Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kitap Kitap İncelemeleri, tavsiyeleri, yazarlar ve kitaplara ilişkin sohbetler. (Bu forum hukukla ilgili OLMAYAN kitaplara yönelik olup, siyasi ve dini içerikli kitaplar konu dışıdır.)

Maksim Gorki- Benim Universitelerim

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 4,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-01-2007, 06:14   #1
hukuksever

 
Varsayılan Maksim Gorki- Benim Universitelerim

= OKUMAK YAŞAMAK ve YAŞATMAK İÇİNDİR =
= VARAN ADIM: 000.000.001 =
= “BENİM ÜNİVERSİTELERİM” ADLI ROMANDAN; =


Kötülük her yerdeydi ve kimse nedenini bilmiyordu! Bilinmeyen bir yerde, bir örümcek gibi oturuyor; ördüğü görünmez ağlar yaşamı sımsıkı sarıyor ve bu ağın güçlü düğümleri her yerde hissediliyordu.

O, kendini sonsuza değin insanlara yardım etmekle cezalandırmıştı. İnsanı sersemleten fikirlerle hayatın anlamsızlığına ve çalışmanın gereksizliğine ait bir sürü nutuklar dinledi. Bir hayal uğruna ayaklanıyor, hayatta bir yerleri olmadığını görüyorlardı. Yaşam boynundaki düğümü daha fazla sıkıyor, daha sıkı bağlıyordu. Şahlanmış fikirlerin kaprisli sıçrayışlarını izlemiyordu artık.

Olanaksız gibi görüneni istiyorlardı aslında; onlara göre olanaklı durum bir çoğunun zannettiği gibi olanaksızlıklar arasında değildi. Toplumsal bir sanrıydı bir çok şeyin olanaksız sayılması ve gerçekler bu sanrıları dönemsel kılıyordu.

Unutmak ve avunmak istiyordu; bilgi değil. Gereken sadece sakin bir köşe ve istediği zaman sarılıp öpebileceği, ondan da her yönde karşılık bulabileceği bir kadındı…

(BENİM ÜNİVERSİTELERİM – Maksim GORKİ – Roman – Türkçesi: Kerim ÇETİNOĞLU - KUM SAATİ YAYINLARI – Arka Kapak Tanıtım Yazısı -/- 04 Ocak 2007 Perşembe 12:30:16)


Kitapseverin; Düşünebileceği, Hayalini Kurabileceği Konulara Dair Dipnotu:


Roman yazarları tarafınca kaleme alınan düşüncelerin ince ayrıntılarını kavrayabilen, yazarın içsel gerçeğine ulaşabilmeyi başarmış, aydın görüş ufkunda kendine özgü konumu keşfederek, hem yazarın, hem de kitapsever okuyucuların, okuduklarıyla, ruhsal yetkinlik açısından hangi insani değerlere ulaşılabileceği konusunda isabetli bir görüş belirleyecek kadının varlığı için çalışmam gerektiği konusuna takıldım. Sanırım amaç tespit etmemin zamanı geldi; ben ikiz ruhuna ulaşarak, ebedi huzurunu yakalayabilmeyi isteyen bir garip kitapseverim…

Yaşamış olduğum her yalnızlıkta kitaplara sarılmalı ve yeni bir bilginin ışığı ile gölgede kalmış olan hayat gerçeklerini günışığına kavuşturabilmeliyim. Bu davranış biçimi ile; hem kendime, hem de dost edineceğim arkadaşlıkları daha güçlü kılabileceğimi düşünmeliyim. Yaşanılan her yalnızlık; erdem ile yüzleşmeli ve arkadaşlıkların devamlılığını erdem ile sağlayabilmelidir. Erdemden yoksun kalmış ve insan varlığını önemini kavrayamamış bir bilinç; yeteri ölçüde başarı sağlayamaz. Erdem; arkadaşlığın temeli, duyarlılık isteyen konuların; hassas ve ince ayrıntıların gözlemcisi ve arkadaşlığın sürekliliğini sağlayan biricik temel unsurdur. Temel felsefemiz insanlıkla gelir ve duyarlılığımız insanlığımızın ölçüsüdür.
(HUKUKSEVER - 06 Ocak 2007 Cumartesi 16:30:11)
Old 09-01-2007, 16:15   #2
hukuksever

 
Olumlu Ne Zaman Ki Kalemimiz Kin ve Nefretle Dönerse; İşte Biz O Zaman Acınacak Hallerdeyiz.

Kitap paragraflarının derlendiği bir forum sayfasıdır. Yaşanılan her yalnızlıkta, okunan her kitap paragrafında; hayaller büyütülür, çocuklaşan fikirlerde aşk filizlenir ve yalnızlığın gölgesi uzar, dostluklara ve arkadaşlıklara ulaşır. Önemli olan; kalıcı olabilmek, unutulmamak ve hayata derinleşen izler bırakabilmek. Arkadaşlığın sunduğu verimliliklerde; hiçbir insan yalnız kalmamalı veya yalnızlığın bir ölçüsü olmalı ve yaşanan yalnızlıklar dostluklarla, arkadaşlıklarla güçlü kılınabilmelidir. Başarı için; yeteri ölçüde yalnızlık gereklidir. Fakat aşırıya kaçmış her şeyin zararı olduğu gibi, aşırı yalnızlık duygusu insanı çürümeye terk eder. Birbirlerini anlayan ve birbirlerinin huzur ve ümidini düşünen arkadaşlıklar adına; "BENİM ÜNİVERSİTELERİM" başlıklı forum sayfasına HOŞGELDİNİZ!..

Kalemimiz Sevgi ile Döndüğü Müddetçe Aşkın Kıymetini Anlayanlar Erdemle Yüzleşecek

Her insan kendi bilgi donanımı etkisi ile insanlığı köleleştiren bir paylaşım içerisindedir:

Bir kusursuzluğun ve noksansızlığın içinde aşk ile yol alırken ne kin, ne nefret duyarız;
Nefrete ve kine pirim vermeyen bilincimizle, insani düşünceye hizmeti ilkemiz sayarız.
Tüm olumsuzlukları lehimize çevirebilmek için; saygı-sevgi çerçevesinde kitap okumalı;
Paragraflardan gerçeğe sunulan zehiri özümseyerek, bilgi panzehirini insanlığa sunarız.
HUKUKSEVER - 09 Ocak 2007 Salı 15:20:11)
Old 10-01-2007, 06:40   #3
hukuksever

 
Varsayılan Sevgidir; aşkın gizemli kapılarını aralayan, ve saygıdır insan varlığını ümitli kılan

= OKUMAK YAŞAMAK ve YAŞATMAK İÇİNDİR =
= VARAN ADIM: 000.000.002 =
= “BENİM ÜNİVERSİTELERİM” ADLI ROMANDAN; =


İşte böyle! Kazan Üniversitesi’nde okuyacağım, daha aşağısı kurtarmıyor.

Üniversite düşüncesini kafama sokan, bir kadınınki kadar yumuşak bakışlı, sevimli, bir o kadar da yakışıklı bir delikanlı olan lise öğrencisi N. Yevreinov’du.

Benimle aynı evde, tavan arasındaki odada kalıyordu. Sık-sık beni elimde kitaplarla gördüğü için ilgisini çekmiştim. Bir süre sonra tanıştık. Zamanla Yevreinov öğrenmek için olağanüstü bir yeteneğim olduğuna dair beni de inandırmayı başarmıştı.

(BENİM ÜNİVERSİTELERİM – Maksim GORKİ – Roman – Türkçesi: Kerim ÇETİNOĞLU - KUM SAATİ YAYINLARI – Sayfa:005, Paragraf:01,02,03 -/- 06 Ocak 2007 Cumartesi 14:02:30)


Kitapseverin; Düşünebileceği, Hayalini Kurabileceği Konulara Dair Dipnotu:


Öğrenim hayatının sonsuzluğuna inanırım. Ne kadar bilgi ile donanımlı olsak da; kimi zaman bir cümle, bir sözcükte veya bir hecede anlam veremediğimiz ve sadece yazarın iç dünyasını aydınlatan ulvi sırra erişemeyiz. Onun için; hızlı okuma yerine, sindire-sindire okumayı tercih ederim; bu sayede fark ettiğim hassas konuların ince ayrıntıları ile iç ve dış dünyam, aydınlaşır ve zenginleşir.

Hayat benim için; mezuniyetin olmadığı bir üniversite konumundadır. Hayat üniversitesi mensubunu sevenin olabileceğini sanmıyorum; çünkü, birey olma sorumluluğunu üstlenmiş ve insanları duyarlılığa davet eden seslenişler gerçekleştiren bir insanın sevilebileceğine dair en ufak bir ipucu bile edinemedim. Yani, birey olabilmiş bir insanın duyarlılık sergileyen davranış biçimini takdir eden nerede ise yok denecek kadar az olduğunu ifade etmeye çalışıyorum. Boş verici bir yaklaşım sergilese idim; sanırım yalnızlığıma bir çare bulabilirdim, beni anlayabilen birine rastlamak belki de mümkün olabilirdi.

Duyarlılıktır; insanı yalnızlığa sevk eden; yüreğinde taşıdığın sevginin sorumluluklarını yerine getirmeye çabalarsın ve takdir eden bir yaklaşımla seni yüreklendirecek insanı bulmak ise zorlu bir çalışmayı gerektiriyordu. Duyarlılıktır; manevi duyguların zenginliğinde yalnızlığı verimli kılan. Şimdi düşünüyorum; neden bu derece duyarlıyım?, diyorum. Yaşadığım duyarlılık beni toplum içersinde yapayalnız bıraktı ve ben hâlâ duyarlılığın önemini dile getiren, garip bir kitapsever olmaktan öte gidemiyorum…

Her bir insan, her bir öğrenci yeni bir ümittir; yeter ki bakmasını bilelim, yeter ki onu, insanı ve öğrenciyi yüreklendirmesini bilelim. Bu görüş açısı ile; toplum içersinde yer alan her insanı sevmeli ve istenilirse, bazı büyük başarılara beraberce ulaşılabileceğine inanç getirmelerini sağlayabilmelidir, diye düşünüyorum.

Ümit ve sevgi varoldukça; her insan kendine saygı çerçevesinde, yalnızlığı ile de olsa; kendisine, ailesine ve de ülkesine faydalı olabilecek bir konuma kendisini taşımayı becerebilecektir. Bu inanç ve azim doğrultusunda çalışmalarımıza yön vermeli ve hayat üniversitesi müdavimleri çoğalmalı, ve bir YALNIZLIK, ÇIĞ gibi büyüyerek; YALNIZLIĞIMIZ ve onun yeni KAZANIMI genç ve yetkin gençlerimizle; yurt sevgisini ve insan sevgisini ve de doğa sevgisini ebediyete taşıyabilelim. Dostluklar ve arkadaşlıklar ebediyetle taçlandırılırsa; anlam ve coşku içersinde yer alan aşkın kıymet ve önemini kavrayabiliriz!.. Bir iş yaparken ya da dostluk ve arkadaşlığın temelini atarken, bir beraberliği kurarken ebediyeti düşünmeli ve her kavram, her insan, her canlı ve cansız varlık AŞK-İ ÜMİT’i yaşayabilmelidir… SAYGILARIMLA…
(HUKUSEVER - 10 Ocak 2007 Çarşamba 05:46:35)
Old 10-01-2007, 07:33   #4
hukuksever

 
Varsayılan Başarı için önce kendimizi tanımlama becerisiyle donanımlı olma mecburiyetimiz vardır

= OKUMAK YAŞAMAK ve YAŞATMAK İÇİNDİR =
= VARAN ADIM: 000.000.003 =
= “BENİM ÜNİVERSİTELERİM” ADLI ROMANDAN; =


Uzun saçlarının kâküllerini zarif bir biçimde sallayarak, “Siz bilime hizmet vermek için yaratılmışsınız!” dedi.

Ben o dönemde bir tavşan olarak da bilime hizmet edilebileceğini henüz bilmiyordum. Yevreniov ise üniversitelerin özellikle benim gibi gençlere ihtiyaçları olduğu konusunda beni öyle ikna ederdi ki!... Tabii bu arada Mihayil Lomonosov’un* anısını da parlak bir örnek olarak öne sürdü.

Sayfa Dipnotu:
*Mihayil Lomansav (1711-1765)- Rus ansiklopedist. Rusya’da materyalist felsefenin kurucusu. Fizik ve kimyanın gelişmesine önemli katkılarda bulundu.

(BENİM ÜNİVERSİTELERİM – Maksim GORKİ – Roman – Türkçesi: Kerim ÇETİNOĞLU - KUM SAATİ YAYINLARI – Sayfa:005, Paragraf:04,05 -/- 10 Ocak 2007 Çarşamba 06:12:51)


Kitapseverin; Düşünebileceği, Hayalini Kurabileceği Konulara Dair Dipnotu:


Yalnızlık benim için incelenmesi ve araştırılması gereken bir bilim dalıdır. İçimizde yer alan seslenişlerin artısını ve de eksisini düşünmek beni müthiş bir dinlenceye sevk eder. Yani; yalnızlığımızda keşfettiğimiz bir düşüncenin verimliliği ile hayat yolu boyunca nerelere ulaşabileceğimi, nasıl sonuçlar elde edebileceğimizi düşünmek beni çok mutlu kılar. Bu sayede; bazı engelleri öncesinde fark eder ve gerekli tedbirleri almaya çalışarak, engellerin zorluluğunu en aza indirebilmeyi düşünürüm. BU şekil düşününce; yalnızlıklarımızda içimizde yer alan sesin kıymet ve önemini araştıran bir bilim dalının olmamış olmasının üzüntüsünü yaşarım. Yalnızlığımı ifade edebilmek için; keşke “YALNIZOLOJİ” adı altında bir bilim dalı olabilse idi. Bende bir “YALNIZOLOG” olarak, yüreğinde kopan fırtınalı seslenişlerin incelemesi yapan bir bilim adamı sıfatını kazanabilse idim, diye düşünüyorum.

Benim kendi düşüncem; YALNIZOLOJİ BİLİMİNİ icat edebilmelidir; çünkü, insan hissettiği ve içinde yer aldığı sese itaat etmesi halinde: neleri, nasıl, kime, ne zaman, nerede ve niçin sorularına verilen cevaplar ile, başarıda hangi zirveyi zorlayabileceğini kendine gösterebilmelidir, diye düşünüyorum. Bu şekil düşününce; insanın amacı ve düşünceleri bakımından kendini tanıyabilmesi için “YALNIZOLOJİ” adı altında yeni bir bilim dalının kurulması gerektiği konusuna takılıyorum. Bu sayede insan kendini tanır ve düşüncesi ile nerelere ulaşabileceğinin araştırmacılığına yönelir.
(Kaleme Alan: HUKUKSEVER - 10 Ocak 2007 Çarşamba 06:32:39)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kitap Keyfi:)) Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kitap 45 18-08-2010 08:17
Mahkumlar kitap kurduna dönüştü Seyda Hukuk Haberleri 4 15-06-2010 10:14
Bir Hukukseverin Türk Dili ile Kazandığı Erdem ve Yüceliğin Günlüğü hukuksever Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 25 20-01-2007 07:11
E-kitap Kavaz Teknoloji ve Bilgisayar 5 25-11-2006 20:23
Bir Kitap Av.Mehmet Saim Dikici Site Lokali 0 20-05-2002 10:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05790901 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.