terditli davalarda ortada tek dava vardır. Taleplerden birisi kabul edildiğinde ret edilen talep yönünden karşı tarafa vekalet ücreti tayin edilmez.
Fakat TKHK m.15'e göre ayıplı ifa halinde tüketicinin 11.m.de yazılı seçimlik hakları vardır.Seçimlik haklardan yalnız birisi tercih edilebilir. Terditli (kademeli) şekilde dava açılamaz, açılmiş olsa dahi hakim hangisini tercih ettiğinizi soracaktır.Diye düşünüyorum.

evet dediğiniz yönde kararlar var. O halde seçimlik haklardan yalnız birini seçerek -örneğin sözleşmeden dönme hakkımızı seçerek- açtığımız davada hakim ayıbın niteliği gereği sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılmasının iyiniyet kurallarına uygun düşmeyeceğine kanaat getirmesi durumunda; bir başka seçimlik hakka karara verebilir mi, yoksa taleple bağlılık ilkesi gereği davayı red mi etmesi gerekir? Davayı red durumunda müvekkil vekalet ücreti ödemek durumunda kalacak, üstelik tekrar dava açmamız gerekecek..
Old 17-07-2020, 18:47   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.makbule
evet dediğiniz yönde kararlar var. O halde seçimlik haklardan yalnız birini seçerek -örneğin sözleşmeden dönme hakkımızı seçerek- açtığımız davada hakim ayıbın niteliği gereği sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılmasının iyiniyet kurallarına uygun düşmeyeceğine kanaat getirmesi durumunda; bir başka seçimlik hakka karara verebilir mi, yoksa taleple bağlılık ilkesi gereği davayı red mi etmesi gerekir? Davayı red durumunda müvekkil vekalet ücreti ödemek durumunda kalacak, üstelik tekrar dava açmamız gerekecek.

TKHK m.11 ve 15' göre tüketicinin seçimlik haklardan yalnız birisini tercih etmesi esastır. Ancak istisna olarak TBK.nun m.227/4 'ün Hakime yerdiği yetkiye dayalı olarak seçimlik hakkın hakkaniyet ilkelerine aykırı olarak kullanılması halinde, tüketicinin sözleşmeden dönme şeklindeki tercihi yerine bedel indirilmesi(veya bence onarım da olabilir) şeklinde karar verebileceği Yargıtay kararları ile kabul edilmektedir.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2016/20595

Karar Numarası: 2019/4373

Karar Tarihi: 02.04.2019


Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıdan 22.08.2014 tarihinde dava konusu otomobili satın almış olduğunu, bir süre kullandıktan sonra aracın ön kaput kısmından üç kat boya olduğunun fark edildiğini, aracın sıfır olarak satın alınmış olması karşısında gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, araç için ödenen bedelin iadesine karar verilmesini dilemiştir.

Davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece; Davanın kısmen kabulü ile; 39.250,00.-Tl'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacıda bulunan Hyundai marka İ20 Troy model küp beyaz renkli ....şasi numaralı aracın davalıya iadesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedeli iadesi istemi ile eldeki dava açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava konusu otomobilin motor kaputu üzerindeki boya kalınlığı nedeni ile aracın 2.800,00.-TL değer kaybına uğrayacağı mütalaa edilmiştir.

Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boya kalınlığının sözleşmenin feshi ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır.

6502 sayılı yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur. Yine aynı yasanın 83/1. maddesi ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümlerin uygulanacağı düzenlemesi yapılmıştır. Görüleceği üzere yasa koyucu, 11. maddenin birinci fıkrası ile tüketicinin seçimlik haklarını sıralama yoluyla düzenlemiş, bu seçimlik haklardan “ücretsiz onarım” ve “malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi” seçimlik haklarının kullanılması halinde karşı taraf için hakkaniyete aykırı olarak orantısız güçlüklerin ortaya çıkması halini ise tüketici insiyatifinde olan seçim hakkının bir istisnası olarak aynı maddenin üçüncü fıkrasında hüküm altına almıştır.

Bu düzenleme ile paralel mahiyette olan bir düzenlemeye de 6098 sayılı TBK’nun 227/3. maddesinde yer verilmiş olup, buna göre, “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” Her iki düzenlemede esas olarak kullanılan seçimlik hakkın ortaya çıkaracağı sonucun karşı taraf için orantısızlık yaratması ve durumun bunu haklı göstermemesi gibi özünde Türk Hukuk sisteminin temelini oluşturan hakkaniyet ilkesine dayanmakta olup; somut olayın yapısı ve bu ilkenin uygulanırlığı noktasında takdir hakkını da hakime yüklemiştir.

Bu açıklamalar ışığında somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi incelemesinde, araçtaki ayıbın 2.800,00.-TL değer kaybına yol açacağı bildirilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde bedel iadesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 29-02-2024, 12:52   #5
gbahsi

 
Varsayılan

Meslektaşım merhabalar, benzer bir konuda tereddüt yaşıyorum. Müvekkilin bedel iadesi ve ayrıca yaptığı masraflar yönünden tazmin talebi var. Bu haliyle davayı ne şekilde açmalıyım? Bedel olarak kısmi dava şeklinde düşük bir miktar mı gösterdiniz? Şimdiden teşekkürler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sözleşmeden dönme avgözde Meslektaşların Soruları 2 12-03-2014 16:24
İnternet bağlantısının yapılamaması nedeniyle sözleşmeden dönme - bağlantılı abonelik gcpgl Meslektaşların Soruları 3 17-10-2012 20:55
Sözleşmeden dönme Hukuka Saygı Meslektaşların Soruları 3 10-11-2009 07:41
sözleşmeden dönme-ayıplı mal avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 1 25-08-2008 13:38
Ödemesi Çekle Yapılan Aracın Ayıplı Çıkması - Sözleşmeden Dönme - Çek İptali Av.bozkara Meslektaşların Soruları 4 08-02-2008 23:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04303789 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.