adli yardım- ücreti vekalet mesleesi

BoŞanma Davasi İÇİn Adlİ Yardimdan GÖrevlendİrİldİm..tedbİr Nafakasina HÜkmedİldİ..İcra Takİbİ Yaptik Bu Husu İÇİn..Şİmdİ Nafaka Borcunun Ödenmemesİ Sebebİyle İcra Ceza Da Dava AÇicam..ancak Kafama Takilan Şu Adlİ Yardim Kapsaminda Ücretİ Vekalet Ödenİyor Mu Avukatlara...İcra Ceza Davasi İÇİn

Evet ödeniyor

Siz boşanma davası için görevlendirildiyseniz sadece boşanma davasına bakabilirsiniz. Aslında tedbir nafakasının tahsili için iş sahibi Baro'ya başvurarak yeniden avukat talep etmeliydi. Size bu dosyadan adli yardımın para ödeyeceğini sanmam.

şimdi şöyle..davayı açtığınız da vekalet ücreti alıyorsunuz..sonra ilamı icraya koyduğunuz da yine baro size 277.00 tl gibi bir rakam ödüyor icra tkibi vekalet ücreti adı altında...nafaka ödenmediği durum da dava acmamız gerekiyor..bu dava içinde ayrıca ücret alabiliyormuyum..alan arkdaşlar varsa yardımcı olurlarsa sevinirim

sayın levent cirit aslında iş sahibinin tekrar baroya başvurması hususu ,adli yardımı yardımlıktan çıkarır çünkü..her yeni avukatta tekrar vekaletname düzenletmek lazım..bu da adli yardıma başvuranların maddi olanakları açısından zorlayıcı olur...baro yeni avukata da ücret ödeyeceğinden davaya baştan beri bakan avukatın takip etmesi çok daha mantıklı..

Sayın Burcu Birlik;
Adli yardım kurumu içinde çalışırken siz sadace görevlendirildiğiniz dava ile ilgili işlem yapabilirsiniz.Örneğin davayı kazandınız. İlamı icraya koyacaksınız. Sayın Levent Cirit 'in de dediği gibi Müvekkiliniz tekrar adli yardım bürosuna başvuracak ve davayısizin takip ettiğinizi adli yardım burosuna söyleyecek böylece adli yardım burosu yeniden sizi görevlendirecektir. Bu durumda da yeniden vekalet ücreti alacaksnız. Baro zaten daha önceden işi takip eden meslektaşa devam niteliğinde olan dosyayı göndermeye dikkat eder. Nihayetinde davanın ve işin içeriğini en iyi siz bilebilirsiniz.Bu halde de zaten yeni bir vekalet çıkartılmasına dolayısıyla ek masraf yapılmasına gerek kalmaz.Hatta müvekkiliniz başvuru yaptıktan sonra sizin de baroya bu hususu sözlü olarak hatırlatmanızda fayda var kanaatimce.
İyi çalışmalar.

Alıntı: Yazan puckun Sayın Burcu Birlik; Adli yardım kurumu içinde çalışırken siz sadace görevlendirildiğiniz dava ile ilgili işlem yapabilirsiniz.Örneğin davayı kazandınız. İlamı icraya koyacaksınız. Sayın Levent Cirit 'in de dediği gibi Müvekkiliniz tekrar adli yardım bürosuna başvuracak ve davayısizin takip ettiğinizi adli yardım burosuna söyleyecek böylece adli yardım burosu yeniden sizi görevlendirecektir. Bu durumda da yeniden vekalet ücreti alacaksnız. Baro zaten daha önceden işi takip eden meslektaşa devam niteliğinde olan dosyayı göndermeye dikkat eder. Nihayetinde davanın ve işin içeriğini en iyi siz bilebilirsiniz.Bu halde de zaten yeni bir vekalet çıkartılmasına dolayısıyla ek masraf yapılmasına gerek kalmaz.Hatta müvekkiliniz başvuru yaptıktan sonra sizin de baroya bu hususu sözlü olarak hatırlatmanızda fayda var kanaatimce. İyi çalışmalar.

Sayın puckun'un yazdıklarına katılıyorum.
Adli yardım ücreti, Baro'nun avukata verdiği görev için ödenen ücrettir. Dolayısıyla görevlendirme yapılmadan ücret ödenemez. Bu nedenle soru sahibi meslektaşımızın müvekkilini, sayın puckun'un açıkladığı biçimde Baro'ya yönlendirmesi gerekmektedir.

bence tedbir nafakasının ödenmemesi nedeniyle icra ceza mahkemesine şikayete bulunmayın, çünkü tedbir nafakası ilamsız takibe konu olur, ilam niteliğinde olmadığı için de nafaka yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden dolayı ceza çıkmaz

Görevlendirildiğiniz dava veya işle ilgili çalışma sonucunu sunduğunuzda vekalet ücretiniz de buna göre Ücret Tarifesi üzerinden belirlenecek ve ödenecektir.

Alıntı: bence tedbir nafakasının ödenmemesi nedeniyle icra ceza mahkemesine şikayete bulunmayın, çünkü tedbir nafakası ilamsız takibe konu olur, ilam niteliğinde olmadığı için de nafaka yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden dolayı ceza çıkmaz

1-Yukarıdaki mesajın,konu başlığı dışında yazılmış olmasına rağmen yanıltıcı bilgi içerdiğını düşündüğümden yanıt verme ihtiyacını duydum.


Tartılşma konusu İcra İflas Kanunu 344 maddesidir.4949 sayılı İcra İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair(17 Temmuz 2003Resmi Gazete ile Neşir ve İlânı: 30 Temmuz 2003 - Sayı: 25184) kanun md.97 ile 2004 sayılı Kanunun 344 üncü maddesinin başlığı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Nafakaya ilişkin kararlara uymayanların cezası:
Mahkemece ara kararı ile hükmedilen nafakayı ödemeyen borçlular hakkında da birinci fıkra hükmü uygulanır.
İİK eklenen son değişikliği ortadan kaldıran herhangi başka bir düzenlemede yoktur.

SONUÇ:Mahkemece ara karar ile hükmedilen nafaka ödememek sebebi ile disiplin hapsi kararı verilmelidir.Aksi yönde karar verilir ise yasal süre içinde itiraz edilmelidir.

2-Adli yardım gereği görevlendirme sadece görevlendirilen konu ile sınırlı olup ücret de bu atama ile ilgili olarak ödenir.
İşin devamı niteliğinde olan ek işlemler için ya yeniden adli yardım bürosundan atama yapılmalıdır ya da müvekkille bu iş için sözleşme yapılmalıdır.
Adli yardım büroları işin devamı niteliğinde olan yeni taleplerde ,danışanın bilgi vermesi üzerine önceki avukatı genellike görevlendirmekte olup bu konuda pek de sorun da yaşanmamaktadır.

Lütfen yanıltıcı bilgi demeden önce daha iyi araştırılım.

İcra ve İflas Kanunun 344. maddesinin 31.05.2005 tarihli 5358 sayılı yasa ile değişik son hali
Madde 344 - (Değişik madde: 31/05/2005 - 5358 S.K./15. md.)(*)
Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.
Borçlunun, nafakanın kaldırılması veya azaltılması talebiyle dava açmış olması halinde, ileri sürdüğü sebepler göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması bu davanın sonuna bırakılabilir.

Konu ile ilgili 2005 tarihli örnek bir yargıtay kararı ;

HD 17 <> E: 2004/13506 <> K: 2005/814 <> T: 07.02.2005
Karar tarihi itibarıyla ara kararı ile verilen tedbir nafakasının ödenmemesi İİK.nun 344. maddesinde düzenlenen nafaka ödememek suçunu oluşturmaz.
(2004 sayılı İİK. m. 344) (4721 sayılı MK. m. 169)
Nafaka borcunu ödememekten sanık Demir Ali Yanıkpınar´ın yapılan yargılaması sonunda; İİK.nun 344. ve TCK.nun 59/2. maddesi uyarınca 8 tarih hafif hapis cezasıyla hükümlülüğüne dair SALİHLİ İcra Ceza Mahkemesinden verilen 11.5.2004 tarih ve 2004/734 esas 2004/480 karar s. hükmün süresi içinde, Yargıtay´ca tetkiki sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından 8.12.2004 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
Karar tarihi itibariyle ara kararı ile verilen tedbir nafakasının İİK.nun 344. maddesinde düzenlenen nafaka ödememek suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden yazılı biçimde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden dolayı BOZULMASINA 7.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sn.Yıldırım,

Bir yanıt yazmadan önce daha iyi araştırma dileğinize içtenlikle katılıyorum.

Bu dileğinize uygun olarak İİK 344 .maddeyi bir daha okudum.

Madde başlığı:Nafakaya ilişkin kararlara uymayanların cezası biçiminde düzenlenmiştir.

Ben madde metninde "nafaka ilamı" sözünü bulamadım.

Mahkemece yargılama sırasında nafakaya ilişin verilen ara karar da bir karardır.

Örnek Yargıtay Kararı da eklemiştim. Yargıtay'ın görüşü ceza verilemeyeceği yönünde. Şekilsel olarak baktığımızda haklısınız ara kararlar da karar sonuçta ama ara kararları ilamlı icra takibine konu edemiyoruz ilamsız takibe konu oluyor belki de yanlışlık burdadır

Sn.Yıldırım,

Mahkemece nafakaya ilişkin olarak verilmiş ara kararlar,karardır.

Bu kararın ilam hükmünde olmadığı tartışmalı da değildir.

Yasada belirtilen" nafaka kararı" hem ilamı,hem de ara kararı kapsamaktadır.Karar kavramı içinde ikisi de vardır.Yasa kararlar arasında değişiklik öncesinde olduğu gibi bir ayrım yapmamaktadır.

Yasa metninde yazılmadığı halde karar kavramını sadece ilam olarak anlamak ve dolasıyı ile ancak ilamlı icraya konu olabilecek karar ilamlarının sonuçsuz kalması ile nafaka ödememe suçu oluşabileceğini ileri sürmek yasa metnini daratmak olacaktır ki bunun bir dayanağı bulunmamaktadır.

Mesaja konu yapılan Yargıtay kararında"Karar tarihi itibariyle ara kararı ile verilen tedbir nafakasının İİK.nun 344. maddesinde düzenlenen nafaka ödememek suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden "denerek karara dayanak olan olayın yasa değişikiğinden önce gerçekleşmiş olduğu ihtimali düşünülmelidir.

Uygulamada bazı mahkemeler de sizinle aynı görüşte olup ceza tazyik hapsi talebini itiraz yolu açık olmak üzere reddetmekteyse de Ağır Ceza Mahkemesine yapılan itirazlar kabul edilmektedir.
(Beyoğlu 1.Ağır Ceza Mahkemesi 19.04.2010 tarih ve 2010/210 D.İ.)

peki adli yardımlı davanın kabulü halinde baroya bildirim yapmadan iş sahibi ile sözleşme imzalayıp kararı icraya kendimiz koyarsak sıkıntı olur mu