Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

Fıkra Keyfi

Yanıt
Old 22-12-2006, 00:47   #91
asiyeöngü

 
Varsayılan

Hitler üç esir yakalamış, İngiliz, Fransız ve bir Yahudi.
___Size bir soru soracağım, bilirseniz sizi serbest bırakacağım.
İngiliz'e sormuş:
___Titanik kaç yılında battı?
İngiliz:1912
Hitler göndermiş ingilizi. Fransız'a sormuş:
___Titanikte kaç kişi öldü?
Fransız:
___1050
Hitler fransızı da göndermiş. Yahudi'ye dönmüş:
___Say lan isimlerini.
Old 05-01-2007, 14:55   #92
Av_Ece Altunay Önal

 
Varsayılan

Çok havali ve zengin bir avukat, yeni aldigi lüks spor arabasini ofisinin önüne park eder. Ofisteki arkadaslarina nasil gösteris yapacagini düsünerek arabasindan inerken, yoldan hizla geçen bir kamyon sürücü tarafindaki kapiyi kopartir atar. Avukat derhal cep telefonunu kapar ve polisi arar. Bir dakika içinde polis olay yerine gelir fakat daha tek bir soru sormasina firsat birakmadan avukat isterik bir sekilde haykirmaya baslar. Daha geçen gün aldigi arabasi mahvolmustur ve kaportasi ne kadar ince is görse gene de eskisi gibi olmayacaktir. O kamyonun sürücüsü derhal bulunmali ve yaptigi hasar ona mutlaka ödettirilmelidir.Avukat kizgin ve öfkeli sikayetini nihayet bitirdiginde, polis bikkin ve inanamaz bir sekilde basini sallar:
-"Siz avukatlarin bu kadar maddiyatçi olmalarini bir türlü anlayamiyorum.." der "..Sahip oldugunuz seylere öyle baglaniyorsunuz ki, baska bir seyi gözünüz görmüyor...
-".Nasil söylersin böyle bir seyi?" diye hayretle sorar
avukat. Polis adama aciyarak ve küçümseyerek
bakar:
-"Sol kolun dirseginin altindan kopmus görmüyor musun?
Kamyon sana çarptigi sirada olmus olmali ve sen bana kaportacidan
bahsediyorsun....
-" Aman Tanrim!" diye bagirir avukat. "Rolex'im de
gitmis... ?"


************************************************** ********

Sicak bir ögleden sonra zengin avukat limuzininin arka
koltuguna kurulmus bir durumda giderken, yolun kiyisinda çimen yemekte
olan iki adam görür. Soförüne hemen durmasini söyler ve adamlarin yanina
gider:
-"Beyler, neden çimen yiyorsunuz?"Adamlardan biri cevap verir:
-"Beyefendi biz çok fakiriz, yiyecek alacak paramiz yok"
-"Aaaa" der Avukat, "O zaman benimle gelin."
-"Ama beyefendi benim bir karim ve iki çocugum var!"
-"Olsun önemli degil. Onlar da gelsin" diger adama döner,
-"Sende bizimle geliyorsun."
-"Beyefendi benim de bir karim ve 6 çocugum var ama..."
-"Tamam problem degil onlari da
getir."
Bu sözün üzerine adamlar ailelerini getirir ve hepsi Limuzine dolusurlar.Yolda
giderlerken gariban adamlardan biri minnettarlik dolu bir ifadeyle,
-"Beyefendi, bu cömertliginiz için size ne kadar çok
tesekkür etsek azdir, inanin." Avukat gülerek yanitlar:
-"Önemli degil. Arka bahçedeki çimler yeterince uzundur
merak etmeyin..."

************************************************** *******

Avukatin biri ölür ve öte tarafa geçer.Cennetin
kapisinda sorgu melegi avukatin günahlarini dinlemeye baslar:
-"1) Çevreyi kirleten büyük bir sirketi, suçlu olduklarini
bildigim halde savundum ve beraat ettirdim.
2) Bir seri cinayet katilini, yüksek ücret ödedigi için
savundum ve idamdan kurtardim.
3) Birçok müsterimden fahis fiyat aldim.
4) Parasi olmayan kadinlari savunmak için onlara seks
teklif ettim."
Ve liste uzadikça uzaar gider. Melek,
-"Bitti mi?" diye sorunca avukat telasla atilir:
-"Evet!
Yalniz bir dakika! Bu arada yaptigim
iyilikler ne olacak?".
Bunun üzerine Melek bir süre düsünür, -"Hmm dur bir bakalim. Bir tarihte dilencinin birine yüzbin lira vermissin."
avukat sevinir,
-"Evet! evet!",
-"Hmmm" der melek, "Bir baska tarihte de boyaci çocuga
ikiyüzbin lira bahsis vermissin..." Avukat yüzünde büyük bir siritmayla cevap verir:
-"Evet! tabii ki!" Melek, yaninda duran yardimcisina döner
ve söyle söyler:
-"Bu herife üçyüzbin lirasini verin ve derhal cehenneme
atin!"!!!

************************************************** *********


Avukat hirsizlikla suçlanan müvekkilini yaratici bir savunma
ile hapisten kurtarmak istemektedir. Avukat Yargica hitaben;
-"Müvekkilim, arabanin camindan içeri sadece kolunu sokup
çantayi almistir.Müvekkilimin kolu, müvekkilimin bizzat kendisi degildir.Sadece bir kol tarafindan islenen bir suç için niye bütün bir kisiyi cezalandiriyorsunuz." der..

Yargiç, gülümseyerek:
-"Peki o zaman ayni mantikla gidiyorum ve müvekkilinizin
kolunu 1 yil hapse mahkum ediyorum. Müvekkiliniz isterse ona eslik edebilir." der.
Müvekkil gülümser. Avukatin yardimiyla müvekkilin
takma kolunu çikartirlar ve dönüp giderler.
Old 05-01-2007, 16:33   #93
cengiz öz

 
Varsayılan

İki yaya devriye kordonda dolaşır

Bayan olan devriye öndeki erkek devriyeye anons eder

Bayan Devriye : 71 77 merkez 71 78
Erkek Devriye : 71 77 birinci kordonda dinliyorum

aradan zaman geçer bayan devriyeden ses seda yok günün nöbetci amiri bayan devriyelerin başında sorun olduğu düşüncesi ile anons eder;

Nöb. Amir : 71 16 merkez 71 77
Bayan devriye : 71 16 dinliyorum
Nöb. Amir : 71 77 bir sorun mu var 77 78 aradınız

yine bir sessizlik ten sonra bayan devriye anons eder

ama ""mevkilerini sordum"" demesi aklına gelmez söyle bir anons eder
<
<
<
<
<
<
<
<
Hayır efendim şeylerini merak etmiştik.
Old 08-01-2007, 12:37   #94
Av_Ece Altunay Önal

 
Varsayılan

Üniversitenin birinde ders işlemekte olan profesör anlattığı konyu son sınıf öğrencilerin bir türlü anlamadığını farkeder ve sinirlenir.
-Eşeği sıraya bağlasam 4 yılda anlardı be!
Arka sıralardan bir öğrenci dayanamaz;
-Hocam aynı eşeği bi kaç sene daha bağlarsak başımıza profesör kesilir!!
Old 16-01-2007, 19:45   #95
asiyeöngü

 
Varsayılan

Kızılderili topluluğu şefin etrafına toplanmış kışın sertmi yoksa yumuşakmı geçeceğini sormuşlar. Geleneksel yeteneklerini dedelerinden bu yana çoktan kaybetmiş bulunan şef, işi sağlama almak için kışın sert geçeceğini söyler.
Akıllı bir adam olan şef, bir kaç gün sonra meteoroloji istasyonuna telefon eder:
__Bu kış soğukmu geçecek sizce?
Meteorolog:
__Evet, oldukça sert geçeceğe benziyor.
Şef derhal kabilesine döner.
__Kış çok sert geçecek daha çok odun toplamalıyız.
Bir süre sonra şef meteoroloji istasyonunu bir kez daha arar:
__Kış hala soğukmu geçeceğe benziyor?
__Evet, oldukça soğuk geçeceğe benziyor.
Şef kabilesine koşturur:
__Sadece odunları degil çalı çırpıyıda toplayın kış çok sert geçecek der.
Bir kaç gün sonra tekrar meteoroloji istasyonunu arar:
__Kışın sert geçeceğinden gerçekten eminmisiniz?
__Kesinlikle, bugüne kadar yaşanan en sert kışlardan birini yaşıyacağız gibi görünüyor.
__Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
__Kızılderililer çılgınlar gibi odun topluyorlar.
Old 16-01-2007, 20:28   #96
Av.Ergün Vardar

 
Acil Mail yanlış yere giderse

mail yanlış yere giderse

california da yasanmıs ve kayıtlara gecmiş
bir olay dosyası :
Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır. Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir. Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan
yanlış bir adrese gönderir.... tam bu sırada farklı bir yerde bir kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür, arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır. Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür.

Kime : Sevgili karıma
Konu : Yeni ulaştım.
Tarih : 16 Mayıs 2004
Benden haber aldığına şaşıracağından eminim.
Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize
e-mail gönderebiliyoruz.
Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım.
Herşey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış.
Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum.
Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.

Not: Burası çok sıcak.
Old 16-01-2007, 23:38   #97
Aziz Kurtuluş

 
Varsayılan yöneten erkekler

Yeryüzündeki herkes ölür ve Tanrı´nın huzuruna çıkarlar... Tanrı der ki: - Erkekler 2 sıra olsun, bir sırada kadınlar tarafından yönetilen erkekler, diğer sırada kadınları yöneten erkekler... Ayrıca bütün kadınları cennete aldım, onlar meleklerle birlikte gidecekler şimdi...

Böylece kadınlar gittikten sonra Tanrı erkeklerin karşısına geçer. Bir bakar ki kadınlar tarafından yönetilen erkeklerin sırası 100 km. uzun. Ama kadınları yöneten erkeklerin sırasında sadece bir adam duruyor. Tanrı diğer sıradakilere çok kızar:

- Kendinizden utanın!.. Sizi bu dünyada güç ve idarenin temsilcisi olarak yarattım ve şuraya bak, hepiniz güçsüz karaktersiz 100 km.lik bir sürü olmuşsunuz... Bakın bir tek erkek kulum şu yan sırada tek başına gururla dikiliyor... Ondan ders alın!.. Oğlum, anlat bunlara, ne yaptın da

kadınları yöneten erkekler´ sırasında bir tek sen oldun?..



Ve adam cevap verir:



- Bilmem... eşim bana burda durmamı söyledi...
Old 17-01-2007, 00:19   #98
Av.Ergün Vardar

 
Acil

İki deli

Akıl hastanesinden kaçan iki deli, karşıdan gelen bekçiyi görünce, iri gövdeli bir çınarın arkasına saklandılar.
Bekçi, onların ayak seslerini işitmişti. Sordu; "Kim o?"
İçlerinden biri kedi gibi miyavladı.
Bu başarılı miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki delilerin ayakları altındaki yapraklar hışırdadı.
Bekçi geri dönüp yine seslendi: "Kim var orada?"
İkinci deli cevap verdi; " Bir kedi daha."

----------------------------------------------------
Dostunu da düşmanını da kendin seçtiğin sürece güçlüsün...
Old 20-01-2007, 20:49   #99
asiyeöngü

 
Varsayılan

Aşk ve arkadaşlık bir gün yolda karşılaşırlar, aşk kendinden emin bir şekilde sorar:
''Ben senden daha candan ve daha yakınım, sen niye varsın ki bu dünyada?''
Arkadaşlık cevap verir:
''Sen gittikten sonra bıraktığın gözyaşlarını silmek için...''
Old 21-01-2007, 01:58   #100
nurten çakmak

 
Varsayılan çok hoş

Karım artık zayıflamaya karar verdi. _Peki bunun için ne gibi birşey yapıyor? _Ongündür her sabah ata biniyor._Şu anda durum nasıl?_Durum pek iyi değil.Atbeş kilo zayıfladı.
Old 21-01-2007, 02:07   #101
nurten çakmak

 
Varsayılan Slm

Babası önündeki boş resim kağıdına bakmakta olan kızına sorar._Kızım ne resmi yapıyorsun?_Çimenlikte kınalı kuzu resmi._Çimen nerede?Ben göremiyorum?_Hepsini kuzu yedi babacığım._Eeee!Peki kınalı kuzu nerede?_Yiyecek bulamayınca oda gitti.
Old 22-01-2007, 10:40   #102
nurten çakmak

 
Varsayılan kavga

Karı koca iki saattir kavga ediyorlardı. Sonunda erkeğin sabrı taşar.Sinirli bir şekilde bağırır.-Sen ancak bir budala ile evlenmeliymişsin! Kadın cevap verir; -Bende zaten öyle yaptım.
Old 22-01-2007, 10:48   #103
nurten çakmak

 
Varsayılan sayılar

Öğretmen matematik dersinde öğrencilerine derki: _Çocuklar sayılar asla yalan söylemez.Mesela;bir adam bir işi 10 günde yaparsa 10 adam aynı işi 1 günde yapar. Buna benzer bir misalde siz verin bakalım! Öğrencilerden birisi gülerek cevap verir: _Mesela öğretmenim bir vapur akdenizi 6 günde geçerse 144 vapur 1 saatte geçer...
Old 26-01-2007, 09:40   #104
nurten çakmak

 
Varsayılan slm

süslü konuşma hastalığı
Eski bir medrese hocası süslü konuşmalara son derece meraklıymış. Öğrencilerine de devamlı böyle konuşmayı tavsiye edermiş...
Bakalım hocanın başına ne gelecek?

Birgün ders esnasında mangaldaki ateşten hocanın kavuğuna bir kıvılcım sıçramış.. Kavuk başlamış yanmaya. Bir öğrenci durumu hocaya şöyle haber vermiş:

-Ey Hocay-ı ali, ey alimi bi misal. Ol zat-ı şahanei merdanei alilerinizin re'si mübarekindeki ol kavuğa muhteşeme, şol mangalı pür nariden bir şule-i nariye havada teyeran ederek ol mekanda tavattun eylemiştir.


Yani günümüzün ifadesiyle:

-Ey Yüce, eşsiz derecedeki alim hocam! o yüksek, mert ve şahane zatınızın mübarek başı üzerindeki o muhteşem kavuğunuza, şuradaki mangaldan bir kıvılcım sıçramış ve havada uçarak oaraya yerleşmiş bulunmaktadır..

Hoca bakmışki kavuk gidiyoor:

-Oğlum, diye çıkışmış. kısaca desen ki, "hocam kavuğun yanıyor."

ee senmisin hocam süslü konuşmayı tavsiye eden..
Old 09-02-2007, 17:59   #105
Opioid

 
Mutlu en komiğidir

temel fadime'ye:
-bu gece bizim ev boş olacak gelsene der
fadime gece gider eve, kapıyı çalar
ve kimse yoktur.
Old 14-03-2007, 00:44   #106
libra

 
Mutlu

Kimyacı, fizikçi, jeolog, matematikçi ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır.
Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar.
Ev sahibi bunlara bir seyler ikram etmek için odadan ayrılır.
Hepsinin dikkati odadaki soba üzerinde toplanır.
Soba, yerden 1 metre kadar yukarıda, bir dizi üst üste konulmuş taşın üzerindedir. Aralarında, sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.
Kimyacı : "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüs, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"
Fizikçi: "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemis"
Jeolog : "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış"
Matematikçi : "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış"
Antropolog : "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş" der.
Bu sırada ev sahibi içeri girer. Ona sobanın yukarıda olmasının nedenini sorarlar.
Ev sahibi cevap verir: " Boru yetmedi "
Old 09-04-2007, 20:14   #107
gabin21

 
Varsayılan Kısa ve öz:)

Öğretmeni küçük Temel e sorar:
-Oğlum neden defterindekileri siliyorsun?
Temel de sinirli bir şekilde cevap verir:
-Siz de tahtaya yazdıklarınızı sildiniz ama
Old 15-04-2007, 13:20   #108
nurten çakmak

 
Varsayılan

Dava





Temel bir gün avukatını arar.. Dursun’la arasında bir olayın yaşandığını anlatır... Avukat sevinçli, Temel’e:
- Temelciğim, yüzde yüz haklısın. Hemen Dursun’a dava açalım, büyük tazminat alırız...
Temel sinirli:
- Yok, vazgeçtum, açmayalum...
Avukat şaşkın:
- Neden?
Temel:
- Ben olayi Dursun’in
tarafindan anlatmiştum...
Old 15-04-2007, 13:21   #109
nurten çakmak

 
Varsayılan

Temel’in karnesi





Elinde karnesi olduğu halde babasının yanına sevinçle gelen Temel’e babası sorar:
- Notlarin nasul?
Temel:
- On aldum bubacuğum, on aldum...
Sevinçle karneyi eline alan baba, karneye bir göz atıp notların bir, iki olduğunu görünce, Öfkeyle karışık sorar:
- Hani ula nerede on?
Temel gayet sakin cevap verir:
- Toplarsan bubacuğum hepsi on edeyi.
Old 15-04-2007, 13:22   #110
nurten çakmak

 
Varsayılan

İşaret





Temel’le Dursun buluşmak için anlaşırlar ama bir türlü ayar yapamıyorlar...
Kafaları karışıyor...
Dursun:
- Ula Temel, diyelum pirimuz geç kalduk, diğerimuz yok ne yapacağuk? Gelip de gitmişse nereden bileceğuk?
Temel:
- Ben o işi çözerum, der ve devam eder:
- Dursun, diyelum ben önce geldum...
Kalduruma bi tebeşurlan işaret yapayrum... Sen önce gelursen oni silersun
Old 16-04-2007, 11:46   #111
haklaw

 
Varsayılan

Amerika'da iki siyahi arkadaş beraber yürürken, yol kenarındaki dükkanlardan birinin cemakanındaki yazı dikkatlerini çeker.Yazıda "zenci beyazlatılır, yüz dolar" yazmaktadır.
Her iki arkadaşında elli doları vardır.Biri diğerine "sen paranı bana ver, önce ben beyaz olayım; daha sonra beyaz olacağım için kolayca iş bulur, para kazanır, seni de beyazlatırız" der.Ve parayı aldığı gibi içeri girer.
İçeriden çıktığında hakikaten beyaz olmuştur.
Daha sonra aralarında şu konuşma geçer:
"hadi sana iş bulmaya gidelim"
"hadi ordan pis zenci".
Not:Irkçı falan değilim.Bu sadece bir fıkra.
Old 16-04-2007, 12:16   #112
haklaw

 
Varsayılan

Bir gün kimya, makine ve bilgisayar mühendisi üç arkadaş araçla seyahat ederken arça bozularak durmuş.
Aralarında şu konuşma geçmiş:
Kimya mühendisi: -aküden veya yakıttan olmuştur.
Makine mühendisi: -motorda sorun var bakmak gerekir.
Bilgisayar mühendisi: -açın kapatın çalışır.
Old 17-04-2007, 14:24   #114
nurten çakmak

 
Varsayılan

Kaynana Olmak
Genç bir çocuk heyecanla annesine gelir ve asik
oldugunu,evlenmek istedigini ve tanistirmak istedigini
söyler. Ama sadece eglence olsun diye eve 3 kiz
getirecegini ve annesinin evlenecegi kizi tahmin etmesini ister.
Ertesi gün 3 güzel kizla eve gelir. Otururlar, bir süre sohbet ederler.
Bir süre sonra çocuk heyecanla annesine sorar
"Tahmin ettin mi"diye.
Anne duraksamadan cevap verir:
Ortadaki kizilsaçli."
Oglan hayretle annesine sorar:
"Inanilmaz, nasil bildin?"
Anne cevap verir:
"Bir tek ondan hoslanmadim.."
Old 10-05-2007, 10:17   #115
nurten çakmak

 
Varsayılan Doktor Azerİ Olunca:

- Gelesen!

- Selam doktor bey!

- Salam... Sabahın hayır! (Selam. İyi sabahlar)

- Ne salamı? Kızımı muayeneye getirdim.

- Gızım, sen yahşi birine ohşayırsan! (Kızım sen iyi birine benziyorsun. )

- Neee! Kızım kimi okşuyormuş?

- Vallahi kimseyi okşamıyorum baba!

- Sus kız! Koskoca doktor yalan mı söyleyecek? Ellerindeki pişikten anladı herhalde!

- Pişik ele degel kucağa yaraşır. (Kedi ellenmemeli, kucağa alınmalı.)

- Doktor sen ne diyosun yaa?

- Siz haradan gelisiz? (Siz nereden gelirsiniz?)

- Biz at mıyız haradan gelecek? Doktor, ağzını topla...

- Gızım soyunasın, sırtına gulag asmag isterem. (Kızım soyun da sırtını dinleyeyim.)

- Baba ya... bu adam kimin kulağını sırtıma asacak?

- Men indi gızına dayandıraaram. Marağım gabardı. Neçe ağlarsın?

(Ben şimdi kızınızı durdururum. Merak ettim. Neye ağlarsın?)

- Baba ne diyo bu?

- Ağlamasan balam. Baban yaşlıdır, dözebilamaz. (Ağlama çocuğum, baban yaşlıdır, dayanamaz.)

- Gızım sen kârhanede çalışırsın? (Kızım sen fabrikada mı çalışıyorsun?)

- Lan p... doktor... Küüüüütttt...

- Özümü itirdim, dağlara kar düşende, bülbüle gam düşende, ruhum bedenden oynar, gözüme yumruk gelende...
Old 21-05-2007, 09:24   #116
nurten çakmak

 
Varsayılan

Küçük bir kız öğretmeni ile balinalar hakkında konuşuyordu.
Öğretmen bir balinanın insanı yutmasının fiziksel olarak imkansız olduğunu söyledi, çünkü balinaların boğazı çok küçüktü.
Küçük kız Jonah'ı (Yunus peygamber) bir balinanın yuttuğunu söyledi,sinirlenen öğretmen balinanın insanı yutamayacağını tekrarladı, bu imkansızdı.
Küçük kız şöyle dedi, "Cennete gittiğim zaman Jonah'a soracağım"
Öğretmen "Ya Jonah cehenneme gittiyse?" diye yanıtladı.
Küçük kız " O zaman sen sorarsın"
Old 21-05-2007, 09:25   #117
nurten çakmak

 
Varsayılan

Bir anaokulu öğretmeni sınıftaki çocuklar resim yaparken, onları seyrediyordu.Her çocuğun çalışmasına bakmak için sınıfta dolaşıyordu.
Gayretli bir şekilde çalışan küçük bir kızın yanında gittiğinde, ona ne çizdiğini sordu.
Kız yanıtladı, "Melek resmi çiziyorum"
Öğretmen duraksadı ve sordu, "Ama hiç kimseMeleklerin neye benzediğini
bilmiyor"
Kız kafasını kaldırmadan yanıtladı, "Birazdan öğrenecekler"
Old 21-05-2007, 09:26   #118
nurten çakmak

 
Varsayılan

Bir gün küçük bir kız oturup annesinin mutfakta bulaşıkları yıkamasını seyrediyordu. Aniden annesinin saçlarında beyazlar olduğunu fark etti.
Annesine baktı ve merakla sordu, "Neden saçında beyazlar var anne?"
Annesi yanıtladı, "Her yanlış yaptığında, beni kızdırdığında, mutsuz ettiğinde, saçlarımdan biri beyazlar"
Küçük kız bu cevap üzerinde bir süre düşündü ve sonra sordu, "Anne,anneannemin tüm saçları nasıl bembeyaz oldu?"
Old 21-05-2007, 09:27   #119
nurten çakmak

 
Varsayılan

Çocuklar öğle yemeği için Katolik ilkokulunun kafeteryasında sıraya girmişlerdi. Masanın başında büyük bir elma yığını vardı, rahibe bir not yazıp elma tepsisinin üzerine asmıştı:
"Sadece BİR tane alın. Tanrı izliyor"
Sırada biraz daha ilerleyince, masanın diğer ucunda büyük bir çikolatalı çörek yığını vardı.
Bir çocuk not yazmıştı, "İstediğiniz kadar alın. Tanrı elmaları gözlüyor"
Old 21-05-2007, 09:47   #120
nurten çakmak

 
Varsayılan

Çocuklar hep birlikte fotoğraf çektirmişlerdi, öğretmen her birini bir fotoğraf almaya ikna etmeye çalışıyordu.
"Düşünün, büyüdüğünüz zaman bu fotoğrafa bakıp 'Bu Jennifer, o avukat,' veya 'bu Michael, o doktor' demek ne kadar güzel olur"
Sınıfın arkasından zayıf bir ses çınlar "Ve bu öğretmen, o öldü."
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Fıkra Gibi Tüketici Şikayetleri Av.Ceylan Pala Karadağ Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 0 26-09-2006 12:31
Fıkra:) buketoz Site Lokali 4 22-03-2004 00:13
Fıkra - Çok Güldüm Batu Han Site Lokali 0 28-02-2003 19:45
Bir De Fıkra Cest la vie Site Lokali 0 24-03-2002 23:26
ANAYASA m. 38/ 7 son fıkra Av. Hulusi METİN Hukuk Sohbetleri 0 10-02-2002 14:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07525206 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.