Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kaporanın iadesi gereklimidir.?

Yanıt
Old 05-02-2008, 14:28   #1
Av.Ayse E.

 
Varsayılan Kaporanın iadesi gereklimidir.?

bütün meslektaşlarıma iyi çalışmalar.içinden çıkamadığımız bir dava ile ilgli görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.müvekkil emlak komisyoncusudur.kiracı ile bir evin kiralanması konusunda anlaşılmış ve kaporo olarakta bir miktar para verilmiştir.daha sonra evin arkasında tren yolu olduğunu gören kiracı kiralamaktan vazgeçmiştir.(bu arada kira akdi imzalanmamış müvekkil sadece kopara alındı belgesi vermiştir.)Kiracı şimdi verdiği bedelin pey akçesi olduğunu ileri sürerek dava açmıştır.Kiracı ilk başta begendiği ancak daha sonra tamamen kendi nedenlerine dayanarak kiralamaktan vazgeçtiği ev için vermiş olduğu kaporayı geri alabilirmi.Görüşlerini bekliyorum.iyi çalışmalar diliyorum.
Old 05-02-2008, 14:49   #2
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan

BK.405.Madde

Yaptığı hazırlık veya icra eylediği tavassut akdin icrasına müncer olunca, tellal ücrete müstahak olur.




T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/6039

K. 2004/3240

T. 23.3.2004

• SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME ( Cayma Tazminatı Olduğu Şart Edilmedikçe Kaparo Pey Akçesi Gibi Verilen Paralar - Akdi Bozmakta Haklı Olsun Olmasın Verenin İstirdada Yetkili Olduğu )

• CAYMA TAZMİNATI ( Olduğu Açıkça Belirtilmedikçe Kaparo Pey Akçesi Gibi Verilen Paraların Cayma Tazminatı Olamayacağı - Akdi Bozanın İstirdada Yetkili Olduğu/Sebepsiz Zenginleşme )

• KAPARO ( Akdi Bozmakta Haklı Olsun Olmasın Verenin İstirdada Yetkili Olduğu - Cayma Tazminatı Kabul Edilemeyeceği )

• PEY AKÇESİ ( Akdi Bozmakta Haklı Olsun Olmasın Verenin İstirdada Yetkili Olduğu - Cayma Tazminatı Kabul Edilemeyeceği )

818/m. 61, 156

ÖZET : Cayma tazminatı olduğu şart edilmedikçe kaparo, pey akçesi gibi verilen paralar cayma tazminatı olamayacağından akdi bozmakta haklı olsun olmasın onu veren taraf istirdada yetkilidir.
Cayma akçesi akdin yapıldığı sırada karşı tarafa verilen sözden cayıldığı takdirde karşı tarafta kalması kabul edilen bir paradır. Somut olayda dava konusu miktarın cayma tazminatı olarak verildiği kanıtlanamamıştır. Aksine pey olarak ( kaparo ) ödendiği bildirilmiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşme davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı arasında düzenlenen sözleşme uyarınca devralınan dükkan karşılığında 1000 DM ve 2.200.000.000.-TL ödediğini ancak, 3.500.000.000.-TL bedelli 15.12.2000 ödeme tarihli senet bedelinin ödenememesi üzerine davalının sözleşmeyi feshettiğini belirterek ödenen 1000 DM ve 2.200.000.000.-TL'nin tahsiline, 15.12.2000 ödeme tarihli, 3.500.000.000.-TL bedelli senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, senetlerin davacılara iade edildiğini, 1000 DM'nın da cayma akçesi olarak verildiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının 2.200.000.000.-TL'sı alacak istemini usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı, protokoldeki kaparo kelimesinin cayma akçesi olduğu ve akdin kusurlu olarak feshine sebep olan davacının cayma akçesini isteyemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
BK.'nun 156. maddesi uyarınca, pey akçesinin verilmesi halinde, asıl olan onun akdin vukuuna delil olarak verilmiş olmasıdır. Açıkça cayma tazminatı olduğu şart edilmedikçe kaparo, pey akçesi gibi verilen paralar cayma tazminatı olamayacağından akdi bozmakta haklı olsun olmasın onu veren taraf istirdada yetkilidir.
Cayma akçesi akdin yapıldığı sırada karşı tarafa verilen sözden cayıldığı takdirde karşı tarafta kalması kabul edilen bir paradır. Somut olayda dava konusu miktarın cayma tazminatı olarak verildiği kanıtlanamamıştır. Aksine pey olarak ( kaparo ) ödendiği bildirilmiştir. Tarafların birleştikleri müşterek tanık da 6.9.2001 tarihli beyanında, 1000 DM'ın kaparo olarak verildiğini, 2.200.000.000.-TL bedelli senet bedelinin de ödendiğini, bunların davacıya iade edilmediğini beyan etmiştir.
Mahkemece, akdin feshedilmiş olduğu gözetilerek herkesin aldığını iade edeceği düşünülmeden yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.3.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/1009

K. 2003/5710

T. 6.5.2003

• ALACAK DAVASI ( Emlakçılık Yapan Davacının Davalıya Karşı İşini Yapmasına Rağmen İş Bedelinin Ödenmemesi )

• TELLALLIK ÜCRETİ ( Tellalın Yaptığı Hazırlık ve İcra Eylediği Tavassufu Akdin İcrasına Müncer Olunca Ücrete Hak Kazanması )

• EMLAKÇININ ÜCRETİ ( Tellalın Yaptığı Hazırlık ve İcra Eylediği Tavassufu Akdin İcrasına Müncer Olunca Ücrete Hak Kazanması )

818/m.404,405


ÖZET : Tellal yaptığı hazırlık ve icra eylediği tavassufu akdin icrasına müncer olunca ücrete hak kazanır. Oysa dosyada davacının satıcı ile alıcıyı biraraya getirip anlaştırdığına ilişkin delil bulunmamaktadır. Salt yer göstermenin ücrete müncer olacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından davacıdan bu konuda yasal delilleri sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, emlak komisyonculuğu yaptığını, davalının taşınmaz almak için kendilerine başvurduğunu ve 10.9.2000 tarihli sözleşmeyi imzalayarak bir çok taşınmaz gösterdiklerini ve davalının bu taşınmazlardan birini satın almasına rağmen sözleşmede öngörülen komisyon bedelini ödemediğini belirterek 3000 dolar komisyon bedelinin faizi ile davalıdan alınmasını istemiştir.
Davalı, davacı ile imzalanan sözleşmenin geçerli olmadığını, başka bir firma aracılığı ile taşınmaz satın aldığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 1.978.580.160 TL nın dava tarihinden faizi ile davalıdan alınmasına karar verilmiş, bu hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında yazılı tellallık sözleşmesi bulunduğu dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Davacı BK 404 ve devamı maddelerine göre edimini yerine getirdiğinden bahisle ücret istemiş, davalı ise taşınmazı başka bir tellal aracılığı ile satın alıp tellallık ücretini ödediğini bildirerek belgesini ibraz etmiştir. Tellallığın tanımını yapan BK 404 maddesi; "Tellallık, bir akittir ki onunla tellal, ücret mukabilinde bir akdin yapılması imkanını hazırlamaya veya akdin icrasına tavassut etmeye memur edilir. " hükmünü getirmiş, 405. md ise; " yaptığı hazırlık veya icra eylediği tavassut akdin icrasına müncer olunca tellal ücrete müstehak olur" hükmünü taşır. Şu hale göre tellalın yaptığı hazırlık ve icra eylediği tavassufu akdin icrasına müncer olunca ücrete hak kazanır. Oysa dosyada davacının satıcı ile alıcıyı biraraya getirip anlaştırdığına ilişkin delil bulunmamaktadır. Salt yer göstermenin ücrete müncer olacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından davacıdan bu konuda yasal delilleri sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 06.05.2003 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.
Old 06-02-2008, 12:25   #3
KAANKAL

 
Varsayılan komısyon alacağı

sayın eroral, yazdıklarınızdan anladığıma göre müvekkiliniz sözleşme yapmamış.Genelde de zaten satışlar dışında kiralamalarda pek sözleşme yapan yok.Bu sebeple yargıtay kararında da görüleceği üzere kaporayı geri vermek zorundasınız.Ama karşı taraf açtığı dava da zaten müvekkilinizin aracılık yaptığını kabul ediyordur.Bu sebeple süresi geçmemişse komisyon ücreti için karşı dava açmanız , süresi geçmişse de ayrı bir dava açarak komisyon ücretini talep edebilirsiniz.
Old 06-02-2008, 12:55   #4
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

Sayın Kaankal öncelikle cevabınız için teşekkürler...bizde aracılık faaiyetinden dolayı karşı dava acmayı planladık ama sırf aracılık faaliyetinden dolayı kısacası sadece ev göstermeden dolayı ((çünkü ev sahibi ile kiracı arasında kira akdide yapılmamış kiracı ile emlakcı arasındada yazılı anlaşma yapılmamış)) ikinci kez eve gidişlerinde tren yolunu görünce vazgeçmişler müvekkilim ücreti hak edebilirimi?saygılarımla...
Old 06-02-2008, 13:56   #5
KAANKAL

 
Varsayılan

karşı davacı olduğumuz ve gayrımenkul satışına aracılık hizmetinden kaynaklanan yargılaması devam eden bir davamız vardı.Siz kiralamadan bahsedince ben farklı düşünerek cevap verdim. Son cevabınızda ayrıntılı bilgi verince yeniden araştırdım.
Öncelikle borçlar kanunun 404 md. göre gayrımenkul tellallık sözleşmesinin yazılı olması gerekir.Bu sebeple komisyon talebiniz geçersiz olacaktır.
İkinci olarakta incelediğim içtihatlarda sadece yer göstermenin ücrete hak kazandırmadığı yönünde kararlar var.Bu durumda şahsi kanaatim olarak şunu söyleyebilirim, aldığınız kaporayı geri vermeniz ve komisyon talep etmemeniz gerekir.Dediğim gibi şahsi kanaatim bu yönde . Daha fazla araştırma yaptıktan sonra karar vermenizde fayda var elbette.
Old 06-02-2008, 14:11   #6
KAANKAL

 
Varsayılan yargıtay kararları

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/15360
K. 2003/3980
T. 3.4.2003
TAZMİNAT DAVASI ( Davalıya Verilen Tellallık Hizmeti Nedeniyle )
GAYRIMENKUL TELLALLIK SÖZLEŞMESİ ( Yazılı Şekilde Yapılmasının Gerekmesi-Bu Koşulun İspat Şartı Olmayıp Geçerlilik Şartı Olması )
TELLALLIK SÖZLEŞMESİ ( Yazılı Şekilde Yapılmasının Gerekmesi-Bu Koşulun İspat Şartı Olmayıp Geçerlilik Şartı Olması )
YAZILI ŞEKİL ŞARTI ( Tellallık Sözleşmesinin Yazılı Şekilde Yapılmasının Gerekmesi )
818/m.404
ÖZET : Gayrimenkul tellallık sözleşmesi yazılı şekilde yapılır. Yanlar arasında yazılı yapılmış bir tellallık sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu koşul ispat şartı olmayıp geçerlilik şartıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıya vermiş olduğu tellallık hizmetinden doğan 432.000.000TL. alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kira sözleşmesini kiralayanla kendisinin gerçekleştirdiğini, davacının tellallık hizmeti vermediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
BK.404/son maddesi gereği gayrimenkul tellallık sözleşmesinin yazılı şekilde yapılacağı hükmüne göre taraflar arasındaki sözleşmenin yazılı yapılması gerekir. Yanlar arasında yazılı yapılmış bir tellallık sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu koşul ispat şartı olmayıp geçerlilik şartıdır.
Açıklanan bu nedenle taraflar arasında kurulmuş geçerli bir tellallık sözleşmesi bulunmadığından davanın reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün temyiz eden davalı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 3.4.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/1009

K. 2003/5710

T. 6.5.2003

ALACAK DAVASI ( Emlakçılık Yapan Davacının Davalıya Karşı İşini Yapmasına Rağmen İş Bedelinin Ödenmemesi )

TELLALLIK ÜCRETİ ( Tellalın Yaptığı Hazırlık ve İcra Eylediği Tavassufu Akdin İcrasına Müncer Olunca Ücrete Hak Kazanması )

EMLAKÇININ ÜCRETİ ( Tellalın Yaptığı Hazırlık ve İcra Eylediği Tavassufu Akdin İcrasına Müncer Olunca Ücrete Hak Kazanması )

818/m.404,405

ÖZET : Tellal yaptığı hazırlık ve icra eylediği tavassufu akdin icrasına müncer olunca ücrete hak kazanır. Oysa dosyada davacının satıcı ile alıcıyı biraraya getirip anlaştırdığına ilişkin delil bulunmamaktadır. Salt yer göstermenin ücrete müncer olacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından davacıdan bu konuda yasal delilleri sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, emlak komisyonculuğu yaptığını, davalının taşınmaz almak için kendilerine başvurduğunu ve 10.9.2000 tarihli sözleşmeyi imzalayarak bir çok taşınmaz gösterdiklerini ve davalının bu taşınmazlardan birini satın almasına rağmen sözleşmede öngörülen komisyon bedelini ödemediğini belirterek 3000 dolar komisyon bedelinin faizi ile davalıdan alınmasını istemiştir.
Davalı, davacı ile imzalanan sözleşmenin geçerli olmadığını, başka bir firma aracılığı ile taşınmaz satın aldığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 1.978.580.160 TL nın dava tarihinden faizi ile davalıdan alınmasına karar verilmiş, bu hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında yazılı tellallık sözleşmesi bulunduğu dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Davacı BK 404 ve devamı maddelerine göre edimini yerine getirdiğinden bahisle ücret istemiş, davalı ise taşınmazı başka bir tellal aracılığı ile satın alıp tellallık ücretini ödediğini bildirerek belgesini ibraz etmiştir. Tellallığın tanımını yapan BK 404 maddesi; "Tellallık, bir akittir ki onunla tellal, ücret mukabilinde bir akdin yapılması imkanını hazırlamaya veya akdin icrasına tavassut etmeye memur edilir. " hükmünü getirmiş, 405. md ise; " yaptığı hazırlık veya icra eylediği tavassut akdin icrasına müncer olunca tellal ücrete müstehak olur" hükmünü taşır. Şu hale göre tellalın yaptığı hazırlık ve icra eylediği tavassufu akdin icrasına müncer olunca ücrete hak kazanır. Oysa dosyada davacının satıcı ile alıcıyı biraraya getirip anlaştırdığına ilişkin delil bulunmamaktadır. Salt yer göstermenin ücrete müncer olacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından davacıdan bu konuda yasal delilleri sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 06.05.2003 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.
Old 11-12-2014, 12:53   #7
avukat152

 
Varsayılan

Müvekkilim evini satmış, 680.000-tl bedel üzerinde anlaşmış. Yazılı emlak alım satım sözleşmesi düzenlemiş. Alıcı 120.000-Tl kapora vermiş. Sözleşmeye alıcı vazgeçerse kapora iade edilmeyecek, satıcı vazgeçerse kapora kadar tazminat ödeyecek diye hüküm konmuştur. Satış 1ay içerisinde gerçekleşecek diye de vade konmuştur.

Alıcı satın almaktan vazgeçmiştir. Satıcı müvekkilim kaporayı iade etmek zorunda mıdır?

Not: henüz 1 aylık süre dolmamıştır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ziynetlerin iadesi erzincan Meslektaşların Soruları 2 03-08-2007 11:28
KDV iadesi mnokay Meslektaşların Soruları 2 01-08-2007 18:29
kaporanın iadesi ve komisyon ücreti KAANKAL Meslektaşların Soruları 1 10-03-2007 08:19
Bsmv iadesi cevat Hukuk Soruları Arşivi 1 22-06-2002 21:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06385112 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.