Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Karayolları Genel Müdürlüğü'nün tüzel kişiliği var mı

Yanıt
Old 05-11-2006, 00:44   #1
Seyda

 
Varsayılan Karayolları Genel Müdürlüğü'nün tüzel kişiliği var mı

Arkadaşlar Karayolları Genel Müdürlüğü'nün tüzel kişiliği var mı acaba??Ben var diye biliyodum ama son değişikliklerle kaldırılmış diye duydum.Adli hakimlik sınavına hazırlanıyorum ve bununla ilgili bir soru kafamı karıştırdı.Yardımcı olursanız sevinirim
Old 05-11-2006, 12:58   #2
genç osman

 
Varsayılan

Evet, bence de Karayolları Genel Müdürlüğü'nün tüzel kişiliği vardır ve devam etmektedir. Sadece genel bütçe kapsamına alınmıştır... Bu KGM'nin tüzelkişiliğinin kalktığı anlamına gelmez... Hem KGM'nin tüzelkişiğinin sona erdirildiğine dair bildiğim kadarıyla bir hüküm de yoktur...
Old 05-11-2006, 14:48   #3
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Devlet Demir Yolları'nın tüzel kişiliği var mıdır?
Old 06-11-2006, 06:48   #5
A.Turan

 
Varsayılan

Arkadaşlar hem karayolları genel müdürlüğü hem de TCDD genel müdürlüğü hasım olabilir. Yani tüzel kişiliği haizdir.
Old 06-11-2006, 10:47   #6
Seyda

 
Varsayılan

Arkadaşlar yardımlarınız için hepinize çok teşekkür ederim.
Old 06-11-2006, 14:11   #7
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Ben de teşekkürler ederim.
Old 15-11-2006, 16:04   #8
halit pamuk

 
Varsayılan

Bu konu ayrı başlıklarda tartışılıyor ama ben bu başlık altında kendi görüşümü yazılı hale getirmeyi düşündüm.

1. 5018 sayılı yasa nın 12. maddesinin üçüncü fıkrasında (ı) sayılı cetvelde yer alan kuruluşların genel bütçeye dahil kuruluşlar olduğunu belirtmektedir. 1 sayılı cetvele baktığımızda Dsi, Karayolları gibi tüzelkişiliğe haiz katma bütçeli kuruluşların yeraldığını görüyoruz.

2. Genelbütçeli kuruluşların (bakanlığa bağlı kuruluşlar şeklinde de olabilir) özelliği devlet tüzelkişiğin bir parçası, bir organı şeklinde yapılanmış olmasıdır. Yani devlet tüzelkişiliğinden bağımsız ayrı bir tüzelkişilikleri olamaz.

3. Bu nedenle 5018 in tüzel kişiliğe haiz kuruluşların teşkilat yasalarının ilgili maddelerini ilga ettiğini düşünüyorum.

Bu nedenle Karayolları Genel Müdürlüğünün Tüzelkişiliğe haiz olmadığını düşünüyorum. Açılacak davaların ise taşınmaza ilişkin husularda hazineye diğer davalarda ise Bayındırlık Ve İskan Bakanlığına Husumet Yöneltilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Old 16-11-2006, 15:52   #9
av.remzi sulhan

 
Varsayılan

Bence de Karayolları genel Müdürlüğü'nün tüzel kişilik sıfatı yoktur.davanın bayındırlık ve İskan bakanlığına karşı açılamsı gerekir."korayad" adlı üyemizin görüşüne katılıyorum...
Old 16-11-2006, 23:02   #10
Çaba

 
Varsayılan

Sayın korayad çok güzel ifade etmiş.Genel bütçeye dahil olan idarelere karşı açılacak davalarda husumet ilgili Bakanlığa yöneltilmelidir.
Ancak sorun olabileceğini düşündüğüm bir konu var. Özellikle kamulaştırma bedelinin tespiti tescil-terkin davalarında; 5018 sayılı yasadan evvel bedel tespiti yapılan ve taşınmazın tesciline-terkinine karar verilen hallerde kamulaştırma yasasına göre tescil yönünden hüküm kesindir.Karar ancak bedele ilişkin olarak temyiz edilebilir.Karayollarının devredilen dosyalarının birçoğu bedel yönünden ve ölü şahıs hakkında açılan mirasçıları tespit edilmeyip davaya dahil edilmeyen dosyalar.Hiç birinin tapuda tescili yapılmamış durumda.
5018 sayılı yasadan evvel tescile dair karar verilen ancak tapuda infazı yapılmayan davalarda tescilin KGM adınamı yoksa Hazine adınamı yapılacağı belli değil Hazine Avukatlarınında KGM adına tescil istemesi söz konusu olamaz.
Aynı konu kamulaştırmasız el atma davalarında da sorun Mahkemelerde taşınmazın bedeli belirlenip KGM adına taşınmazın tesciline dair hüküm kurulmuş.Karar kesinleştiği halde kesinleşme şerhi alınıp KGM tarafından tapuda tescil işlemi yaptırılmamış.Kararı kesinleşme şerhi ile birlikte tapuya götürseniz Mahkeme kararına göre işlem yapacaktır.Tüzel kişiliği kalmayanidarenin taşınmaz edinmesi de mümkün değil.Tapuda derdinizide anlatamazsınız,parası ödenen bir çok taşınmazın tescili yapılamadan kalır.KGM nin tasfiyeye girmiş tüzel kişilikler gibi bu işlemleri yaptırması gerekir.
Old 06-12-2006, 18:46   #11
A.Turan

 
Varsayılan

Arkadaşlar TCDD nin tüzel kişiliği mevcuttur.
Ancak gerek DSİ ve gerekse Karayolları genel bütçeye dahil edilmiştir.
Tüzel kişiliklerinin sona erdirildiğine ilişkin mevzuatı incelemek gerekiyor.
Artık karayolları yerine husumet bayındırlık bakanlığına yöneltilecek.
Tapu kayıtları da hazine adına oluşturulacak.
Old 07-12-2006, 15:38   #12
av.m.a.g

 
Varsayılan

degerli üyeler,
yaptığınız açıklamar üzerine bu konuda benim de bir sorum olacak, kara yolları g.m.nün ihale ile bir taşerona verdiği yol yapımı ile ilgili olarak taşeronun dikkatsizliği neticesinde haksız fiile ugrayan kişi taşeronla birlikte kara yollarını mı, ulaştırma bakanlığını m ı yoksa bayındırlık b. nımı davalı gösterecek?

saygılar
Old 09-03-2007, 17:07   #13
Mustafa O.

 
Varsayılan Dİkkat

Bir kurumun tüzel kişiliğininin olup olmadığı, yasaya göre belirlenir. Yani tüzel kişilik yasa ile vberilebilen bir durumdur. Bu sebeple "bence vardır, sence yoktur gibi" işin esasından yoksun ve anlamsızca tartışmak çok yersiz.

Konuya gelince, 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanununun 1. maddesinin "Bayındırlık Bakanlığına bağlı, tüzelkişiliği haiz olmak ve katma bütçe ile idare edilmek üzere Karayolları Genel Müdürlüğü kurulmuştur." şeklindeki hükmü gereği KGM'nün tüzel kişiliği vardır. Bu madde halen (09.03.2007) yürülükte olup kaldırılmamıştır. 5018 sayılı kanunda ya da 5538 sayılı kanunda bu maddenin kaldırıldığına ilişkin bir hüküm yoktur.
Old 09-03-2007, 17:23   #14
kurt

 
Varsayılan

Karayolları kuruluş kanununa göre tüzel kişliğe sahip tir.
Old 11-03-2007, 00:22   #15
halit pamuk

 
Varsayılan

Merhaba,

Kanunlar,bu kanun ortadan kalkmıştır,ya da bu madde artık hükmü yoktur gibi ifadelerle ortadan kalkacaktır gibi yaklaşım, hukuk için geçerliliği olan bir yaklaşım değildir.
Ortada 5538 sayılı yasanın 1. maddesi olsa da,bu yasanın 1. maddesi zımnen ilga edilmiştir.

5018 sayılı yasa ile bu kuruluş genel bütçeli kuruluş olmuştur.Genel bütçeli kuruluş demek; devlet tüzel kişiliğinden bağımsız bir tüzel kişiliği olmaması demek.

Şu anda uygulamada davalar, karayollarına değil hazineye yöneltilmektedir.Karayollarının vekilliğini kurum avukatları değil,hazine avukatları yapmaktadır.Bu ne demek? hazine avukatları devlet tüzel kişiliğinden bağımsız bir tüzelkişiliği temsil edemiyeceğine göre, tüzel kişiliği zımnen de olsa ortadan kalkmış demek.

Saygılarımla
Old 11-03-2007, 10:11   #16
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Kanun yapma tekniği açısından olaya hiç kimse bakmamaış. Türkiye'nin temel sıkıntılarından birisidir bu durum. Hiç düşünülmeden bir kanun çıkarılıyor,bir başka kanunun hükmünü alt üst ediyor...

Kanun metninde Tüzel Kişiliği halen kabul gören ancak ne hikmetse (davalarda husumet ehliyeti olmayan) bir ucube yaratılıyor.

Sonra da Adalet neden gecikiyor gibi tuhaf sorular soruluyor. Böyle bir ülkede Adalet gecikmesinde ne yapsın!

Çok garip bir durumdur. Sayın Yücel Kocabaş gayet güzel ve dayanaklı olarak durumu özetliyor. Bu cevap tarihi
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=5591

linkte 22.07.2006. Aradan 6 gün geciyor 28.07.2006 tarihinde mevzuat değişiyor Karayolları Genel Bütçeli kuruluşlar arasına giriyor. Verilen o güzel yanıt bir anda havaya uçuyor, buharlaşıyor.

Kısaca "resmi" komedi yaşanıyor.
Old 14-03-2007, 11:25   #17
_NALAN_

 
Varsayılan

KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

KURULUŞ VE GÖREVLERİ

HAKKINDA KANUN (1)



Kanun Numarası : 5539

Kabul Tarihi : 11/2/1950

Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 16/2/1950 Sayı : 7434

Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 31 Sayfa : 804

I – Genel hükümler:

Madde 1 – Bayındırlık Bakanlığına bağlı, tüzelkişiliği haiz olmak ve katma bütçe ile idare edilmek üzere Karayolları Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Bu idareyi Genel Müdür temsil eder. (2)

Soru evet yada hayır diye cevap verilecek bir soru. Ve tartışma olmıyacak bir konu. Eğer bir kanun değişikliği varsa değişiklileri en hızlı güncelleyen bir siteden takip edilirse sorun halledilir.
Old 08-08-2007, 17:16   #18
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan Karayolları Genel Müdürlüğü

Karayolları Genel Müdürlüğünün tüzel kişiliği olup-olmadığı,yoksa husumetin kime yöneltilmesi konusunda paylaşımlarınız için teşekkür ederim.
Old 08-08-2007, 18:23   #20
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ayse Eroral
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=8239...
ıyı calısmalar....
Teşekkür ederim de,bir netice alamadım.
Old 17-03-2008, 19:08   #21
AV. YAKUP DEMİR

 
Varsayılan Karayollari Genel MÜdÜrlÜĞÜnÜn TÜzel KİŞİlİĞİ Vardir

Değerli meslektaşlarım;
Konu üzerinden hayli zaman geçmiş ancak Karayolları Genel Müdürlüğü ile ilgili açacağım bir davada ihtiyaç duymam sebebiyle, tüzel kişilik konusunu önce sitede araştırdım. Konu üzerinde değişik görüşler olunca Ankara da bulunmanın nimetinden yararlanıp Yargıtaya gittim ve konuya ilişkin son kararı öğrendim. Y.H.G.K nun 12.12.2007 tarih, 2007/5-972 Esas ve 2007/972 Karar sayılı Hukuk Genel Kurulu Kararı ile Karayolları Genel Müdürlüğünün tüzel kişiliğinin olduğu sonucuna varılmış bulunmaktadır.
Saygı ve sevgilerimle.
Old 18-03-2008, 15:02   #22
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
14.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/2211
Karar: 2007/2508
Karar Tarihi: 12.03.2007

ÖZET: Davacı taraf davalı idarenin sataşmasının ve müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep etmektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesine göre bu tür davalara bakma görevi İdare Mahkemelerine aittir. Bu nedenle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizce görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir.

(1086 S. K. m. 440)

Dava: Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski haliyle muhafazası davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 27.11.2006 gün ve 2006/11207-13901 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Karar: HUMK. nun 440/III-3. maddesine göre, görevsizlik, yetkisizlik, hakimin reddi, dava veya karşılık davanın açılmamış sayılması, davaların birleştirilmesi ve merci belirtilmesi kararlarının onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna başvuru olanağı yoktur.

Somut olayda da; mahkemece <davacının dayanağı olan özel hukuk sözleşmesi Karayolları Genel Müdürlüğü ile davacı şirket arasında akdedilmiştir. İhaleyi yapan mercii ile Karayolları Genel Müdürlüğü olup ayrı bir tüzel kişiliği bulunmaktadır. Davalı ise yine tüzel kişiliği bulunan Antalya Valiliğidir. Antalya Valiliği sözleşmenin tarafı değildir. Dolayısıyla sözleşmeyle bağlı olan bir kurum değildir. Davacı taraf davalı idarenin sataşmasının ve müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep etmektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesine göre bu tür davalara bakma görevi İdare Mahkemelerine aittir. Bu nedenle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.> Davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizce görevsizlik kararının 27.11.2006 tarihinde onanmasına karar verilmiştir. Davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. HUMK. nun 440/III-3 maddesine göre görevsizlik kararının onanmasına ilişkin Dairemiz kararına karşı karar düzeltme yoluna başvuru olanağı bulunmadığından karar düzeltme istemi incelenemez. Bu nedenle dilekçesinin reddi gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteğini içeren dilekçenin reddine, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.03.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 07-04-2008, 14:04   #23
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın Demir'in belirttiği .H.G.K nun 12.12.2007 tarih, 2007/5-972 Esas ve 2007/972 Karar sayılı Hukuk Genel Kurulu Kararı ile Türk Hukukunda yeni bir deve kuşu doğmuştur.

Hem kendi tüzelkişiliği olan hem de devlet tüzel kişiliği içinde yer alan bir kuruluş yaratılmıştır.
Old 07-04-2008, 14:22   #24
Mustafa O.

 
Varsayılan

Yukarıda benzer hususlar yazılmıştır. Bence ortada garip bir durum yok. Zira kamusal tüzel kişilik yasa ile veya yasanın verdiği açık yetki ile kurulabilen bir durum. İlgili yasada halen KGM'nün tüzel kişiliği olduğu yazıyor. Bu hüküm karşısında KGM'nün tüzel kişiliğinin "yokluğu" tartışma konusu dahi yapılamaz. KGM'nün bütçe açısından genel bütçe içeirisine alınmış olması da herhangi bir gariplik doğurmuyor. Zira KGM karlılık esası ile değil salt kamu yararı esası ile çalışan bir kurum. Bu durumda KGM'nün bütçesini devlet tüzel kişiliğinin belirlemesinde de bir sakınca yok. Hakeza hukkuki ihtilafları bakımından mahkemelerde hazine avukatlarının temsil ediyor olması da bir gariplik olmaz.

Son olarak, kamu sınavlarına girecek arkadaşlarımız bakımından AÇIK VE KESİN OLARAK ŞUNU SÖYLEMEK GEREKİR =

EĞER BİR SORUDA KGM'NÜN TÜZEL KİŞİLİĞİ VAR MIDIR YOK MUDUR SORULURSA, MUTLAKA VE MUTLAKA : TÜZELKİŞİLİĞİ VARDIR SEÇENEĞİNİN İŞARETLENMESİ GEREKİR.

(İsmail Ercan'ın sınavlara hazırlık kitaplarındaki KGM'nün tüzlekişiği artık yoktur ifadesi KESİN OLARAK YANLIŞ.)
Old 07-04-2008, 22:42   #25
slide

 
Varsayılan

yeni değişiklikle karayolları genel müdürlüğünün kamutüzelkişiliği yok artık..
Old 08-04-2008, 13:19   #26
Mustafa O.

 
Varsayılan GerekÇe ?

Alıntı:
Yazan slide
yeni değişiklikle karayolları genel müdürlüğünün kamutüzelkişiliği yok artık..

Fakültede okurken, temel derslerin hocaları "gerekçesiz yanıtlara hiç bir puan vermezlerdi". Sizin gerekçeniz nedir?

5539 saylı yasanın I - Genel hükümler başlıklı 1. maddesi HALEN YÜRÜRLÜKTEDİR: "Bayındırlık Bakanlığına bağlı, tüzelkişiliği haiz olmak ve katma bütçe ile idare edilmek üzere Karayolları Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Bu idareyi Genel Müdür temsil eder."

Bahsettiğiniz yeni değişikliklerle bu maddede yer alan "katma bütçe" ibaresi zımnen ilga edilmiştir. BAŞKADA BİR ŞEY YOKTUR.
Old 08-04-2008, 14:05   #27
slide

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mustafa Ozogul
Fakültede okurken, temel derslerin hocaları "gerekçesiz yanıtlara hiç bir puan vermezlerdi". Sizin gerekçeniz nedir?

5539 saylı yasanın I - Genel hükümler başlıklı 1. maddesi HALEN YÜRÜRLÜKTEDİR: "Bayındırlık Bakanlığına bağlı, tüzelkişiliği haiz olmak ve katma bütçe ile idare edilmek üzere Karayolları Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Bu idareyi Genel Müdür temsil eder."

Bahsettiğiniz yeni değişikliklerle bu maddede yer alan "katma bütçe" ibaresi zımnen ilga edilmiştir. BAŞKADA BİR ŞEY YOKTUR.

5018 sayılı kanun md12 gereği devlet tüzelkişiliğinden ayrı kamutüzlkişiliği yok artık ..kuruluş kanunu bakanlığa ''bağlı'' demekte..bağlı kuruluşun devlet tüzelkişiliğinden ayrı kamutüzelkişiliği yoktur..''ilgili''kuruluşların ayrı kamutüzelkişiliği vardır..hocalar kanun lafzına bağlı yorum şaşırtabilir..yorum yaparken özünü de dikakte alın derlerdi.. sanıyorum anlık hatırınızdan çıkmış olacak ki lafza sıkı sıkıya bağlı yorumu benimsemektesiniz..hatta yorumu aşıp otorite edasıyla konuşmaktasınız
Old 09-04-2008, 16:58   #28
AV. YAKUP DEMİR

 
Varsayılan

Sayın slide
KGM nün tüzel kişiliğinin bulunduğuna ilişkin yeni tarihli bir hukuk genel kurulu karının numaralarını verdim. Eğer bu tarihten sora bir değişiklik olduysa bana da bildirirseniz sevinirim.
Old 09-04-2008, 17:31   #29
Hüseyin Kılıç

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım, bu konuda net olan bişey var ki Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine hala dava açılabilmekte ve kararlar alınabilmektedir. Buradan tüzel kişiliğinin olduğu anlaşılmaktadır. Pratikte böyle algılanıyor ve Karayolları Vekilinin de bu yönde hiçbir beyanı olmuyor.
Ayrıca Genel Bütçeye alınmasının harçlardan muaf olması bakımından bir de faydası olduğunu belirtmek isterim. Karar harcı ödemeden kararı alabiliyorsunuz
Old 25-11-2009, 13:47   #30
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2007/5-972

K. 2007/972

T. 12.12.2007

• KAMU MALİ YÖNETİMİ VE KONTROL KANUNU ( Karayolları Genel Müdürlüğünün Salt Genel Bütçe Kapsamına Alınmış Olmasının Tüzel Kişiliğini Sona Erdirmediği )

• KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN TÜZEL KİŞİLİĞİ ( Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu İle Salt Genel Bütçe Kapsamına Alınmış Olmasının Tüzel Kişiliğini Sona Erdirmediği )

• TARAF EHLİYETİ ( Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu İle Karayolları Genel Müdürlüğünün Salt Genel Bütçe Kapsamına Alınmış Olmasının Tüzel Kişiliğini Sona Erdirmediği - Gerçek Hasım Durumunda Olup Hakkında Hüküm Kurulması Gerektiği )

• HUSUMET ( Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu İle Karayolları Genel Müdürlüğünün Salt Genel Bütçe Kapsamına Alınmış Olmasının Tüzel Kişiliğini Sona Erdirmediği - Davada Taraf Ehliyetinin Devam Ettiği )

• GENEL BÜTÇE KAPSAMINA ALINMA ( Karayolları Genel Müdürlüğünün Salt Bu Nedenle Tüzel Kişiliğinin Sona Eremeyeceği - Davada Bağlı Bulunduğu Bakanlık Adına Hüküm Tesis Edilemeyeceği )

• KAMU TÜZEL KİŞİLİĞİ ( Karayolları Genel Müdürlüğünün Salt Genel Bütçe Kapsamına Alınmış Olmasının Tüzel Kişiliğini Sona Erdirmediği - Davada Bağlı Bulunduğu Bakanlık Adına Hüküm Tesis Edilemeyeceği/Taraf Ehliyetinin Devam Ettiği )

2709/m.123/3

5018/m.12, 45, Geç.4, Geç.12

1086/m.38

4721/m.8, 48

5539/m.1

ÖZET : 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Karayolları Genel Müdürlüğünün salt Genel bütçe kapsamına alınmış olmasının, tüzel kişiliğini sona erdirmediği ve bu yönde yapılmış açık bir yasal düzenlemenin de bulunmadığı, henüz tüzel kişiliğini yitirmemiş olan Karayolları Genel Müdürlüğünün davada taraf ehliyetinin devam ettiği göz önünde tutularak; gerçek hasım durumundaki Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Bakanlık aleyhine tesis edilen kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki “Kamulaştırmasız elatmanın önlenmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 30.10.2006 gün ve 2006/7-588 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 19.4.2007 gün ve 2007/3703-5259 sayılı ilamı ile;
( … Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen Karayolları Genel Müdürlüğünün hükmü şahsiyeti 5018 sayılı Kanunla sona erdirilmemiştir Bu nedenle adı geçen Genel Müdürlük aleyhine hüküm kurulması gerekirken, Bayındırlık Bakanlığı aleyhine hüküm tesisi, doğru görülmemiştir… ) , Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresince temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, tapu kayıt maliki tarafından, Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine açılmış, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza vaki elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava ve ıslah dilekçelerinde; müvekkilinin kayden maliki olduğu 1442 parsel sayılı taşınmazın 3398,30 metrekarelik kısmının davalı Karayolları Genel Müdürlüğünce tel örgü ile çevrilerek oto yol koruma sahasına katılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığını ileri sürerek, davalı idarenin kamulaştırmasız elatmasının önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; davalı idarece yola kalbedilerek kamu hizmetine tahsis edilmiş bulunan dava konusu taşınmaz için elatmanın önlenmesi kararının verilmesinin tapu malikine bir fayda sağlamayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
Yargılama sırasında duruşmalara Hazine vekilinin katılımı üzerine davacı vekilinin 25.9.2005 tarihli dilekçesi ile dava, Bayındırlık ve İskan Bakanlığına yöneltilmiştir.
Mahkemenin; “dava konusu taşınmaza davalı idarece kısmen kamulaştırmasız elatıldığının keşfen tespit edildiği” gerekçesiyle, “davanın kabulü ile, 1442 numaralı parselin 3398,30 metrekarelik bölümüne davalı idarenin elatmasının önlenmesine” dair, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı aleyhine verdiği karar, Özel Daire’ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkemece, “daha once genel bütçe kapsamı dışında iken,5018 sayılı Kamu Mali ve Kontrol Yönetimi Kanunu hükümlerine gör genel bütçe kapsamına alınarak, bu Kanunun 12.maddesi gereğince tüzel kişiliğini kaybeden ve aynı Kanunun 45 ve Geçici 12. maddeleri gereğince mülkiyetindeki taşınmazları tapuda Hazine adına resen tescil edilecek olan kamu idareleri arasında Karayolları Genel Müdürlüğü’nün de bulunduğu, bu itibarla 5018 sayılı Kanunun bütün hükümleri ile yürürlüğe girdiği 01.01.2006 tarihi itibariyle Karayolları Genel Müdürlüğünün Tüzel Kişiliğinin sona erdiği” gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Bozma ve direnme kararlarının içerik ve kapsamları itibariyle Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen Karayolları Genel Müdürlüğü’nün tüzel kişiliğinin 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile sona erdirilip erdirilmediği; bu konudaki saptamaya bağlı olarak da, Karayoları Genel Müdürlüğü’nün davada taraf ehliyetinin sona erip ermediği, eş söyleşiyle davada gerçek hasmın Karayolları Genel Müdürlüğü mü yoksa bağlı bulunduğu Bakanlık mı olduğu noktasında toplanmaktadır.
Bildiği üzere taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneğidir. Taraf ehliyeti Medeni Hukuktaki medeni haklardan istifade ( hak ) ehliyetinin Medeni Usul hukukunda büründüğü şekildir. Kimlerin taraf ehliyetine sahip bulundukları Medeni Kanuna göre belirlenir ( HUMK m.38, TMK m.8 ve m.48 ) . Buna gore, medeni haklardan istifade ( hak ) ehliyeti bulunan her gerçek ( TMK m.8 ) ve tüzel ( TMK m.48 ) kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir.
Bu noktada, görevleri bakımından kamu otoritesini temsil eden kamu tüzel kişilerinin, özel hukuk tüzel kişileri gibi, davada taraf ehliyetine sahip oldukları konusunda kuşku ve duraksama bulunmamaktadır.
Kamu tüzel kişileri, ancak hukukun öngördüğü biçimde kurulduktan sonra kişilik kazanıp, medeni haklardan istifade ehliyetine sahip olduklarından, tüzel kişiliğin kazanılması ile davada taraf olma yeteneğine de sahip olurlar. Kamu tüzel kişilerinin kişiliği ve bununla medeni haklardan istifade ( hak ) ehliyeti, hukukun öngördüğü biçimde kalkınca, davada taraf olma yetenekleri de sona erer.
Burada önemle vurgulanmalıdır ki; kamu yönetimine yön verecek ilke ve kuralların yer aldığı Anayasanın, “İdare” başlığı altında düzenlenen 123. maddesinin 3. fıkrasında, “Kamu tüzel kişiliği, ancak kanunla veya Kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur” hükmü öngörülmüştür.
Bu açık hükum karşısında, kamu tüzel kişilerinin kanunla ya da Kanunun verdiği, açık bir yetkiye dayanılarak idari bir kararla kurulması gerektiği; yetki ve usulde paralellik ilkesi gereği, bir kanun ile ya da Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak idari bir karar ile kurulan kamu tüzel kişiliğinin sona ermesinin de aynı usule tabi olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
O halde, kanunla kurulan bir kamu tüzel kişiliği, aynı usulle kaldırılıncaya kadar, bunların davada taraf olma yeteneklerinin devam ettiği kuşkusuzdur.
İlke olarak, kamu tüzel kişilerinin tüzel kişilikleri ile ilgili hükümleri, somut olayda olduğu gibi kendi kuruluş kanunlarında yer verilmektedir.
Bu cümleden olarak, 16.02.1950 tarihinde yürürlüğe giren 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 1. maddesinin 1. fıkrasında, “Bayındırlık Bakanlığına bağlı, tüzel kişiliği haiz olmak ve katma bütçe ile idare edilmek üzere Karayolları Genel Müdürlüğü Kurulmuştur” hükmü yer almakta olup, bu hükum halen yürürlüktedir.
Yeri gelmişken; özel kanunla ve katma bütçe ile idare edilmek üzere kurulan Karayolları Genel Müdürlüğü’nün tüzel kişiliğinin dolayısıyla davada taraf ehliyetinin sona erip ermediğinin aydınlığa kavuşturulabilmesi için, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun irdelenmesinde yarar görülmüştür.
Kamu mali yönetim ve denetim sistemi ile ilgili en köklü ve bütünsel değişiklik, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 10.12.2003 tarihinde yasalaşması ile gerçekleştirilmiştir. 26.05.1927 tarih ve 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununun yerini alan 5018 sayılı Kanun, Mali yönetim ve kontrol sistemimizin yapısını ve işleyişini yeni bir anlayışla ele almak suretiyle sistemin temel esaslarını düzenlemekte; kamu bütçelerinin hazırlanma, uygulanma ve kontrol işlemlerinin nasıl yapılacağını, mali işlemlerin muhasebeleştirilmesini ve raporlanmasını şekillendirmektedir.
5018 sayılı Kanunun kapsamı, genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri olarak belirlenmiştir. 1050 sayılı Kanun sadece devlet tüzel kişiliğine dahil idareler ile özel mevzuatlarındaki hükümler saklı kalmak üzere katma bütçeli ve özel bütçeli idarelerin mali yönetim ve denetimlerini kapsarken, 5018 sayılı Kanun merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin mali yönetim ve kontrolünü kapsamaktadır.
5018 sayılı Kamu Mali ve Kontrol Kanunu’nun 12. maddesinin 2. fıkrasında, “Merkezi yönetim bütçesi, bu Kanuna ekle ( I ) , ( II ) ve ( III ) sayılı cetvellerde yer alan kamu idrelerinin bütçelerinden oluşur” hükmüne yer verilmiş; 3. fıkrasında, “Genel bütçe, Devlet tüzel kişiliğine dahil olan ve bu Kanuna ekli ( I ) sayılı cetvelde yer alan kamu idarelerinin bütçesidir” tanımı yapıldıktan sonra; bu Kanuna ekli ( I ) sayılı cetvelde “Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri”arasında, Karayolları Genel Müdürlüğü de gösterilmiştir.
Dolayısıyla, eski sistemde katma bütçeli kuruluşlar kapsamında yer alan bazı kuruluşlar, somut olayla olduğu gibi Karayolları Genel Müdürlüğü, genel bütçe kapsamına alınmış; 5018 sayılı Kanunun Geçici 4. maddesinin 5436 sayılı Kanunla değişik metninde “Bu Kanunda öngörülen mali yönetim ve control sistemine uyum sağlanması amacıyla, Kanun kapsamındaki idarelerle ilgili mevzuatta ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde gerekli değişiklikler, en geç 31.12.2007 tarihine kadar yapılır” hükmü öngörülmüştür.
Görüldüğü gibi; 5018 sayılı Kamu Mali Kontrol Yönetimi Kanununda Karayolları Genel Müdürlüğü’nün tüzel kişiliğini kaldıran açık bir düzenlemeye yer verilmediği gibi, az yukarıda açıklanan, aynı Kanunun Geçici 4. maddesi uyarınca 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda bu yönde bir değişiklik yapılmamış, başka her hangi bir yasal düzenlemeyle de Karayolları Genel Müdürlüğü’nün tüzel kişiliği kaldırılmamıştır.
Açıklanan bu hukuksal durum karşısında, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün tüzel kişiliğinin 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile sona erdirilmediği; 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunla kurulan bu kamu tüzel kişiliğinin, Anayasanın 123/3 maddesi uyarınca yine bir kanunla kaldırılıncaya kadar devam ettiği belirgindir.
Bu itibarla, kamu tüzel kişiliği ve bununla medeni haklardan istifade ( hak ) ehliyeti bulunan Karayolları Genel Müdürlüğü’nün davada taraf olma ehliyetinin bulunduğu ve eldeki davada gerçek hasım durumunda bulunan Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine hüküm tesis edilmesi gerektiği her türlü duraksamadan uzaktır.
Direnme kararında sözü edilen, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 45. maddesine gore Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin edindiği taşınmazların Hazine adına tescil olunacağı ve bu taşınmazların Maliye Bakanlığı tarafından yönetileceği, aynı Kanunun Geçici 12. maddesinde ise, 45. maddenin 1. fıkrası uyarınca Hazine adına tescil edilmesi gereken taşınmazlardan ilgili kamu idarelerinin mülkiyetine bulunanların, bu idarelerin tüzel kişiliğinin sona erdiği tarihi izleyen 6 ay içerisinde herhangi bir işleme gerek olmaksızın tapuda resen Hazine adına tescil edileceğine dair düzenlemelerin, Karayolları Genel Müdürlüğünün tüzel kişiliğini açıkca kaldıran hükümler olmadığı; tam tersine, taşınmazların Hazine adına tescilini, anılan kanunla Genel bütçe kapsamına alınan bu idarelerin tüzel kişiliğinin sona erme şartı ve belli bir süreye bağladığı görülmektedir.
Şu da eklenmelidirki; 4353 Sayılı Maliye Vekaleti Baş Hukuk Müşavirliğinin ve Muhakemat Umum Müdürlüğünün Vazifelerine, Devlet Davalarının Takip Usullerine Dair Kanun gereğince hazine avukatları genel bütçeye dahil idareleri davada temsil edebilir. Ancak davadaki tüm işlemler ve verilecek hüküm Hazine yada Hazine avukatının leh yada aleyhine değil, temsil olunan kamu tüzel kişiliği leh yada aleyhine olacaktır. Bu nedenle Karayolları Genel Müdürlüğünün temsilen yasa gereği olarak davada hazine vekilinin bulunması, Karyolları Genel Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Bakanlığın, davanın tarafı olduğu anlamına gelmeyecektir.
Hal böyle olunca; Yerel Mahkemece, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Karayolları Genel Müdürlüğünün salt Genel bütçe kapsamına alınmış olmasının, tüzel kişiliğini sona erdirmediği ve bu yönde yapılmış açık bir yasal düzenlemenin de bulunmadığı, henüz tüzel kişiliğini yitirmemiş olan Karayolları Genel Müdürlüğünün davada taraf ehliyetinin devam ettiği göz önünde tutularak; Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması ve gerçek hasım durumundaki Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Bakanlık aleyhine tesis edilen önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel daire bozma kararında açıklanan nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, 12.12.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
(Kaynak: Kazancı)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
karayolları genel müdürlüğünün tüzel kişiliği var mı yok mu yoksa husumet kime kerim Hukuk Soruları Arşivi 14 09-11-2006 19:48
Jandarmanın tüzel kişiliği Hammerfall Meslektaşların Soruları 4 23-05-2006 11:21
Yk'da Tüzel Kişilerin Temsili Hamle Meslektaşların Soruları 4 23-05-2002 18:04
Tüzel Kişilerin Cezai Sorumluluğu orcan talşık Hukuk Soruları Arşivi 5 15-02-2002 00:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11501288 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.