Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tebligat Kanunu (35 ve 21) Değişikliği Hakkında

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-10-2011, 13:36   #1
Özgür Kınay

 
Varsayılan Tebligat Kanunu (35 ve 21) Değişikliği Hakkında

Görülmekte olan bir ihalenin feshi davasında hakim der ki:
11.02.2011 tarihinde ipotek konusu taşınmazın tapusunda belirtilen adrese TK 35'e göre kıymet takdiri ve ödeme emri gönderilmiş. Fakat söz konusu tarihte TK değişikliği yürürlüğe girmiş olduğundan MERNİS adres araştırması ile TK 21'e göre tenliğ etmeniz gerekirdi. Bu şekilde yapılan tebligat geçersizdir.

Ben de dedim ki:
TK 21'de yapılan değişiklik TK 35'e göre tebligat yapma imkanını ortadan kaldırmaz. Daha önce bila dönen adrese değişiklikten sonra da TK 35'e göre tebliğ yapabilirim. Nitekim taahhüdü ihlal duruşmalarında pek çok mahkeme hâlen TK 35'e göre tebligat yapmaktadır.
Kaldı ki borçlunun her halükârda adres değişikliklerini ipotek alacaklısı olan bankaya bildirmesi gerekir. Bu yükümlülük yerine getirilmemiştir.

Bunun üzerine hakim yeniden araştırıp incelemek üzere yeni duruşma günü verdi ve ayrıca borçlunun tebliğ tarihindeki MERNİS adresini araştırmak üzere Nüfus Müdürlüğü'ne yazı yazdırdı (ara karar).

Şimdi duruşma gününden önce mahkemeye tezimi destekleyen bir dilekçe vermek istiyorum. Sizce içeriği ne olabilir? Nasıl olabilir?

(Belirtmekte fayda var ki: Şu şartlar altında hakimin tezini çürütemez isem davayı kabul ederek ihaleyi feshedecek. Tabi şansımıza 35'e göre tebliğ yapılan adres o zamanki MERNİS adresiyle aynı çıkarsa başka )

Teşekkürler.
Old 07-10-2011, 16:40   #2
denizizm

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özgür Kınay
Görülmekte olan bir ihalenin feshi davasında hakim der ki:
11.02.2011 tarihinde ipotek konusu taşınmazın tapusunda belirtilen adrese TK 35'e göre kıymet takdiri ve ödeme emri gönderilmiş. Fakat söz konusu tarihte TK değişikliği yürürlüğe girmiş olduğundan MERNİS adres araştırması ile TK 21'e göre tenliğ etmeniz gerekirdi. Bu şekilde yapılan tebligat geçersizdir.

Ben de dedim ki:
TK 21'de yapılan değişiklik TK 35'e göre tebligat yapma imkanını ortadan kaldırmaz. Daha önce bila dönen adrese değişiklikten sonra da TK 35'e göre tebliğ yapabilirim. Nitekim taahhüdü ihlal duruşmalarında pek çok mahkeme hâlen TK 35'e göre tebligat yapmaktadır.
Kaldı ki borçlunun her halükârda adres değişikliklerini ipotek alacaklısı olan bankaya bildirmesi gerekir. Bu yükümlülük yerine getirilmemiştir.

Bunun üzerine hakim yeniden araştırıp incelemek üzere yeni duruşma günü verdi ve ayrıca borçlunun tebliğ tarihindeki MERNİS adresini araştırmak üzere Nüfus Müdürlüğü'ne yazı yazdırdı (ara karar).

Şimdi duruşma gününden önce mahkemeye tezimi destekleyen bir dilekçe vermek istiyorum. Sizce içeriği ne olabilir? Nasıl olabilir?

(Belirtmekte fayda var ki: Şu şartlar altında hakimin tezini çürütemez isem davayı kabul ederek ihaleyi feshedecek. Tabi şansımıza 35'e göre tebliğ yapılan adres o zamanki MERNİS adresiyle aynı çıkarsa başka )

Teşekkürler.

Adres değiştirmenin bildirilmesi mecburiyeti:
Madde 35 – Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.
(Değişik fıkra: 11/1/2011-6099/9 md.) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.

tk 21 in tk 35 tebligatını yapılmasına engel olmadığı doğru.Ancak 35. madde ''.. ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak..'' ibaresi tk 35 madde kapsamında tebligat yapabilmek için de yine mernis adresinin olup olmadığına bakılmalıdır şeklinde yorumluyorum.şimdi anladığım kadarıyla eğer TK 35 E göre tebligat yapılacak ise yeni adres bildirilmemiş olması,ve adres kayıttan adresinin bulunamamış olması gerekiyor.adres kayıt sisteminden adresi bulunursa zaten 21 e göre tebligat yapılabileceğinden tk 35 e ihtiyaç kalmıyor. sonuç olarak 21.madde 35 in maddenin bir adım önünde durmaktadır. çünkü adres kayıt sisteminde adresin olup olmadığını herhalde bakılmak zorundadır.kanunu yorumum bu şekilde. olayınızda daha önce dava dilekçesi tebliğ edilmiş şimdi bila olduğuna göre 35 istemeniz için yeni adres bildirilmemiş ve adres kayıt sisteminde bilgi olmaması gerekiyor. saygılarımla
Old 07-10-2011, 22:41   #3
ALAMUT

 
Varsayılan

ek bir soru sormak istiyorum. 21 nci maddeye göre tebliğ yapmak için aynı adrese yapılan tebligatın iade edilmesi üzerine mi 21 inci madde işletiliyor yoksa doğrudan mernis kayıt sisteminde ki adrese 21 e gönderebilir miyiz?
Old 08-10-2011, 11:53   #4
ALAMUT

 
Varsayılan

Sayın denizizm, yani 35 gibi normal tebligat çıkarılıp akabinde 21 e göre değil, doğrudan 21 e göre çıkarabiliyoruz. İccra Müdürü kabul etmiyor bir fikrinizi alayım istedim. tşkler
Old 08-10-2011, 13:45   #5
Ahmet AHMETOĞLU

 
Varsayılan

Tüm bu değerlendirmeleri yaparken TK 10. maddeyi de gözetmenizi tavsiye ederim.

MADDE AYNEN

"BİLİNEN ADRESTE TEBLİGAT

MADDE 10 - Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa, bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir.

(Ek fıkra: 6099 - 11.1.2011 / m.3 / Yürürlük / m.18/ç ) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." hükmünü taşımaktadır.

Ayrıca sayın denizizm ' in " ... iade gelse bile tebligat yapılmış sayılıyor.." tespitine katılamayacağım 21. maddeden böyle bir hüküm çıkartılması mümkün değildir. Saygılarımla
Old 08-10-2011, 19:31   #6
denizizm

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ahmet AHMETOĞLU
Tüm bu değerlendirmeleri yaparken TK 10. maddeyi de gözetmenizi tavsiye ederim.

MADDE AYNEN

"BİLİNEN ADRESTE TEBLİGAT

MADDE 10 - Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa, bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir.

(Ek fıkra: 6099 - 11.1.2011 / m.3 / Yürürlük / m.18/ç ) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." hükmünü taşımaktadır.

Ayrıca sayın denizizm ' in " ... iade gelse bile tebligat yapılmış sayılıyor.." tespitine katılamayacağım 21. maddeden böyle bir hüküm çıkartılması mümkün değildir. Saygılarımla

söylemek istediğimi yanlış ifade ettim sanıyorum.belirttiğiniz maddede bilinen en son adresi ibaresi mevcut ve bu bilinen adrese tebligat yapılamazsa adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır denmektedir. 21/2 de ise (Ek fıkra: 11/01/2011-6099 S.K./5.mad.) Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır.bu maddeye dayanarak anlatmak istediğim muhattap o adreste hiç oturmasa dahi tebligat 21/2 ye göre yapılıyor.bu düzenleme olmadan önce tebligatlar iade gelmiyormuydu? bilgi eksikliğim olabilir :S biraz daha araştırıp tekrar görüşlerimi bildireceğim.

Old 08-10-2011, 19:37   #7
denizizm

 
Varsayılan

yazmış olduğum bazı mesajları sildim zira bilgi eksikliğim var yanlış yönlendirmiş olmak istemem
Old 08-10-2011, 22:37   #8
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özgür Kınay
Görülmekte olan bir ihalenin feshi davasında hakim der ki:
11.02.2011 tarihinde ipotek konusu taşınmazın tapusunda belirtilen adrese TK 35'e göre kıymet takdiri ve ödeme emri gönderilmiş. Fakat söz konusu tarihte TK değişikliği yürürlüğe girmiş olduğundan MERNİS adres araştırması ile TK 21'e göre tenliğ etmeniz gerekirdi. Bu şekilde yapılan tebligat geçersizdir.

Ben de dedim ki:
TK 21'de yapılan değişiklik TK 35'e göre tebligat yapma imkanını ortadan kaldırmaz. Daha önce bila dönen adrese değişiklikten sonra da TK 35'e göre tebliğ yapabilirim. Nitekim taahhüdü ihlal duruşmalarında pek çok mahkeme hâlen TK 35'e göre tebligat yapmaktadır.
Kaldı ki borçlunun her halükârda adres değişikliklerini ipotek alacaklısı olan bankaya bildirmesi gerekir. Bu yükümlülük yerine getirilmemiştir.

Bunun üzerine hakim yeniden araştırıp incelemek üzere yeni duruşma günü verdi ve ayrıca borçlunun tebliğ tarihindeki MERNİS adresini araştırmak üzere Nüfus Müdürlüğü'ne yazı yazdırdı (ara karar).

Şimdi duruşma gününden önce mahkemeye tezimi destekleyen bir dilekçe vermek istiyorum. Sizce içeriği ne olabilir? Nasıl olabilir?

(Belirtmekte fayda var ki: Şu şartlar altında hakimin tezini çürütemez isem davayı kabul ederek ihaleyi feshedecek. Tabi şansımıza 35'e göre tebliğ yapılan adres o zamanki MERNİS adresiyle aynı çıkarsa başka )

Teşekkürler.

Sayın Meslektaşım,

35. maddeye göre tebligat yapılabilmesi için daha önce o adrese yapılmış bir tebligat yapılmış olması gerekir.

İlgili adresini değiştirmiş ve fakat yenisini bildirmemişse, adres kayıt sisteminden de adresi tesbit edilemiyorsa, önceki adresine m.35'e göre tebligat yapılabilir.

Ancak, ilgilinin Mernis sisteminde adresi varsa, bu adrese 21/1 olmazsa 21/2' ye göre tebligat yapılması gerektiği kanısındayım.

Saygılarımla.
Old 10-10-2011, 12:30   #9
Özgür Kınay

 
Varsayılan

Öncelikle yanıt veren herkese teşekkür ederim.

Okuduklarıma göre normal şartlar altında söz konusu tebligatın TK 35'e göre yapılması yanlış olup TK 21'e göre yapılması gerekirdi.

Sanırım yazacağım cevapta kişinin sözleşmeye ve TK 10'a dayalı olarak adresi değiştiği takdirde bankaya bildirme zorunluluğu, bildirmezse söz konusu adrese yapılmış tebligatların geçerli sayılacağından bahsetmek daha doğru olacak.
Old 10-10-2011, 15:13   #10
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

Teb.Kanunu m.35 in resmi evrakta kayıtlı adres bakımından sadece tüzel kişileri sorumlu tutması çok isabetsiz oldu bence...Sizin örneğinizde taşınmazın bulunduğu yere hem ödeme emri hem de kıymet takdiri gönderilmiş artık mernis adresi aramanın ne anlamı var değil mi
Old 10-10-2011, 15:24   #11
Özgür Kınay

 
Varsayılan

Yazdığım dilekçenin son kısmı :


Tüm bunların ötesinde, TK 35 şartlarının oluşmadığını varsaysak bile: Davacı ile müvekkil banka arasında imzalanan kredi sözleşmesi “Müşteri ve kefil/kefilleri, bu ikametgahlarını değiştirseler bile aynı şehirde derhal yeni ikametgah göstermeyi taahhüt ederler. Ancak, bu surette yeni ikametgahlarını Bankaya Noterlik eliyle tebliğ ettirmedikleri takdirde, yukarıda sözü geçen ilk ikametgaha yapılacak tebliğlere itiraz hakları olmayacağını kabul ederler.” hükmünü içermektedir.
Tebligat Kanunu 10.madde “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa, bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir.” hükmünü içermektedir.
İhalenin feshine konu tebligatlar da yukarıda yer verilen sözleşme ile Tebligat Kanunu 10.madde hükmüne göre yapılmış olup yasa ve usule uygundur. Bu sebeple tebligatların usule uygun olmadığından bahisle ihalenin feshi kanaatimizce doğru değildir.
Saygılarımızla arz ederiz.
Old 10-10-2011, 17:11   #12
hülya er

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ALAMUT
Sayın denizizm, yani 35 gibi normal tebligat çıkarılıp akabinde 21 e göre değil, doğrudan 21 e göre çıkarabiliyoruz. İccra Müdürü kabul etmiyor bir fikrinizi alayım istedim. tşkler

Şahsın mernis adresi tespit edildikten sonra doğrudan bu adrese 21'e göre tebligat yapılıyor. Hala bunu kabul etmeyen icra müdürlerini de çok ayıplıyorum.
Old 11-10-2011, 08:16   #13
eser_29

 
Varsayılan

Takip açılınca hemen talep ekleyip borçlunun mernis adresinin sorgulanmasını, mernis adresi olması halinde ödeme emrinin bu adrese gönderilmesini, aksi halde kendi tespit ettiğiniz adresi belirtip bu adrese gönderilmesini deyiniz. Kabul edilmemesi gibi bir durum normalde olmaz ama kimi işgüzarlar kabul etmez ise şikayet yoluna gidin ve hakime ilgili daire için özellikle görüşüp, şikayetçi olun. Keyfe keder iş yapmaları insanı çileden çıkartıyor. Aynı durum Ankara'da kimi dairelerde de başıma geldi, adam önce normal olarak yolla, bila dönerse o zaman 21'e göre yollarsın diyebilme mantığına sahip. Bu adamlarla uğraşmak-didişmek-mücadele etmek gerek. Aksi halde sadece bununla yetinmeyip hayal dünyalarından nice kurallar uydurduklarını/uydurabileceklerini hepimiz biliyoruz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yeni Tebligat Kanunu Değişikliği / Mernis Adresine 21. Maddeye Göre Tebligat Yapılabilir mi? ERCÜMENT AŞKIN Hukuk Sohbetleri 78 25-05-2015 15:43
Tebligat Kanunu 35. maddeye göre sözleşmede kararlaştırılan adrese tebligat sahmetc Meslektaşların Soruları 2 04-05-2011 13:45
karayolu taşıma kanunu m.26/a,kabahatler kanunu m.17/6 ve usulsüz tebligat ANKA1 Meslektaşların Soruları 4 26-12-2010 14:29
tebligat kanunu 35.maddeye göre tebligat hırs Meslektaşların Soruları 2 13-03-2008 16:39
Cmuk Ve Tebligat Kanunu Değişikliği jurista Meslektaşların Soruları 2 12-04-2006 21:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03406310 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.