Nasıl vasiyetname düzenlenir?

Merhaba değerli meslektaşlarım,
Müvekkil eşinden boşandı. 12 yaşında bir çocuğu var. Şimdi ev almak istiyor. Yalnız çocuğu 18 yaşına gelmeden kendisi ölürse, aldığı evin çocuğun babası yani eski eşi tarafından tasarrufa konu edilmesini istemiyor. Aynı şekilde evin çocuğa kalmasından sonra çocuğun vefat etmesi ihtimalinde de çocuğun tek mirasçısı olabilecek babasına kalmasını istemiyor. Bunun için nasıl vasiyetname düzenlenmelidir? Yardımlarınızı bekliyorum.

Şu an boşanmış olduklarından dolayı müvekkilinizin ölmesi halinde ev zaten çocuğa kalacaktır. Bu konuda ayrıca herhangi bir işlem yapmaya gerek bulunmamaktadır. Ancak velayet yetkisine dayanarak babanın bir tasarruf işlemi yapmasından korkuyorsanız. Bu konuyla ilgili:

Alıntı: b) Taşınmaz Mallar Çocuğa ait malların yönetim ve temsil yetkisini aşan amaçlar için satılması ise YMK.327 ve 356.m.2.f.daki koşulların varlığı halinde sadece “çocuğun bakım ve eğitim giderlerinin karşılamak amacıyla” hakimin izniyle mümkündür. Başka bir amaçla satılması söz konusu olamaz. Bu amaçla da olsa hakim “çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimi için zorunluluk olmadıkça” (YMK.327.m.2.f) çocuk mallarının satışı ve bedelinin harcanmasına izin veremez. (ERTAŞ Şeref, YENİ MEDENİ KANUNUMUZDA VELİNİN ÇOCUK MALLARI ÜZERİNDEKİ TASARRUF YETKİSİ, sf.396)

Evin çocuğa geçtikten sonra babasının tasarrufuna girmemesini ise müvekkilinizin sağlamasının mümkün olmadığını düşünüyorum. Çünkü reşit olmayan çocuk yerine vasiyetname düzenlemesi gibi bir imkan yoktur, vasiyetname düzenlenmesi kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır.

Ayrıca mülkiyet çocuğa geçtikten sonra müvekkiliniz tarafından taşınmazın çocuktan babaya geçmesini engelleyecek herhangi bir hukuki işlemin Anayasaca korunan mülkiyet hakkına aykırılık teşkil edeceğinden geçerli olmayacağı kanaatindeyim. Çocuğa bırakılan taşınmazla ilgili böyle bir bozucu şart konulabilir mi düşüncesine olumsuz bakıyorum.

Alıntı: Yazan av.b-özkul Şu an boşanmış olduklarından dolayı müvekkilinizin ölmesi halinde ev zaten çocuğa kalacaktır. Bu konuda ayrıca herhangi bir işlem yapmaya gerek bulunmamaktadır. Ancak velayet yetkisine dayanarak babanın bir tasarruf işlemi yapmasından korkuyorsanız. Bu konuyla ilgili: Evin çocuğa geçtikten sonra babasının tasarrufuna girmemesini ise müvekkilinizin sağlamasının mümkün olmadığını düşünüyorum. Çünkü reşit olmayan çocuk yerine vasiyetname düzenlemesi gibi bir imkan yoktur, vasiyetname düzenlenmesi kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Ayrıca mülkiyet çocuğa geçtikten sonra müvekkiliniz tarafından taşınmazın çocuktan babaya geçmesini engelleyecek herhangi bir hukuki işlemin Anayasaca korunan mülkiyet hakkına aykırılık teşkil edeceğinden geçerli olmayacağı kanaatindeyim. Çocuğa bırakılan taşınmazla ilgili böyle bir bozucu şart konulabilir mi düşüncesine olumsuz bakıyorum.

Öncelikle ilginiz için teşekkür ederim meslektaşım. Peki şöyle bir şey yapılabilir mi? Müvekkil vasiyetname ile evi çocuğuna 18 yaşına gelene kadar satılamaz ve devredilemez kaydı ile bırakabilir mi? Son olarak, mülkiyet çocuğa geçtikten sonra evin babaya kalmaması için müvekkil yine vasiyetname ile çocuğu ön mirasçı, bir başkasını art mirasçı atarsa nasıl olur?

Alıntı: Yazan Avsuzhan Öncelikle ilginiz için teşekkür ederim meslektaşım. Peki şöyle bir şey yapılabilir mi? Müvekkil vasiyetname ile evi çocuğuna 18 yaşına gelene kadar satılamaz ve devredilemez kaydı ile bırakabilir mi? Son olarak, mülkiyet çocuğa geçtikten sonra evin babaya kalmaması için müvekkil yine vasiyetname ile çocuğu ön mirasçı, bir başkasını art mirasçı atarsa nasıl olur?

Sayın meslektaşım ilk sorunuz ile ilgili şöyle bir olay ve doktrinde yapılan eleştiriye dair yazı paylaşayım:
http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m1992-19923-986
Özetle, mirasbırakan malların satılmamasını, satılması halinde gelirinin bir vakfa bağlanmasını vasiyet ediyor; mirasçılar bu maddenin iptali için dava açıyor; yerel mahkeme kabul ediyor; Yargıtay bozuyor; ancak Yargıtay'ın bozma kararı kanımca da haklı olarak doktrinde eleştiriliyor. Tabiki eleştirilerin temeli mülkiyet hakkı ve tasarruf yetkisinin kısıtlanmasının hukuka uygun olmadığı düşüncesidir. Bu konuda güncel bir olay veya kararla karşılaşmadığım için Yargıtay'ın şu anki yaklaşımı nasıl olur bilememekteyim.

Ancak sizin olayınızda tasarruf yetkisinin kısıtlanması sonsuza kadar değil, belli bir süreye tabi olduğundan dolayı böyle bir madde koymanızın MÜMKÜN OLDUĞUNU düşünüyorum

Öte yandan artmirasçı atanmasının bir seçenek olduğu doğrudur ancak zannımca istenmeyen sonuçlar da doğurabilir. Bu konuda kimi önmirasçı, kimi artmirasçı olarak atayacağınızı vs. iyi düşünmeniz gerekmektedir. Çünkü siz vasiyetname ile çocuğu önmirasçı, teyzesini de artmirasçı olarak atarsınız, sonra müvekkilinizin çocuğu evlenir, çocukları olur daha sonra ölür o zaman mal durduk yere teyzeye gider. Böyle bir durumda belki şu şekilde bir vasiyet hazırlanabilir:

Çocuğu önmirasçı teyzeyi de art mirasçı olarak atarsınız, ancak çocuğun evlenmesi ve 1. zümre mirasçılarının oluşması halinde teyzenin art mirasçılık hakkının ortadan kalkacağını şart olarak yazarsınız mal hiçbir şekilde babaya geçmez.

Ancak fazla karıştırmadan şu hususu da belirtmek isterim. Tek malvarlığının ev olduğu bir ihtimalde, siz zaten yasal mirasçı olan çocuğu ön mirasçı yaparak, kalan taşınmazı art mirasçı olan teyzesine aktardığınız zaman, çocuğun evlenmeden ve çocuk sahibi olmadan ölmesi halinde çocuğun sahip olduğu saklı pay hakkının babaya miras geçeceğinden babanın bu oran üzerinden hak talep etme ihtimali olabilir diye düşünüyorum.