Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Usulsüz tesis edilen ipoteğin iptalinden dolayı bankaya rücu davası açılması

Yanıt
Old 30-07-2020, 21:23   #1
avkulabas

 
Mutlu Usulsüz tesis edilen ipoteğin iptalinden dolayı bankaya rücu davası açılması

Merhabalar.Sitenin yeni üyesi olarak ilk sorumu soruyorum.
iyi niyetli üçüncü kişi olan müvekkil, bir bankadan ipotek temlik almıştır.İpotekli mal aile konutudur. Daha sonra ipotek verenin eşi, ipotek kurulurken rızasının olmadığını iddia ederek ipoteği temlik alan müvekkile ve kocasına karşı dava açmış;ipotek tesis edilirken,eşin rızasını gösterir muvafakatnamedeki imzanın eşe ait olmadığı adli tıp raporuyla ortaya çıkmış ve eş davayı kazanmıştır.ancak muvafakatnamenin usulsüz olduğundan müvekkilin haberi açılan dava ile olmuştur.
Müvekkil ipoteği temlik alırken bankaya ödediği parayı ve ve bankanın ve eşin hukuksuz tesis ettiği ipoteğin iptaliyle sonuçlanan davada hükmedilen vekalet ücretini de bankadan ve davalı eşten rücu etmek istiyor
soru şudur:aile mahkemesinin kararı henüz kesinleşmemiş; işin uzamasını istemediğimizden kararı kararı istinaf etmeden kesinleştirmek istiyoruz. bu durumda banka bize karşı kanun yollarını kullansanız belki lehinize bozulurdu demek suretiyle itiraz edebilir mi.
Not: istinaf ve temyiz süreci çok uzun süreceğinden uzun süre beklemek istemediğimiz için bu yola başvuracağız.
Old 31-07-2020, 04:21   #2
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Merhaba

Bence siz istinaf ve yargıtaya kararın bozulması için başvuru yapın. Bankanın alacağını temlik almışsınız yani bankanın halefi olmuşsunuz. Aşağıdaki karara göre davayı kazanmanız lazım.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO. 2012/16374
KARAR NO. 2013/8513
KARAR TARİHİ. 28.03.2013


> AİLE KONUTU ŞERHİ ( İpoteğin Fekki Talebi/Muvafakatnamedeki İmzanın Davacının Eşine Ait Olmadığı – Bankanın Bilgisi Olduğuna Dair Delil Bulunmadığı/Davanın Reddedileceği )

> İPOTEĞİN FEKKİ TALEBİ ( Muvafakatnamedeki İmzanın Davacının Eşine Ait Olmadığı – Bankanın Bilgisi Olduğuna Dair Delil Bulunmadığı/Davanın Reddedileceği )

> BANKANIN İYİNİYETİ (İpoteğin Fekki Talebi/Muvafakatnamedeki İmzanın Davacının Eşine Ait Olmadığı – Bankanın Bilgisi Olduğuna Dair Delil Bulunmadığı/Davanın Reddi Gereği )

> MUVAFAKATNAMEDEKİ İMZANIN EŞE AİT OLMAMASI (İpoteğin Fekki Talebi – Bankanın Bilgisi Olduğuna Dair Delil Bulunmadığı/Bankanın İyiniyetli Kabul Edileceği ) 4721/m.194, 1023

ÖZET : Davalı banka, konut üzerinde hak sahibi olan kocaya, ipotek tesisine, eşinin onay vermesi gerektiğini bildirmiş, hak sahibi olan koca da eşinin imzasını taşıyan muvafakatnameyi getirip banka yetkilisine vermiştir. Muvafakatnamedeki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiş ise de, bu sahteliğin, davalı koca, kredi borçlusu veya banka yetkilisi tarafından ortaklaşa yapıldığına veya banka yetkilisinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğine ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmamaktadır. Davacı bunun böyle olduğuna ilişkin bir delil getirmemiştir. Bu durumda banka iyi niyetlidir. Tapu kütüğünde konutun "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh de olmadığına göre, bankanın kazanımı korunmalıdır. Davanın reddi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Türk Medeni Kanununun 194. maddesi, aile konutu üzerinde hak sahibi eşin konutla ilgili tasarruflarının geçerliliğini diğer eşin açık rızasına bağlamış, rızaya ilişkin beyanın şeklini göstermemiştir. Rızanın mutlaka resmi şekilde (tapu memuru veya noterde ) verilmesi gerektiğine ilişkin bir hüküm Yasa'da yoktur. Kaynak İsviçre öğretisinde rızaya ilişkin beyanın sözlü veya yazılı verilebileceği gibi, işlemin ne olduğu somut olarak belirtilmiş olması şartıyla işlemden önce, işlem sırasında veya işlemden sonra (yapılmış işleme onay verme şeklinde) verilebileceği kabul edilmektedir. Sözlü beyanın ispatta kolaylık sağlamak bakımından tutanağa geçirilmesi kuşkusuz uygun olur. Rıza beyanının geçerliliğinin, tasarruf işleminin tabi olduğu şekle bağlanması veya geçerlilik için onay belgesindeki imzanın noterce tasdik edilmiş olmasının aranması Yasada olmayan bir unsuru yasaya dahil etmek anlamına gelir. İpotek tesisine ilişkin işlemden önce tapu kütüğünde konutun "aile konutu" olduğunu gösteren bir şerh mevcut olmadığına göre, işlemi gerçekleştiren tapu sicil memurunun işlemi yapmaya yetkili olan hak sahibinden, eşinin işleme yazılı izninin istemesi de Tapu Sicili Tüzüğüne göre mümkün değildir. İşleme onay verildiğine ilişkin belgenin onay verenin kimliği görülerek resmi memur huzurunda alınması gerektiğine ilişkin de bir düzenleme bulunmamaktadır. Dosya kapsamına göre, davalı banka, konut üzerinde hak sahibi olan kocaya, ipotek tesisine, eşinin onay vermesi gerektiğini bildirmiş, hak sahibi olan koca da eşinin imzasını taşıyan muvafakatnameyi getirip banka yetkilisine vermiştir. Muvafakatnamedeki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiş ise de, bu sahteliğin, davalı koca, kredi borçlusu veya banka yetkilisi tarafından ortaklaşa yapıldığına veya banka yetkilisinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğine ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmamaktadır. Davacı bunun böyle olduğuna ilişkin bir delil getirmemiştir. Bu durumda banka iyi niyetlidir. Tapu kütüğünde konutun "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh de olmadığına göre, Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi gereğince bankanın kazanımı korunmalıdır. Davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.03.2013 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Old 31-07-2020, 22:00   #3
avkulabas

 
Varsayılan

Teşekkür ederim Murat bey. Ancak biz kanun yolları uzun süreceğinden(6-7 yıl) o yola başvurmak istemedik. Bankanın söz konusu itirazına karşı, kanun yollarına başvursak dahi kararın değişmeyeceğini ispatlarsak bu itirazı defedebilir miyiz?
Old 31-07-2020, 22:05   #4
avkulabas

 
Varsayılan

Yargıtayın lehimize ve aleyhimize kararları mevcut yukarıdaki kararda olduğu gibi. Ancak Hukuk Genel Kurulunun kararları iyi niyetli üçüncü kişinin dahi bu durumda medeni kanun 1023'ten faydalanamayacağı yönünde..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ipoteğin Kaldirilmasi - Bankaya Ipotek Borcu Ödenmesine Rağmen Sonradan Çekilen Krediler Ve Kredi Kartlari Için Ipoteğin Paraya Çevrilmesi Av. Musa TAÇYILDIZ Meslektaşların Soruları 4 18-01-2018 15:03
şüfa önalım davası, taşınmaz hissesi üzerine tesis edilen ipotek? Avselcukk Meslektaşların Soruları 0 23-06-2015 13:21
Usulsüz tesis edilen KAT MÜLKİYETİNİN İPTALİ sailor1981 Meslektaşların Soruları 2 30-06-2014 09:03
karşılııksız çekten dolayı bankaya maddi ve manevi tazminat davası açabilirmiyim? Av.Hero Meslektaşların Soruları 15 20-02-2008 17:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04515004 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.