Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

evlilik dışı çocuğun, annesi sağken, dedesinin çocuğun vasisi olması, evlat edinmesi

Yanıt
Old 31-12-2007, 11:18   #1
sciceks

 
Varsayılan evlilik dışı çocuğun, annesi sağken, dedesinin çocuğun vasisi olması, evlat edinmesi

merhabalar..çok detaylı bir bilgi bulamadığım konu şöyle; evli bir kadın başka bir adamla birlikte oluyor, hamile kalıyor, bu süreçte eşi ile ayrılıyor ve birlikte olduğu adam da ölüyor, o adamdan olan çocuğu doğuruyor, fakat resmi nikahlı eşinden ayrıldığı için çocuğun kimliği de olmuyor, çocuğa, birlikte olduğu ve ölen adamın babası sahip çıkıyor, çocuk dedeyle kalıyor,anne çocukla ilgilenmiyor, arayıp sormuyor..dede çocuğun velayeti almak istiyor, ancak çocuğun babası yani oğlu öldüğü için böyle bişey mümkün değil, bu durumda dede ne yapabilir..vasilik, evlat edeinme yollarından hangisine gidecek..bu konuda bilgilendirirseniz, örnek kararlar varsa ve bunları paylaşırsanız sevinirim.. teşekkür ederim
Old 01-01-2008, 21:33   #2
advokat34

 
Varsayılan

Küçüğün velayeti biliyorsunuz sadece anne veya babaya verilir, annesi hayatta olan küçüğün velayeti dedeye verilmez tabi. Ancak anne velayet yetkisinin gereklerini yerine getirmiyorsa, bu durumda küçüğün menfaati gözönünde bulundurularak evlat edinme yoluna gidilmesi daha sağlıklı gibi görünüyor. Evlatlık verilirken anne rıza vermezse, mahkeme küçüğün zaten dede yanında yaşıyor olmasını, ihtiyaçlarının dede tarafından karşılanmasını ve annenin de durumunu araştırıp sonuca göre karar verecektir.
Old 01-01-2008, 21:53   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Velayetin kaldırılması ile vasi tayini davaları açılabilir.Tabii evlatlık ta edinilebilir.
Saygılarımla.

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas : 2004/6832
Karar : 2004/7827
Tarih : 14.06.2004
ÖZET : Medeni Kanunun 348/2. maddesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı olan yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması halinde velayetin kaldırılabileceğini hükme bağlamıştır. (4721 s. MK. m. 348)
KARAR METNİ : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Medeni Kanunun 348/2. maddesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı olan yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması halinde velayetin kaldırılabileceğini hükme bağlamıştır.
Davacının kardeşi Muzaffer ile davalı Mukaddes 31.12.1992´de boşanmış, 16.6.1992 doğumlu küçük Mehmet´in velayeti anneye verilmiş, Muzaffer daha sonra 4.8.2001´de ölmüştür.
Toplanan delillerden; 28.3.1993´ten (onbir yıldan) beri küçük Mehmet´in Serdal isimli üçüncü bir kişinin yanında kaldığı, bakım ve eğitiminin onun tarafından karşılandığı anlaşılmaktadır. Bu durum annenin velayet görevini kullanmada ağır ihmalinin bulunduğunu (savsakladığını) göstermektedir.
Mahkemece velayetin anneden kaldırılmasına karar verilmesine vesayet altına alması için ilgili ve yetkili vesayet makamına gerekli ihbarın yapılmasının düşünülmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.06.2004
Old 02-01-2008, 09:49   #4
sciceks

 
Varsayılan

Öncelikle bu konuya verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim..burda dede, vesayet ya da evlat edinme yollarından birine başvuracak. peki kadının evli iken, başka biriyle birlikte olması, yani ahlaksız hayat sürmesi hususuna değinmek faydalı olabilirmi? teşekkür ederim
Old 02-01-2008, 10:39   #5
sciceks

 
Varsayılan

merhabalar, sormuş olduğum soruda atladığım bir husus var, zira çocuk, taraflar boşanmadan,evlilik birliği devam ederken oluyor,kadının resmi olarak evli olduğu eşinin nesebin reddini ileri sürmesi gerekmez mi? bu durumda ne yapılabilir?
Old 02-01-2008, 17:12   #6
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1. Öncelikle belirttiğiniz gibi soybağının reddi davası açılmalı,( resmi baba veya küçüğe atanacak kayyım tarafından )
2.Soybağı ret edildikten sonra mirasçılar alayhine babalık davası açılarak küçüğün nüfusa kaydı sağlanır.
3.Bundan sonra değindiğimiz velayetin kaldırılması/vesayet veya evlat edinme davaları açılmalı.
Saygılarımla.
Old 02-01-2008, 17:23   #7
sciceks

 
Varsayılan

Sayın Yücel, bu konuyla ilgili araştırmalarıma rağmen hala netleştirmediğim şeyler var. söz konusu olayda çocuk 2002 doğmuş, o günden beri de biyolojik babanın babasının yanında. çocuğun dedesi(biyolojik babanın babası) çocuğun nüfusa kaydını yaptırmak istiyor, ancak bu durumda karı-kocanın boşanma davası yeni açılmış ve bu nedenle nüfusa kayıt anında baba olarak, koca görünecektir. dede bunu açıkçası istemiyor, çocuğun, ölen oğlunun adına kaydını yaptırmak istiyor,bu mümkün mü? saygılarımla
Old 02-01-2008, 17:27   #8
sciceks

 
Varsayılan

ayrıca 2002de doğan çocuk için, Nüfus Hizmetleri Kanunun 15-16 a göre, süresinde bir bildirim olmamış olacak, bu durumda ne yapılabilir? ayrıca dedenin nüfusa kaydı yaptırdığını düşünürsek, bu kayıtta çocuk, karı-kocanın nüfusunda görüneceğinden, dedenin, çocuğu,öeln oğlunun nüfusuna geçirmesi, mümkün olacakmı, ne yapılması gerekir, hangi davaların açılma sı sonuca kısa sürede ulaşmamızı sağlar.saygılaörımla
Old 03-01-2008, 17:03   #9
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak 300 gün içinde doğan çocuğun babası kocadır ( TMK md. 285) Koca soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. Çocuk ta dava hakkına sahiptir ( md.286)

Bu durumda evlilik devam ederken doğan çocuğun biyolojik baba hanesine nüfusa kaydı mümkün değildir. Nüfusa bildirildiği takdirde koca hanesine kaydı yapılır.

Biyolojik baba hanesine kaydı için tanıma veya babalık yoluna başvurulur. Biyolojik baba öldüğünden tanıma kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğundan mirasçılar tarafından kullanılamaz. Geriye babalık davası kalır.

O halde; yukarıdaki cevabımda belirttiğim sıraya göre önce soybağının reddi ve sonra da babalık davası açılarak küçüğün biyolojik baba hanesine kaydının yapılması sağlanabilir diye düşünüyorum.
Saygılarımla.
Old 03-01-2008, 17:19   #10
sciceks

 
Varsayılan

Sayın Yücel verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. bu hususları değerlendirmiştim, ancak daha farklı şeyler bulunabilirmi diye düşünerek araştırmaya devam etmekteyim.tüm olasılıkları, gidilebilecek yolları değerlendirdiğimde olay giderek karmaşık hale geldi ve hangi yolun sonuca daha çabuk götüreceği hususunda kararsız kaldım diyebilirim. eğer boşanma davasında koca, nesebi reddederse, sorun yok gibi görünüyor bana göre, ancak nesebi reddetmediği takdirde işlemler biraz uzayacak gibi geliyor. ayrıca koca nesebi reddetmezse, çocuk da bunu yapabilecek, ancak çocuk küçük olduğu için diğer yasal prosedürlerin izlenmesi gerekecek..burda dedenin devreye girmesi mümkün olabilcekmi? eğer boşanma davasınde baba nesebi reddederse ve velayet anneye verilirse bu durumda da velayetin kaldırılması yoluna başvurabilinecek. Neticede boşanma davasının neticesini beklemek mi gerekecek, yoksa dedenin, çocuğun nüfus kaydını yaptırıp, hemen gereken yasal yollara başlamak mı faydalı olacak.. saygılarımla
Old 03-01-2008, 17:37   #11
sciceks

 
Varsayılan

Sayın Yücel, verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.. Bu hususlar açısından yaptığım değerlendirmelerde olasılıkları biraraya getirdiğim zaman olay daha da karmaşık hale geliyor sanki. şimdi boşanma davasında kocanın nesebi reddi halinde bi sorun yok gibi, burda dede devreye girebilecek, duruma göre velayetin kaldırılmasını ya da babalık davasını açabilecek,bu durumda koca nesebi reddetmediği takdirde işin süreci biraz daha uzayacak gibi geliyor. çocuk küçük olduğu için, nesebin reddi hususunda dede devreye girebilcekmi? dede nüfusa kayıt işlemleri başlamadan babalık hususunu ileri sürebilir mi?ancak tabiki bunları vesayet hükümleri gereğince yapması gerekecektir. durum sanki boşanma neticesinde netleşecek gibi görünüyor fakat boşanma neticesini beklemeden gereken davalar için işlemlere başlamak, neticeye en kısa zamanda varmamıza yardımcı olabilir mi? saygılarımla...
Old 03-01-2008, 18:41   #12
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

sn.(sciceks)

Sizin adınıza uzaktan tercihleri yapmanın zodrluğunu takdir edersiniz.
Ben şahsen şunları söyleyebilirim:
Öncelikle nesebin reddi şart gözüküyor. Çdcuk boşanma davasından önce de nüfusa kaydedilebilir. Fakat dediğimiz gibi resmi koca üzerine kayıt edilir. Ya da boşanma davasında nüfusa kayıtlı olmayan bir çocuğundan varlığından söz edilir, bu durumda hakim çocuğun nufusa kaydının yaptırılması için imkan tanır , o takdirde de küçük resmi koca hanesine kayıt edilir. Böyle bir durumda resmi koca soybağı konusunda tavrını belli eder. Ya nesebin reddi davası açar ya da çocuğun kendinden olduğunu benimser. Resmi koca nesebin reddi davası açmazsa çocuk adına bu dava açılabilir. Bu takdirde çocuğ Sulh Mahkemesinden bir kayyım atanması için başvurulur,davayı kayyım açar. Dede dede sıfatıyla dava açamaz fakat kayyım olarak atanabilir, o takdirde çocuk adına nesebin reddi davasını açabilir.

Şuna da işaret edelim ki; çocuğun evlilik birliği içinde bir başkasıyla kurulan ilişkiden doğduğunu anne kabul ederse, sadakatsız davrandığından kusurlu duruma düşer, bu durum boşanma davasını olumsuz etkiliyebilir.

Nesebin reddi davasından sonra, anne veya çocuğun kayyımı tarafından babalık davası açılması ve çocuğun gerçek babasının bu dava ile belirlenmesi gerekir.

Ondan sonraki aşamada ; velayetin kaldırılması-vesayet veya evlat edinme davaları gündeme gelir. Benim kanaatim bu şekildedir.

Yukarıdaki soybağının reddi davası 1 yıllık hak düşürücü süreye tabidir .(TMK 289) Bu süre resmi koca için geçmiş olabilir, fakat çocuk için kayyımın atanması kararının kayyıma tebliğinden başlar. Babalık davası ise soybağının reddi kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde açılmalıdır.( md.303)

Saygılarımla.
Old 04-01-2008, 09:30   #13
sciceks

 
Varsayılan

Sayın Yücel, kafama takılan sorularımla ilgilendiğiniz için teşekkür ederim, karmaşık bulduğum bu konu nedeniyle değerli vaktinizi aldım kusura bakmayın..kolay gelsin..saygılarımla
Old 28-02-2008, 17:53   #14
av_ispir

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi

Esas : 2005/2124
Karar : 2005/4964
Tarih : 28.03.2005

ÖZET : 743 Sayılı Yasa çocuğa soybağının reddi imkanı vermemiş, bu hak 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Kanunun ile getirilmiştir. Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce sahih olmayan nesepli çocuklar yürürlük tarihinden başlayarak bu kanunun soybağına ilişkin hükümlerine tabii olurlar. Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan babalık davaları, bu kanun hükümlerine göre karara bağlanır. Dava çocuğa bu hakkın tanınmasından sonra 12.09.2002 tarihinde küçüğün kayyımı tarafından açıldığına göre önce soybağının reddi daha sonrada babalıkla ilgili talebin incelenmesi gerekir.

(4721 s. MK. m. 286) (4722 s. MKYUŞHK. m. 12, 13)

KARAR METNİ :
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

1- Davacılar Yosma ile küçük Deniz´in babasının davalı İrfan Urcan olmadığını babasının davalılardan Ali Yavuz olduğunu ileri sürerek yanlış kaydın düzeltilmesini istemişlerdir.

Çocuk ile ana arasındaki soybağı doğumla kurulur. Baba ile arasındaki soybağı ise babanın anayla evlenmesi, tanıma veya hakim kararı ile gerçekleşir. (TMK. md. 282) Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içerisinde doğan çocuğun babası kocadır. Bu soybağın karinesidir. (TMK. md. 285) Koca soybağının reddi davasını açarak karinenin aksini isbat edebilir. Çocukta bu dava haklarına haizdir. (TMK. md. 286)

Davacı küçük Deniz´in babası olarak görünen İrfan Urcan ile davacı Ana Yosma 5.6.1984 tarihinde evlenmişler 17.05.1990 tarihinde kesinleşen Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/827 esas 1990/223 sayılı karar ile boşanmışlardır. Küçük Deniz bu evlilik içerisinde 14.05.1987 tarihinde dünyaya gelmiş, 29.08.1988 tarihinde Yosma ve İrfan hanesine tescil edilmiştir. Davacı Deniz´in babasının İrfan olmayıp Ali Yavuz olduğu ileri sürüldüğüne göre Deniz´in önce İrfan´dan olmadığı tesbit edilip (soybağı reddedilip) daha sonra babalığın isbatı gerekmektedir.

743 Sayılı Türk Kanunu Medenisinde çocuğa soybağının reddi imkanı verilmemiş, bu hak 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Kanunun 286. maddesi ile getirilmiştir.

Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce sahih olmayan nesepli çocuklar yürürlük tarihinden başlayarak bu kanunun soybağına ilişkin hükümlere tabii olurlar. (4722 Sayılı Kanun md. 12) Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan babalık davaları, bu kanun hükümlerine göre karara bağlanır. (4722 Sayılı Kanun md. 13) Dava çocuğa bu hakkın tanınmasından sonra 12.09.2002 tarihinde küçük Deniz´in kayyımı tarafından açıldığına göre önce soybağının reddi daha sonrada babalıkla ilgili talebin incelenmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya olup bozmayı gerektirmiştir.

2- Bu davada ana ile küçüğün yararları çatışmaktadır. Kayyım ile ana aynı vekil tarafından temsil edilmiştir. Bu nedenle aynı vekil tarafından temsilleri de kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. (Avukatlık Kanunu md. 38 /b )

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 1. ve 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.03.2005 pz

Sayın meslektaşım; bu içtihat anladığım kadarı ile probleme bir açıklık getirecek. Öncelikle çocuğun evlilik birliği içerisinde doğduğu için nüfusa tescili arkasından da kayyım tayini ile birlikte Yeni Medeni Kanundaki (Md 286)çocuğa verilen hakka dayanarak nesebin reddi davasının açılması gerekiyor.Umarım doğru anladım ve yardımım oldu.Saygılar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Evlilik Dışı Çocuğun Tanınması Fatma KAPUÇAM Meslektaşların Soruları 12 10-07-2009 01:01
Evlilik Dışı Doğan Çocuğun Soyadı ve Babalık Davası Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 27-12-2007 14:15
evlilik dışı doğan çocuğun dayı tarafından evlat edinilmesi mümkün mü? yeldakullap Meslektaşların Soruları 2 25-06-2007 23:44
evlilik dışı çocuğun miras hakkı acil.... advocat63 Meslektaşların Soruları 4 11-06-2007 17:36
Evlilik dışı doğan çocuğun soyadı Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 08-04-2007 21:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06850696 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.