Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İş Kazası - Alt İşveren - Üst İşveren

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-12-2016, 16:56   #1
av__emrah

 
Varsayılan İş Kazası - Alt İşveren - Üst İşveren

Sayın Meslektaşlarım;

X şirketi ile Y şirketi arasında bir işin yerine getirilmesi için sözleşme imzalanmıştır.

Bu işin yerine getirilmesi esnasında iş kazası meydana gelmiş ve işi alan şirketin yani X şirketinin sahibi vefat etmiştir.

Kusur tespiti yapılmış ve Y şirketi kusurlu bulunmuştur. Ceza davası halen derdesttir. Y şirketi yetkilileri yargılanmaktadırlar.

Fakat yapmış olduğumuz araştırmalar neticesinde işin yapıldığı sahanın (hes sahası) Z şirketine ait olduğunu tespit ettik. Fakat ceza dosyasında Z şirketine ilişkin hiçbir kayıt ve bilgi yoktur. Soruşturma ve kovuşturma tamamen Y şirketi üzerinden ilerlemektedir. (Ayrıca Y ve Z şirketlerinin aynı gruba ait şirketler olduğunu tespit ettik)

Bu durumda; ölenin mirasçıları adına açacağımız tazminat davasında Y ve Z şirketlerini alt işveren-üst işveren olarak değerlendirebilir miyiz?
Old 23-12-2016, 13:39   #2
say

 
Varsayılan

Burada X şirketi ile Y şirketi arasında imzalanan sözleşme ve sözleşme hükümlerinin öncelikle dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum.

X ile Y arasında imzalanan sözleşmede, İş Kanunu anlamında alt işveren-üst işveren ilişkisi kurulmuşsa vaki taleplerin (yasal zorunluluk gereği) Y şirketine karşı ileri sürülmesi gerektiğini düşünüyorum.

kolay gelsin, iyi çalışmalar
Old 24-12-2016, 10:32   #3
Avukat İlkay Uyar Kaba

 
Varsayılan İş Kazasında Yargıtay Kararı

T.C. YARGITAY

21.Hukuk Dairesi
Esas: 2015/2371
Karar: 2015/17806
Karar Tarihi: 06.10.2015


İŞ KAZASINDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVASI - İLGİLİ BELEDİYE BAŞKANLIĞININ ZARARLANDIRICI OLAYDA ASIL İŞVEREN SIFATININ BULUNMADIĞI DİKKATE ALINMAYARAK TAZMİNATLARDAN SORUMLULUĞUNA KARAR VERİLDİĞİ - HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Davalılar arasında katı atık toplama, süpürme ve nakil işine ilişkin sözleşme imzalanarak asıl-alt işveren ilişkisi kurulmuş ise de, temyize konu zararlandırıcı olay davalı alt işveren Açıkel İnş. Peyzaj Tem. Ltd. Şti.'ye ait işyerinde asıl işverenden üstlenilen işten ari olarak alt işverene ait işin yürütümü sırasında meydana gelmiştir. Bu duruma göre davalı Konyaaltı Belediye Başkanlığı'nın temyize konu zararlandırıcı olayda asıl işveren sıfatının bulunmadığı dikkate alınarak, hakkında açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken tazminatlardan sorumluluğuna karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

(4857 S. K. m. 2) (5510 S. K. m. 12) (6098 S. K. m. 56)

Dava ve Karar: Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davalılardan K.. B.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

Dava, sigortalının iş kazasından sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.

Mahkemece, 24.126,16 TL maddi ve 6.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilin tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davalı Konyaaltı Belediye Başkanlığı ile diğer davalı A..İnş. Peyzaj Tem. Ltd. Şti. arasında katı atık toplama, süpürme ve nakil işine ilişkin sözleşme imzalandığı, davacı sigortalının davalı şirkette şoför olarak çalıştığı, olay tarihinde davalı şirkete ait işyerinde spiral keseci ile ahşap malzeme keserken sol elinin kesilmesi sonucu % 8 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, bilirkişi kusur raporunda davalı işveren şirketin % 60, davacı sigortalının % 40 oranında kusurlu olduklarının, davalı belediyenin kusurunun bulunmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır.

Yargılamaya konu ihtilafın sağlıklı biçimde çözülmesi için asıl işveren-alt işveren kavramlarının açıklanmasında fayda bulunmaktadır.

4857 sayılı Kanun'un 2.maddesine göre bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir.

İş Kanunu'nun 2.maddesinin 7.fıkrasına göre bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.

5510 sayılı Kanun'un 12/6.maddesi ile de asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumlu tutulmuştur.

4857 sayılı Kanun'un 2/7.maddesi ile işçilerin İş Kanunu'ndan, sözleşmeden ve toplu iş sözleşmesinden doğan hakları, 5510 sayılı Kanun'un 12/6.maddesi ile de Kurumun alacakları ve işçinin sosyal güvenlik hakkı daha geniş koruma-güvence altına alınmak istenmiştir. Aksi halde, 4857 veya 5510 sayılı Kanun'dan kaynaklanan yükümlülüklerinden kaçmak isteyen işverenlerin işin bölüm veya eklentilerini muvazaalı bir biçimde başka kişilere vermek suretiyle yükümlülüklerinden kaçması mümkün olurdu.

Asıl işveren ile alt işverenin birlikte sorumluluğu "müteselsil sorumluluktur". Asıl işveren, doğrudan bir hizmet sözleşmesi bulunmamakla birlikte İş Kanunu'nun 2.maddesinin 6.fıkrası gereğince alt işverenin işçilerinin iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle uğrayacakları maddi ve manevi zarardan alt işveren ile birlikte müteselsilen sorumludur. Bu nedenle meslek hastalığına veya iş kazasına uğrayan alt işverenin işçisi veya ölümü halinde mirasçıları tazminat davasını müteselsil sorumlu olan asıl işveren ve alt işverene karşı birlikte açabilecekleri gibi yalnızca asıl işverene veya alt işverene karşı da açabilirler.

Öte yandan asıl işveren ile alt işveren arasında yapılan sözleşme ile iş kazası veya meslek hastalığına bağlı maddi ve manevi tazminat sorumluluğunun alt işverene ait olduğunun kararlaştırılması; bu sözleşmenin tarafı olmayan işçi veya mirasçıları da bağlamaz.

Alt işverenden söz edebilmek ve asıl işvereni, aracının borçlarından sorumlu tutabilmek için bir takım zorunlu unsurlar bulunmaktadır.

a) İşyerinde işçi çalıştıran bir asıl işveren bulunmalıdır. Sigortalı çalıştırmayan “işveren” sıfatını kazanamayacağı için, bu durumdaki kişilerden iş alanlar da aracı sayılmayacak ve anılan madde kapsamında dayanışmalı sorumluluk doğmayacaktır.

b) Bir başka işveren, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde iş almalı ve sigortalı çalıştırmalıdır.

c) İşverenlik sıfatını, alınan işte ve o iş nedeniyle sigortalı çalıştırılması sonucunda kazanmış olması aranacaktır. Bu kişinin diğer bir takım işyerlerinde çalıştırdığı sigortalılar nedeniyle kazandığı işverenlik sıfatının sonuca etkisi bulunmamaktadır.

d) İşverenden alınan iş, işverenin sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir işyeri olarak değerlendirilebilecek nitelikte olmamalıdır, aksi halde iş alan kimse aracı değil, bağımsız işveren niteliğinde bulunacaktır.

e) İşin bütünü başka bir işverene bırakıldığında, iş anahtar teslimi verildiğinde veya işveren kendisi sigortalı çalıştırmaksızın işi bölerek ihale suretiyle farklı kişilere vermişse, iş sahibi (ihale makamı) Yasanın tanımladığı anlamda asıl işveren olmayacağından, bir alt-üst işveren ilişkisi bulunmayacaktır.

f) Alt işverenin aldığı iş, işverenin asıl işinin bölüm ve eklentilerindeki işin bir kesimi yada yardımcı işler kapsamında bulunmalıdır. Asıl işverenden alınan iş, onun sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir nitelik taşımaktaysa, işi alan kimse alt işveren değil, bağımsız işveren sayılacaktır. Bu noktada belirleyici yön; yapılan işin, diğerinin bütünleyici, yardımcı parçası olup olmadığıdır. İşyerindeki üretimle ilgili olmayan ve asıl işin tamamlayıcısı niteliğinde bulunmayan bir işin üstlenilmesi halinde, alt işverenden söz etme olanağı kalmayacak, ortada iki bağımsız işveren bulunacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24.05.1995 gün ve 1995/9-273-548 sayılı kararı da aynı yöndedir.)

Somut olayda, davalılar arasında katı atık toplama, süpürme ve nakil işine ilişkin sözleşme imzalanarak asıl-alt işveren ilişkisi kurulmuş ise de, temyize konu zararlandırıcı olay davalı alt işveren Açıkel İnş. Peyzaj Tem. Ltd. Şti.'ye ait işyerinde asıl işverenden üstlenilen işten ari olarak alt işverene ait işin yürütümü sırasında meydana gelmiştir. Bu duruma göre davalı Konyaaltı Belediye Başkanlığı'nın temyize konu zararlandırıcı olayda asıl işveren sıfatının bulunmadığı dikkate alınarak, hakkında açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tazminatlardan sorumluluğuna karar verilmesi doğru olmamıştır.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davalı Konyaaltı Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına, temyiz harcının istek halinde temyiz eden K.. B..'ne iadesine, 06.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 24-12-2016, 19:53   #4
av__emrah

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat İlkay Uyar Kaba

Somut olayda, davalılar arasında katı atık toplama, süpürme ve nakil işine ilişkin sözleşme imzalanarak asıl-alt işveren ilişkisi kurulmuş ise de, temyize konu zararlandırıcı olay davalı alt işveren Açıkel İnş. Peyzaj Tem. Ltd. Şti.'ye ait işyerinde asıl işverenden üstlenilen işten ari olarak alt işverene ait işin yürütümü sırasında meydana gelmiştir. Bu duruma göre davalı Konyaaltı Belediye Başkanlığı'nın temyize konu zararlandırıcı olayda asıl işveren sıfatının bulunmadığı dikkate alınarak, hakkında açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tazminatlardan sorumluluğuna karar verilmesi doğru olmamıştır.

Sayın Meslektaşım, cevabınız ve emeğiniz için teşekkür ederim ama verdiğiniz örneğin soruma uygulanabileceğini düşünmüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Asıl İşveren - Alt İşveren İlişkisi / 5538 sayılı Kanun Av.Aylâ Çağlartuna Meslektaşların Soruları 7 01-02-2013 10:23
Alt İşveren-Asıl İşveren ( işçilik alacaklarından sorumluluk ve husumet) İ. Çağrı ÇAĞLAYAN Meslektaşların Soruları 6 02-05-2012 12:25
Üniversite Bünyesinde Çağrı Merkezi Çalışanı Asıl İşveren Alt İşveren Muvazaası Av. Çıldır Meslektaşların Soruları 5 02-12-2011 17:07
İşçilik Alacakları Konusunda Alt İşveren-İşveren Vekili Sorunu.... Av. Uğur İHTİYAROĞLU Meslektaşların Soruları 1 13-10-2011 17:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04663801 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.