kaybolan dosya,bilirkişinin tazminat sorumluluğu

Merhaba.yabancı dilde yazılı bir belgeyi icraya koyduk, itiraz üzerine itirazın iptali davası açtık.Dosya, icra dosyası ve alacağa esas belgeyle birlikte Üniversite Hukuk Fakültesi öğretim üyelerine inceletilmek üzere büyük kentlerden birine gönderildi, ora mahkemesine talimat yazıldı, dosya 1.5 yıldır kayıp, öğrendikki bilirkişi dosyayı kaybetmiş, hakkında suç duyurusunda bulunuldu ama alacak ferileriyle beraber 200.000 TL .Burada bilirkişinişn tazminat sorumluluğu varmı.(Alacağın varlığı/yokluğu o belgeye, belgenin içeriğine bağlıydı, belge şimdi yok.) Devletin sorumluluğu söz konusu olurmu. Belgeye borçlunun imza yönünden bir itirazı olmadığını, sadece içeriğine yani borç kabul belgesi mahiyetinde olmadığına itiraz ettiğini düşünürsek, belgenin bir fotıokopisini bulursak, bu fotokopi üzerinden davaya/takibe devam edebilirmiyiz. saygılar

Sayın meslektaşım
Belge aslı olmadığı için icra takibi iptal olur. Alacak yargılaması söz konusu olur ve burada imza itirazı olmayıp sadece içerik yönünden itiraz olduğundan alacağın varlığı veya yokluğu konusu ortaya çıkar. Bana göre bilirkişiye yönelmeye gerek yok.

Sn.Av.MB. Alacak yargılaması söz konusu olur ifadenizden, esas ilişkiye dayalı bir alacak davasınımı kastediyorsunuz. Yani, artık itirazın iptali davası, alacak davasınamı dönüşür diye düşünüyorsunuz. Peki, alacağın varlığına ilişkin tek yazılı delil (miktar senetle ispat gerektirecek oranda büyük çünkü)kaybolan bu belge idiyse ve alacak davasında belgenin kaybolması ve tanık da dinletilemeyecek olması sebebiyle ispat edememe olasılığı yüksekse.Saygılar.

Bilirkişinin dosyayı kaybetmiş olduğunu ispatlayabiliyor iseniz bana göre hem suç duyurusunda bulunmalı,hem de o kişiden tazminat talep etmelisiniz.(CMK md.66) Görevini titizlikle yapmayarak bu denli önemli belgenin kaybolmasına sebebiyet vermiş kişi dururken,artık belge yok biz de alacak davası açalım düşüncesi hakkaniyet ilkesine aykırıdır.Müvekkilinizin gözünde düşeceğiniz durumdan,alacağınızı tahsil edememeye kadar yaşayacağınız olaylarda bilirkişiyi devre dışı bırakmanın tamamen yanlış olduğu düşüncesindeyim.Saygılarımla.

Türk Ceza Kanunu’na göre bilirkişi, kamu görevlisidir. Kamu görevlisi “kamusal faaliyetin yürütülmesine atanma veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir suretle süreli, süreli veya geçici olarak katılan kişi”dir. Dolayısıyla bilirkişiye karşı bu görevi nedeniyle işlenen suç, kamu görevlisine karşı işlenmiş suç olmaktadır (TCK/6). Diğer taraftan bilirkişinin gerçeğe aykırı mütealada bulunması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılır.(TCK/276) Görevinin gereklerine aykırı hareket etmek, ihmal veya gecikme göstermek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılır (TCK/257).
http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/ibrahim/003

Cevap veren meslektaşlarıma çok teşekkürler.Eğer, mahkeme, dosya/belge kaybolduğu için davamın reddine yada karar verilmesine yer olmadığına karar verirse, ceza davasında, bilirkişinin görevinin gereklerine aykırı davrandığı sabit olursa, bilirkişiye karşı tazminat davası açmayı düşünüyorum.aygılar.