Dolandırıcılık Yaptığı İddia Edilen Davalının Kendisinin de Bir Başkası Tarafından Dolandırıldığı İddiası

Tüm meslektaşlarımıza merhabalar ve iyi tatiller.

Davalı müvekkil ile bir sözleşme imzalayarak; bir taşınmazın kendisine ait olduğunu beyan etmek sureti ile belirli bir bedel karşılığı müvekkili ortak ediyor.

Ancak daha sonra bu taşınmazın aslında davalıya ait olmadığı anlaşılıyor. Bunun üzerine; alacak davası açıyoruz.

Davalı cevap dilekçesinde; " ben de aslında başka kişiler tarafından dolandırıldım, burayı kendime ait sandım ve beni dolandıran o kişiler de ceza aldı" diyor.

Davalının bu savunması itibar görür mü? Bu durum "kimse kendi kusurundan faydalanamaz" ilkesi çerçevesinde değerlendirilebilir mi?

İyi akşamlar
İlgilinin taşınmazın bir kısmını müvekkilinize devrettiğinden bahsetmişsiniz kendi aralarındaki sözleşme ile. Ama resmi şekil şartına uyulmamış. Devir geçersiz. Sözleşmenin geçersizliği sebebi ile sebepsiz zenginleşmeye dayanarak parayı iade talep etseniz olur diye düşünüyorum.

Bu olayı ''kimse kendi kusurundan faydalanamaz'' ilkesi kapsamına sokamayacağımızı düşünüyorum. Çünkü eğer ortada gerçekten böyle bir durum varsa karşı tarafın dolandırıcılık kastı ile hareket etmediği ortaya çıkar. Bu durum da elbette dikkate alınacaktır. Ama kendisinin de daha önce dolandırıldığı iddiası bana pek inandırıcı gelmiyor o nedenle öncelikle belirtmiş olduğu ceza dosyasını incelemenizi tavsiye ederim

Alıntı: Yazan avccyilmaz Bu olayı ''kimse kendi kusurundan faydalanamaz'' ilkesi kapsamına sokamayacağımızı düşünüyorum. Çünkü eğer ortada gerçekten böyle bir durum varsa karşı tarafın dolandırıcılık kastı ile hareket etmediği ortaya çıkar. Bu durum da elbette dikkate alınacaktır. Ama kendisinin de daha önce dolandırıldığı iddiası bana pek inandırıcı gelmiyor o nedenle öncelikle belirtmiş olduğu ceza dosyasını incelemenizi tavsiye ederim

Dosyayı inceledim meslektaşım; bahsettiği kişiler ceza almış

Açılacak bir hukuk davasında bu ilkeye dayanılabilir, ancak ceza yargılamasında kişinin kastının olmadığı yönünde bir kanaat oluşacağı fikrindeyim

Bu savunma doğru olsa bile iadeye engel değil kanımca.
Ortada resmi şekle uyulmadan yapıldığı için zaten geçersiz olan bir akit var her halükarda iade talep edilebilir.
İddianın doğru olması iadeye engel olamaz ancak haksız fiillerdeki müşterek müteselsil borçluluk esası gereği karşınızdaki müteselsil borçluların artmasına vesile olur ki bu da sizin için iyi durum.

Burada kimse kendi kusuruna dayanamazdan ziyade -çünkü sizin müvekkiliniz de kusurlu-resmi şekle uyulmadan yapıldığı için geçersiz olan akitlerde tarafların aldıklarını iade ile mükellef olmasına dayanırsanız daha iyi olur kanımca..
Taktir yine de sizin..