Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Çaresiz kalmış kadınların acısı...

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-05-2006, 13:48   #1
Merhaba

 
Varsayılan Çaresiz kalmış kadınların acısı...

Çaresiz kalmış kadınların acısı



Meslek yaşamım boyunca en sık rastladığım dram; tutamaksız kalmış, yaşı geçkince, kimsesiz kadınların yaşamlarıydı.

Bazısı acılı bir evliliğin belasından kurtulayım derken, karaya vurmuş; bazısı zamansız bir ölümün dulluğuyla alabora olmuş; bazısı da şen şakrak yılların bilinçsizliğinde, her dağa tırmanırım sanırken, dik yamaçlardan birinde soluk soluğa yapayalnız kalmıştı...
***
Kiminin ailesi hayırsız çıkmış; kiminin çocuğu serseriliğe savrulmuş; kiminin son güvencesi, kendisini oportalık yerde bırakıp toz olmuştu...


Nafaka, yahut uzak bir miras, yahut babadan bağlanması olası küçük bir emeklilik peşinde; aylar ve hatta yıllar boyu, avukat yazıhanelerinin, mahkeme kalemlerinin, evrak dolapları tozlu dairelerin, iç çeke mendil çıkara, kapılarını aşındırmışlar; sonunda da kimsenin kendi dertlerini bekledikleri kadar ciddiye almadığını görerek; yıpratıcı bunalımlar, yakıcı beddualarla kime başvuracaklarını şaşırıp kalmış ve dar kalıpların dikenli sevgisizliği içinde, her gittikleri yerde çekilmez ve istenmez olmuşlardı.
***
Onları, birbirini çekiştirir, birilerinden yakınır ve talihsizliklerine şıpır şıpır gözyaşlarıyla lanetler yağdırırken gördükçe; yaşamı hangi dönemeçte ıskaladıklarını düşünürüm hep...


Genellikle karşıma çıkan tablo "yaşamı kazanıp hak etmeyi"; "evlilik", yahut "herkesin bayıldığı sükse kadın", yahut "gözü dünyayı görmeyen bir sevdalı" türünden duygusal saplantılarla karıştırmış olmalarıdır.


Ve bir tek saplantıyla, bir tek seçeneğe yapışıp kaldıklarından; o seçenek de gönüllerince çiçek vermeyince, sadece yaşamları ziyan zebil olmamış, geçkince yıllarında tutunacak incecik bir daldan bile yoksun kalmışlardır.
***
Daha gazetedeki odama girip; yüz bulamama endişesiyle, hakkını kanıtlama telaşı arasında, koltuğa oturuşlarından tanırım onları.


Çokçası, öç almak istedikleri bir suçlu vardır ve kimse, o suçlunun foyasını ortaya koymakta, kendilerine yardımcı olmuyordur.


Oysa ne fırıldıklar döndürmektedir o "suçlu". Ya kaçak inşaatlar yaptırdığı halde, nafakayı zamanında ödememektedir... Ya komiser olduğu halde üst katta kumar oynatanlarla işbirliği yapmaktadır... Ya miras kaçırmıştır... Ya emekli aylığı bağlamak için, rüşvet almaya kalkmıştır.


Hiç değilse güçlerini kanıtlamak için, bunların yazılmasını ister ve akıllarını taktırdıkları "suçlu"nun rezil edilmesi gerektiğine sizi inandırmaya çalışırlar uzun uzun...
***
Kendilerini dinler, sigara ikram eder, çay söylersiniz; biraz rahatlar ve yavaş yavaş yaşamlarını anlatarak içlerini boşaltmaya başlarlar...


Anlatımlarının en ilginç ve ortak noktası, çektikler sıkıntıların her döneminde; "suçlu"nun daima bir başkası olmasıdır... En azından yazgıları karadır, şanssızdırlar, "suçlu" olan kaderdir...


***
Söylediklerini kesintisiz dinlediğim bir tanesine:


- Yeniden aynı yılları yaşasaydınız, ne yapmazdınız, diye sordum.
- O alçak herifle hiç evlenir miydim, dedi.


Hâlâ "yaşamı kazanıp hak etmeyi", "evlilik"le karıştırıyor; neyi ıskalamış olduğunu göremediğinden, yaşamının yıkılmasını, kocasının kötü çıkmış olmasına bağlıyordu...


- Şayet bir mesleğiniz olsaydı, kocanızla anlaşamamış bile olsanız, bu kadar zor durumlarda kalmazdınız herhalde, dedim.
- Babam tutucu bir adamdı, beni yeterince okutmadı ki, dedi...


***
Babası gerçekten mi okutmamıştı, yoksa gençlik yıllarının havailiğiyle kendisi mi eğitime yan çizmişti; anlama olasılığı yoktu. Yalnız kocanın suçluluğuna, bu kez babanın da suçluluğu eklenmişti.


- Ne kadar evli kaldınız?
- On altı yıl...
- Neden daha önce ayrılıp, yeni bir yaşama yönelmediniz?
- Hep düzelir diye bekledim...
- Kaç çocuğunuz var?
- İki.
- Düzelir diye beklerken mi oldu ikincisi?
- Evet...
- Aile çevrenizle bir yakınlık kuramadınız mı?
- Hepsi alçak çıktı...
- Hiç çalışmadınız mı?
- Birkaç yerde çalıştım. İsteklerine evet demediğim için ayağımı kaydırdılar.
- Çocuklarınız şimdi size bakmıyorlar mı?
- O alçak herif, beyinlerini yıkadı onların. Büyük oğlum zaten okulunu bitiremedi. Kız ise kaynanamın yanında oturuyor...


Eskimiş pardösüsüyle, boyuna gözleri doluyor, çantasını açmış mendil arıyordu.


- Ne olur yazın bunları, diyordu.
***
Neyin ne olduğunu azıcık bile kavrayamadan, boşa geçirilmiş bir yaşamın çileli kalıntısına üzüntüyle bakıyordum.


- Âşık mı olmuştunuz, dedim.
Hırsla:
- Hayır, sadece acımıştım, dedi.


***
Besbelli ki sevmişti kocasını... Ama sevgiyi, gerçek bir mutluluğa dönüştürebilmek için, daha nelerin gerektiğinden haberi yoktu.


"Seviyorum ya, yetmez mi?" Diye yola çıkanlardandı... Yetmediğini de, geriye dönme olanağı kalmadığı bir zamanda anlıyor ve kayıp giden yılların çaresizliğiyle "suçlular" arıyordu...


Aşağı yukarı hemen hepimiz gibi...

Not: 24 yıl önce yazılmış bir yazı... "Kadın, Işık ve Ateş"ten...



Çetin Altan

Milliyet.com.tr
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kadınların Kalbine Giden Yol ? Av.Habibe YILMAZ KAYAR Site Lokali 28 22-05-2012 22:59
Tüm Kadınların Dikkatine şenay Site Lokali 4 03-07-2009 10:20
Bakış Açısı Av. Levent Polat Site Lokali 4 20-12-2006 22:56
Kadın Tutukevlerinin Durumu İçler Acısı nfb Kadın Hakları Çalışma Grubu 14 03-10-2004 22:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06277800 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.