Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kamu Alacağının Tahsili Şekli

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-10-2011, 12:02   #31
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan Görev İtirazı Bakımından

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin


Vekil avukat sıfatıyla ...davalı vekilinin görev itirazında bulunmasının "daha faydalı olduğu" görüş ve gerekçesine katılamıyorum.

Saygılarımla


Görev yönünden reddedilmesi (tabi bana göre) kuvvetle muhtemel olan bir davadaki davalı vekilinin "daha faydalı olma" bakımından görev itirazında bulunup bulunmaması hususunun,("fayda" kavramı ve müvekkkil ilişkisi) açısından biraz göreceli bir husus olduğunu, davadan davaya değişebileceğini, konu başlığındaki olayda da davalı vekilinin görev itirazında bulunabileceğini düşünüyorum.
Saygılar...
Old 22-10-2011, 12:05   #32
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan İlhan_ERDEN
Görev yönünden reddedilmesi (tabi bana göre) kuvvetle muhtemel olan bir davadaki davalı vekilinin "daha faydalı olma" bakımından görev itirazında bulunup bulunmaması hususunun,("fayda" kavramı ve müvekkkil ilişkisi) açısından biraz göreceli bir husus olduğunu, davadan davaya değişebileceğini, konu başlığındaki olayda da davalı vekilinin görev itirazında bulunabileceğini düşünüyorum.
Saygılar...

Bir davanın reddine dair her tür itiraz ve talep vekil açısından sorunsuz ve sakıncasızdır! Bunun yoruma açık olduğunu sanmıyorum.
Old 22-10-2011, 12:33   #33
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Alıntı:
Müvekkil hakkında kanalizasyon katılım payı dolayısıyla kaymakamlıkça adli yargıda alacak davası açılmış.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
HUKUK BÖLÜMÜ

E. 1991/29
K. 1991/29
T. 14.2.1991
“…İSKİ tarafından istenilen atık su bedelinin vergi, resim, harç ve benzeri mali yüküm ve diğer kamu alacakları niteliğinde olmadığı, bu nedenle bu konu ile ilgili olarak açılacak davaların adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğine karar verildi.”
Old 22-10-2011, 13:11   #34
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
HUKUK BÖLÜMÜ

E. 1991/29
K. 1991/29
T. 14.2.1991
“…İSKİ tarafından istenilen atık su bedelinin vergi, resim, harç ve benzeri mali yüküm ve diğer kamu alacakları niteliğinde olmadığı, bu nedenle bu konu ile ilgili olarak açılacak davaların adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğine karar verildi.”

Konu başlığındaki alacağın, belediyelerce su abonelerinden talep edilen "atık su bedeli" değil, kaymakamlıkça-ya da bağlı köy muhtarllığınca kanalizasyon inşaasına yapılan harcamalar sebebiyle vatandaşa yükletilen katılım payı olduğu düşüncesi ile sözkonusu kararın, olayla aynı nitelikte olmadığını düşünmekteyim.
Old 22-10-2011, 13:17   #35
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Talabin hukuksal niteliği

AYM.’nin 14.02.1991,E.1990/18,K.1991/4 sayılı kararından:
8 Mayıs 1991 — Sayı : 20865 RESMİ GAZETE

“ C - A T I K SULAR K A R Ş I L I Ğ I A L I N A C A K
B E D E L İ N N İ T E L İ Ğ İ :


Sorun, atık sular karşılığı olarak bir tarifeye ve hizmetten yararlananla
İ S K İ arasında yapılan sözleşmeye göre alınan ücretin, vergi,, resim, harç ve benzeri malı" yükümlülük olup olmadığından kaynaklanmaktadır.


Konunun açıklığa kavuşturulabilmesi için, vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülük kavramlarının tanımına gidilmesinde yarar görülmüştür.
Bilindiği gibi vergi; kamu giderlerini karşılamak amacıyla yasalarla gerçek ve tüzelkişilerden malı" güçlerine göre istenen bir yükümlülüktür.
Devlet bu yolla, kamu giderlerini karşılamak için ya da malı" politika nedeniyle piyasa ekonomisinden bütçeye gelir aktarmaktadır.
V e r g i, belirli bir hizmetten doğrudan yararlanma karşılığı olmayıp, tüm kamu hizmetleri için yapılan giderlere ortak katılma payını anlatır.
Harç; 492 sayılı Harçlar Yasası'nda tanımlandığı üzere "fertlerin özel
menfaatlerine ilişkin olarak, kamu kurumları ve hizmetlerinden yararlanmaları k a r ş ı l ı ğ ı n d a yaptıkları ödemelerdir." Bu tanıma göre, bir hizmetin harç konusu olabilmesi için, kişilerin bir kamu kurumundan ya da hizmetinden yararlanmaları, kendilerine kamu eliyle özel bir yarar sağlanması gerekir.
Resim de; harca benzer bir biçimde, devlet dairelerinde ve kamu
k u r u l u ş l a r ı n d a görülen hizmetin ve yapılan giderlerin karşılığında yalnız o işle ilgili olarak gerçek ve tüzelkişilerden sağlanan gelirlerdir.
V e r g i , resim, harç benzeri mali yükümlülük ise; kişilerden, kimi kamu hizmetleri karşılığında ya da bir hizmet karşılığı olmaksızın kamu gücüne dayanılarak alınan paralardır.
V e r g i , resim, harç ve benzeri malı" yükümlülüklerin ortak özellikleri, kamu gücüne dayanılarak tek taraflı iradeyle salınmaları, gereğinde zorla alınmaları ve bir yasayla konulmalarıdır.
Örneğin, Anayasa Mahkemesi, çarşı ve, mahalle bekçilerinin kamu hizmeti y a p t ı k l a r ı n d a n ve bu nedenle onlara hizmetleri karşılığında ödenen paraların kamu gideri olduğundan söz ederek, bu gideri karşılamak için alınan paraları vergi benzeri malı" yükümlülük olarak nitelendirmiştir. (26.10.1965 günlü. E s a s : 1965/25, K a r a r : 1965/57 sayılı karar). Anayasa Mahkemesinin, başka bir kararında, (31 .3. 1987 g ü n l ü . Esas:1986/20, Karar: 1987/9 sayılı) "Belediye ve mücavir alan sınırları içindeki yer altı sularından kamu ve özel kişiler tarafından elde edilen kullanma ve sanayi suları için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre, "ücret" adı altında alınan
paranın, bir hiimet veya malın karşılığını oluşturmaması, maliyet-kir esasına göre belirlenmemesi ve kamu gücüne dayanılarak tek taraflı irade ile tespit olunması açısından, belediyeler için vergi benzeri malf kaynak oluşturduğu a ç ı k t ı r . Bu ödemenin tarifeye bağlanması ve adına ücret denilmiş olması onun bu niteliğini değiştirmez."
Öte yandan, Anayasa Mahkemesi, karayollarından, köprülerden alınan
geçiş parası, su elektrik, havagazı, demiryolları, hava yolları, kimi hastahane ücretleri gibi, ekonomik koşullara göre oluşturulan ve tesislerin bakımını, idaresini ve yeni yatırımlar yapılmasını sağlamak için yapılan ödemeleri, belirli
kamu hizmetleri karşılığında kişilerden alınan resim, harç ve benzeri
malı" yükümlülüklerden ayrı kabul etmiştir. (18.2.1985 günlü. Esas: 1984/9, K a r a r : 1985/4 sayılı karar.)
V e r g i benzeri malı" yükümlülüklerin en belirgin özellikleri. Anayasa Mahkemesi'nin örnek kararlarında da belirtildiği gibi, genellikle, bir kamu hizmeti karşılığında kamu gücüne dayanılarak tek taraflı yükletilmeleri, harç ve resime göre, daha çok ücret görünümünde olmalarıdır.
A t ı k su bedeli, kullanılmış suların uzaklaştırılması karşılığında yapılacak bir tarifeye ve abonman sözleşmesine göre alınmaktadır. Başka bir deyişle, idareyle kişi arasında sözleşmeyle alacak-borç ilişkisi doğmakta, ödenecek miktar İ S K İ ile kişi arasında abonman sözleşmesiyle özel hukuk ilişkisi kurulmasından sonra yapılan hizmet karşılığında maliyet-kir esasına göre belirlenmektedir.
Ödemenin hukuksal dayanağı, kamu gücüne değil, tarifeye ve iki taraf arasında yapılan abonman sözleşmesine dayanmaktadır. Nitekim, ödemelerin yapılmaması durumunda İSKİ alacağını. Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Yasa'ya göre değil, özel hukuk ilişkisi içinde ilgili yasaya göre alacaktır. Abone ile İstanbul S u ve Kanalizasyon İdaresi ( İ S K İ ) arasında yapılan abonman sözleşmesi, daha çok "tip" sözleşme görünümündedir. Hizmetten yararlanan kişinin, sözleşmeyi idareyle birlikte düzenlemesi yerine katılımı (iltihakı) söz konusudur. Ancak bu durum, idareyle kişi arasında kurulan özel hukuk ilişkisini, kamu hukuku i l i ş k i s i ne dönüştürmez. Çünkü, birçok durumda hizmetin tekel niteliği ve çok kişiye götürülme zorunluluğu, işin, çoğunlukla, tip sözleşmelerle ve kişilerin katılımıyla gerçekleşebilmesini olanaklı kılmaktadır.
Öte yandan, abonman sözleşmelerinin, yeni öznel, bireysel ve hukuksal durumlar yaratmak karakter ve gücünde olmadığı, bu tasarrufların, gerçekte
nesnel kurallarla belirlenen konumu (statüyü) içerdiği, idarenin dahi bu kurallara bağlı olduğu ve onu değiştiremeyeceği, abonenin bu sözleşmeyi kabul ettiğine i l i ş k in irade beyanının, bireysel hukuksal durum doğuran öznel bir işlem olmayıp, bir konuma katılımı gerektiren koşul tasarruf olduğu ileri sürülebilir. Bu savda gerçek payı bulunsa da, bu eleştiri, çok kez özel hukuktaki katılım sözleşmeleri için de yapılabilir. Atık suların uzaklaştırılması işinin bir yerde kamu hizmeti niteliğini taşıması ve bu hizmetin, belediyenin bir kuruluşu olan İ S K İ tarafından yerine getirilmesi, kimi düzenlemelerin yasayla yapılmasını gerektirmiş, hizmetin esasları yasal kurallarla düzenlenmiştir. Ancak yine de, idare, yasanın belirlediği kâr oranından aşağı olmamak üzere kârlılık ve verimlilik ilkelerine ve özel hukuk kurallarına göre hizmeti yürütmek durumundadır. Yapılan sözleşme, aboneyle İSKİ arasında bir özel hukuk ilişkisi oluşturmaktadır. Hizmetten yararlanabilmek için abonelerin idare tarafından düzenlenmiş tip sözleşmeye katılmaları bu sözleşmelerin özel hukuk sözleşmesi olma niteliğini etkilemez.
A ç ı k l a n a n nedenlerle, atık suların uzaklaştırılması karşılığında alınan ücretlerin vergi, resim, harç benzeri malı yükümlülük olarak kabul edilmemesi g e r e k i r.”
Old 22-10-2011, 13:33   #36
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

[quote=Av. Hulusi Metin]AYM.’nin 14.02.1991,E.1990/18,K.1991/4 sayılı kararından:
8 Mayıs 1991 — Sayı : 20865 RESMİ GAZETE


Bir üstte belirttiğim sebeple ve alacaklının belediye olmayıp kaymakamlık olması ve alacağın "atık su bedeli değil" kanalizasyon katılım payı olması da nazara alınarak, uyuşmazlığın özel hukuk alanına değil, idare hukuku ve dolayısı ile kamu alacağı olduğu yönünde düşünmekteyim.
Old 22-10-2011, 13:59   #37
krizantem

 
Varsayılan

İİK'nun 47. maddesi başlığı ile birlikte;
2.Hukuku amme ( kamu )borçları
Mad47-Para cezasıyle diğer hukuku amme borçlarının takibi hakkındaki kanunlar hükmü mahfuzdur.Şu kadarki, Devletin bir akitten veya haksız bir fiilden doğan alacakları hakkında bu kanunun hükümleri cereyan eder.
şeklinde olup bu tarz alacakların tahsili ile hükümlerini saklı olduğu açıkca düzenlenmiştir. Yine 6183 S.K.ile kamu alacaklarının tahsili usülü hakkında özel bir düzenleyici kanun ihdas edilmiştir.Bu yasanın 4. maddesi;
" Salahiyetliler ve mesuliyetleri:
Madde4. Amme idarelerinin bu kanunu tatbikata salahiyetli memurlarının vazifelerini teşkilat ve vazife kanunları veya bu konu ile ilgili diğer kanun veye nizamneme ve talimatnameler, mesuliyetlerini de; mesuliyeti tesis eden kanunlar tayin eder." Şeklinde olup özel olarak aynı zamanda sorumluluk yüklemiştir.
Ben de Sayın İlhan ERDEN'in görüş ve düşüncelerine katılıyorum..
Old 22-10-2011, 14:06   #38
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan krizantem
İİK'nun 47. maddesi başlığı ile birlikte;
2.Hukuku amme ( kamu )borçları
Mad47-Para cezasıyle diğer hukuku amme borçlarının takibi hakkındaki kanunlar hükmü mahfuzdur.Şu kadarki, Devletin bir akitten veya haksız bir fiilden doğan alacakları hakkında bu kanunun hükümleri cereyan eder.
şeklinde olup bu tarz alacakların tahsili ile hükümlerini saklı olduğu açıkca düzenlenmiştir. Yine 6183 S.K.ile kamu alacaklarının tahsili usülü hakkında özel bir düzenleyici kanun ihdas edilmiştir.Bu yasanın 4. maddesi;
" Salahiyetliler ve mesuliyetleri:
Madde4. Amme idarelerinin bu kanunu tatbikata salahiyetli memurlarının vazifelerini teşkilat ve vazife kanunları veya bu konu ile ilgili diğer kanun veye nizamneme ve talimatnameler, mesuliyetlerini de; mesuliyeti tesis eden kanunlar tayin eder." Şeklinde olup özel olarak aynı zamanda sorumluluk yüklemiştir.
Ben de Sayın İlhan ERDEN'in görüş ve düşüncelerine katılıyorum..

Mesele şu:

1) haksız fiil nedir, olayda var mıdır?, 2) Burada, kamunun özel hukuka tabi bir sözleşmeden kaynaklanan bir alacağı/ihtilafı mı söz konusudur.

Hülasa, sizinle aynı kanıdayım.

Saygılarımla.
Old 22-10-2011, 18:36   #39
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Karşıyım karşı..

Anayasa... Usul Ekonomisi...

Adli Yargı, Kaymakama kapatılamaz.

"Kamusal yarar"; idareyi 6183'e dayanmaya zorlamakta değil! Davanın sonuçlandırılıp, kamu alacağının tez zamanda tahsilindedir.
Old 04-11-2011, 10:16   #40
Av.TOLGA ERDEN

 
Varsayılan

Soruma yanıt veren tüm arkadaşlara çok teşekkür ediyorum.Sizin tartışmalarınız çerçevesinde ben de görevsizlik kararı çıkacağı düşüncesiyle görev itirazında bulundum ve mahkemece 01/11/2011 tarihinde dosyamda görevsizlik kararı verildi. Konuyla ve sonuçla ilgili sizleri de bilgilendirmek istedim.İlginiz için çok teşekkürler.
Old 06-07-2012, 07:54   #41
halit pamuk

 
Varsayılan

İdarenin vatandaş aleyhine açtığı davada nasıl görevsizlik kararı verilmiş? Dva hukuki yarar yokluğundan reddedilebilir ama görevsizlik kararı vermesi hukuka aykırı olmuş,
Old 06-07-2012, 10:18   #42
Av.TOLGA ERDEN

 
Varsayılan

Görevsizlik kararı verilmesi gerektiği yargıtay kararlarıyla da sabit fakat mahkemenin kararı:
"Mahkememizin görevsizliği ile karar kesinleştiğinde dosyanın görevli İdare Mahkemesine gönderilmesi" şeklinde
1- hukukuka aykırılık İdare mahkemelerinde idare vatandaş aleyhine dava açamaz
2- ikincisi ise karar kesinleşince kendiliğinden talep olmadan gönderme HMK ve HUMUK 'a göre mümkün değil

Doğru olan idarenin 6183 'e göre takip yapması ama idare yapmamış işte...
Old 06-07-2012, 18:05   #43
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.TOLGA ERDEN
Görevsizlik kararı verilmesi gerektiği yargıtay kararlarıyla da sabit fakat mahkemenin kararı:
"Mahkememizin görevsizliği ile karar kesinleştiğinde dosyanın görevli İdare Mahkemesine gönderilmesi" şeklinde
1- hukukuka aykırılık İdare mahkemelerinde idare vatandaş aleyhine dava açamaz
2- ikincisi ise karar kesinleşince kendiliğinden talep olmadan gönderme HMK ve HUMUK 'a göre mümkün değil

Doğru olan idarenin 6183 'e göre takip yapması ama idare yapmamış işte...

Yargıtay kararlarıyla sabit değil, birtane hatalı bir yargıtay kararı yakalamış meslektaş o kadar.

Belki hukuki yarar yöünden tartışılabilirdi ama o konuda da şöyle bir yargıtay kararı var:

"
Dava ile erişilmek istenen amaç ( örneğin alacağın tahsili ), aynı güvenle ve fakat daha basit bir yol ile gerçekleşebilecek ise, bu uyuşmazlık konusunda dava açmakta hukuki yarar bulunmamaktadır. Hukuki korumanın daha basit ve seri bir yol ile sağlanması mümkün olan hallerde dava açmakta hukuki yarar yoktur diyebilmek için; o basit ve seri yolun hukuki himayeyi ( dava sonucunun sağladığı aynı güvenle ) gerçekleştirmeye elverişli olması gerekir. ( Bkz.Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, sh.1361 vd ). Somut olayda olduğu gibi, idarenin idari bir işlemle tahsil etmeye çalıştığı alacağını, işlemin ( herhangi bir usul eksikliği vs.nedenle ) iptali halinde elde etmesi zorlaşacak ve hatta dava açılması zorunlu hale gelecektir. Bu durumda açılan davanın, alacağın idari yoldan tahsil imkanı bulunduğundan bahisle hukuki yarar yokluğu gerekçesiyle reddi doğru olmayacaktır."
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Vefa Hakkinin İlerİ SÜrÜlme Şeklİ PINAR YILMAZ Meslektaşların Soruları 3 17-10-2012 16:25
Tahlİye Talebİ Olmaksizin İlamsiz İcra Yoluyla Kİra AlacaĞinin Tahsİlİ Ve Faİz Av.Nursel Meslektaşların Soruları 6 12-11-2011 17:20
Nafaka AlacaĞinin Ödenmemesİ onur_k Meslektaşların Soruları 2 05-10-2011 11:20
Ücret AlacaĞinin Temlİkİ eyinusruk Meslektaşların Soruları 2 12-10-2009 12:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11570597 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.