Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İpoteğin Devrine İlişkin Bir Soru

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-07-2011, 07:58   #1
lethe

 
Varsayılan İpoteğin Devrine İlişkin Bir Soru

A isimli şahıs B bankasından konut kredisi kullanıyor. Kredi borcunu ödemeyince banka borçluya ve kefillerine ihtar gönderiliyor. Kredi konusu konutta oturan C isimli şahıs bankaya giderek taksitler halinde kredi borcunu ödüyor. Borcu kapatıyor.

C ödemeleri kendi yapmış olduğundan dolayı Bankaya gidiyor. A nın birçok borcu var. Kredi konusu konut üzerine birden fazla haciz şerhi işlenmiş. A ya rücu edeceğinden dolayı krediye teminat olsun diye kredi konusu konuta konan ipoteğin kendisine devrini talep ediyor. Banka C nin kredi sözleşmesine taraf olmaması sebebiyle böyle birşey yapamayacağını sadece ipoteği kaldırabileceğini söylüyor.


Bankanın sözkonusu ipoteği devir etme gibi zorunluluğu bulunmuyor mu? Hangi yolu izlememiz gerekir.

İyi çalışmalar
Old 19-07-2011, 08:30   #2
av.sgenc

 
Varsayılan

Sayın Lehte;
Bankanın böyle bir yükümlülüğü yoktur. Bu husus (A) ile sizin aranızda olan bir anlaşmazlık. Banka ipoteği kaldırır (A) ise taşınmazı devretmek isterse devreder. Ya da ödediğiniz kredi miktarını (A)'ya rücu edersiniz.
Saygılarımla
Old 19-07-2011, 13:31   #3
Arif Aydın

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/8037
Karar: 2005/2835
Karar Tarihi: 17.03.2005


SIRA CETVELİNE İTİRAZ DAVASI - REHİN ALACAĞINDAN BAHİSLE İLK SIRAYA ALINAN ALACAK - MÜŞTEREK BORÇLU VE MÜTESELSİL KEFİL - KEFİL SIFATIYLA HALEFİYET - TEMLİKNAME İLE DEVİR

ÖZET: Bir sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza koyan kimsenin hukuki sorumluluğu, borçlu sıfatıyla değil kefil sıfatıyladır. Kefil eda ettiği şey nispetinde alacaklının haklarında ona halef olur. Somut olayda da borcu ödeyen davalı kefil S., alacaklı bankanın haklarına halef olmuş dava dışı bankadan alacağı ve alacağa teminat teşkil eden rehni temlikname ile devralmıştır. Bu itibarla borcu ödeyen davalı S.'in borçlu gibi sorumlu olduğu ve alacaklı ve borçlu sıfatlarının şahsında birleştiği gerekçesiyle alacağın sona erdiği ve mevcut olmayan bir borcu temin etmek için gösterilen rehnin konusuz kaldığı düşüncesiyle oluşturulan kararda isabet yoktur.

(818 S. K. m. 116, 496, 499)

Dava: Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, konu itibariyle bu istemini reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili dava dışı borçlu M. Özdemir'e ait aracın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, davalının rehin alacaklısı olduğundan bahisle ilk sıraya alındığını, oysa davalının ilk sıraya alınan takip dosyasının borçlusu iken borcu ödeyerek alacağı temlik aldığı; ne var ki alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi nedeniyle borcun ve rehin hakkının sona erdiğini ve rehin hakkının dikkate alınmayacağı hususunda kesinleşmiş icra mahkemesi kararı bulunduğunu iddia ederek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili müvekkilinin asıl borçlunun borcunu ödeyerek alacaklının haklarına halef olduğunu, bu kapsamda rehin hakkının da temlikname ile kendisine geçtiğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, davalının dava dışı borçlu ile birlikte kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ve dosya borcunu ödemekle yükümlü olduğu; borcun ödenmesi ile rehnin konusuz kaldığı ve her iki alacaklının haczinin aynı tarihli olduğu gerekçesi ile davacı alacağıyla davalının 1.711.184.000,-TL. alacağının hacze iştirak ettirilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davalı yan, dava dışı borçlunun akdettiği kredi sözleşmesine müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza koymuş, girişilen takipte de borcu ödemiştir.

Bir sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza koyan kimsenin hukuki sorumluluğu, borçlu sıfatıyla değil kefil sıfatıyladır.

Borçlar Kanunu'nun 496 ncı maddesine göre, kefil eda ettiği şey nispetinde alacaklının haklarında ona halef olur. Somut olayda da borcu ödeyen davalı kefil S., alacaklı bankanın haklarına halef olmuş ve anılan Yasa'nın 499 uncu maddesi uyarınca dava dışı bankadan alacağı ve alacağa teminat teşkil eden rehni temlikname ile devralmıştır.

Bu itibarla borcu ödeyen davalı S.'in borçlu gibi sorumlu olduğu ve alacaklı ve borçlu sıfatlarının şahsında birleştiği gerekçesiyle alacağın sona erdiği (BK. m.116/1) ve mevcut olmayan bir borcu temin etmek için gösterilen rehnin konusuz kaldığı düşüncesiyle oluşturulan kararda isabet yoktur.

Sonuç: Temyiz olunan hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.03.2005 günü oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Örnek No 13'e İlişkin Bir Soru lethe Meslektaşların Soruları 1 30-09-2010 16:06
Tahliyeye İlişkin Birkaç Soru ali ekmekçi Meslektaşların Soruları 4 21-04-2008 15:24
Aile Hukukuna İlişkin 2 Soru ve Yanıtları! Kemal Yıldırım Aile Hukuku Çalışma Grubu 0 26-03-2008 13:11
Sosyal Güvenlik Hukukuna İlişkin Bir Soru ad-hoc Meslektaşların Soruları 1 30-06-2007 12:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05748105 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.