Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Asliye hukuk mahkemesi mi ticaret mahkemesi mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-09-2011, 17:01   #1
Av.Ayşe Acar

 
Varsayılan Asliye hukuk mahkemesi mi ticaret mahkemesi mi?

merhabalar,
bir şirketin oteli var ve otelde kullanılan su borcunu ödemiyor takip yapıyoruz
itiraz ettiler itirazın iptali davası açacağız ama otelin kullandığı su ticari bir iş midir? acaba davayı ticarette mi yoksa asliye hukukta mı açacağız?

Saygılar
Old 29-09-2011, 17:09   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ayşe Acar
merhabalar,
bir şirketin oteli var ve otelde kullanılan su borcunu ödemiyor takip yapıyoruz
itiraz ettiler itirazın iptali davası açacağız ama otelin kullandığı su ticari bir iş midir? acaba davayı ticarette mi yoksa asliye hukukta mı açacağız?

Saygılar

Ticaret şirketi suyu, ticari işletmesinde kullandığı için TTK.3madde çerçevesinde ticari iş sayılır. Ticaret mahkemesinde açabilirsiniz. Bu konudaki Yargıtay kararlarını da herhangi bir içtihat programında bulabilirsiniz.
Old 29-09-2011, 17:40   #3
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ayşe Acar
merhabalar,
bir şirketin oteli var ve otelde kullanılan su borcunu ödemiyor takip yapıyoruz
itiraz ettiler itirazın iptali davası açacağız ama otelin kullandığı su ticari bir iş midir? acaba davayı ticarette mi yoksa asliye hukukta mı açacağız?

Saygılar
Türk Ticaret Kanunu madde 21/2
"Taraflardan yalnız biri için ticari iş mahiyetinde olan mukaveleler, kanunda aksine hüküm olmadıkça diğeri için de ticari iş sayılır."
ANCAAK, Kanunda aksine hüküm varmıdır? Suyun satıcısı kimdir?; su alım satımı Ticaret Kanunun'da düzenlenmemiş ise, iş bölümü yönünden davanın açılacağı mahkeme Asliye Hukuk 'tur diye, önemle düşünüyorum. Kolay gelsin...
Old 29-09-2011, 20:38   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan Katkı

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2006/19-684

K. 2006/647

T. 11.10.2006

• ABONE SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN ALACAK ( Davalı Ticaret Şirketi Olup Alacak Konusu Suyu Ticari veya Mesleki Amaçla Kullandığından Genel Mahkemelerin Görevli Olduğu )

• TİCARET ŞİRKETİ OLAN TARAF ( Davalının Alacak Konusu Suyu Ticari veya Mesleki Amaçla Kullandığı/Genel Mahkemelerin Görevli Olduğu - Abone Sözleşmesinden Doğan Alacak )

• SUYUN TİCARİ VEYA MESLEKİ AMAÇLA KULLANILMASI ( Davalının Ticaret Şirketi Olması Nedeniyle Genel Mahkemelerin Görevli Olduğu - Abone Sözleşmesinden Doğan Alacak )

• GÖREV ( Abone Sözleşmesinden Doğan Alacak - Davalı Ticaret Şirketi Olup Alacak Konusu Suyu Ticari veya Mesleki Amaçla Kullandığından Genel Mahkemelerin Görevli Olduğu )

4077/m.3

6762/m.3,18

ÖZET : Dava, abone sözleşmesinden doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda davalı yan ticaret şirketi olup, alacak konusu suyu ticari veya mesleki amaçla kullandığı tartışmasızdır. Mahkemece davanın esası hakkında bir karar verilmek gerekirken yazılı şekilde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gölbaşı Sulh Hukuk Mahkemesince, Mahkemenin görevsizliğine dair verilen 30.02.2005 gün ve 2004/582 E. 53 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 08.09.2005 gün ve 2005/7663-8288 sayılı ilamı ile;

( ... Dava, abone sözleşmesinden doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece uyuşmazlığın abonelik sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.

4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/e maddesi uyarınca tüketici, satın aldığı mal veya hizmeti mesleki ve ticari amaç taşımaksızın kullanan kişi olarak tanımlanmıştır.

Somut olayda davalı yan ticaret şirketi olup, alacak konusu suyu ticari veya mesleki amaçla kullandığı tartışmasızdır. Mahkemece davanın esası hakkında bir karar verilmek gerekirken yazılı şekilde Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesinde isabet görülmemiştir... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.

Davacı Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü vekili; davalı Şirketin tükettiği su bedelini ödememesi nedeniyle müvekkili tarafından girişilen ilamsız icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; davalının itirazının kaldırılmasına ve %40' tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Torbapak Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş vekili; müvekkili Şirketin mecuru kiraladığı ve faaliyete geçtiği tarihten öncesine ait su kullanım bedelinden sorumlu tutulamayacağını savunarak; davanın reddi ile icra takibinin iptalini ve %40' tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini cevaben bildirmiştir.

Mahkemenin; "abone sözleşmesi bulunan taraflar arasında hizmet bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle açılan davada Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunun anlaşıldığı" gerekçesiyle "Sulh Hukuk Mahkemesinin görevsizliğine" dair verdiği karar, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Davacı-alacaklı tarafından, davalı-borçlu Şirket aleyhine su kullanım bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itirazı üzerine, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava açılmış olup; davalı-borçlunun ticaret şirketi olduğu çekişme dışıdır.

Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık; davalının sıfatı ve uyuşmazlığın niteliği ile miktarına göre davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine mi, yoksa Tüketici Mahkemesine mi ait olduğu noktasında toplanmaktadır.

Uyuşmazlığın çözümüne geçilmeden önce, "tüketici" kavramının açıklanmasında yarar vardır.

Konunun yasal dayanağını oluşturan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/e maddesi tüketiciyi tanımlamıştır. Buna göre "tüketici, bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi" ifade eder.

Bu tüketici tanımından hareketle, tüketici kavramının unsurları; tüketicinin işlem yaparken amacının ticari veya mesleki olmaması, tüketicinin bir mal veya hizmeti edinmesi, yararlanması veya kullanması ve son olarak da tüketicinin gerçek veya tüzel kişi olmasıdır.

Her şeyden önce her alıcı tüketici değildir. Gerçekten kişisel ihtiyaçları dışında, belirli bir meslek icrası, belirli bir üretimde kullanma, yeniden satış, ticari olarak kullanma vs. gibi amaçlarla alıcı olmak mümkündür. Bir mal veya hizmeti, mesleki veya ticari amaçlarla satın alanların tüketici kabul edilmeyecekleri kuşkusuzdur.

Önemle vurgulanmalıdır ki; tacir niteliğindeki tüzel kişileri ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işler ticari işlerdendir ( TTK. m.3 ). Eğer, bir muamele, fiil veya iş ticari iş ise, bunlara özel ticari kurallar uygulanır. Bu tüzel kişilerin bir mal veya hizmeti özel amaçlarla satın alarak nihai olarak kullanmaları veya tüketmeleri söz konusu değildir.

6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 18. maddesinde, ticaret şirketlerinin tacir sayılacağı hükme bağlanmıştır. O halde bir tacirin, dolayısıyla ticaret şirketlerinin borçlarının ticari olması asıldır. Tüzel kişi tacirin barınma, ısınma, gıda, giyinme ve aile gibi özel insani ihtiyaçları olmadığı için bunların, gerçek kişiler gibi adi borç ilişkileri alanı olmadığı kabul edilmelidir.

Şu açıklamalardan anlaşıldığı üzere; ticaret şirketlerinin, doğrudan ticari amaçla ya da işletmenin iç ihtiyaçlarını karşılama amacıyla olup olmadığına bakılmaksızın bütün hukuki ilişkileri ticari faaliyet kapsamında olup, özel hayatlarına ilişkin bir işlem söz konusu değildir. Bu nedenle, tüketiciler için düzenlenen yasa hükümleri kapsamına alınmaları olanaklı değildir.

Somut olayda; davalı-borçlu Anonim Şirket, 26.5.2004 tarih ve 607058 numaralı abonelik sözleşmesi uyarınca tüzel kişilik adına, davacı-alacaklı nezdinde işyeri tipi su abonesi olup, anılan sözleşmede abonelik türü "İşyeri-Şirket" olarak gösterilmiştir. Davalı Şirket ile dava dışı kiralayan arasında, takip ve davaya konu tahakkukun ilişkin bulunduğu yerle ilgili 6.4.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde de, kiralanan dükkanın "kömür satışı" amacıyla kullanılacağı belirtilmiştir.

Açıklanan bu olgular karşısında; davalı Anonim Şirket, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/e maddesi anlamında "tüketici" durumunda bulunmadığı gibi; alacak konusu suyun ticari amaçla kullanıldığı, eş söyleyişle özel amaçla satın alınmadığı kuşku ve duraksamadan uzaktır.

Bu itibarla, ticari nitelik taşıyan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde incelenip karara bağlanması olanaklı değildir.

Hal böyle olunca; Yerel Mahkemece, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen ve davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gereğine işaret eden Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, yanılgılı gerekçeyle verilen görevsizlik kararında direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 11.10.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 29-09-2011, 20:51   #5
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2006/19-684

K. 2006/647

T. 11.10.2006

• ABONE SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN ALACAK ( Davalı Ticaret Şirketi Olup Alacak Konusu Suyu Ticari veya Mesleki Amaçla Kullandığından Genel Mahkemelerin Görevli Olduğu )

• TİCARET ŞİRKETİ OLAN TARAF ( Davalının Alacak Konusu Suyu Ticari veya Mesleki Amaçla Kullandığı/Genel Mahkemelerin Görevli Olduğu - Abone Sözleşmesinden Doğan Alacak )

• SUYUN TİCARİ VEYA MESLEKİ AMAÇLA KULLANILMASI ( Davalının Ticaret Şirketi Olması Nedeniyle Genel Mahkemelerin Görevli Olduğu - Abone Sözleşmesinden Doğan Alacak )

• GÖREV ( Abone Sözleşmesinden Doğan Alacak - Davalı Ticaret Şirketi Olup Alacak Konusu Suyu Ticari veya Mesleki Amaçla Kullandığından Genel Mahkemelerin Görevli Olduğu )

4077/m.3

6762/m.3,18

ÖZET : Dava, abone sözleşmesinden doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda davalı yan ticaret şirketi olup, alacak konusu suyu ticari veya mesleki amaçla kullandığı tartışmasızdır. Mahkemece davanın esası hakkında bir karar verilmek gerekirken yazılı şekilde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gölbaşı Sulh Hukuk Mahkemesince, Mahkemenin görevsizliğine dair verilen 30.02.2005 gün ve 2004/582 E. 53 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 08.09.2005 gün ve 2005/7663-8288 sayılı ilamı ile;

( ... Dava, abone sözleşmesinden doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece uyuşmazlığın abonelik sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.

4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/e maddesi uyarınca tüketici, satın aldığı mal veya hizmeti mesleki ve ticari amaç taşımaksızın kullanan kişi olarak tanımlanmıştır.

Somut olayda davalı yan ticaret şirketi olup, alacak konusu suyu ticari veya mesleki amaçla kullandığı tartışmasızdır. Mahkemece davanın esası hakkında bir karar verilmek gerekirken yazılı şekilde Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesinde isabet görülmemiştir... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.

Davacı Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü vekili; davalı Şirketin tükettiği su bedelini ödememesi nedeniyle müvekkili tarafından girişilen ilamsız icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; davalının itirazının kaldırılmasına ve %40' tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Torbapak Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş vekili; müvekkili Şirketin mecuru kiraladığı ve faaliyete geçtiği tarihten öncesine ait su kullanım bedelinden sorumlu tutulamayacağını savunarak; davanın reddi ile icra takibinin iptalini ve %40' tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini cevaben bildirmiştir.

Mahkemenin; "abone sözleşmesi bulunan taraflar arasında hizmet bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle açılan davada Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunun anlaşıldığı" gerekçesiyle "Sulh Hukuk Mahkemesinin görevsizliğine" dair verdiği karar, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Davacı-alacaklı tarafından, davalı-borçlu Şirket aleyhine su kullanım bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itirazı üzerine, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava açılmış olup; davalı-borçlunun ticaret şirketi olduğu çekişme dışıdır.

Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık; davalının sıfatı ve uyuşmazlığın niteliği ile miktarına göre davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine mi, yoksa Tüketici Mahkemesine mi ait olduğu noktasında toplanmaktadır.

Uyuşmazlığın çözümüne geçilmeden önce, "tüketici" kavramının açıklanmasında yarar vardır.

Konunun yasal dayanağını oluşturan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/e maddesi tüketiciyi tanımlamıştır. Buna göre "tüketici, bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi" ifade eder.

Bu tüketici tanımından hareketle, tüketici kavramının unsurları; tüketicinin işlem yaparken amacının ticari veya mesleki olmaması, tüketicinin bir mal veya hizmeti edinmesi, yararlanması veya kullanması ve son olarak da tüketicinin gerçek veya tüzel kişi olmasıdır.

Her şeyden önce her alıcı tüketici değildir. Gerçekten kişisel ihtiyaçları dışında, belirli bir meslek icrası, belirli bir üretimde kullanma, yeniden satış, ticari olarak kullanma vs. gibi amaçlarla alıcı olmak mümkündür. Bir mal veya hizmeti, mesleki veya ticari amaçlarla satın alanların tüketici kabul edilmeyecekleri kuşkusuzdur.

Önemle vurgulanmalıdır ki; tacir niteliğindeki tüzel kişileri ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işler ticari işlerdendir ( TTK. m.3 ). Eğer, bir muamele, fiil veya iş ticari iş ise, bunlara özel ticari kurallar uygulanır. Bu tüzel kişilerin bir mal veya hizmeti özel amaçlarla satın alarak nihai olarak kullanmaları veya tüketmeleri söz konusu değildir.

6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 18. maddesinde, ticaret şirketlerinin tacir sayılacağı hükme bağlanmıştır. O halde bir tacirin, dolayısıyla ticaret şirketlerinin borçlarının ticari olması asıldır. Tüzel kişi tacirin barınma, ısınma, gıda, giyinme ve aile gibi özel insani ihtiyaçları olmadığı için bunların, gerçek kişiler gibi adi borç ilişkileri alanı olmadığı kabul edilmelidir.

Şu açıklamalardan anlaşıldığı üzere; ticaret şirketlerinin, doğrudan ticari amaçla ya da işletmenin iç ihtiyaçlarını karşılama amacıyla olup olmadığına bakılmaksızın bütün hukuki ilişkileri ticari faaliyet kapsamında olup, özel hayatlarına ilişkin bir işlem söz konusu değildir. Bu nedenle, tüketiciler için düzenlenen yasa hükümleri kapsamına alınmaları olanaklı değildir.

Somut olayda; davalı-borçlu Anonim Şirket, 26.5.2004 tarih ve 607058 numaralı abonelik sözleşmesi uyarınca tüzel kişilik adına, davacı-alacaklı nezdinde işyeri tipi su abonesi olup, anılan sözleşmede abonelik türü "İşyeri-Şirket" olarak gösterilmiştir. Davalı Şirket ile dava dışı kiralayan arasında, takip ve davaya konu tahakkukun ilişkin bulunduğu yerle ilgili 6.4.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde de, kiralanan dükkanın "kömür satışı" amacıyla kullanılacağı belirtilmiştir.

Açıklanan bu olgular karşısında; davalı Anonim Şirket, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/e maddesi anlamında "tüketici" durumunda bulunmadığı gibi; alacak konusu suyun ticari amaçla kullanıldığı, eş söyleyişle özel amaçla satın alınmadığı kuşku ve duraksamadan uzaktır.

Bu itibarla, ticari nitelik taşıyan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde incelenip karara bağlanması olanaklı değildir.

Hal böyle olunca; Yerel Mahkemece, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen ve davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gereğine işaret eden Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, yanılgılı gerekçeyle verilen görevsizlik kararında direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 11.10.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

Esasen, çekince koyarak açıklamamı yapmış bulunmakta olup, değerli katkınız için teşekkür ederim, çünkü dava veya konu içeriği tam ve doğal olarak sarih bulunamamaktadır. Kaldı ki, anılan kararda da Sulh Hukuk ( veya Asliye) vurgulanmaktadır. Ötesi iş bölümü ile ilgilidir. Saygılarımla...
Old 30-09-2011, 10:48   #6
hukukav

 
Varsayılan

Okul yaptıran müvekkil şirket hakkında, inşaat sırasında kaçak bağlantıyla su kullandığına ilişkin işlem yapan İSKİ aleyhine açtığım dava, asliye hukuk mahkemesinde görülmekte olup itiraza uğramamıştır.Bilginize.
Old 01-10-2011, 12:09   #7
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Ticaret şirketi suyu, ticari işletmesinde kullandığı için TTK.3madde çerçevesinde ticari iş sayılır. Ticaret mahkemesinde açabilirsiniz. Bu konudaki Yargıtay kararlarını da herhangi bir içtihat programında bulabilirsiniz.


Ticari iş ile ticari dava farklı kavramlar. Her iki tarafın ticari işletmesinden doğan hukuk davaları ticari dava sayılacaktır. Burada sanırım böyle bir durum yok, bu durumda Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olacaktır, diye düşünüyorum.


Ama aşağıdaki hukuka aykırı yerel mahkeme kararında her iki tarafın tacir olduğu sonucuna vararak görevsizlik kararı vermiş, Yargıtay vekalet ücreti yönünden incelemiş:



.C.

YARGITAY
19. Hukuk Dairesi







Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili, abone olan davalının kullanım bedellerini ödememesi üzerine yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olup, iş bölümü itirazında bulunduklarını, ayrıca davacı tarafından uygulanan faiz ve cezai şartın fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.

- K A R A R -

Mahkemece, tacir olduklarını, TTK.nun 4.maddesi uyarınca her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan hukuk
davalarının ticari dava sayılacağından bahisle davalı yanın iş bölümü itirazının kabulüne, dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve istek dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalıya karar , hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

kararının niteliği ile bağdaşmayacak biçimde vekalet hükmolunmuştur. Gönderme kararı ile
dava sona ermez, bu nedenle davacı yargılama ve vekalet ücreti ödemeye mahkum edilemez. Açıklanan bu husus gözetilmeden olduğu şekilde hüküm kurulmasında görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün
davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde 25.6.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 01-10-2011, 15:27   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Adnan Koray
Ticari iş ile ticari dava farklı kavramlar. Her iki tarafın ticari işletmesinden doğan hukuk davaları ticari dava sayılacaktır. Burada sanırım böyle bir durum yok, bu durumda Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olacaktır, diye düşünüyorum.


Ama aşağıdaki hukuka aykırı yerel mahkeme kararında her iki tarafın tacir olduğu sonucuna vararak görevsizlik kararı vermiş, Yargıtay vekalet ücreti yönünden incelemiş:



.C.

YARGITAY
19. Hukuk Dairesi







Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili, abone olan davalının kullanım bedellerini ödememesi üzerine yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olup, iş bölümü itirazında bulunduklarını, ayrıca davacı tarafından uygulanan faiz ve cezai şartın fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.

- K A R A R -

Mahkemece, tacir olduklarını, TTK.nun 4.maddesi uyarınca her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan hukuk
davalarının ticari dava sayılacağından bahisle davalı yanın iş bölümü itirazının kabulüne, dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve istek dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalıya karar , hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

kararının niteliği ile bağdaşmayacak biçimde vekalet hükmolunmuştur. Gönderme kararı ile
dava sona ermez, bu nedenle davacı yargılama ve vekalet ücreti ödemeye mahkum edilemez. Açıklanan bu husus gözetilmeden olduğu şekilde hüküm kurulmasında görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün
davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde 25.6.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Suyu satan işletmenin de ticaret şirketi olacağını düşünerek, her iki tarafın tacir olduğunu düşünüyorum.
Old 01-10-2011, 20:23   #9
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ayşe Acar
merhabalar,
bir şirketin oteli var ve otelde kullanılan su borcunu ödemiyor takip yapıyoruz
itiraz ettiler itirazın iptali davası açacağız ama otelin kullandığı su ticari bir iş midir? acaba davayı ticarette mi yoksa asliye hukukta mı açacağız?

Saygılar

Sayın Meslektaşım,
Sayın Dikici gibi düşünüyorum ben de.
Ana kural bir ticari işletmenin borcunun da ticari olduğudur. Dava ticari davadır, görevli mahkeme ticaret mahkemesidir görüşündeyim.

Saygılarımla.
Old 01-10-2011, 22:54   #10
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın hukukav,

Alıntı:
Yazan hukukav
Okul yaptıran müvekkil şirket hakkında, inşaat sırasında kaçak bağlantıyla su kullandığına ilişkin işlem yapan İSKİ aleyhine açtığım dava, asliye hukuk mahkemesinde görülmekte olup itiraza uğramamıştır.Bilginize.

2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun m.1: "...İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi, İstanbul Büyük Şehir Belediyesine bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz bir kuruluştur. İSKİ personeli 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine tabidir."

6762 sayılı TTK m.18: "... kendi kuruluş kanunları gereğince hususi hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi amme hükmi şahısları tarafından kurulan teşekkül ve müesseseler dahi tacir sayılırlar..."

Yukarıdaki maddeler gereğince İSKİ tacirdir.

Müvekkilinize "şirket" dediğinize göre; müvekkiliniz de tacirdir.

3 tür ticari dava vardır: 1- Mutlak ticari davalar, 2- Yarı nisbi ticari davalar, 3- Nisbi ticari davalar.

Nisbi ticari davalar: TTK m.4: " 21 inci maddenin birinci fıkrası gereğince her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan hukuk davaları..."dır.

TTK m.21: "Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır..."

İSKİ ve müvekkiliniz tacirdir. Tacir olan İSKİ ve müvekkilinizin borçlarının ticari olması asıldır. Dolayısıyla davanız her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğmuş olmakla nisbi ticari davadır ve davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir.

Diğer taraftan; Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasında görev değil işbölümü ilişkisi olmakla, işbölümü itirazı olmadığına göre, mahkeme re'sen (işbölümünden mütevellit) davayı reddedemez. Fakat bu, davanın hukuken doğru mahkemede olduğu anlamına da gelmez.

P.S: Değerli hocam İsmail Kırca'nın kulakları çınlasın: "arkadaşlar, sınavda -ticari iş olduğuna göre ticari davadır- yazarsanız not vermem, haberiniz olsun" derdi; saygılarımla hocam

Saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
istanbul 8 .asliye ticaret mahkemesi caner87 Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 0 11-02-2011 17:35
İdare Mahkemesi mi Asliye Hukuk Mahkemesi mi görevli muzio Meslektaşların Soruları 4 26-08-2010 09:40
iş mahkemesi ve asliye hukuk mahkemesi görev av_banu222 Meslektaşların Soruları 1 16-08-2010 18:02
Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi Av. Ali Özcan Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 4 22-08-2008 16:54
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi avbilgen Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 1 08-05-2007 10:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05137110 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.