Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

"avukattan ne beklenir?"

Yanıt
Old 02-09-2007, 17:56   #1
Av.Görkem TURGUT

 
Varsayılan "avukattan ne beklenir?"

Geçtiğimiz günlerde şahit olduğum bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum:

Bir arkadaşımın babası avukatından şikayet ediyor,aldığı paranın hakkını bir türlü vermediğinden yakınıyordu.Merak edip,avukatıyla aralarında geçen olayı sordum:Kaza yaptığını,arabasını kaza yerinde bıraktığını,kazadan sonra bu durumu avukatına bildirdiğini;ancak avukatın,sigorta işlemleri için arabanın bulunduğu alana gelmesine rağmen arabayı çektirip,tamirciye bırakmadığını söyledi.Ona göre avukatı aldığı paranın karşılığı olarak bunları da yapmalıydı.



Benim anlayamadığım noktalar şunlar;

1-Avukat kimdir,görevi nedir?

2-Ayak işleri avukatların görevleri arasında mıdır?

3-Görevleri arasında olmasa bile bu tip işler yapılmasına müvekkil-avukat ilişkisi içinde mecbur kalınabiliyor mu?

Yani kısaca "Bir avukattan beklenen ve beklenmesi gereken" nedir?


Saygılarımla.......
Old 03-09-2007, 08:32   #2
kum

 
Varsayılan

Hukukçu olmayan bir üye olarak cevap vereyim;
Anladığım kadarı ile maddi hasarlı bir kaza olmuş.Bir defa sigorta işleri için avukatın kaza yerine gelmesine ne gerek var?Avukat o kadarnı yaptığına göre sözde müvekkil daha fazlasını bekliyor olabilir.Sözde diyorum çünkü bu vekil-müvekkil ilşkisinden öte gibi.Böyle bir beklenti olduğunu göre avukat sınırları iyi çizememiş görev ve yapacağı işlerin ne olduğunu iyi tanımlayamamış.Beklenti sahibinin bir hatası yok bence.
Old 03-09-2007, 10:47   #3
lawstudent

 
Varsayılan

THS üyesi sayın Av.Habibe Yılmaz KAYAR'ın "Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipler"başlıklı 30.09.2004 tarihinde eklemiş olduğu avukatların rolüne genel bilgiler içeren ve Havana Kuralları diye de bilinen belgede sorunuza bir nebze de olsa cevap bulabileceğinizi düşünüyorum.

Avukatların görev ve sorumlulukları

12. Avukatlar adalet dağıtımında temel bir unsur olarak, her zaman mesleklerinin şeref ve itibarını korurlar.

13. Avukatların müvekkillerine karşı görevleri şunları içerir:

a) Müvekkillerine sahip oldukları haklar ve yükümlülükler ile, müvekkillerinin haklarını ve yükümlülüklerini ilgilendirdiği ölçüde hukuk sisteminin işleyişi konusunda kendilerine bilgi vermek;

b) Müvekkillerine uygun yoldan her türlü yardımda bulunmak ve onların haklarını korumak için hukuki muamelede bulunmak;

c) Müvekkillerine mahkemeler, yargı yerleri ve eğer uygunsa idari makamlar önünde yardım etmek.

14. Avukatlar, müvekkillerinin haklarını korurken ve adaletin gerçekleşmesine çalışırken, ulusal ve uluslararası hukukun tanıdığı insan haklarını ve temel özgürlükleri yüceltmeye çalışırlar ve hukuka ve hukukçuluk mesleğinin kabul görmüş standartlarına ve ahlaki kurallarına uygun biçimde serbestçe ve özenle hareket ederler.

15. Avukatlar her zaman müvekkillerinin menfaatlerine saygı gösterirler.
Old 03-09-2007, 13:45   #4
DERYASI

 
Varsayılan

Arkadaşlar görevini hakkıyla yerine getirenleri tenzih ederek şunu söyleyebilirimki malesef günümüzde birçok avukat avukatlığın dava dosyası alıp mahkemeye girip bi savunma yapıp parasını(avukatlık ücreti) almak olarak düşünüyor. Çevremde gördüğüm kadarıyla avukatlara güven kalmamış. Herhangi bi dava için görüşmeye gidildiğinde direk paradan söz açılıyor . Mutlaka hakkını alacak ona denecek bi söz yok fakat davayla ilgilenmek neler yapılabileceğinden bahsetmek 2. plana atılıyor. Avukat arkadaşları kızdırmak istemem bu benim nacizane gördüğüm gözlemlediğim şeyler.
Old 03-09-2007, 19:16   #5
üye18721

 
Varsayılan

Avukatlık Resmi Ücret Tarifesine göre Büroda sözlü danışma-asgari- ilk bir saat için 100 YTL; Baronun Yayınladığı Asgari Ücret Tarifesine göre ise 500 YTL"dir. Bir doktora gidildiğinde; neden bahsedilir; oram; şuram buram ağrıyor; v.s... Doktor ne yapar; bilgi birikimini kullanarak, tanı koyar; gerekli ilaçları yazar; doktora giden hasta da demez ki;" doktora gittim; sadece konuştu; iki ilaç yazdı benden dünyanın parası aldı!...Maalesef bazi kişiler geliyorlar; yarım saat-bir saat bilgi ediniyorlar; danışma parası istediğinizde "aynen şöyle diyorlar" ne yaptınız ki!... Neyse ki gelenlerin hemen hepsi davalarını veriyorlar da böyle nahoş durumlarda kalmıyoruz...Yoksa yasal hakkımızı kullanarak; danışmanlık ücreti istediğimizde bizi aşağılamaya çalışanlar; bizim sırtımızdan bilgi edinerek; bizim zamanımızı çalarak; kendi davalarını açanlar fazla değil"...Benim zamanım bana aittir; o zamanda iş yaparım; para kazanırım; istersem zamanımı hobilere ayırırım; bürom benim iş kapımdır; kimseyle öldüreceğim bir zamanım yok her avukat; iş sahibi gibi!...
Old 03-09-2007, 19:22   #6
DERYASI

 
Varsayılan

Syn Av.Ferda Aydın farklı konulardan bahsediyoruz benim kastettiğim danışma ücreti değildi ama siz öyle yorumlamışsınız neyse saygılar...
Old 03-09-2007, 21:49   #7
Av. Ramazan Çakmakcı

 
Varsayılan Avukatla çalışabilmek belirli bir seviye gerektirir

Avukat her türlü kişi ile mesleğini ifa edebilme de sorun yaşamaz zira onun mesleki tecrübesi, hukuk birikimi onun olayları kişileri kavrayış yeteneği bunu mümkün kılar. Ama asıl problem müvekkil kesimindedir zira onların avukatla iş yapabilme düzeyinde sorun vardır. Yani avukat tutabilmek belirli bir seviye gerektirir.
Bu durum örneğin mimarlık içinde başka meslekler içinde geçerlidir. Para bende ben böyle istiyorum diye iğrenç bir bina inşa eden zevksiz birinin mimarla çalışabilme düzeyinde olmadığı gibi avukata arabayı çek diyebilecek seviyedeki bir kişinin de avukatla çalışabilme düzeyinde olmadığı açıktır.
Yani sorun avukatın hangi işi yapabileceği değil müvekkilin sevyesine ilişkin bir sorundur.
Saygılarımla
Old 04-09-2007, 02:37   #8
üye18721

 
Varsayılan

Kimi kişiler avukat bürosuna dava verme görüntüsü altında gidiyorlar, gerekli hukuki bilgiyi toplayıp bir daha gelmiyorlar; avukatlar da müneccim değil herhalde... Bu durumda avukatın iş kaybına neden oluyor. Aslında en güzeli,bu durumları önlemek için ilk görüşmede danışma ücreti alıp, dava verildiğinde bu d. ücretini dava ücretinden düşmek diye düşünüyorum...
Old 04-09-2007, 08:44   #9
Av. Ramazan Çakmakcı

 
Varsayılan Avukatlar değil müvekkiller güvenilmezdir

Av. Ferda Aydın'ın tespitleri yerindedir. Deryası isimli üyemizin söylediği günümüzde avukata güven kalmadı sözüne ben katılmıyorum. Müvekkile güven kalmamıştır dersek daha doğru bir ifade olacaktır. Zira avukatlık mesleğine yakıştırılmaya çalışan ne kadar kötü özellik varsa bunlar her zaman müvekkillere ait özelliklerdir. Müvekkili temsil etmemiz nedeniyle de bu kötü özellikler sanki mesleğimize aitmiş gibi bir yanılsama yaratmaktadır. Bu sözler de zaten çoğunlukla müvekkil camiasından gelmektedir. Yani yalancı, üçkağıtçı, sahtekar, sahte belge düzenleyen, hırsız, katil vb. olanlar avukatlar değil müvekkillerdir.
Meslek hayatımda mutlaka müvekkil görüşmesini görüşme tutanağına ve ücret konusunu da bir sözleşmeye bağlamaya özen göstermekteyim. Eğer bir ücret sözleşmesini yazıya döküp karşı tarafa imzalatamıyorsanız baştan bilin ki bu ücreti büyük ihtimalle ya hiç alamayacaksınız ya da daha azını alacaksınız.
Sözünü yazıya dökmeyenden kaçının bilinki sözünü tutmayacaktır. Birde ironik bir şekilde bana güvenmiyor musun diyenlere ise hiç güvenmeyin derim.
Ücret hakkımız avukatlık mesleğimizin temel haklarındandır. Mesleğimizin ücret konusundaki hali içler acısıdır. Yargıtay devamlı olarak avukatlık ücretini azaltmak veya asgari tarifeden verilmesini sağlamak için tüm yorumları ortaya koymaktadır. Yargı içtihatları avukatın ücretini alması için değil alamaması için yüzlerce örnekle doludur. Onun için baştan geçerli bir ücret sözleşmesi yapılması ve işin içeriğinin net olarak ortaya konulması çok önemlidir. Buarada tabiiki Avukat müvekkilini bilgilendirmeli ve yanlış beklentiler içine sürüklememelidir. Avukatlık mesleğinin dışında olduğunu düşündüğünüz işlerin görev alanınıza girmediğini müvekkillerimize çok açık bir şekilde ifade etmemiz gerekmektedir. Daha önceki mesajımda belirttiğim gibi müvekklinizin seviyesi bunu kendiliğinden bilebilecek durumda olamayabilir.
Bizler adaletin ortaya çıkması hakkın yerini bulması için görev yapmaktayız. Bağımsız bir mesleğin mensubu olduğumuzu unutmamız gerekmektedir. Bir doktor sırf hastası parasını verdiği ve öyle istediği için bir başka insandan yasadışı yollarla organ çalamayacağına veya kanser birini hemen iyleştiremeyeceğine göre, avukatta sırf müvekkil istedi ve para verdi diye mesleki kimliğine aykırı işleri yapmayacaktır. Vekalet ilişkimiz bir emlakçıya, trafik müşavirine veya herhangi bir kişiye verilen vekalet durumunda değildir. Avukatlık kanunun çerçevesinde bir vekalettir.
Saygılarımla
Old 04-09-2007, 12:26   #10
Av.Sedat Yahşi

 
Varsayılan

Konuyu başlatan sayın görkemm'in konu başlığı "Avukattan ne beklenir?" olmasına karşın konu dönüp dolaşıp avukatlık ücretine bağlanmış.Avukatlık ücreti elbette ki avukatın hakkıdır ve ücretsiz iş yapılması yasak olup belli kurallara bağlanmıştır.Sanıyorum bir kavram karmaşası yaşıyoruz.

Sayın lawstudent avukatın görev ve sorumluluklarının neler olduğunu açıkça yazmış.Anılan maddeler içersinde müvekkilin özel işlerini yerine getirmek (arabanın tamirciye çekilmesi vs.) gibi bir yükümlülük yok.Kaldı ki avukattan beklenen de bu değildir.Bu olmaması gerektiğide herkesçe bilinmelidir.Konuyu sadece ücretle açıklamaya kalkarsanız ücreti neyse veririm, istediğimi yaptırırım cevabıyla karşılaşmayı da göze almanız gerekir.

Bana göre avukat müvekkili ile ilişkisinin sınırlarını daha en baştan çizmeli, gereksiz samimiyet gösterilerine girmekten kaçınarak meslek kurallarına aykırı vaadlerde bulunmamalıdır.Görevimizin müvekkilimize yasalar çerçevesinde ve ücret karşılığında hukuki yardımda bulunmak olup başkaca özel işlerini görmek olmadığını açıkça söylemememiz veya davranış ve konuşmalarımızla belli etmemiz gerekir kanısındayım.

Saygılarımla
Old 05-09-2007, 11:42   #11
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Avukat hasta olmaz, avukat tatil yapamaz.

Saygılarımla...
Old 09-09-2007, 22:01   #12
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan "avukattan ne beklenir?"

verilen ücret karşılığında "avukat satın alınmış sayılır." Dua edin adam kazanın nasıl olduğu konusunda da avukatın ifade vermesini istememiş. ben benzerleri ile de karşılaştım da.

Avukatın görevi hukuki yardımda bulunmaktır. Diğer hizmetler avukatlık ilişkisine girmez. Hukuk alanında olmayan hizmet ve yardımlar avukattan beklenemez.

Saygılar
Old 10-09-2007, 11:49   #13
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Bu sorunun en sık yaşadığım örneği,cezaevinde tutuklu bulunan müvekkiller ve ailelerinden gelen,sık sık ziyaret edilme,ifadeyi yönlendirme ve öğretme talepleri ile ilgili.Tutuklu iş geldiğinde,en önemli koşul olarak,cezaevinde bir kez dışında görüşmeye gerek bulunmadığı ve benden daha fazlasını beklememeleri şartını konuşurum. Avukatın görevi hukuki yardımdır,cezaevi ziyareti değildir,ben cezaevi refakatçisi olamam,bir kez olayı dinlemek ve tanışmak için gitmem gerekirse de,ziyaretin tekrarı hukuken gereksizdir şeklinde açıklarım. Önce kabul edilir,fakat daha sonra:"Ama,başka tutukluların avukatları her hafta ziyaret ediyor,hem de nasıl ifade verileceğini öğretiyor, itirazları gelmeye başlar. Avukat ifade öğretmez,olay ne ise sanık mahkemeye anlatır,avukat olayın hukuki yanı ile ilgilenir,sanık lehine olabilecek savunma araçlarını araştırır,hukuki çalışma yapar,cezaevine sık sık giderse araştırma yapacak zamanı kalmaz diye uzlaşmaya çalışırım.
Bu konudaki çabam % 50 olumlu sonuç veriyor,duruma katlanamayan % 50 müvekkil kesimi azleder.Ben gerekmedikçe ve görüşme zorunlu olmadıkça cezaevine istek üzerine gitmeyi kesinlikle reddediyorum. Sanığa ve tanıklara ifade öğretme taleplerini de " avukatın ifade öğretmesi,tanıkları yönlendirmesi ve etkilemesi suçtur,"sizin için suç işleyemem,meslek hayatımı riske edemem"diyerek reddediyorum.Tabii,öğreten avukatlar daha iyi ve makbul oluyor müvekkiler açısından. Böyle bir talebini reddettiğim bir ağır ceza davası sanığının ailesi bu yılbaşında ceza olarak evimi soydular. Bedel ödedim.
Old 10-09-2007, 21:41   #14
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Olguner,

Cezaevinde tutuklu müvekkilinizin morali bozulmuştur, diğer tutuklu arkadaşının avukatı her gün gelmektedir, konuşulacak her şey konuşulmuş da olsa, sizi aynı sıklıkta göremediği zaman hem arkadaşına mahçup olmakta, hem dayanamadığı tutukluluk günlerinin sıkıntısı katmerlenmektedir.

Böyle bir durumda cezaevi ziyareti yaparak müvekkilinizin psikolojisini yükseltmek, asli görevinizdir. Ne kadar serin kanlı bakıyorsunuz!

Hiç unutmuyorum, bir tutuklu yakınının babası, oğlunu diğerlerinin avukatı kadar sık ziyaret etmemem nedeniyle mütemadiyen yakınmakta idi. Ben de, her defasında, savunmanın , çatısının, gövdesinin ve dahi köklerinin kurulu ve dosyaya da sunulu olduğunu , dolayısıyla ziyaretimin yalnızca hatır sormak maksatlı olacağını anımsatmaktaydım. Nihayet diğer avukatlar faslı geçilip, örnekleme sırasına tutuklunun nişanlısı gelmiş ve baba, oğlunun nişanlısının her hafta ziyaretine gittiğini (bana küpe babından) örnek olarak göstermişti. Ben de, oğlunuzun nişanlısını ve nişanlısının oğlunuzu özlemesi ve dolayısıyla ziyaret etmesi normal. Ama ben oğlunuzu özlemiyorum ki !!! yanıtını vermiştim. Gergin yüzler dağılmış ve istek bir daha tekrar edilmemişti.

Saygılarımla...
Old 11-09-2007, 00:17   #15
DERYASI

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ramazan Çakmakcı
Yani yalancı, üçkağıtçı, sahtekar, sahte belge düzenleyen, hırsız, katil vb. olanlar avukatlar değil müvekkillerdir.

Bunları bir avukatın yazabileceğine inanmıyorum hayretler içerisinde kaldım. Saygılar...
Old 11-09-2007, 00:35   #16
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Niçin inanmıyorsunuz? Dolandırıcı, hırsız ve katil müvekkillerim oldu. Ama ben bunların hiçbirini yapmadım..
Old 11-09-2007, 09:24   #17
üye18721

 
Varsayılan

Müneccim olması beklenir!... Bir müvekkilim bir gsm-a şirketi- diyelim. Bu gsm operatörünün 5 yıl önce bir kampanyası varmış. Kampanyada belirli saatler arası konuşmanın bedava olacağı vaadediliyormuş. Düşündükleri gibi olmamış ve müvekkilim haciz takibiyle karşılaşmış. Dosyaya da itirazda bulunacağına gsm şirketinin bakırköydeki satış merkezine itiraz dilekçesi vermişler. Müvekkilim bir yandan annesi bir yandan şirkete dava aç diye tutturuyorlar. İyi ama diyorum; dilekçenizin bir örneği var mı? Yok. Kampanyayla ilgili bir broşür var mı? O da yok. Dosyaya baktım; yapılan konuşmaların tahsili talep ediliyor. Hadi dedim belki google da kampanya ile ilgili bilgi bulabilirim;bulamadım. Şimdi benden kötü avukat yoktur herhalde müvekkilim ve annesinin gözünde. Nasıl olur bir avukatın her şeyden haberi olmaz,mesela -a- gsm operatörünün kampanyasından...
Old 11-09-2007, 11:10   #18
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

Kesinlik içeren talepler , bu meslekte en sık karşılaştığımız durumlar olsa gerek... Kişi , silahla adam öldürmüş,yakınlarının sorusu , dışarı ne zamana çıkarırsınız?3 vakte kadar çıkarırım dicem ama 3 bilinmeyenli denklem cınsınden mı yoksa fonksiyonel hesapmı yapılması lazım, yada matris yolunu mu denemek gerek bu kişinin içeriden çıkarılma zamanını kestirmek için yada müneccimmi olmak gerek...Sanırım avukatlığın ne olduğu konusunda vatandaşta yanlış bir kanaat oluşmuş ve bu kanaat bir türlü değişmiyor...Senet veya çekini getirmiş, avukat bey nezamana alırız parayı... YARIN BILEMEDIN HAFTAYA ALIRIZ DİCEM ...VE BUNU DESEM İNANACAK...YALANDAN NEFRET EDEREKTEN YA SABIR DIYORUM...örnekler o kadar çokki....bir anlamda sabır taşıyız sanırım
Old 11-09-2007, 12:59   #19
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Aklıma gelen bir olay,bu konu ile ilgili ilginç bir örnekti :

Avukattan hep "beraat"beklenir tabii. Müvekkil adayı veya yakınları gelir,suç teşkil eden olayı ve davayı anlatır,sonra "beraat" garantisi varsa size davayı vereyim diye ilginç isteklerde bulunur. 10 ay kadar önce,İstanbul"dan Adana"ya sahte para getirip tedavüle sokmak isterken yakalanan,tutuklanıp birkaç gün içinde tahliye edildikten sonra da eylemi iki kez tekrar eden,tekrar yakalanan ve tekrar tutuklanan anne-baba-kız
üçlüsünden tutuklu kalan baba kız dışında tutuksuz kalan anne yanıma gelerek,durumu anlattı. Kocasının ve kızının tutuklu olduklarını,ancak sahte paraları bilmeden kullandıklarını,suçsuz olduklarını ifade etti. Dosyayı okuyup konuşalım dedim. Dosyayı okudum,dosya kapsamına göre suçun bilinçli olarak işlendiği ve sahte parayı bilerek tedavüle soktukları aşikardı. Sanıklardan anne tekrar görüşmeye geldiğinde,bizim CMUK tan avukatımız var,ama siz tahliye ve beraati garanti ediyorsanız davayı size vereceğiz dedi.Ben de : "Dosyanızı okudum,suç sabit;size beraati değil ama,cezayı garanti edebilirim," dedim.
Ayrıca,dosyaya göre de belli olan suçlarını inkar etmeleri halinde davaya bakmayacağımı,samimi olarak suçu kabul edip mahkemeyi yanıltma yoluna gitmezlerse,iğfal kabiliyeti ve eylemlerin tamamının "temadi-teselsül"ün suçun bünyesinde bulunması sebebiyle tek eylem ve ceza sayılması yolunda hukuki savunma yapabileceğimi,başka yardım yapamayacağımı anlattım. Gitti,iki ay sonra geldi,"tamam,kabul ediyorum,biz bu işi bilerek yaptık,doğruyu mahkemeye anlatacağız" dedi.Vekaleti verdiler,yukarıda açıkladığım savunmayı yaptım,üç dosya birleşti ,eylemlerin tümünün tek eylem sayılması ihtimali belirdiğinden bu savunmanın yapıldığı ilk duruşmada,yattıkları süre de cezayı karşıladığı için tahliye oldular. Dosya da yakında karara çıkacak,muhtemelen tek eylem kabul edilerek tek ceza verilecek.
Old 11-09-2007, 20:01   #20
üye18721

 
Varsayılan

Düşündüm taşındım; kendi yaşadıklarımdan bir avukat olarak benden ne beklendiğinin özetini yazmaya karar verdim;
1- Müvekkile davanın kazanılacağı konusunda %100 garanti verilecek. Eğer bu garanti %100"ün altında olursa bırakın dava ücreti istemeyi müvekkile üzerine para verilecek".Çünkü müvekkil her zaman haklıdır; yüz kızartıcı bir suç işlemişse de ve bu olgu somut delillerle de sabit ise de müvekkilin her zaman haklı bir nedeni vardır. Ve mutlaka beraat etmelidir. Beraat ettiremiyorsanız bu sizin kişisel yeteneksizliğinizden ileri geliyordur.
2-Müvekkilinizden dava ücreti ve masraf talep etmeniz; sizin paragöz bir avukat olduğuna delalettir. O durumu uygun olduğunda zaten bunu takdir edecektir. Bu sırada -diyelim ki evine haciz gelme ihtimali olan bir müvekkiliniz- şunu da size sorabilir; evime plazma tv almak istiyorum; haciz gelirse hacizden kurtarmak için tv'nin faturasını filancanın üzerine mi yapayım? Bu durumda bile itidalinizi korumak zorundasınız". Çünkü siz bir avukatsınız"... Etten kemikten değil biyonik olarak yaratılmışsınızdır.. O nedenle fıtratınızda öfke, sinirlenme gibi insani duygulara yer yoktur. Ücretinizi istediğinizde "varda mı vermiyorum; davayı kazanın fazlasıyla vereceğim" gibi klişeleşmiş söylemlerle karşılaşmak geleneksel hale gelmiştir.
3- Duruşmaya yanınızda katılan müvekkil sizin sadece bir kaç kelime söyleyebilmenize hayretler içinde bakakalır; size yarı sitemli dostlarına da "bu ne biçim avukat; sadece bir kaç kelime konuştu" gibilerinden düşüncelerini belirtir.Oysa anlamamıştır ki alt yapı yetersizliklerinden ve iş yoğunluğundan; duruşmaya girdiğimizde biraz fazla konuşmaya çalışsak haklı olarak hakimler "savunmanızı dilekçenizde belirtin" uyarısında bulunurlar.Ama biz "dişli avukat" olmadığımızdan konuşmaktan acizizdir; o yüzden yeterli savunma yapamamışızdır. "Dişli avukat" da her ne demekse oldum olası bu kelime beni irite eder. "Avukatlar ikiye ayrılır;a-Dişli-tuttuğunu koparan; becerikli avukatlar;b-"Dişsiz yani beceriksiz avukatlar" anlamına geliyor herhalde"...
4- Aslında sizin fazla bir şey yapmanıza bazen gerek yoktur diye düşünülür; tanıdığınız hakim, savcı var olup olmadığı sorulur; onlardan dava ile ilgili istişare almanız istenir. Yoksa çok bozulunur,ve kendi çabalarıyla tanıdık hakim, savcı aranır...Daha mı dahası çok....
Old 11-09-2007, 20:21   #21
üye18721

 
Varsayılan

Arkası yarın"...
Old 12-09-2007, 09:46   #22
Av. Arzu Mercan

 
Varsayılan

Yedi yıl önce bir sonbahar sabahı hastane kapısındayız üç beş avukat. Şaşkınız,üzgünüz,hıçkırıklarımz yutağımızda düğüm sessiz... Bir cep telefonu sesizliği yırtarcasına bağırıyor. Telefondaki ses Av.A. Hanımla görüşmek istiyorum diyor....
Telefon elimde büyüyor,ben nasıl söylerim otuz iki yaşındakı pırıl pırıl arkadaşımın öldüğünü lanet hastalığın onu ellerimizin arasından aldığını... Dökülüyor sözcükler ağzımdan " üzgünüm A.hanım'ı biraz önce kaybettik hepimizin başı sağolsun...."
"Benim dava ne olacak şimdi,ben para ödedim davama kim bakacak"
Old 12-09-2007, 13:37   #23
Gülümse

 
Varsayılan

Eh avukatlik da yari doktorluk gibi.. Basiniz dara duser bir probleminiz olur.. Hadi dersin aklini zekani kullan ve beni kurtar.. Ustelik isin icinde azrail gibi bir faktorde yok.. O yuzden gozun kapali davayi kazanacagini dusunursun..

Insanlarin imdat dedigi an sadece kendi sesini duydugu andir. Siz ne derseniz bos.. Bogulan birini kurtarmanin en zor tarafi bogulan kisinin sizin bogaziniza sarilmasidir.

Yani o anda karsinizdaki sizin insan oldugunuzu unutur ve tutunulmasi gereken bir direk olarak gorur..

Tabiyatiyla davayi kaybederseniz direk curuk olur, ama davayi kazanirsaniz zaten o haklidir ve kazanmasi normaldir..
Old 12-09-2007, 13:38   #24
Gülümse

 
Varsayılan

Boyle yazinca avukatlik meslegi birden gozumde buyudu arkadaslar. Ne yapsam bu yastan sonra hukuk mu okusam
Old 12-09-2007, 22:43   #25
Ahmet Turan

 
Varsayılan

Alıntı:
Boyle yazinca avukatlik meslegi birden gozumde buyudu arkadaslar. Ne yapsam bu yastan sonra hukuk mu okusam

Bir özlü söz vardır; " dışı seni yakar içi beni"

onun için okuyacaksanız bence bu yaştan sonra roman okuyun
Old 13-09-2007, 09:55   #26
Av.Nur

 
Varsayılan

*Hemen çözüm bulmanız, hukuksal sürelerin sizi bağlamaması beklenir.
*Danışan kişi hukuken hak sahibi değilse dahi ona bir çıkış yolu bulmanız beklenir.
*Müvekkilin sizi her an bulabilmesi beklenir.
*Hukuksal konular, vekalet ile verilen iş ile ilgili çalışmanız ile yetinmeyip, hal hatır sormanız, psikolojik danışmanlık vermeniz beklenir.
Old 13-09-2007, 10:18   #27
Gülümse

 
Varsayılan

Degil mi ya...

Avukat dedigi karsindakini hakli goren ve hakkin onunde egilip bunu tum dunyaya ilan eden kisi olmali..
Old 24-09-2007, 00:35   #28
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan "avukattan ne beklenir?"

Sevgili İbrahim Açan geldi aklıma;

Oğlu Selim cezaevinde

kıyafet yönetmeliğine uymadıkları için mahkemeye getirilmiyorlar

Mamakta İbrahim bey duruşmada pantolonu çıkarıyo (Herkesin gözü faltaşı)

Alın pantolonu oğluma verin diyor.

oğlunun vekili

avukatlık biraz böyle bir şey.

Saygılar
Old 24-09-2007, 18:11   #29
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan "avukattan ne beklenir?"

Veya Halit Çelenk, Nevzat Helvacı veya Raif Çakır'ın mamak'ta görüş için beklerken saldırıya uğraması, dayak yemesi gibi bir şey.

Saygılar
Old 24-09-2007, 18:43   #30
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan "avukattan ne beklenir?"

Sonuçta avukatlık bir hakkın savunulmasını üstlenmek ve gereğini yapabilmektir.

Saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Matbu bono metni üzerindeki "malen" kelimesinin üzeri çizilerek "nakden" yazılması Av.Özgür Özlem Öngel Meslektaşların Soruları 9 26-02-2008 18:02
İhtilal Hakkı ve 1798 yılında çıkarılan "Düşman Yabancılar Kanunu" ve "Fesat Kanunu" F.Süzgün ŞAHİN Meslektaşların Soruları 5 02-10-2007 08:29
Avukattan polis merkezinde "kötü muamele" iddiası Av.Yüksel Eren Hukuk Haberleri 6 21-05-2007 13:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09036112 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.