Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Aciz Vesikasının Sakıncaları

Yanıt
Old 08-02-2007, 23:29   #1
icra20

 
Varsayılan Aciz Vesikasının Sakıncaları

Haczi kabil menkul mal bulunamadığına dair haciz tutanağı aciz vesikası hükmündedir denilmesine rağmen bu tutanakla yetinmeyen özellikle kurum (Banka) vekilleri Yönetmelikte belirtilen borç ödemeden aciz vesikasını talep etmektedirler. Ve bu talepleri geneldede bazı icra dairelerincede yerine getirilmektedir. Ben buna karşıyım ve bugüne kadarda kimseye vermedim. Bir talep oldu onuda reddettim gerekçemde : Borçlunun sadece ikamet ettiği adreste mal varlığı araştırılmakta, Zira daha önce belki imkansızlık nedeniyle vatandaşın kendi ikameti dışında mal mülk edinmez idi, ancak borçlu Ankarada ikamet etmekte, ancak tatil bölgesinde veya başka illerde yatırımlarının olup olmadığı araştırılmamaktadır. Hatta yurt dışındada mal varlığı olup olmadığı araştırılmamaktadır. Ve bu araştırmada fiilen mümkün değildir. Alacaklı kurum tahsil edemediği alacağını alacağı aciz vesikası belgesine istinaden mali açıdan dolaylı olarak sağlayacağı vergi muafiyetiyle kaybını gidermeye çalıştığında devletimizin zararı söz konusu olacaktır.ve bu belge istismarada fırsat vermektedir. Örneğin Alacaklı kurum yetkilisi vekili Avukat ve borçlu üçgeninde yapılacak bir anlaşmaya göre kurum veya bankadan çekilecek kredinin ödenmemesi halinde kurum yetkilisi ve varsa avukat nihayet avukat alacaklının talebine bağlı kalacaktır, ve borçlu aciz vesikasına istinaden menfaat temin etmeleri mümkün olacaktır.
Sokakta kredi kartlarının dağıtıldığı bir dönemde herşey düşünülebilir. Nasıl olsa faizlerin yüksekliği, ve aciz vesikası gibi bir belgenin mevcudiyeti olduğu müddetçe burada bankanın zarar etmesi söz konusu olamaz. Sadece bir örnek olarak bankayı gösteriyorum şirketlerde olabilir.Bilmem belkide yanlış düşünmüş olabilirim.
Bence Aciz vesikasının verilmesi ile ilgili maddenin sadece iptal davası açılması hususunda geçerlilik sağlayacak şekilde değiştirilmesi, ve maliye açısından geçerli bir belge olarak kabul edilmemesi gerekir. Banka kredi verirken iyi araştırıp ona göre kredi versin aksi takdirde sonuçlarına katlansın zira bu tür hortumlamalar olduğu müddetçe hep vatandaşın sırtına bir yük olarak kalacaktır. Batık kredilerin sebeblerinden birisi de budur düşüncem bu doğrultuda dır. Farklı düşüncelerede saygım vardır.
Old 09-02-2007, 14:08   #2
icracı

 
Varsayılan

Sayın Müdürüm tereddüt ve çekincelerinizde çok haklısınız.
Aslında temel sorun devletimizde borçluların mal varlığını en kısa zamanda araştırabilecek mevcut bir altyapının olmamasında.
Geçmiş zamanda bazı avukat arkadaşlarla sohbet ederken, özellikle kredi kartlarında yaşanan sıkıntıların acz vesikası ile banka lehine çözümlendiği sık sık dile getirilmiş idi.
Temennim devletimizin gerekli alt yapıyı oluşturması ile icra dairelerine bu konuda daha rahat hareket edebilme imkanlarının yaratılmasıdır. Bununla birlikte bu tür belgelerin getireceği maliyet dikkate alınarak, devletin çıkarları daha iyi koruncaktır görüşündeyim.
Old 15-02-2007, 09:21   #3
av.levent öge

 
Varsayılan

Sayın İcra22

Banka yetkilisi,banka avukatı ve borçlunun bir araya gelerek,borçlunun bankadan çekmiş olduğu krediyi geri ödememesi üzerine oturup (borçlunun mal varlığı yeterince araştırılmadan) vergi indirimi sağlamak maksadıyla aciz belgesi düzenlenmesi konusunda anlaşmaları,olasılığı sizce akla yakın mıdır? Şahsen bana pek mantıklı gelmiyor.
Old 15-02-2007, 11:38   #4
icra20

 
Varsayılan

Sayın Av.Levent Öge
Nihayetinde avukat müvvekkilinin talebine bağlı değilmi, arada kötü niyet olmazsa bile aciz vesikasının verilmesi vergi muafiyeti yönünden yine halka mal edilmiyormu, aciz vesikası ile ilgili maddenin kaldırılması veya vergi muafiyeti kapsamından çıkarılmalı bence zira aciz vesikası verilmesi yönünde son dönemlerde çok taleplerle karşılaşmaktayız, zira aciz vesikasını müvekkiline ibraz eden avukat bir işten kurtulmuş oluyor yeni bir iş alma imkanı yaratılmaktadır. Anladığım kadarıyla müvekkilleri ile yaptıkları anlaşmada bu doğrultudadır. Öyle talepler oluyorki haciz mahalline gittiğimizde kapı kapalı olmasına rağmen aciz vesikasının verilebilmesi için tutanağı borçlunun haczi kabil menkul malı bulunamadığından bahisle tutturmak istiyen iş sahipleriylede karşılaşmaktayız. beyanımın topyekün olarak değerlendirilmesi, saygılarımla
Old 15-02-2007, 12:26   #5
av.levent öge

 
Varsayılan

Sayın Müdürüm,

Ben sizin beyanınızı bütün olarak değerlendiriyorum,"vergi indirimi,bankanın kredi verdiği müşterisini daha dikkatli seçmesi" gibi noktalarda hemfikiriz.ama siz de biraz fazla acımasız değil misiniz? "avukat müvekkilinin talebine bağlı değil mi?" sorusu aslında çok çetin tartışmaların yolunu açnaya aday bir soru. Cevap ise Avukatlık Kanununda gizli:

İŞİN REDDİ ZORUNLULUĞU :

Madde 38 - Avukat;

a) Kendisine yapılan teklifi yolsuz veya haksız görür yahut sonradan yolsuz veya haksız olduğu kanısına varırsa,...teklifi reddetmek zorundadır.
Old 05-04-2009, 17:31   #6
üye14072

 
Varsayılan

sayın müdürüm,
fikirleriniz arsayıma dayalı
en başta avukat borçlu ve alacaklının kötü niyetli olduğu varsayımından hareket ediyorsunuz.

vatandaşta hakim olan fikir adliyelerin kötü olduğu yönünde,
bazı vatandaşlar adliyelerde patates soğan gibi memur hakim savcı satıldığını düşünebiliyor
ve fakat bu yanlış
adliyelerimizin durumu pek çok yönden iyi.

orada çalışan fedakar ve dürüst insanlar çoğunlukta,
aksi durumda olanlar sistem tarafından ilk fırsatta elemine ediliyorlar

aynı durum adliye dışında da söz konusu,

hangi avukat böylesine çirkin bir iş için ruhsatını yakmak ister

hangi banka müdürü böylesine çirkin bir iş için o makamdan kovulmayı göze alır

bence fikriniz ve tutumunuz aşırı hassas

evet ortada aciz vesikası ile ilgili büyük sayılabilecek sorunlar var

örneğin
merkezi bir sistem kaydı hala yok

merkezi tapu kaydı sistemimiz henüz yok

kimin hangi bankada ne gibi hesapları var bu sorununda cevabını bulmak o kadar kolay olmuyor bu hususta da merkezi bir sistem yok

ancak kabul etmek gerekir ki
bütün bunlar aşılacak

TC kimlik numarası nın sağladığı olanakları bir düşünelim,
bu sistemin devamı gelecektir.

bunun için çalışan iyi bürokratlarımız da var.

hasılı,
bir takım mütalaa ile aciz vesikası talebimizi reddetmemenizi
saygıyla talep ederim
Old 15-04-2009, 13:26   #7
av.sally

 
Varsayılan

Sayın İcra20

Kötüniyetli yaklaşımlar olabileceğini söylemişsiniz bu yöndeki düşüncenize aynen katılmaktayım.Ancak icra müdürü olarak aciz vesikası vermeme nedeninizi eğerki oyerde gayrimenkulü yahut yatırımı yoksa başka yerde de olmayacağını varsayamayacağınızı belirtmiş bu sebeple de vermeme yönünde karar verdiğinizi yazmışsınız.İşte bu noktada size katılmamaktayım.Henüz hukuk sistemimiz fiziki alt yapı olmaması nedeniyle tüm Türkiye çapında bir araştırmaya cevaz vermemektedir.Size göre avukat aciz vesikası almak istiyorsa Türkiye genelinde bir ararştırma yapmalı hiçbir şeye sahip değilse bunu ispatlarsa aciz vesikası verilebileceğini savunmaktasınız.Oysa bu durum olan değil olması gereken hukuk sistemleri için ancak geçerliliğini korur.Günümüz Türkiyesinde bu isteğiniz ütopik olduğu gibi (özür dileyerek)işi yokuşa sürmektir.Keşke herşey sizin ve bizim istediklerimiz doğrultusunda yapılsa,yaşansa....
Old 15-04-2009, 17:24   #8
seclarum

 
Varsayılan Kötü niyet mi?

Parayı tahsil ederek riskten düşmek yerine, aciz vesikası alarak vergi indirimi sağlamak isteyen hem bankanın hem o avukatın bu düşüncesine şaşıracağım gibi böyle olur düşüncesiyle bu durumun kötüniyetli değerlendirilmesine daha fazla şaşırdım..
Kaldı ki , aciz vesikalarında çoğu banka ,avukatına vekalet ücreti de ödemiyor diye biliyorum ve bu nedenle avukatın haksız bir çıkar sağlayarak ,kötüniyetinden de sözedilemez.
Ancak bana kötüniyetten bahsederseniz , derim ki: büyükşehirlerde sadece dosya çıkarmak için oluşan rayiç,( hacze çıkabilmek için demiyorum , dosyadan yapılan tahsilattan alınan yüzde....falan filannn..
O nedenle herkese kötüniyetle bakmak yanlış olur sanırım.
Old 15-04-2009, 20:21   #9
icra20

 
Varsayılan

Sadece kötü niyet düşüncelerimden değerlendirmeyin benim gösterdiğim basit bir örnek, sadece aciz vesikasının verilmesinde doğabilecek olumsuz ihtimalleri basit bir örnekle anlatmaya çalıştım. Bu avukat banka veya başka iş sahipleri ilişkileri üzerinden olumsuz olarak değerlendirilmemesi gerekir. Burada anlatmak istediğim parasını tahsil edemeyen alacaklıya neden bu kadar imkan tanınmakta vergi usul kanununa göre bazı muafiyetler sağlanmakta, alacaklıda iş ilişkilerinde dikkatli davransın yinebasit bir örnek gösterdim sokakta kredi kartı dağıtılır ondan sonra tahsil edemiyorum diye aciz vesikası istenir. sizce doğrumu, bankalar zarar ediyor diye özelleştirilir, ancak zor durumda kaldığında devlet yine sahiplenmekte veya bazı harç ve vergi muafiyeti sağlanmakta belki cevap istihdam yaratmaktadırlar diye olabilir peki bir büfe işletmecisi veya şirketlerde istihdam yaratmamaktamıdırlar. onlara bu imkanlar neden sağlanmamaktadır aklım buna ermiyor. saygılarımla
Old 13-06-2009, 00:37   #10
COGUZZ

 
Varsayılan

Syn İcra 20 , aslında fikirlerinize mantık olarak katılsam da bir icra müdürü olarak şu noktada sizinle yollarımız ayrılmakta ; bizim görevimiz mevcut ve yürürlükteki kanunları, yönetmelikleri,uygulamaktan ibarettir.Bizler kanun koyucu, durumunda değil uygulayan , uygulamak durumunda olan devlet ajanlarıyız, mevcut hukuk ile ideal (olması gereken ) hukuk elbetteki tartışılması gereken ve sizi ve bizi uzun geceler uykusuz bırakabilecek küonulardır ancak bizim işimiz ideal hukuk üzerine araştırma ve yorum yapmak değil mevcut kanunları uygulamaktır.Bizler yorumlarla iş sahiplerine ya da vekillerine olmaz diyebilecek konumda insanlarız ancak bence icra müdürlüğü olmaz demek değil iş ve akışı hızlandırmak , kanunları yorumlayabilmek, işlevselliği artırmaktır, zira idarecilik , yöneticilik ve başarı da biraz fonksiyonellikte ve taşın altına elini sokabilmekte diye düşünüyorum. Saygılarımla
Old 13-06-2009, 00:50   #11
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Alacaklının tahsil edemediği alacağı için vergi ödememek istemesinde ve bu nedenle aciz vesikası talep etmesinde kamunun nasıl bir zararı olabilir? Yada nasıl bir kötüniyet? Hangi kurum hakkında icra takibi başlattığı borçlusu ile kamuyu zarar uğratmak için anlaşma yolunu seçer? Bence hiçbiri...
Old 21-10-2010, 21:04   #12
virulentopas

 
Varsayılan

Esasen yeni bir düzenlemeye gidilmeli görüşündeyim. Çünkü Kanunda bu hususla ilgili bir açık var ve bu da biz icra müdürlerini insiyatif genişliğine sevk ediyor, Dolayısıyla Ülkemizde farklı uygulamalar göze çarpıyor. Kanunda açıkça aciz vesikası verilebilme şartları sayılmış olsa hiç bunları konuşmuycaz belki de burda. Ben de aciz vesikası verirken acaba gerçekten aciz vesikası şartları oluştu mu bunlar yeterli mi diye kırkfikirleniyorum. Adamın kiralık olarak işlettiği bi cafe var, kafede hacze kabil mal bulamadık aciz vesikası şartı oluşmuş mudur mesela.
Old 25-12-2011, 19:22   #13
AV.HARUN UYANIKOĞLU

 
Varsayılan

Sayın İcra 20;
VUK 322 maddesi sadece bankalar için getirtilmiş bir düzenleme değildir.Bir çok şirket tahsil edemediği alacakları için aynı uygulamaya gitmektedir.Borç ödemeden aciz belgesi sadece banka avukatlarınca da istenmemektedir.Siz borç ödemeden aciz belgesini bu talebi sıkılıkla dile getiren banka ve banka avukatlarına neden indirgemektesiniz.Bunu anlayabilmiş değilim.Kredi kartlarının dağıtılması bankaların kendi iç meselesidir. Ancak kanun hak verdiyse bu hakkı kullandığı için kimseyi yadırgama hakkımız yoktur.

iik 105.maddesinde İİK 277.maddesine göre dava açma şartları doğrultusunda kolaylık getirirken İİK 143'te tüm malvarlığı satılmasına rağmen borçludan tahsil edemediği alacağı için düzenlenen alacaklıya bir kısım haklar tanıyan B.Ö.A.Belgesi veren düzenlemeyi içermektedir.

Gerçekten hiçbir malvarlığı olmayan borçlunun dosyasının derdest icra dosyaları arasında kalmasının kime ne kadar faydası vardır.
icra dosyasında sadece aracı haczedilen başka malvarlığı olmayan borçluya bakiye alacak için borç ödemeden aciz belgesi çok rahatverilebilmektedir.Sizin bakış açınızla Bu borçlunun Türkiyedeki malvarlığı için farklı bir araşırma yapılmış mıdır? Yapılacakmıdır?

Burada tartışmasız yasal boşluk vardır.VUK 322'de belirtilen değersiz alacak kavramını karşılayacak bir belgenin düzenlenmesi İİK'DA YOKTUR.Bu konudaki boşluğun bir şekilde doldurulması gerekir.kanaatindeyim..
Ayrıca TAKBİS;POLNET;VE BANKALARDAKİ ALACAKLARIN VArLIĞI ARTIK TÜRKİYE ÇAPINDA ARAŞTIRILABİLMEKTEDİR. şeklinde görüşlerimi arzeder çalışmalarınızda başarılar dilerim
Old 02-09-2016, 21:58   #14
ltınbilek

 
Varsayılan

arkadaşlar borcumu ödeyemediğim için hacizli malım olmasına rağmen hakkımda aciz vesikası verildiği için barodan kaydım silindi sizce çalışıp para kazanamayan bir insan borç ödeyebilir mi meslektaş olarak yanıt arıyorum
bu hususun anayasaya çalışma haklarına aykırı olduğunu düşünüyorum bu konuda görüşlerinizi bekliyorum
Old 06-09-2016, 15:47   #15
Av. Kadir

 
Varsayılan

Ben şunu anlayamıyorum; tamam aciz vesikası çok kolay verilmesin ama "araştırmanın" sınırı nerede bitiyor? "Buraya da bakalım, oraya da bakalım" derken yapılan masraflar dünya kadar. Türkiyede yaşıyoruz zaten kayıt dışılık almış başını gitmiş. 17 banka takbis sgk araç sorgusu bir de mernis adresinde haciz. Neden yetmiyor?

İcra Dairelerinin tek görevi maliyeden taraf olmak mıdır?

Siz hep banka görüyorsunuz tüm aciz vesikası işleyenler dev şirketler de değiller. Küçük limited şirketleri, özellikle tekstil, gıda vb. alanında öyle fena "tokatlanıyor" ki. Fena halde mağdur oluyorlar, sipariş alıyor, sipariş hazırlayıp masraf edip zarara uğruyorlar çekleri dönüyor piyasada irtibatları sıfırlanıyor ve genel giderden zarar ediyorlar. Bu şirketler "hiç değilse vergiden kazanayım" dediklerinde onları da banka yerine koyup "devletimize zeval veriyor" denmesi ne kadar doğru?

İcra daireleri de yargı kurumudur. Yargı kurumları devletin koruyucusu muhafızı değildir. Yargı kurumları terazidir, ticari hayatın işleyişini dahi terazinize katmak zorundasınız.
Old 07-09-2016, 08:29   #16
txyz

 
Varsayılan

Konuya ilgili mevzuatta bir değişiklik yapılması gerektiği açık. İcrayla ilgili çok yoğun işim olmadığı için belki detayları kaçırıyor olabilirim ancak "Haczi kabil menkul mal bulunamadığına dair haciz tutanağı aciz vesikası hükmündedir " hükmü doğrultusunda söz konusu haciz tutanağı aciz vesikası olarak kullanılır ve daha sonra diğer mal varlığından alacak tahsil edilirse hukuki durum nasıl şekillenecek. İcra takibinde takibe konu alacağın maaş, banka hesabı, posta çeki, araç vb mal, hak ve alacaklardan karşılanması nedeniyle söz konusu hüküm günümüz ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır.

Bunun yanında menkul malı, taşınmazı, trafiğe kayıtlı aracı, bankada-ptt'de hesabı veya parası olmayan, birisine bağlı olarak veya kendi iş yerinde çalışmayan, şirket ortağı olmayan ve özellikle ikametgahı olmayan kişiler için aciz vesikası verilmesinde zorluk çıkarılmaması gerekiyor diye düşünüyorum. Serbest avukatlar için müvekkilin talebi doğrultusunda dosyanın takibinden vazgeçilmesi mümkün olmakla birlikte kamu avukatları ise terkin şartları oluşmadıkça dosyayı çok uzun süreler takip etmek durumunda kalmaktalar. Bu durumun semeresiz kalacağı belli olan bir alacak için icra müdürlüğünün ve alacaklının senelerce emek harcamasına, alacaklı açısından da gereksiz masraf yapılmasına neden olduğu açıktır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05110598 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.