Çalışma Koşullarında Değişiklik/6 işgünü içinde kabul/Aynı süre içinde cayma

İş Kanunu 22.madde gereğince işveren, çalışma koşullarındaki esaslı değişiklik için işçiye yazılı olarak bildirimde bulunmalıdır.Ve işçinin ve altı iş günü içinde bu değişikliği kabul etmeme hakkı vardır.

Sormak istediğim, işçi bu altı günlük yasal süre içinde yazılı olarak "kabul" bildiriminde bulunduktan sonra, yine aynı yasal altı gün içinde bu bildiriminden cayabilir mi?

Nihai olarak hayır, ben çalışma koşullarınızı kabul etmiyorum diyebilir mi?

İrade fesadı hallerini düşünecek olursak, iş kaybetme korkusu ile refleksif olarak ilk önce kabul ettim ama, sonra bu beyanımdan vazgeçiyorum derse, işçinin feshi haklıdır diyebilir miyiz?

İlk etapta bunu sorayım, daha sonra devamı gelebilir.

Değerli düşünceleriniz için şimdiden teşekkür ederim...

Saygı ile,

Sayın Meslektaşım;

Burada aslında yeni (şartlarla) bir sözleşme akdedilmiş oluyor. 6 günlük süre de, azami sınır olarak belirlenmiş. Bu itibarla işçi "kabul" beyanıyla bağlı olacaktır. Geri dönemez.

İrade fesadı halinde ise 6 günlük süre sınır değildir. Sonrasında da "kabul"un asıl irade olmadığı ileri sürülebilir.

22. Madde tek başına (yani değişiklik önerisi)işçiye haklı fesih hakkı doğurmaz. İşveren, esaslı değişikliği işçi tarafından kabul edilmemesine rağmen uygularsa, ancak o halde 24. maddeye göre fesih gündeme gelebilir.

Saygılarımla,

Alıntı: Yazan Adli Tip Sayın Meslektaşım; Burada aslında yeni (şartlarla) bir sözleşme akdedilmiş oluyor. 6 günlük süre de, azami sınır olarak belirlenmiş. Bu itibarla işçi "kabul" beyanıyla bağlı olacaktır. Geri dönemez. İrade fesadı halinde ise 6 günlük süre sınır değildir. Sonrasında da "kabul"un asıl irade olmadığı ileri sürülebilir. 22. Madde tek başına (yani değişiklik önerisi)işçiye haklı fesih hakkı doğurmaz. İşveren, esaslı değişikliği işçi tarafından kabul edilmemesine rağmen uygularsa, ancak o halde 24. maddeye göre fesih gündeme gelebilir. Saygılarımla,

Öncelikle, çok teşekkür ederim;

Kabulün asıl irade olmadığını ve aslında son durum itibarı ile bu şartlarda çalışmak istemediğimizi, işi kaybetme korkusu ile imzalamak zorunda kalmak üzerine yapılacak bir savunma ne derece geçerli olur sizce?

Bu irade fesadı hali midir? Nasıl değerlendirilmesi gerekir?

Sonuçta işçi, hiç de istemeyeceği bir durum karşısında ilk önce kabulden başka bir şansının olmadığını düşünmesi normaldir.

Ve akabinde dediğiniz gibi bu farkına varma 6 günle sınırlı değil elbette, ama tamemen alti gün içinde yeniden bir bildirimle yukarıdaki beyanla , değişikliği kabul etmediğini bildirebilir mi?

Sonrasında da işe devam etmeyerek, eğer ödenmez ise, kıdemi için, veya işe iade davası açabilir mi?

Ya da işveren ikinci bildirimi istifa olarak değerlendirebilir mi?

Çok karışık olmadı umarım..

Alıntı: Yazan av-ufuk Öncelikle, çok teşekkür ederim; Kabulün asıl irade olmadığını ve aslında son durum itibarı ile bu şartlarda çalışmak istemediğimizi, işi kaybetme korkusu ile imzalamak zorunda kalmak üzerine yapılacak bir savunma ne derece geçerli olur sizce? Bu irade fesadı hali midir? Nasıl değerlendirilmesi gerekir? Sonuçta işçi, hiç de istemeyeceği bir durum karşısında ilk önce kabulden başka bir şansının olmadığını düşünmesi normaldir. Ve akabinde dediğiniz gibi bu farkına varma 6 günle sınırlı değil elbette, ama tamemen alti gün içinde yeniden bir bildirimle yukarıdaki beyanla , değişikliği kabul etmediğini bildirebilir mi? Sonrasında da işe devam etmeyerek, eğer ödenmez ise, kıdemi için, veya işe iade davası açabilir mi? Ya da işveren ikinci bildirimi istifa olarak değerlendirebilir mi? Çok karışık olmadı umarım..

Belki somut olayı tam olarak anlatırsanız daha rahat fikir yürütebiliriz.
Ancak, yazdıklarınızdan benim anladığım şeyler çok işçi lehine görünmüyor. Şöyle ki;
İşçinin, 6 gün içersinde, yani bir kaç günce, işini kaybedeceğinden korkarak imzaladığını söylediği belgeden dönerek işinden ayrılmayı istemesi bence samimi bulunmaz.

İrade fesadı halleri, genel hükümlerdeki hata, hile, ikrahtır. İş Hukukunda, işçinin işverene ekonomik bağlılığı ise özel olarak irdelenmektedir. Bu bağlamda, iradenin açıklandığı zamandaki şartlarla, asıl iradedin ortaya konduğu zamandaki şartlar arasında bir fark olması gerekir.

Sizin olayınızda, işçi ancak şunu diyebilir: "ben o belgeyi imzalamazsam tazminatsız olarak işten çıkartılacağımı sandım."

Bir önceki mesajımda da belirttiğim gibi, bir an için işçinin bu iradesini geri alınabileceği düşünülse bile, 22. madde işçiye fesih hakkı doğurmaz. 6 gün içinde değişiklik kabul edilmezse, işveren ya eski koşulları uygulayacaktır, ya da iş akdini İŞVEREN feshedecektir.

Diğer yandan, iş akdinin -haklı sebeple de olsa- işçi tarafından feshedildiği hallerde işe iade davası açılmaz.

Saygılarımla,

Alıntı: Yazan Adli Tip Bir önceki mesajımda da belirttiğim gibi, bir an için işçinin bu iradesini geri alınabileceği düşünülse bile, 22. madde işçiye fesih hakkı doğurmaz. ya da iş akdini İŞVEREN feshedecektir. Saygılarımla,

Yine çok teşekkür ediyorum yorumlarınız gerçekten aydınlatıcı oluyor;

Yukarıda alıntıladığım kısımla ilgili olarak; işçi bu şartlarda devam etmiyorum dedi ikinci bildirimini verdi..

Ve işe devam etti yani işbaşı yaptı, işveren iş aktini feshederse, işçiye tüm haklarını vermelidir, işçinin istifası yoktur diyebilir miyiz..?

Çünkü ikinci bildirimi hukuk kabul etmiyor, işçi haklı fesih de yapamıyor o zaman işveren iş akdini sonlandırır ise, işçiye haklarını da vermelidir.

Değil mi?

Saygı ile,

Alıntı: Yazan av-ufuk Yine çok teşekkür ediyorum yorumlarınız gerçekten aydınlatıcı oluyor; Yukarıda alıntıladığım kısımla ilgili olarak; işçi bu şartlarda devam etmiyorum dedi ikinci bildirimini verdi.. Ve işe devam etti yani işbaşı yaptı, işveren iş aktini feshederse, işçiye tüm haklarını vermelidir, işçinin istifası yoktur diyebilir miyiz..? Çünkü ikinci bildirimi hukuk kabul etmiyor, işçi haklı fesih de yapamıyor o zaman işveren iş akdini sonlandırır ise, işçiye haklarını da vermelidir. Değil mi? Saygı ile,

Sayın Meslektaşım,

İşveren, işçinin ikinci bildirimini kabul ederse, (yani değişikliği kabul beyanı iptal edilirse), işçi de " işe devam etti yani işbaşı yaptı, işveren iş aktini feshederse, işçiye tüm haklarını vermelidir, işçinin istifası yoktur diyebilir" iz.

Saygılar,

Sayın meslekdaşlarım,
İnce bir konu... Biraz içtihat karıştırdım. Tam uyanı bulamadım. 'Adli Tip' meslekdaşımın yorumlarına katılıyorum. Bir ilave yapmak isterim: İşçi, irade beyanındaki fesadı; makul, mantıklı ve kabul edilebilir bir şekilde açıklamak ve kanıtlamak zorundadır. Aksi halde, çelişkili davranma yasağına aykırı davranmış olur. İyiniyet iddiası da zayıf kalır. Öte yandan işveren 2. beyanı kabul etmezse, işçi de değişikliğe uymazsa, bu fiili durumda işveren haklarını vererek iş akdini fesih edebilecektir. Ki bu durumda işe iade davası açılamaz. Selamlar, başarılar.

Alıntı: Yazan Av.Şentürk DURSUN Öte yandan işveren 2. beyanı kabul etmezse, işçi de değişikliğe uymazsa, bu fiili durumda işveren haklarını vererek iş akdini fesih edebilecektir. Ki bu durumda işe iade davası açılamaz. Selamlar, başarılar.

Sayın Av.Şentürk DURSUN;

Mesajınızın, yukarıda alıntıladığım kısmına katılmıyorum.

İşveren 2. beyanı kabul etmezse, iş sözleşmesi yeni koşullarla devam edecektir. İşçi değişikliğe uymazsa, iş sözleşmesine aykırı davranmış olur. Bu fiili durumda işveren, -kıdem ya da ihbar tazminatı ödemeksizin- HAKLI NEDENLE FESİH yapabilecektir.

Diğer koşullar var ise (30 işçi, 6 ay kıdem vs) işverenin her feshinde işe iade davası açılabilir.

Saygılarımla,