Tüketici Mahkemesinden Verilen İhtiyati Haciz Kararı KESİN HACZE İŞTİRAK ETMEZ Mİ ?(ACİL)

Sayın Meslaktaşlarım
İnşaat sözleşmesi kaynaklı müteahhit tarafından dolandırılarak dairesi başkasına satılan müvekkilin alacağından dolayı Tüketici Mahkemesinden 2015 tarihinde ihtiyati haciz karar çıkardık ve tapuya şerh edildi.Halihazırda davada hala karar çıkmadığından ihtiyati haciz olarak haczimiz devam ediyor.
Daha sonra borçlu firmanın başka bir alacaklısı kesin haciz koydu ve daha sonrada vergi dairesi sair alacaklılar .
Ancak bu gün derece kararı ve sıra cetvelinde tarafımıza yer verilmediğini görünce adeta şok oldum.Zira icra Müdürlüğü'nün gerekçesi aynen şöyle:
ilk kesin hacizden önce ... tarihinde tüketici mahkemesi kararına istinaden ihtiyati haciz şerhi konulduğu , ancak dosyada posta masrafı bulunmadığından tapu cevap yazısı tebliğ edilmediği bu durumda İİK 264 deki 7 günlük süre başlamadığı ihtiyati haciz şerhinin devam ettiği bildirilmiştir.
İİK 268 e göre ihtiyaten haczedilen mallar ,ih.haciz kesin hacze dönüşmeden önce diğer bir alacaklı tarafından haczedilirse ,ih.haciz sahibi hacze 100.madde şartları dahilinde kendiliğinden muvakkaten iştirak eder demekle ,....100 maddeye göre ilk kesin haciz ilamsız takipse ,TAKİP TALEBİNDEN ÖNCE AÇILMIŞ BİR DAVA ÜZERİNE ALINAN İLAMIN hacze iştirak edebileceği belirtilmiştir diyerek SÖZ KONUSU İHTİYATİ HACİZ KARARA BAĞLANMAMIŞ OLUP 100 MADDE GEREĞİ HACZE İŞTİRAK EDEMEZ . kararı verilmiştir.

Bu halde : Dava açılış tarihimiz kesin haciz takip talebinden tam 3 ay önce
İH.HACİZ tarihimiz kesin hacizden 15 gün önce.

Kanatimizce tarafımızca şerh ettirilen ihtiyati haciz ,dosya hala karara bağlanmadığından ihtiyati haciz olarak varlığını devam ettiriyor ve ancak karar çıktıktan sonra kesin hacze dönüşecek .Yani İİK m264 hükümleri gereği kesin hacze dönüşmesi için zaten 7 günlük sürenin bir anlamı yok.
Bu halde tüketici mahkemesi tarafından verilen ihtiyati haciz kararını ,İHTİYATİ HACİZ KARARA BAĞLANMAMIŞ OLUP 100 MADDE GEREĞİ HACZE İŞTİRAK EDEMEZ demek sizce doğrumudur ?
Bu halde esas davanın görüldüğü mahkemeler tarafından verilen ihtiyati haciz kararlarının pratikte hiç bir faydası olmayacak .
Dolandırılan Müvekkilin tek umudu elinden kayıp giderse gerçekten çok üzüleceğim. Saygılar

Mahkeme tarafından verilmiş i.Haciz kararının yok sayılması ve sıra cetvelinde pay ayrılmaması aynı zamanda etkili karar alma hakkının da ihlalidir. Zira etkili karar alma hakkı uygulanabilirliğini de kapsar.
''..Sıra cetveline itiraz davasında; davacı vekili müvekkiline borçlu bulunan kişinin dava dışı kişiye muvazaa ile devrettiği taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde kendilerine pay ayrılmadığını, oysa tasarrufun iptali için Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açtıkları davanın devam ettiğini, dava aşamasında taşınmaz üzerine ihtiyati haciz de konulduğunu ileri sürereksıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacının ihtiyati tedbir yoluyla, tasarrufun iptali davasında taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesini sağlayamadığı, üçüncü şahsın elinden çıkardığı mallar bakımından bu malların yerine geçen değerler oranında tazminat istenebileceği, davacının açacağı bir dava sonucunda aldığı ilamla takibe girişebileceği, davacının kendi yararına aldığı bir ihtiyati haciz bulunmadığı, davasının hacze iştirak ve sıra cetveline itiraz şartlarını gerçekleştiremediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Tasarrufun iptali davası aynı nitelikte bir dava olup malın üçüncü kişiye devrinin engellenip engellenmemesi, davacının hukuk durumunu değiştirmez. 3. kişi tasarrufun iptali davasında davalı sıfatını haizdir. Malın nihai el değiştirmesi ise cebri ihale ile gerçekleşmiştir. Somut olayda malın borçlu eski malike aitmiş gibi cebri icraya konu edilmesi söz konusu olup, dördüncü bir kişiye iyi niyetli devir bulunmadığından, sonraki malik hakkında ilam alınması gerektiğine ilişkin gerekçe yasal dayanaktan uzaktır. Taşınmazın tapu kaydına uygun biçimde ihtiyati haciz şerhi verilmiştir. Şahsi hak doğuran, tasarrufun iptali davası bakımından bu geçici hukuki himaye tedbirinin ihtiyati tedbir olduğu şeklinde bir kabul isabetsizdir. ''..T.C. YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2009/3853 K. 2009/3509 T. 22.4.2009


''..Davacı, sıra cetvelinin iptali talebinde bulunmuştur. 4949 SK'nın 105. maddesiyle İİK'ya eklenen Geçici 5. maddeye göre, anılan yasanın yürürlüğe girdiği 30.07.2003 tarihinden sonra uygulanan ihtiyati haciz taleplerinde, İİK'nın 268. maddenin değişik şeklinin uygulanması gerekir. Bu maddeye göre kesin hacizden sonra konan ihtiyati haciz kesin hacze iştirak edemez. ''..T.C.YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2005/8704 K. 2005/12901 T. 22.12.2005

Teşekkürler öte yandan :
Alacaklı ihtiyati haczi tamamlayan merasime uygun olarak dava açmış
veya derdest bir davada ihtiyati haciz kararı almışsa alacaklı mahkemenin
esasla ilgili olarak verdiği kararın tebliğinden itibaren 1 ay içinde takip
talebinde bulunmalıdır. Anılan süreye uyulmamışsa ihtiyati haczi hükümsüz
hale geleceğinden ilk hacze iştirak imkanı kalmayacaktır.
Davamız henüz karara çıkmadığından ve bu halde 1 aylık sürede başlamayacağından kesin hacze iştirak etmesi gerekir diye düşünüyorum

Maalesef İhtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haczin kesin hacze katılamayacağına dair son dönem bir Yargıtay kararı var . 23.Hd 15.01.2015 t. 2014/3581 e. 2015/181 k..
Bu halde derdest davada alınan ihtiyati hacizlerin hiç bir anlamı olmayacak gibi görünüyor . Özellikle muvazaalı hacizlere de yol açacak bir karar