Şufa davasında payın diğer paydaşa devri

Merhaba....
Tedbir talepli şufa davası açtım ve henüz tedbir talebimiz kabul edilmeden önce davalı taraf payı diğer paydaşa devretmiş. Bu durumda payı devralan paydaşa karşı yeni dava açıp iki davanın birleştirilmesini mi yoksa payı devralan kişinin davaya dahil edilmesini mi talep etmem gerekiyor? Eğer yeni dava açmadan payı devralan kişinin davaya dahil edilmesini talep etmem gerekiyorsa nasıl bir dilekçe yazmalıyım? Elinde bu konuda örnek dilekçe olanlar paylaşırlarsa sevinirim.

Önalım davasında ,dava açıldıktan sonra davalı taşınmazı başkasına satarsa , davacının HMK.madde 125'e göre seçimlik tercih hakkı vardır. Davacı dilerse satın alan şahsı davaya dahil ederek önalım davasını ona karşı yürütür. Dilerse satan mevcut davalı hakkındaki davasını tazminata dönüştürür. Tazminat olarak iki satış arasındaki farkı isteyebilir.

DÜZELTME : Cevabımın 2.paragrafında "Önalım konusu taşınmazın dava sırasında başka bir paydaşa satılması halinde paydaşa karşı önalım davası açılamayacağından (tescil talep edilemeyeceğinden ) zorunlu olarak davaya mevcut davalı aleyhine tazminat davası olarak devam edilmesinde yarar olacağını yazmıştım. Sonradan bu bilginin hatalı olduğunu anladığımdan devir alan paydaş dahi olsa davacının HMK.nun 125 maddesindeki tercih haklarını kullanabileceğinden hatalı olan kparagrafı kaldırarak bu şekilde düzelttim.

Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim Yücel Bey.
Olayda davalıdan payı devralan paydaş, davalıya payı devreden paydaşın oğlu. Bu sebeple ilk devir işleminden haberinin olmaması imkansız ve her iki devir işlemi arasında bir hafta gibi kısa bir süre var. Her ne kadar paydaşa karşı şufa hakkı kullanılamıyor olsa da yakın tarihli satışlarda payı davalıya devreden paydaşla davalıdan devralan paydaş arasında yakın akrabalık ilişkisinin bulunması durumunda, devralan paydaşın ilk devir işleminden haberinin olmamasının imkansız olduğu ve diğer paydaşların şufa haklarını engellemek amacıyla kötüniyetli olarak payı devraldığının kabul edilerek ikinci satışın ilk satıştan doğan şufa hakkını engellemeyeceğine dair Yargıtay kararları buldum. Benim sorum, HMK md. 125'e göre seçimlik hakkımı kullanırken nasıl bir dilekçe yazmam gerekiyor (daha önce böyle bir dava açmadım).Dava dilekçemin içeriğini tekrarlamadan yeni pay sahibini dahili davalı olarak yazıp dava dilekçesiyle birlikte her iki dilekçenin de tebliğ edilmesini mi istemeliyim? Yoksa yeni pay sahibine karşı dava açıp her iki davanın birleştirilmesini mi istemeliyim? Ayrıca ikinci satış bedeli ilk satış bedelinden daha düşük. Eğer dahili davalı dilekçesi yazmam gerekiyorsa dava dilekçemde belirtmiş olduğum dava değerini ikinci satış bedeline göre düşürebilir miyim?

ilk cevabımın ikinci paragrafındaki bilginin hatalı olduğunu anladığımdan bu paragrafı cevap metninden çıkarttım.Bu durumda devredilen 3.kişi paydaş dahi olsa HMK.125.maddedeki tüm haklarınızı kullanabilirsiniz.

İşlem aynı davada verilecek bir dilekçe ile olur. Belirttiğiniz gibi ,dava sırasında taşınmaz davalı tarafından 3.kişiye devredildiğinden HMK.nun 125 maddesi gereğince doğan seçimlik tercih hakkının ;davanın dava konusunu devir almış kişiye karşı devam edilmesi şeklinde kullanıldığı belirtilerek 3 kişinin davaya dahil edilmesi talep edilir.. Bu dilekçeye ilk dilekçe de eklenebilir. Bu işlem yeni bir dava niteliğinde değildir.Harçta alınmaz. İlk davanın devamı niteliğindedir.

Ayrı bir dava olarak açsanız da dava ret edilmez. İlk dava ile birleştirilir. Ayrıca harçları alınır. Dava yeniden görülür. Pek uygun bir yöntem değildir. Olayda temlik olan kötüniyetli olduğundan ilk davadaki bedelden yararlanamaz. Kendi alışındaki düşük bedeli isteyebilir. Dolayısı ile vereceğiniz dilekçede bedel konusuna yer vererek dava değerini azaltabilirsiniz. Diye düşünüyorum.

Cevaplarınızdan anladığım kadarıyla 3. kişiyi dilekçemde "dahili davalı" olarak göstermem gerekiyor; ancak okuduğum Yargıtay kararlarında "dahili davalı"nın sadece mecburi dava arkadaşlığında (miras ortaklığı gibi) söz konusu olabileceği, iradi taraf değişikliğinde söz konusu olamayacağı yazıyor. Bu durumda 3. kişiyi dilekçemde "dahili davalı" yerine sadece "davalı" olarak mı belirtmeliyim? Okuduğum Yargıtay kararlarından sonra kafam karıştı...

Dilekçede "davalı" da denilse "davaya dahil edilen" yada " dava konusunu devralan " da denilse Hatta hiçbir sıfat kullanmadan sadece devir olayından dolayı tercih hakkının nasıl kullandığı anlatılsa da bana göre fark etmez. Nitekim Baki KURU'da 2016 da yayınladığı usul kitabında bu ifadelerin hepsini kullanıyor.

Burada önemli olan davanın devamı sırasında dava konusunun davalı tarafından 3.kişiye devrolunması olayından dolayı HMK.m.125'deki tercih hakkının " davaya devrolan kişiye karşı devam edildiği" veya "dava konusunun devreden davalı hakkında tazminata dönüştürüldüğü" şeklinde kullanıldığının ifade edilmesidir. Ama siz dilekçenizde " davalı" ifadesini kullanmak istiyorsunuz. Öyle de olur. Diye düşünüyorum.